Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1137 E. 2020/231 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1137
KARAR NO : 2020/231

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/05/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkilinin,… İli , … İlçesi,… Mah. … Mevkii, 439 Ada, 5 Parsel 101/1280 arsa paylı, 7 bağımsız bölüm numaralı gayrimenkulü 12/07/2004 tarihinde eski malikten devraldığını, ancak mezkur gayrimenkul üzerinde … şirketi lehine … tarihli,… yevmiye numaralı 60,00 E.TL bedelli ipotek şerh edildiğini, müvekkilinin gayrimenkul üzerinde tasarrufta bulunmasına engel olması veçhile gayrimenkul üzerindeki ipoteğin fekki ve ipotek bedelinin yatırılması için … 4. Asliye Hukuk Mahkemeesi’nin … esas sayılı dosya ile dava açtığını, iş bu dava ederken davalı şirketin ticaretten terkin olduğunu gördüğünü,16/05/2018 tarihinde yapılan ihtar ile davalı şirketin ihyası davasını ikame edilmesi için süre verildiğini ,davalı şirket tüzel kişliğinin yeniden ihyasına , yargılama giderleri ve ücreti vekaletinin karşı tarafa tahmilini, fazlaya ilişkin dava , talep, takip ve diğer yasal haklarının saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava,sicil müdürlüğü dışında ihyası talep olunan şirkete karşı dahi açılmıştır.
Mahkememizce 22/01/2020 tarihli ara karar ile;”davalı olarak ”…” gösterilmiş olsa dahi davanın ihya davası olması, halihazırda …’ın sağ olması, nitekim davacı vekilinin ”şirket” yerine tasfiye memuru …’ı taraf olarak göstermesi, dava dilekçesindeki davalı ünvanının yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgı niteliği taşıması karşısında davacının ”tarafta iradi değişiklik” talebinin kabulüne” dair karar verilmiştir.
Davalılar inkar eden konumdadır.
Taraflar arasındaki tartışma şirketin ihyasının ve tasfiye memurunun atanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava, tasfiye sonrasında ticaret sicilinden terkin edilen işletmenin TTKm.547 hükmüne göre ek tasfiyesine ilişkin hükümden kaynaklanmaktadır.
Ek tasfiyesi talep olunan şirketin tasfiyesinin sona erdiği 1990 tarihi itibariyle sicilden kayden ve tasfiye nedeniyle terkin olduğu, ihyası talep olunan şirketin taraf olduğu davanın derdest olduğu,ihyası talep olunan şirketin de davacının malik olduğu taşınmazda ipotek sahibi olduğu açıktır.
6102 sayılı TTK’ nın ” Ek tasfiye” başlıklı m.547 hükmü: Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” şeklindedir.
Somut olayda davacının terkin olan şirket tarafından hakkı ihlal edilen kişi konumunda olduğu,bu nedenle davacının alacaklı konumunda olduğu, aktif sıfatının bulunduğu, ek tasfiyesi istenen şirketin terkin olduğu halde halihazırda şirket adına kayıtlı ipotek bulunduğu, bu çerçevede tasfiye işlemlerinin tam ve eksiksiz olarak gerçekleştirilemediği, bu şartlarda tasfiyenin tam ve eksiksiz sağlanması açısından halen terkin olunan şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanması ve ihyası gerektiği,esasen halen derdest olan … 4.Asliye Hukuk Mahkemesindeki …E.sayılı davanın görülmesi açısından da ihyanın zorunlu olduğu,tasfiyesi eksiksiz tamamlanmayan şirketin ek tasfiyesinin kabulü noktasında kanunun aradığı zorunluluk halinin, bu nedenle oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki ipotek sahibi şirket hakkında ihya kararı verilmemesi halinde,davacının mülkiyet hakkı açıkça ihlal edilmiş olacaktır.Bu nedenle davacının terkin olan şirket ile ilgili ihya kararı verilmesini talep etmekte açık hukuki yararı vardır.
Yapılan açıklamalar karşısında; davacının,davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü ile tasfiye memuru … ( … T.C.K nolu ) aleyhine açmış olduğu davanın kabulüne,ihyası talep olunan ” … ” ünvanlı şirketin … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dava dosyasında “temsili;davaya dahilinin sağlanması, bu kişiye yönelik her türlü tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi, kararın kesinleşmesi ve infazı ile ilgili her türlü iş ve işlemlerinin sağlanması” açısından … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı “… ” isimli şirketin ek tasfiye suretiyle ihyasına,adı geçen şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru olarak Av. …’nün tayin edilmesine; tasfiye memuruna, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasının kesinleşmesine kadar toplam 4.000,00-TL ücret takdirine; takdir olunan 4.000,00-TL tasfiye memuru ücretinin ileride ” …”isimli kişiden tahsil olunmak üzere bu aşamada davacı tarafından karşılanmasına;mahkememiz kararının kesinleşmesinden sonra, tasfiye memurunun görevinin başlatılmasına;tasfiye memurunun, mahkememiz hükmünün kesinleşmesi sonrası adı geçen dava dosyasında ihya olunan şirketin temsili için gerek duyduğu yargılama giderlerinin, ileride ” … ” isimli şirketten tahsil olunmak üzere davacı tarafından karşılanmasına,kararın bir örneğinin ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesine ve ilanına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü ile tasfiye memuru … ( … T.C.K nolu ) aleyhine açmış olduğu davanın kabulüne,
İhyası talep olunan ” …” ünvanlı şirketin … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dava dosyasında “temsili; davaya dahilinin sağlanması, bu kişiye yönelik her türlü tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi, kararın kesinleşmesi ve infazı ile ilgili her türlü iş ve işlemlerinin sağlanması” açısından … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı “… ” isimli şirketin ek tasfiye suretiyle ihyasına,
2-Adı geçen şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru olarak Av. …’nün tayin edilmesine,
Tasfiye memuruna, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasının kesinleşmesine kadar toplam 4.000,00-TL ücret takdirine,
Takdir olunan 4.000,00-TL tasfiye memuru ücretinin ileride ” … ” isimli şirketten tahsil olunmak üzere bu aşamada davacı tarafından karşılanmasına,
Mahkememiz kararının kesinleşmesinden sonra, tasfiye memurunun görevinin başlatılmasına,
3-Tasfiye memurunun, mahkememiz hükmünün kesinleşmesi sonrası adı geçen dava dosyasında ihya olunan şirketin temsili için gerek duyduğu yargılama giderlerinin, ileride ” … ” isimli şirketten tahsil olunmak üzere davacı tarafından karşılanmasına,
4-Kararın bir örneğinin ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesine ve ilanına,
5-Davalı sicil müdürlüğü yasal hasım olduğundan bu davalı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davacının davasının kabulü ve sicil müdürlüğünün yasal hasım olması karşısında şirketin son tasfiye memuru …’dan,peşin yatırılan 35,90 TL’den mahsubu ile bakiye 18,50TL ‘den tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı lehine AAÜT gereğince takdir edilen 3.400,00 maktu vekalet ücretinin en son tasfiye memuru …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 1.552,69 TL tebligat ve posta giderinin en son tasfiye memuru …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde taraflardan alınan gider ve delil avansının harcanmayan kısmının iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.02/07/2020

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır