Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1087 E. 2019/881 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1087 Esas
KARAR NO : 2019/881

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin telekominikasyon ürünlerinin parakende ticaretini yaptığını, bu ürünlerin davalı firmadan satın alındığını, müvekkilinin aldığı ürünleri dava dışı tüketicilere sattığını ancak anılan cihazların üretim hatasına dayalı olarak ayıplı olduğu ve ürünlerde kullanıcı hatasına rastlanılmadığının tespiti üzerine Tüketici Hakem Heyetleri kararları uyarınca müvekkilinin dava dışı tüketicilere ürün bedellerini iade etmek zorunda kaldığını, ürünlerin ayıplı olmasından dolayı davalının müvekkiline karşı sorumlu olduğunu ancak tüm taleplerine rağmen davalı firmanın hatalı ürünlerin bedellerini müvekkiline ödemediğini, bu nedenlerle müvekkili tarafından dava dışı tüketicilere ödenen toplam 13.174,23 TL’ nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazmini ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri çerçevesinde davacı şirket tarafından müvekkili şirketten alınan tüm cihazlara ilişkin tüm riskin davacı tarafından üstlenildiğini, davacının rücuen talep hakkının bulunmadığını, davacının rücuen tazmin talepli alacaklarının zamanaşımına uğramış olduğunu, davacı tarafça açılan davaya konu cihazlara ilişkin verilen hakem heyeti kararlarına karşı yasal yollara başvurulmadığını, bu nedenle davacının bayilik sözleşmesi hükümleri uyarınca üzerine düşen yükümlülüğe uygun hareket etmediğini, müvekkili şirketin zararına olacak şekilde hareket ettiği sabit olduğundan davacının davasının bu yönden de kabulüne imkan bulunmadığını, müvekkili şirket ile cihazıların hiçbir bağlantısının bulunmadığını, davacı tarafından da buna ilişkin bir belge sunulmadığını, dava dışı tüketiciye davacı tarafından da ödeme yapıldığına ilişkin bir belge bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının taleplerinde haklı olduğu düşünülse dahi, ürünlerin satışından elde etmiş olduğu karı ve icra harç ve masraflarını müvekkili şirketten talep edemeyeceğini, davacı tarafından müvekkili şirket ile akdedilmiş olan bayilik sözleşmesi hükümleri uyarınca üzerine düşen yükümlülüğe uygun hareket edilmemiş olup müvekkili şirketin zararına olacak şekilde hareket edildiğinin sabit olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın zamanaşımı itirazları da dikkate alınarak usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 21/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının incelenen 2016-2017 takvim yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davalının defterlerini ibraz etmemiş olduğu, davacı defter kayıtlarında dava konusu cihazların tamamının davalı firmadan temin edilerek kayıtlara alındığı ancak cihazların davalı tarafından iadesinin kabul edilmemesi ve cihazların fiziken davacı uhdesinde olması dolayısıyla defterlere iade kaydının yapılmadığının tespit edildiği, sonuç olarak davaya konu 7 adet cihazların halen mecut arızalı/ ayıplı durumda muhafaza edilmekte olduğu, söz konusu arıza/ ayıpların davacının veya dava dışı son kullanıcıların sorumluluğunda olmadığı,dava dışı tüketiciler …, …, …, …,… ve …’a satımı yapılan telefonlardaki hatadan davalının sorumlu olduğu, …’ya satımı yapılan telefondan ise davalının sorumlu olmadığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 24/09/2019 tarihli biirkişi ek raporunda özetle; Davalı şirket tarafından davacı şirkete ”Bayilik Sözleşmesi” kapsamında satılmış olup sonrasında davacı şirket tarafından dava dışı tüketicilere satılmış olan uyuşmazlık konusu cihazlardaki arızaların/şikayetlerin garanti kapsamında işleme alındığı, kullanıcı hatası olmadığı, söz konusu arızaların/ şikayetlerin ayıplı mal/ayıplı hizmetten kaynaklandığı Tüketici Hakem Heyetleri tarafından tespit edilmiş olup, yapılan incelemelere istinaeden aynı kanaate varıldığı mütalaa edilmiştir.
Dava, dava dışı tüketicilere ödenen ayıplı malların ayıp giderim bedellerinin satış sözleşmesi çerçevesinde alıcı tarafından ayıba karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda satıcı olan davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraf beyanları ve mevcut delilleri,Tüketici Hakem Heyeti Kararları, …Tutanakları, yukarıda özetlenen bilirkişi raporu ile birlikte dosya içerisinde mevcut tüm belgeler değerlendirildiğinde; Davacının dava dışı tüketicilere sattığı 7 adet cep telefonunda üretim hatası mevcut olduğu, bu hususun dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit olunduğu, bu telefonlardan ; davacı tarafından dava dışı tüketiciler …, …, …, …,… ve …’a satılanların ; davacıya davalı tarafından satıldığı ve bu telefonlar sebebiyle toplam 10.683,15 TL ürün bedelinin dava dışı tüketicilere davacı tarafından iade olunduğu, dava dışı tüketici …’ya satılan telefonun ise davacı tarafından davalıdan değil dava dışı başka bir firmadan satın alındığı,bu telefon için dava dışı tüketiciye davacı tarafından yapılan ödemenin ise 2.491,08 TL olduğu, tüm bu hususların da dosya içerisinde mevcut faturalar,tüketici hakem heyeti kararları ve bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacının ticari defterlerinde yaptırılan incelemede 2016-2017 takvim yılına ait defterlerin davacı lehine delil olduğu hususun tespit olunduğu, davalının defter ve kayıtlarını sunmadığı, taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu davada denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu neticesinde davacının dava dışı tüketiciler …, …, …, …, … ve …’a satmış olduğu ve hatalı olduğu tespit edilen, -belirlenen hatalardan kullanıcıların ya da davacının sorumlu olmadığı rapor edilen- telefonlara ilişkin toplam 10.683,15 TL iade bedelinin davacı tarafından davalıdan tazmin edilebileceği, ancak dava dışı tüketici …’ya yapılan 2.491,08 TL iade bedelinin ise, bu telefonun davalı tarafından davacıya satılmadığının tespit olunması karşısında davalıdan tazmin edilemeyeceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
-10.683,15-TL tazminatın dava tarihi olan 16/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken harç 729,76 TL olup, peşin alınan 224,99 TL’ nin mahsubu ile bakiye 504,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen 224,99 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.691,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.371,39 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ ne göre hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ ne göre hesap ve takdir edilen 2.491,08 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı,kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır