Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1108 E. 2020/530 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1108 Esas
KARAR NO : 2020/530

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/10/2015
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile … arasında Tüketici Kredi ve rehin Sözleşmesi imzalandığını, … Marka, … aracın kaydına tarafları lehine rehin şerhi işlendiğini, aynı zamanda kredi borçlusunun aracı davalı sigorta şirketine sigorta ettirdiğini, kredi borçlusunun kredi borcunu ödememesi üzerine, … 14 İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak işlemlerin devamı sırasında araçta hasar meydana geldiğini ve hasar dosyasına binaen yapılacak ödemenin rehin alacaklısı olarak “dain ve mürtein” sıfatına haiz olmaları sebebiyle müvekkili şirketi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının dava açma hakkını yani dain ve mürtehin sıfatının bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, aksi takdirde davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu … plakalı aracın 05/01/2015 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle kasko poliçesi kapsamında hasar dosyası açıldığını, hasar tespiti yapıldığını, ancak kara araçları kasko sigortası genel şartlarının A.5 maddesi kapsamında kaza yerini terk nedeniyle zararın teminat dışında kaldığını, araç sürücüsünün alkollü olduğunu ve dolayısıyla sigortalı tarafından kaza sonrası doğru ihbar yükümlülüğünün kasten yerine getirilmediğini, bu nedenle ispat yükünün sigortalıya geçtiğini, savunmuş bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 13/11/2018 tarih, 2018/1365 Esas 2018/1864 Karar sayılı ilamı ile İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenerek dosya kapsamındaki görev uyuşmazlığı giderilmiştir.
Mahkememiz dosyasının 03/03/2020 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı uyarınca dosyanın aktüerya/ sigortacı bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Sigorta Bilirkişisi …tarafından mahkememize sunulan 11/08/2020 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 17/12/2014- 17/12/2015 vadeli Genişletilmiş Kasko Süper Oto Poliçesi ile sigortalı olduğu, … plakalı araç üzerinde Tüketici Kredi Sözleşmesi çerçevesinde … A.Ş.’nin rehin hakkı bulunduğu, … 38. Noterliğinin …tarihli … yevmiye numaralı temlik beyannamesi ile …A.Ş.tarafından davaya konu alacağın … A.Ş.’ye devir ve temlik edildiği, meydana gelen kaza nedeniyle olay yernin Kasko Sigortası Genel Şartlar A.5 maddesinin 5.10.bendinde sayılı zorunlu hallerin birinin mevcudiyeti nedeniyle terk edildiğini ve zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükünün sigortalıya geçtiği, öncelikle ispat yükü kendisine geçen sigortalı tarafından, zararın poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığının tespit edilmesi gerektiği ve henüz bu yönde bir tespit mevcut olmadığından davalı … Sigorta A.Ş.’nin meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı mütalaa edilmiştir.
Dava ;davalı ile dava dışı sigortalısı arasında düzenlenen kasko poliçesi hükümlerine göre sigortalanan … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşturulan hasar dosyasında ödenecek tutarın dain ve mürtehin sıfatına haiz olmalarından ötürü davacıya ödenmesi talebinden ibarettir.
… plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı, davacının dain mürtehin sıfatını taşıdığı anlaşılmıştır.
Poliçe tanzim tarihi ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yükü yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığının ispat yükü sigortalıya geçer.
Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında; 05.01.2015 tarihinde saat 04.00 sıralarında davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, … plaka sayılı aracın karışmış olduğu bu kazada polis memurlarınca tutulan 05.01.2015 tarihli tutanağa göre anılan araç sürücüsünün kazadan sonra olay mahallini terk ettiğinin bildirildiği, adı geçen sürücünün olaydan yaklaşık 10 saat sonra 05.01.2015 günü saat 13.40 sıralarında … başvurarak alkol testi yaptırdığı, ayrıca, “beyanımdır” başlıklı el yazısıyla yazılmış dilekçe düzenlediği ve bu dilekçe içeriğine göre de kazadan sonra ” kazadan korktuğu, havanın soğuk olduğu” gerekçesiyle olay yerini terk ettiğini ve ertesi sabah yetkililileri bilgilendirdiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Olay tarihinde geçerli olan …’nın A.5.10. maddesinde, “zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, sigortalısı olan … plakalı araç sürücüsünün olay yerini terk etttğini, alkollü olduğunu ve bu yüzden hasarın teminat dışında kaldığını iddia etmiştir.
… ‘nın 5.5. Maddesinde, aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar teminat kapsamı dışında kalan zararlar olarak belirlenmiştir.
Yukarıda anılan kanun ve sigorta genel şartları gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü davalı sigortacıda bulunsa da; somut olayın özellikleri ve bilhassa aracın sürücüsü olan …’in olay yerinden ayrılma gerekçesi olarak ileri sürdüğü ,”kazadan korktuğu, havanın soğuk olduğu” sebebin, …’nın A.5.10. Maddesinde belirtilen sebeplerden olmadığı gibi, bu sebeple olay yerinden ayrılmak zorunda kalmış olsa dahi en kısa sürede ilgili kolluk birimine başvurması gerekirken bunu yapmadığı, kazadan yaklaşık 10 saat sonra alkol testi yaptırmak için hastaneye başvurduğu nazara alındığında, somut olayda haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durum bulunduğu ve sürücünün kaza anında alkollü olmadığını ispat yükünün, sigortalıya -yani somut olayda- davacıya geçtiğinin kabulünün zorunlu olduğu açıktır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre araç sürücüsünün olay yerini zaruret nedeniyle terk ettiği davacı tarafça ispat olunamamıştır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19/06/2017 tarih ve 2016/11677 Esas, 2017/6905 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 21/06/2018 tarih ve 2015/11912 Esas, 2018/6248 Karar sayılı kararı, 17. Hukuk Dairesi’nin 14/11/2019 tarih ve 2017/3063 Esas, 2019/10651 Karar sayılı kararı )
Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir.
Bu itibarla da, somut olayın özellikleri gereği, davacı tarafça … plakalı araç sürücüsünün olay yerini zaruretten terk ettiği hususu geçerli deliller ile ispat edilememiştir. Buna göre Kasko Genel Şartlar A.5.10. maddesi uyarınca talebin teminat dışında kaldığı anlaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davann REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 116,38 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/11/2020

Katip

Hakim