Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1138 E. 2019/219 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1138 Esas
KARAR NO : 2019/219

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında, dava dışı … Tic Ltd Şti’nin hisselerinin devri konusunda 20/08/2013 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre müvekkili söz konusu şirketteki hisselerini davalılara devrettiğini, ancak davalılara müvekkiline ödemeleri gereken devir bedelini ödemediklerini, sözleşmenin 5. Maddesine göre davalılardan … tarafından müvekkiline 250 bin -TL, diğer davalı … tarafından da müvekkiline ayrıca 250 bin-TL ödeneceğini, bu hükme rağmen davalılar halen bu yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, resen nazara alınacak sebeplerle alacak tutarının tespiti ile şimdilik her bir davalıdan 5 bin-TL olmak üzere toplam 10 bin-TL davalılardan ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında öncelikle yetki itirazında bulunmuş, HMK hükümleri uyarınca bu davada davalının adresinin bulunduğu yer olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğunu, yine söz konusu bu alacakla ilgili halen … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin…esas sayılı dosyası ile devam eden bir dava olduğunu, bu sebeple derdestlik itirazında bulunduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü 20/08/2013 tarihli sözleşmeninde taraflarına tebliğine karar verilmesini talep ettiğini, bu sözleşme örneği taraflarına tebliğ edildikten sonra olası itiraz ve cevap haklarınında saklı tuttuklarını, ancak dava dilekçesinde bahsedilen sözleşme tarihi göz önüne alındığında talep edilen alacak BK’nunun 147/4 maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin kendisine bildirdiği kadarıyla sözleşme hükümleri incelendiğinde daha detayıyla görüleceği üzere davacı taraf bu sözleşme hükümlerini yerine getirmediğini, kısacası davacı taraf sözleşme şartlarını yerine getirmediğini bu sözleşmenin gerçekleşmediğini, söz konusu tarihte yani 20/08/2013 tarihinde davalı müvekkil gelecek ticari şirket kayıtlarından da anlaşılacağı üzere zaten şirketin ortağı gözükmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın yetki ve husumet esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’ın resmi kayıtlarda şirket ortağı olarak görünse bile protokolde kullanılan ibarelerden de anlaşılacağı üzere gerçek ortak olmadığını, bu nedenle protokolden doğan bir hak ve alacağı bulunmadığını, limited şirket hisse devirleri Noter huzurunda yapılmakta olup, şirket hisselerinin devir bedelleri hisse devri sözleşmesi öncesinde ortaklara tamamen ödendiğini, bu aşamada talep edilebilecek bir hak ve borç bulunmadığını, protokolün davalı lehine hak doğurucu hükümler içerdiği bir an için kabul edilse bile protokolün 4.maddesinde hisse devreden ortaklara çeşitli yükümlülükler yüklenmiş olduğunu, bunların hiç birisi yerine getirilmediğini, dolayısı ile kendi edimlerini yerine getirmeyen davacının müvekkilden edimlerini yerine getirmesini talep etme hakkı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, hisse devir sözleşmesinden kaynaklı hisse devir bedeli olarak taahhüt edilen bedelin tahsili istemine İlişkindir.
6100 sayılı HMK’nın “dava dilekçesinin içeriği” başlıklı 119/1 fıkrasının e bendinde “davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri “, f bendinde ise “iddia edilen her bir vakıanın hangi deliller ile ispat edileceği” hükümlerine yer verilmiştir. Yine “somutlaştırma yükü ve delillerin gösterilmesi” başlıklı HMK’nın 194/1 fıkrasında “taraflar, dayandıkları vakıaları, (HMK m.119/1-e; m.129/1-d) ispatı elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar.” aynı maddenin ikinci bendinde ise “tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğinin açıkça belirtmeleri zorunludur.” denilmiştir. Sözü edilen maddelerin açıklanan fıkra bentlerin kapsamından da anlaşıldığı üzere davacı vekili tarafından bu maddelerin gereklerinin yerine getirilip getirilmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir. (Yargıtay HGK, 22/03/2017 gün 2015/8-881 Esas 2017/518 Karar sayılı kararı )
Basit yargılama usulüne ilişkin delillerin ikamesi başlıklı HMK’nın 318.maddesinde “taraflar dilekçeleri ile birlikte tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın hangi delili olduğunu da belirterek bildirmek ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar içinde bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır. ” denilmiş uygulanacak hükümler başlıklı aynı kanunun 322/1 fıkrasında da “bu kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır denilmektedir. Görüldüğü gibi basit yargılama usulune ilişkin söz konusu kanunun 318.maddesinde deliller için özel hüküm bulunduğuna göre yazılı yargılama usulüne gitme olanağı mümkün gözükmemektedir.
6102 sayılı TTK’nın 28/02/2018 tarih ve 7101 sayılı kanunun 61.maddesi ile değişik 4/2 maddesi uyarınca davanın 6100 sayılı HMK m.316-322. Maddeleri arasında düzenlenen basit yargılama usulüne tabi olduğu, bu nedenle aynı kanunun 140/5 maddesi çerçevesinde taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları delil ve belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla açıklamada bulunmak üzere süre verilmesinin usule uygun olmadığı, diğer bir deyimli basit yargılama usulüne tabi davalarda tarafların HMK m.318 hükmü uyarınca tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da bildirmek ve ellerinde delillerin dilekçelerine eklemek ve başka yerden getirtilecek belge ve dosyalar içinde bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorunda oldukları, dikkate alınarak davalıların delilleri sunmak için süre talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
Tarafların bildirdiği ve dosyaya sunduğu delil ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının dava konusu vakıalara ilişkin delil ve belge sunmadığı gibi davacıda ve davalı tarafa bu yönde delillerini sunması yahut başka yerden getirtilmesi gereken delil ve belgelere ilişkin yerlerini bildirmesi ve açıklamada bulunması için süre verilmesi uygun olmayıp somut ve delil ve belge bulunmaması, sözleşmenin sunulmaması nedeniyle davacının davalılardan hisse devir bedeli alacağının bulunduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmakla davacının sözleşme çerçevesinde hak ve alacağını kanıtlayamaması nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalı … taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davalı … taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 8,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır