Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1178 E. 2020/230 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1178
KARAR NO : 2020/230

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan iflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı şirketin,1/3 hissesi müvekkillerine ait bulunan …, … Mahallesi, … Caddesi … kapı sayılı dükkanda kiracı olduğunu,kira bedellerinin peşin olarak ödenmesinin taraflar arasında kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalı şirketin 2014 yılına ait kira parasını bu güne kadar ödemediğini,bu nedenle kendileri aleyhine .. 20. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla iflas yollu icra takibi yapılmışsa icra memurluğu tarafından sehven davalıya “adi takip yollu” ödeme emri gönderildiğini,memurluğun bu hatalı işleminden sonra … Asliye 8. Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına istinaden iflas talebi ile dava açıldığını,ancak, bu talebin mahkemece iflas istemli davanın açıldığı tarih itibarıyla çıkarılmış usulüne uygun bir iflas ödeme emri bulunmadığı gerekçesi ile usulden ret edildiğini,“adi takip” yoluyla yapılan icra işlemlerinin İ.İ.K’nun 43.maddesine uygun olarak bir kereye mahsus olarak “iflas yollu ödeme emri” ne çevrilerek davalıya yeniden ödeme emri gönderildiğini,usuli eksiklikliğin giderildiğini, ancak davalının buna rağmen, halen borcunu ödemediğini belirterek borçlunun iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığından inkar eden konumundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu iflas yolu ile başlatılan takipte,ödeme emrine yönelik itirazın kaldırılması ile iflas kararı verilmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davacı tarafından … 20.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı icra dosyasına istinaden dosyamız davalısı hakkında genel takip yoluna başvurulduğu,akabinde icra dosyası alacaklısının söz konusu takibi İİK m.43 madde hükmü çerçevesinde iflas yolu ile takibe dönüştürdüğü, dosyamız davalısına iflas yoluyla takibe ilişkin ödeme emrinin gönderildiği,bu ödeme emrinin tebliğ olunması noktasında 20/03/2017 tarihi itibariyle karar verildiği, dosyamızda davalı olan borçlu şirkete 03/04/2017 itibariyle örnek 11 numaralı iflas yolu ile adi takiplere mahsus ödeme emrinin tebliğ edildiği tartışmasızdır.
Adı geçen icra dosyası suretleri en son duruşmanın icra olunduğu tarih itibariyle incelenmiş olup mahkememizce yapılan tespitlere ilişkin tarafların beyanları ise birbiri ile uyumlu nitelik taşımaktadır.
2004 sayılı İİK m.156/f.4 hükmüne göre,iflas davasının ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde açılması gerekmekte olup belirtilen bu süre ise hak düşürücü süre niteliği taşımaktadır.Esasen Yargıtay uygulaması dahi bu yöndedir.
Somut olayda da ödeme emrinin borçluya tebliğ olunduğu tarihin 03/04/2017 olduğu halde, adı geçen iflaslı takibe mahsus ödeme emrine dayalı davanın açıldığı tarih ise 10/12/2018’dir.Buna göre iflas davasının mahkememizde hak düşürücü süre içinde açılmadığı açıkça anlaşılmaktadır.
Yapılan açıklamalar karşısında,davanın iflas ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle İ.İ.K. m.156/f.4 hükmü ve hak düşümü süresinin geçmesi karşısında davacının açtığı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle İ.İ.K. m.156/f.4 hükmü ve hak düşümü süresinin geçmesi karşısında reddine,
2-Dava tarihi itibariyle davacılar haksız görüldüğünden alınması gereken 54,40TL harçtan, en başta alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Dava tarihi itibariyle davacılar haksız olmakla 3.400,00TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından masraf yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştikten sonra talep halinde gider avansının iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK.341.maddesi uyarınca İstanbul BAM nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/07/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır