Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/982 Esas
KARAR NO : 2020/98
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki cari hesap bakiye alacağı nedeniyle … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takip başlatılarak davalı şirkete ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirketin ödeme emrine haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiğinden takibin durdurulduğunu belirterek davalının icra dosyasına yaptığı haksız itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirmiş olduğunu, davacının yerine getirdiği hizmetlerin tüm karşılığının ödenmiş olduğu, karşılığı ödenmemiş herhangi bir mal teslimi ve/veya hizmetin bulunmadığını, müvekkili şirketin itirazı haklı olduğundan ve davacı şirketin iddia ettiği alacağı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkâr tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini belirterek, davacının haksız şekilde müvekkil şirket aleyhine icra takibine girişmesi sebebiyle davacı aleyhine %20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında fatura alacağı nedeniyle açık (cari) hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
… 21.İM … Esas takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, cari hesap alacağı açıklamasıyla başlatılan takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Takip dosyası, takip dayanağı alacağın kaynağı olan iki fatura ve sevk irsaliyesi, teklif ve sipariş formları incelenmiş, taraf ticari defterleri ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde yapılan mali bilirkişi incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporunda özetle; tarafların yasal ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, dava konusu faturaların davacı ve davalı şirket yasal defterlerinde kayıtlı olduğu ve yabancı para cinsi alacak olarak 1.342,00 Euro tutarda mutabık oldukları, ancak TL olarak kur farkı değerlemesinin farklılık gösterdiği, davacının teklif formu ve davalının sipariş formu gereği takip konusu bir fatura içeriği 1.342,00 Euro bedelli malların davalıya … kargo aracılığıyla teslim edilmiş olduğu, tarafların 1.342,00 Euro karşılığının ödeme günündeki TCMB döviz satış kurundan peşin ödeneceğini kabul ettikleri ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığının tespit edildiği, davalının peşin alış yapıp 21/06/2018 tarihinde bedeli ödemesi gerekirken ödemede temerrüde düştüğü, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 1.342,00-Euro mal faturası karşılığı alacaklı olduğunu, bu bedelin takip tarihi itibariyle tutarının (takip talebindeki gibi) 9.957,64 TL olduğu ve lehine doğan kur farkının davacı tarafından faturalandırılmış olduğu, davalı defterinde takip tarihinden sonra kendi lehine oluşan düşük kura göre kayıt bulunduğu, bu nedenle 1.659,25 TL davacı defteri ile davalı defteri arasında fark bulunduğu tablolaştırılarak tespit edilmiştir.
İncelenen ve davalıya teslimi ispatlanmış durumda olan, davacının davalıya mal satışına ilişkin e-faturanın davalıya e-fatura sisteminden tebliğ ve davalı defterine kaydedilmiş olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme akdedildiğine ve borcun yabancı para cinsinden ödenmesinin zorunlu tutulduğuna dair bir sözleşme dosyaya sunulmamış olmakla birlikte, davacının düzenlediği faturada mal bedelinin Euro cinsinden ve TL karşılığının ayrıca gösterilmiş olduğu, davalının da faturayı aynen defterine kaydetmiş olduğu, bu nedenle davacının alacağını yabancı para cinsinden ya da TL karşılığı olarak talep etme konusunda TBK md. 99/ikinci ve üçüncü fıkra uyarınca seçimlik hakkı olduğu, davacının takipte bu seçimlik hakkını TL karşılığından talep şeklinde kullandığı, lehine oluşan kur farkının da davacı tarafından ilgili vergi ve muhasebe mevzuatına da uygun şekilde faturalandırılmış olduğu, bu kur farkı faturasının da e-fatura sistemiyle advalıya tebliğ edilmiş ve davalı defterine kaydedilmiş olduğu, faturalarla ilgili yasal sürede itiraz bulunmamakla içerik bakımından kesinleştiği, HMK md 222 kapsamında taraf defterleri takip tarihi itibariyle birebir mutabık olmakla, davacı defterindeki kaydın sahibi lehine kesin delil oluşturur mahiyette olduğu, davalı şirketin takip tarihinden önce veya sonra davacıya herhangi bir ödeme yapmamış omasına rağmen, kendi defterinde takip tarihinden sonra kendi lehine oluşan kur farklarını borçtan düşmesinin ve borcu azaltmasının kabul edilebilir olmadığı, itirazın iptali davasında takip tarihi itibariyle tarafların borç-alacak durumunun tespiti ve ancak takip tarihinden sonra borçlunun ödemesi bulunması halinde infazda dikkate alınması şeklinde hüküm kurulabileceği, davalının herhangi bir ödemesi bulunmamakla, takip tarihi itibariyle davacının takipte talep ettiği alacağın doğru, tutar itibariyle istenebilir ve haklı olduğu, alacağın davacı tarafından ispatlandığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne, ayrıca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının da kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 21.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin 9.957,64-TL asıl alacak yönünden, aynı koşullarda devamına,
Alacağın %20’si oranında 1.991,52-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 680,20-TL olup, peşin alınan 120,27-TL’nin mahsubu ile bakiye 559,93-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 156,17-TL, posta ve tebligat masrafı 90-TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 1.046,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/02/2020
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır