Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1171 E. 2020/489 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1171 Esas
KARAR NO : 2020/489

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin elektrik enerjisinin dağıtımını yaptığını, davalının … adresindeki iş yerinde kofradan harici hat çekerek kaçak elektrik kullandığını, bu durumun tesisatla ilgili olarak yapılan kontrol sırasında tespit edildiğini, davalının sayaçtan geçirmeden kofradan harici hat çekerek sayaçtan ölçülmeden elektrik kullandığını, bu şekilde kaçak olarak tüketilen elektriğin bedelini de ödemediğini, davalının kötü niyetli olduğunu, şebekeden çekilen enerji miktarına göre yapılan tahakkuk işlemi sonucunda tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tüketim borcunun ödenmemesi üzerine … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının bu ödeme emrine karşı haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının takibe itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının alacağın %20′ sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalının yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüş, ancak ilerleyen aşamalarda kaçak elektrik tüketimi yapmadığını, kullanmış olduğu elektrik ve su faturalarını ödediğini bildiren dilekçe sunduğu görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı, kaçak elektrik kullanılan depoya ilişkin fotoğraflar ve video kaydı, kaçak elektrik bedeli tahakkuk tutanağı … Ticaret Sicil Müdürlüğü, … Vergi Dairesi Başkanlığı … Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığında müzekkere cevapları celp edilmiş, dosya arasına alınmış ve incelenmiştir.
Dava, kaçak elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davalının gerçek kişi olması ve kaçak elektrik tüketim yapıldığı bildirilen adresi depo niteliğinde bulunmasından ötürü görevli mahkemenin tespit edilmesi ve bu bağlamda eldeki dava dosyası bakımından Mahkememizin görevli olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/6311 Esas, 2018/10842 Karar sayılı ilamında:
“…Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanım bedelinden dolayı sorumlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
1) Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Dosya içerisindeki … 22.Asliye Ceza Mahkemesinin ..Esasına kayden görülmekte olan dava dosyasında yer alan 01.03.2000 tarihli tutanakta kaçak tespiti yapılan yerin ocakbaşı restoran olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davaya konu mevcut aboneliğin bir ticari işletme için tesis edilip edilmediği, buna bağlı olarak davacının tacir sıfatının bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır…”
şeklinde bu husus vurgulanmıştır.
6102 sayılı TTK ‘ nın 5.maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiş, Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerini düzenleyen TTK’ nın 4. madddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın 4. maddede sayılan davaların” ticari dava oldukları ifade edilmiştir. Bu itibarla, somut olaya bakıldığında, takibe konu alacağın kaçak elektrik tüketimi iddiasına dayalı olduğu, kaçak elektrik tüketim bedeline ilişkin davanın TTK’ nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı açıktır. Nispi ticari dava ayrımına göre, yukarıda anılan yasa maddesinde ifade edildiği üzere, her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmelerinden kaynaklanması zorunludur. Bu bağlamda, davalının tacir sıfatının ve kaçak elektrik tüketimi yapıldığı iddia edilen deponun ticari işletme olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
Davalı …’ın gerçek kişi tacir sıfatına ilişkin olarak gerekli araştırmalar yapılmış, ilgili kurumlara müzekkere yazılmıştır. … Ticaret Sicil Müdürlüğü ve … Ticaret Odası Başkanlığı ayrı ayrı cevabi yazılarında, davalının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı gibi ortağı ya da yönetim kurulu üyesi olduğu şirket kaydının da olmadığını bildirmiştir. … Vergi Dairesi Başkanlığı davalının vergi mükellefi terki olduğunu, ancak 2004-2005-2006 yıllarında davalı tarafından verilen beyannameler ile işletme hesabına göre defter tuttuğu ifade edilmiştir. Davalının gerçek kişi olarak ticari işletmesinin olmadığı, ticaret sicil kaydının olmadığı, yıllar önce vergi mükellefi terki olduğu, terk öncesinde işletme hesabına göre defter tuttuğundan tacir sıfatı bulunmamaktadır. Aksine, işletme hesabına göre defter tuttuğu terk öncesi dönemde … Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı yazısı göre esnaf olarak sicilde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Kaçak elektrik tüketimi yapıldığı iddia edilen yerin niteliği itibariyle ticari işletme değil, depo olduğu anlaşılmaktadır. TTK’ nın 11/1. maddesine göre Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme olup, davalı … duruşmadaki beyanlarında, kaçak elektrik tutanağı tutulan yerin depo olduğunu, kendisinin de bu yeri depo olarak kullandığını açıkça ifade etmiş olup, dava dosyasından bu yerin davalı beyanlarının aksine ticari işletme vasfı ile kullanıldığı / gelir sağlandığı / sürekli ve bağımsız ticari faaliyette bulunulduğuna ilişkin herhangi bir delile rastlanılmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalının tacir olmadığı, kaçak elektrik tüketimi yapıldığı iddia edilen yerin ticari işletme olmadığı, dolayısıyla davanın mutlak veya nispi ticari dava şeklinde değerlendirilemeyeceği, bu bağlamda uyuşmazlığın halli bakımından Asliye Ticaret mahkemelerinin ve dahi Mahkememizin görevli olmadığı, davanın genel mahkemelerde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, görevin kamu düzenine ilişkin dava şartı olması, taraflar ileri sürmeseler bile Mahkemece resen nazara alınması gerekmesi, ayrıca TTK’ nın 5/3,maddesindeki “asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. ” hükmü uyarınca Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-HMK 114/1-c, HMK 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, Görevli Mahkemenin İstanbul (Nöbetçi) Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-HMK.nın 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL (NÖBETÇİ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine,
3-HMK’nın 20. maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)