Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1096 E. 2020/274 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1096 Esas
KARAR NO: 2020/274

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/11/2018
KARAR TARİHİ:14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş. … Şubesi’ nin kredi müşterisi olan Tasfiye halinde …. Ltd. Şti.lehine davalı borçlu … ve Tasfiye Halinde ….Şti.’ nin müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını ancak kredi kat ihtarında detaylı açıklandığı üzere kullandırılan kredilerin geri dönüşünün gerçekleşmemesi nedeniyle, borçlulara ait kredi hesaplarının 20/10/2016 tarihi itibariyle kat edilmek zorunda kalındığı ve müvekkili banka alacağı muaccel hale geldiğini, hesabın kat edildiği borcun ödenmesi gerektiği …. Noterliği’ nin 24/10/2016 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin borçlulara gönderildiği, …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, genel kredi sözleşmesinin 35.maddesinde kredinin kefalet karşılığı kullandırılması ve kefillerin sorumluluğu düzenlendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; davalıların itirazlarının iptaline, davalıların %20′ den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, takibin, takip talebinde belirtilen diğer kayıt ve şartlar ile devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı olduğunu iddia eden eden davacı banka kefil sıfatı ile müvekkiline iş bu davayı ikame ettiğini, diğer davalı tarafından kısmi ödemelerin olduğunu, davacı tarafın bu ödemeleri dikkate almaksızın icra takibi başlattığını, iddia edilen borcun varlığı kabul edilse dahi anılan borcun zaman aşımına uğradığını, kredi sözleşmesinin tarihi belli olmadığını, davacı şirket ile kefil olarak haklarında icra takibi başlatılan ve dava ikame edilen müvekkili arasında usulüne uygun bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığını, davacı tarafın borcun dayanağı olarak sunduğu sözleşmenin 2007 tarihli olup müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkiline gönderilmiş usulüne uygun bir ihtarname olmadığından dava öncesi temerrüt faizi talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın kabulü ile davanın reddini, %20′ den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine müvekkili adına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davacısı … A.Ş., borçlularının dosyamız davalıları …. Şti, … ve … Danışmanlık Mühendislik Ltd. Şti. olduğu, takip miktarının 32.138,99 TL olduğu anlaşılmıştır.
Banka Müdürü Bilirkişi … mahkememize sunmuş olduğu 17/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile özetle;
1)Dava konusu alacağın, taraflarca imzalanmış 18/01/2007 tarihli EUR 1.000.000′ lık Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) çerçevesinde 2008 yılında verilen teminat mektupları ve 30/03/2010 tarihinde verilmiş olan çek karnesi sebebiyle oluştuğu,
2)Banka tarafından verilen kati-süresiz gümrük teminat mektuplarının, … Gümrük Müdürlüğü’ ne hitaben talep edilmesi üzerine … Gümrük Müdürlüğü’ ne verildiği ve Gümrük Müdürlüklerinden, mektupların işlemlerinin bittiğine dair bu yönde İbraname alınmaması sebebiyle risk çıkışının yapılamadığı ve bu sebeple geçerliliğini koruduğu; risk çıkışı yapılabilmesi için davalıların söz konusu Gümrük Müdürlüğü’ nden teminat mektuplarını ve Gümrük Müdürlüğü’nün davacı bankayı ibra ettiğine yönelik yazının alınarak bankaya verilmesinin gerektiği,
3)Çeklerle ilgili olarak 2012 sonrası verilen çeklerde rapor tarihi itibariyle banka yükümlülüklerinin sona erdiği ve bankanın risk çıkışlarını gerçekleştirdiğinin görüldüğü ancak 1 adet 30/03/2010 tarihinde verilen ve ödeme yasağı bulunan çek için risk çıkışının yapılamadığı ve bu çek için 2019 tarihi itibariyle 1.255,00 TL alacağının bulunduğu,
