Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1077 E. 2021/531 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1077 Esas
KARAR NO : 2021/531

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile karşı taraf arasında gerçekleşen ticaret neticesinde oluşan cari hesap alacağının tahsili için … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından karşı taraf aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın açılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yetki bakımından da yersiz itirazda bulunduğunu, taraflar arasında sözleşmeye dayalı alacak-borç ilişkisinde alacaklı tarafın ikametgahının da yetkili olduğundan bahisle icra takibine yapılmış olan haksız itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalının takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresi “… ” olup söz konusu icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde ve huzurdaki işbu davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da karşı tarafın iddia ettiği hususların tamamen gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın icra takibine konu ettiği faturaların içeriğindeki mal ve hizmetleri müvekkili şirkete sağlamadığını, ifa yükümlülüğünü yerine getirmeyen tarafın, ispatla mükellef olunan doğmamış alacağı yönünden takip başlatmasının kötü niyetli olduğunu,, davacı tarafın herhangi bir hizmet sağlamadığı gibi söz konusu faturaları da tebliğ etmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişki ve borç-alacak durumlarının tarafların ticari defterleri ile sabit olduğunu, kendilerinin takibe konu faturalar ile ilgili alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcun bulunmadığını, kendilerinin kötü niyetle borca itiraza etmesi söz konusu olmayacağından icra inkar tazminatı talebinin de reddinin gerektiğini belirterek, aleyhlerine açılmış haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayalı başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
… 4. İM … E takip dosyası Uyap kaydı celbedilip incelendiğinde, faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle (açık hesap bakiyesi için) başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Takip dosyasına itiraz sırasında icra dairesi yetkisine de itiraz edildiği görülmekle, itirazın iptali davasında özel dava şartı niteliğinde olan icra dairesi yetkisine itiraz ve yasal sürede cevap dilekçesiyle ileri sürülen mahkememiz yetkisine ilk itiraz ön inceleme celsesinde değerlendirilerek, TBK 89.maddesi gereği sözleşmeden doğan fatura alacaklarında davacı alacaklının yerleşim yeri (…) icra daireleri yetkili olduğundan, ticari davalarda … adliyemizin yetki alanında bulunmakla mahkememiz yetkili olduğundan, dava konusu uyuşmazlıkta kesin yetki kuralı da bulunmadığından, davalının itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Takip dosyası, sunulan dayanak faturalar, sevk irsaliyeleri, celbedilen davacının BS, davalının vergi dairesine verdiği BA formları incelenmiş, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Ön inceleme celsesinde bilirkişi inceleme gün ve saati belirlenerek duruşmada hazır olan davalı vekiline inceleme günü ile HMK md 220-222 kapsamında yasal ihtar usule uygun tebliğ edilmiş, inceleme günü ticari defterlerinin ibraz edilmemesi halinde ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ve davacının sahibi lehine delil teşkil eden ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtar edilmiş, davalı tarafça ticari defter kayıtları bilirkişi incelemesine ibraz edilmemiştir.
Davacı ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan mali bilirkişi raporunda özetle, davalı tarafın incelemeye defter-kayıt ibraz etmediği, davacının incelenen 2016-2017 ticari defterlerinden 2016 yevmiye defterinin açılış noter tasdiki süresinde yaptırılmışsa da kapanış tasdikinin yaptırılmamış olduğu, kayıtların muhasebe usul ve esaslarına uygun yapılmış olduğu, davacının incelenen ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında 2016-2017 yıllarında ticari ilişki bulunduğuna dair kayıtların, davalının kısmi ödeme kayıtlarının bulunduğu, davacının davalıya düzenlediği faturalar ve imzalı sevk irsaliyeleri bulunduğu, açık hesap ve muavin defter kaydına göre takip tarihi itibariyle davalının kısmi ödemelerinin mahsubu sonrasında davacının 9.653,01 TL davalı yandan alacaklı göründüğü, faturaların davacı tarafından süresinde BS formu ile vergi dairesine bildirilmiş olduğu, davalının faturalara itiraz ettiğine dair bir kayda rastlanmadığı tespit edilerek bildirilmiştir.
