Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1131 E. 2019/365 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1131 Esas
KARAR NO : 2019/365

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen trafik kazasında malul kalan dava dışı … için ödenen tazminat bedelinin rücuen tazmini ve tahsili için açılan icra takibine davalının yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline ptali ile takibin devamına, borçlu davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve öncelikle alacaklarının temini bakımından hasara sebebiyet veren … plakalı aracın trafik kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, mahkeme aksi kanaat içerisinde ise tedbir niteliğinde olmak üzere ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK madde 6 gereği müvekkilinin yerleşim yeri olan Gaziantep mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı şirketin tüm talep ve iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğu, ayrıca müvekkillerinin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığından söz konusu takibe süresinde itiraz edildiğini, davacı şirket tarafından yapılan işbu ödemenin müvekkillerine rücu edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı … firmasının müvekkilinin sahibi olduğu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olduğunu, sigortacının kendi sigortalısına ödediği tazminatı rücu etmesi sorumluluk sigortasının amacıyla bağdaşamayacağını, sorumluluk sigortalarında sigortacının kendi sigortalısına rücu edememesi kural olup, çok istisnai belli durumlarda rücu edebilmesinin kabul edilebileceğini, dava konusu somut olayda davacı … şirketinin müvekkili şirketten rücu edebileceği hiçbir istisnai sebebin bulunmadığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumların belirlendiğini, bunlardan ilkinin “Kazanın, işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucu olması” durumu olduğunu, eğer işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin “kasti bir hareketi veya ağır kusuru” yoksa, “yüzde yüz kusurlu olsalar bile” sigortacının dönme (rücu) hakkından söz edilemeyeceğini, ayrıca 09.08.2015 tarihindeki olay günü düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağının yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın düzenlendiğini, işbu tutanakta “… plakalı aracın sürücüsü tespit edilememiştir” “kaza yeri terk” denilerek yanlış tespit yapıldığını, zira somut olayda sürücü …’ın herhangi bir şekilde olay yeri terk kastı bulunmadığını, tespiti yapan memurlar gerekli inceleme ve araştırmayı yapmaksızın değerlendirmede bulunduklarını, müvekkilinin davacı … tarafından ödenen hiçbir paradan zorunlu rücu şartları oluşmadığından sorumlu olmamakla birlikte, Mahkeme aksi kanaatte ise bile davalı şirketin ancak ve ancak gerçek zarardan sorumlu olacağından yeniden hem kusur oranlarına ilişkin hem de maluliyet oranlarına ilişkin rapor alınması gerektiğini belirterek, işbu kötü niyetli davanın reddine ve davacı … aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle dava dışı zarar görene ödenen tazminatın, zarar görenin haklarına halef olan ZMMS sigortacısı davacı tarafından, sigortalısı davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK hükümleri kapsamında açılan itirazın iptali davasında yetkili mahkeme, madde 50’deki atıf nedeniyle, tamamen 6100 sayılı HMK’nun madde 6 ve devamı hükümlerine göre belirlenir.
Dosyaya taraflarca sunulan ve Mahkememizce getirtilen trafik kaza tespit tutanağı, ceza dosyası, dava dışı … tarafından davacıya karşı açılmış … 2. ATM.nin … E. dava dosyası Uyap kaydının incelenmesi sonucunda, davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü yetki ilk itirazı yönünden yapılan hukuki değerlendirmede, haksız fiilden doğan davalarda kesin yetki kuralı bulunmamakla birden fazla yetkili mahkeme bulunduğu, davanın HMK madde 16 uyarınca haksız fiilin işlendiği yer, zarar görenin yerleşim yeri, zararın meydana geldiği yer veya HMK 6 gereği genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yerinde açılabileceği, bu konuda davacının seçimlik hakkı olmakla birlikte, dava konusu olayda haksız fiilin gerçekleştiği yerin de, dava dışı zarar görenin (…) yerleşim yeri de, zararın doğduğu yer de, davalının yerleşim yeri de Gaziantep olduğu gibi, hukuki sorumluluğuna istinaden ödeme yapan davacı … şirketinin haksız fiilden zarar gören olarak değerlendirilmesi de mümkün olmadığından Mahkememizin yargılamada yetkili olmadığı, ayrıca davalı tarafından icra dairesinin yetkisine takibe itiraz dilekçesinde itiraz edilmemesinin Mahkememiz yetkisine itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağı, Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinin yargılamada yetkili olduğu tespit edilmekle, davalının yetki ilk itirazının kabulüyle davanın yetki yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince İİK madde 50 uyarınca takibe esas olan akdin yapıldığı yer icra dairesinin takibe yetkili olduğu belirtilmiş olup, icra dairesi yetkisine ilişkin bu hüküm dikkate alınacak olsa bile, dava dilekçesine ekli poliçede akdin yapıldığı yerin de Gaziantep olduğu görülmektedir. 2918 sayılı KTK madde 110 gereği motorlu araç kazalarında sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu konusunda özel yetki kuralı bulunduğu ileri sürülmüşse de, bu yetki kuralı maddenin başında belirtildiği üzere “motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin”, kazada zarar görenler tarafından sigorta şirketleri aleyhine açılacak davalarda uygulanması gereken özel yetki kuralı olduğundan, bu iddiaya itibar edilmemiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin yetkisizliği sebebiyle 6100 sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın yetkili Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde yetkili mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