4)Söz konusu GKS’nin 2007 tarihli olması ve kefaletlerin, Mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu çerçevesinde imzalandığının görülmesi sebebiyle kefaletlerin geçerli ve limitler dahilinde olduğunun düşünüldüğü,
5)İmzalanmış GKS ve tebligat hükümlerince noter aracılığıyla gerekli tebligatın yapılmış olduğunun görüldüğü,
6)Mevcut risklerin halen gayrinakdi risk çerçevesinde bulunduğu ancak muhataplarca talep edilmesi halinde nakde dönebileceği ve icra takip yazısında belirtilen temerrüt faizinin işlemesinde, imzalanmış GKS’nin 44. Maddesi çerçevesinde hareket edilebileceği görüşleri oluştuğunu,
Bu çerçevede bankanın toplam gayrinakdi alacak tutarı (depo edilmesi talep edilen), raporda belirtildiği üzere icra takibinde davacı tarafça belirtilmiş “garanti tutarının artırılması halinde artan tutarları talep haklarımız mahfuzdur” ibaresinin Mahkeme tarafından değerlendirilmesi çerçevesinde 20.445,00 TL ve 598,99 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 21.043,99 TL olarak bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Banka Müdürü Bilirkişi … mahkememize sunmuş olduğu 11/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile özetle; Davalı vekilince sözleşmenin ve kefaletin hukuken geçersiz olduğuna yönelik iddiaların, yapılan incelemeler sonucunda doğru bulunmadığı, icra takip tarihi itibariyle riskte görünen 9 adet çekin, dava tarihi sonrası 2017- 2018 tarihlerinde, risk çıkışlarının zamanaşımına uğramış olması sebebiyle vadelerinde yapıldığı, tek bir çekin (H) Statü kodu nedeniyle risk çıkışının yapılamadığı ayrıca 2008 yılında Gümrük Müdürlüğü’ ne verildiği görünen 2 adet teminat mektubunun, muhatap tarafından iadesinin yapılmamış olması ve mektupların özelliği sebebiyle (süresiz ve gümrük mektubu olması) 10 yıllık zamanaşımına uğramadığı ve bu sebeple risk çıkışlarının yapılamadığı, önceki raporda yapılan hesaplamaların bu çerçevede değerlendirilip, ihtarname masrafı ile birlikte toplam 21.043,99 TL’ nin depo edilmesi (2 adet mektup tutarı 19.190,00 TL, 1 adet çek 1.255,00 TL ve 598,99 TL ihtarname masrafı) gerektiği mütalaa edilmiştir.
Dava, davacı tarafından davalı şirkete genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan banka teminat mektuplarından kaynaklı gayri nakdi alacağın, asıl borçlu ve kredi kefili olan davalılardan tahsili ve depo edilmesi istemiyle başlatılan icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraf beyanları ve mevcut delilleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, yukarıda özetlenen bilirkişi raporları ile birlikte dosya içerisinde mevcut tüm belgeler değerlendirildiğinde;
Taraflarca imzalanmış 18/01/2007 tarihli EUR 1.000.000′ lık Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) çerçevesinde 2008 yılında verilen teminat mektupları ve 30/03/2010 tarihinde verilmiş olan çek karnesi sebebiyle oluşan davada davalılardan … … Ltd. Şti. ve …’ın kefil, … … Ltd. Şti.’nin ise kredi müşterisi borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya konu, iptali istenen itirazın yapıldığı icra takibinde ; davacı banka tarafından … Gümrük Müdürlüğü lehine verilen 19.190,00 TL teminat mektubu bedeli ile taahhütname gereği yine davacı banka tarafından verilen 10 adet çekin garanti tutarları toplamı olan 12.350,00 TL’nin toplam 31.540,00 TL olarak depo edilmesi hususu ile 598,99 TL ihtarname masrafı nakdi alacak kapsamında talep edilmiştir.
Dava konusu takip taleplerinde nakdi alacakların yanı sıra bir kısım gayrinakdi alacağın da talep edildiği görülmüştür. Çek yasal sorumluluk bedelleri bankaca ödendiğinde alacak nakdi kredi alacağına dönüşür ise de, yasal sorumluluk bedeli ödenmemiş ve henüz bankaya iade edilmemiş çeklerle ilgili olarak ancak depo talebinde bulunulabilir ve bu depo talebine konu alacak gayrinakdi alacak niteliğindedir.
Davacı Yapı Kredi Bankası ile davalılardan asıl borçlu …. Ltd.Şti. arasında düzenlenen ve davalılar … …Ltd. Şti. İle …’ın kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinde, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2161 esas 2019/4644 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere,gayrinakdi alacak niteliğinde olan asıl borçluya verilip iade edilmemiş çeklerle ilgili bankanın 3. kişilere ödemekle sorumlu olduğu miktarların depo edilmesi hususunda sözleşmede açıkça kefillere sorumluluk yükleyen bir hüküm bulunması gerektiği, bu kapsamda;taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kefillerin bu noktadaki sorumluluklarının açıkça düzenlenmediği anlaşılmakla depo edilmesi talep olunan gayri nakdi alacaklar ile buna ilişkin ihtarname masrafı olarak talep olunan nakdi alacaktan kefillerin sorumlu olmayacağı anlaşılmış ve davalılar … …Ltd. Şti. İle … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı asıl borçlu …. Ltd. Şti yönünden ise;
Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, talebe konu çeklerle ilgili olarak 2012 sonrası verilen çeklerde, rapor tarihi itibariyle banka yükümlülüklerinin sona erdiği ve bankanın risk çıkışlarını gerçekleştirdiğinin görüldüğü ancak 1 adet 30/03/2010 tarihinde verilen ve ödeme yasağı bulunan çek için risk çıkışının yapılamadığı ve bu çek için 2019 tarihi itibariyle 1.255,00 TL banka alacağının bulunduğu, böylelikle bu çekle ilgili bedelin depo edilmesi ve nakdi alacak olarak takibe konu edilen ihtarname masrafı talebi yönünden davacının davasında haklı olduğu , nakdi alacak yönünden alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesi gerektiği, diğer 9 adet çek yönünden ise çeklerin risk çıkışlarının yapıldığı anlaşılmakla bu çekler yönünden davanın reddi gerektiği anlaşılarak çek bedellerinin depo edilmesine yönelik talebin kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.Deposu talep olunan teminat mektup bedelleri yönünden ise dosya içerisinde mevcut … sayılı … Gümrük Müdürlüğü’nün müzekere cevabından anlaşılacağı üzere 12.840 TL ile 6.350 TL tutarındaki teminat mektuplarına ilişkin riskin sona erdiği, 12.840 TL tutarındaki teminat mektubunun 04.11.2009 tarihinde, 6.350 TL tutarındaki teminat mektubunun ise 09.02.2010 tarihinde iade olunduğu hususunun bildirildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2018/1106 esas 2019/1442 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere,teminat mektubunun iade edildiğinin davacı kayıtlarında yer almamasının davalıya kusur olarak atfedilemeyeceği anlaşılarak bu yönden de davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar … … … Ltd. Şti’ye yöneltilen davanın reddine,
2-Davalı … Sistemler … Ltd. Şti’ye yöneltilen davanın kısmen kabulü
kısmen reddi ile;
-Nakdi alacak miktarı olan 598,99 TL yönünden itirazın iptali ile takibin aynı şartlarda devamına,
-Nakdi alacak miktarı olan 598,99 TL’nin %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalı …. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
-1 adet çek tutarı olan 1.255,00 TL ‘nin davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini teminen takibin devamına,takip tarihinden sonra riskin gerçekleşmesi halinde muhataba ödenen tutarın nakde dönüştüğü tarihten ödeninceye kadar %57,37 oranında temerrüt faiz ve %5 BSMV uygulanmasına,
-2 adet teminat mektubu ile 9 adet çek yaprağının depo edilmesine ilişkin icra takibine konu itirazın iptali isteminin reddine,
3-Peşin alınan 548,86 TL harçtan, alınması gereken 126,65 TL harcın mahsubu ile, bakiye 422,21 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen 126,65 TL harcın davalı … Sistemler…Ltd. Şti.’ den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.301,68 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 75,10 TL’ sinin davalı … Sistemler … Ltd. Şti.’ den tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ ne göre hesap ve takdir edilen 1.853,99 TL vekalet ücretinin davalı … Sistemler… Ltd. Şti.’ den tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar … … … Ltd. Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ ne göre hesap ve takdir edilen 4.542,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … … … Ltd. Şti.’ ye verilmesine,
9-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/07/2020

Katip …

Hakim …