Davalının celbedilen ilgili dönem mal alışı bildirimlerine ilişkin vergi dairesine erdiği BA formları tarafımızdan incelenmiş, davacının davalıya düzenlediği (KDV dahil) 5.276,00 TL bedelli faturanın 2016/11 döneminde davalı tarafından BA formu ile bildirilmiş olduğu, diğer aylardaki faturaların ise 5.000,00 TL’lik BA form verme limiti altında kaldığından bildirilmemiş olduğu görülmüştür.
Davalı şirket yetkilisine, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı ve ekli sevk irsaliyeleri altındaki imzanın kendisine veya yetki verdiği kişiye ait olup olmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere HMK. 169. maddesi uyarınca isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş, bildirilen duruşma gününde özürsüz gelmez veya gelip de sorulara cevap vermez ise isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı HMK. 171.maddesine göre ihtar edilmişse de isticvaba icabet etmediğinden,akdi ilişki ve davacının davalı adresine mal teslimine ilişkin düzenlediği sevk irsaliyelerinde yer alan “teslim alan” imzası davalı şirket yetkilisince ikrar edilmiş sayılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan ve celbedilen deliller, alınan bilirkişi raporu tespitleri hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında akdi mal satım ilişkisi bulunduğu, davacının akdi ilişki boyunca davalıya düzenlediği toplam 5 fatura bulunduğu, bunlardan 2016/11.ay içinde düzenlenen (toplam KDV hariç 5.276,00 TL, KDV dahil 6.226,41 TL tutarlı olan) üç adedinin 2016/11 döneminde davalı tarafından BA formuyla vergi dairesine mal alışı olarak süresinde bildirilmiş olduğu, 2017/1-2.aylarda düzenlenmiş iki adet faturanın ise (KDV dahil iki fatura toplamı 4.897,00 TL’dir) yasal limiti aşmadığından BA formu verme zorunluluğu bulunmadığından bildirilmemiş olduğu, dosyada mevcut ve teslim alan imzası isticvap sonucu ikrar edilmiş sayılan sevk irsaliyeleri de gözetildiğinde davalının tüm faturalara 8 günlük yasal sürede itiraz etmemesi nedeniyle fatura içeriklerinin kesinleşmiş olduğu, davalının fatura borçlarına karşılık davacıya (2016 yılı sonuna kadar farklı tarihlerde) toplam 1.471,00 TL kısmi ödemeler yapmış olduğu, ayrıca yapılan yasal ihtarata rağmen bildirilen inceleme gününde ticari defterlerini incelemeye ibraz etmeyen davalının ibrazdan kaçınmış sayıldığı, borçlu olmadığını ticari defteriyle ispat imkanı verilmişse de ispat edemediği, davacının 2016 yevmiye defterinin kapanış noter tasdiki yaptırılmamışsa da 2016 yılına ilişkin faturalar davalının BA formuyla vergi dairesine bildirildiği, davalının mal alışı böylelikle teyit edildiğinden sonuca etki etmediği, ayrıca tebliğ edilen bilirkişi raporuna karşı da yasal sürede bir itiraz bulunmadığı, raporda bildirilen davacı ticari defterindeki 9.653,01 TL alacağın 4.756,01 TL’lik kısmının davalı tarafından BA ile vergi dairesine bildirilmiş faturalardan doğduğu, bu nedenle mal teslimlerinin davacı tarafından ispatlandığının kabul edilmesi gerektiği, aynı nedenle davalının davacıya olan fatura borcunu tümden ödediğini ispat edemediği sonucuna varıldığından, takipte işlemiş faiz talebi bulunmamakta olup ticari iş nedeniyle davacının takip tarihi sonrası takip talebindeki gibi avans faizi isteyebileceği kanaatiyle, takip konusu asıl alacak yönünden davanın kabulüne, takibin asıl alacak yönünden takip sonrası aynı koşullarla devamına, fatura alacağı likit ve itiraz haksız olduğundan, kabul edilen alacak yönünden davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 4.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının iptaline, takibin 9.653,01-TL asıl alacak yönünden takip tarihi sonrası bu asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına,
Alacağın %20’si oranında 1.930,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 659,39- TL olup, 116,59- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 542,80- TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 500,00-TL bilirkişi ücreti, 209,70-TL posta tebligat masrafı ile (başvuru harcı+ peşin harç) 152,49- TL harç toplamı olan 862,19-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan, yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından karar tebliğ giderleri sonrası kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/07/2021

Katip …

Hakim …