Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1066 E. 2019/381 K. 03.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1066
KARAR NO : 2019/381

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2014
KARAR TARİHİ : 03/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … AVM’nin ışıklandırma-aydınlatma dekorasyonu ile ilgili sözleşme bulunduğunu, müvekkilinin sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiğini, irsaliyeli fatura düzenlenip sağlam ve çalışır halde teslimat yapıldığını, davalının teslim edilen iş karşılığında kısmi ödeme yaptığını, sonuç olarak müvekkilinin 35.609 EURO alacaklı olduğunu ileri sürerek bu tutarın ödeme tarihindeki TL karşılığının tahsili için takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itirazda bulunduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme imzaladığını ancak davacının kalite ve görsel güzellik açısından daha düşük ürünler kullandığını, sözleşmeye aykırı ürünlerin iade alınması, düşük kaliteli ürünlerden dolayı indirim yapılması talebinin davacı tarafa iletildiğini, e-maillerde iç süslemelerin sözleşmeye uygun olmadığının davacı tarafından kabul edildiğini, bu ürünlerinin depoya kaldırıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. İcra takibi eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için başlatılmıştır.
… 27. İcra Müdürlüğünün … Esas takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, davacının faturaya dayalı başlattığı ilamsız icra takibine davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 19/11/2013 tarihli eser sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında davacı yüklenicinin davalıya ait … AVM’nin 2013 yılbaşı öncesi iç ve dış mekan görsel aydınlatma ürünlerini tedarik ederek davalıya teslim ettiği, sözleşmede yer almasa da taraflar arasında haricen anlaşılarak dış mekan ürünlerinin montajının da ilave ücret talep edilmeksizin davacı tarafından yüklenildiği ve işin yılbaşından önce teslim edilmiş olduğu tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, davacının edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirip getirmediği, ayıplı teslimi olup olmadığı, davalının ayıp giderim bedeli olarak bedelden indirim talep hakkı olup olmadığı, davacının takipte isteyebileceği hakediş tutarı hususlarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında tarafların bildirdiği deliller toplanmış, yazılı sözleşme, dosyaya sunulan e-posta yazışmaları, tarafların Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinde delil tespiti isteyerek ayrı ayrı aldıkları bilirkişi raporları incelenmiş, dava konusu AVM’de keşif yapılarak bilirkişi raporları düzenlenmiştir.
1.RAPOR (DELİL TESPİTİ RAPORLARI): Davacının talebi üzerine … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından delil tespiti yapılmış, rapor alınmıştır.30.12.2013 tarihli raporda; “…ürünlerin temin edilerek teslim edildiği, dış cephe aydınlatma saçakları, hediye paketi, giriş kapı üzeri taç ve giriş kapı sistemlerindeki tam ve yarım daire görsellerin yapılıp devreye alındığı, hediye paketi ile tam ve yarım daire görsellerde muhtelif aksaklıklar bulunduğu, bunların ürünü kullanılmaz hale getirmediği, iç cephe için hazırlanan 34 adet aydınlatma ürününün sözleşmeye uygun olduğu…” belirtilmiştir.
Davalının … Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı 29.12.2013 tarihli delil tespiti raporunda ise; “….34 adet iç süsleme ürününün taahhüt edilene göre daha basit olduğu, depoda bekletildiği, girişte kolonlarda bulunan tam ve yarım dairelerde pasif led bulunmasına rağmen montaj işlemlerinin tamamlanmış olduğu, Resim-2’de gösterilen kolon aydınlatmasında en üstten birer mavi dairenin yanmadığı, taahhüt edilenden daha sönük kaldığı, ancak sözleşmede ürün teknik içeriklerinin açıklanmaması nedeniyle karşılaştırmanın resimler üzerinden yapıldığı….” belirtilmiştir.
2.RAPOR: Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti, gündüz ve gece koşullarında aydınlatma sistemini yerinde incelemiş, verdikleri raporda özet olarak; “…dış cephede kullanılan ışık sistemlerinin sözleşmeye uygun ve çalışır halde olduğu, sistemdeki yanmayan ledlerin garanti süresinde tamirinin talep edilebileceği, iç kısmında kullanılacak 34 adet dairesel süslerde kullanılan toplarda büyüklük farkı olduğu, davalının bu ürün yönünden dönme hakkını kullandığı, ancak bu ürünler için bedelde indirim kararının verilmesinin adil olacağı…” belirtilmiştir.
Aynı heyet sundukları ek raporda özetle; “…ayıplı olduğu anlaşılan iç bölümde kullanılmak üzere hazırlanan 34 adet süslemenin davacı tarafından iade alınması uygun görülürse bunun bedelinin tenkisi ile davacı alacağının 36.268,00.-EURO+KDV alacağı …”, Aynı heyetçe sunulan ikinci ek raporda ise; “…34 adet ürünün iadesi ve yapılan ödemeler nazara alındığında davacı alacağının 18.333,64.-EURO(KDV dahil) olacağı…” belirtilmiştir.
3.RAPOR: Bilirkişi heyeti ışık sistemini gece ve gündüz koşullarında yerinde incelemiş, raporlarında “…dış cephe kolon yüzeyleri, hediye paketi figürlerinin, çalışır kullanır halde oldukları, iç mekanda kullanılması ön görülen 34 adet ürünün kullanılmadığı, AVM deposunda bulunduğu, çalışır halde olduğu, iç mekanla ilgili 34 ürün dışındaki sistemlerin sözleşmeye uygun ve çalışır halde oldukları, ancak 34 ürün yönünden katalog görselinde bulunan farklı renklerdeki toplarda eksiklik olduğu, dolayısıyla 34 ürün yönünden ayıp bulunduğu, ancak ayıbın basit nitelikte olduğu ve kusurunun %15 seviyesinde olduğu, bu ürünlerin değeri dikkate alınıp bu oranda indirim yapıldığında 2.130,10 EURO indirim gerekeceği, davalının yapmış olduğu 25.000,00 EURO’dan mahsup edildiğinde alacağın 33,096,01.-EURO olduğu, 34 ürünün iadesi gerektiği sonucuna ulaşırsa davacı alacağın 18.852,78 EURO olacağı” bildirilmiştir.
Toplanan deliller, yapılan bilirkişi incelemeleri, sunulan raporlar dikkate alındığında şu sonuçlara ulaşılmıştır; taraflar arasında davalıya ait AVM’nin yılbaşı sebebiyle ışıklandırma suretiyle süslenmesine yönelik sözleşme imzalandığı, sözleşme gereğince ürünlerin genel olarak temin edilip montajının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Özellikle dış cephe süslemeleri ile iç mekandaki diğer ürünlerde sorun bulunmadığı, yanmayan birkaç led ışıklandırmasının (temassızlık vs nedeniyle) garanti kapsamında giderilmesinin mümkün olduğu, ayıp olarak nitelendirilemiyeceği, bu ürünler yönünden edimlerin sözleşme koşullarına uygun olarak yerine getirildiği kabul edilmiştir. Bu konuda tespit raporları ile yargılama aşamasında alınan raporlar birbirini teyit etmektedir.
İç mekanda kullanılması ön görülen 34 adet süslemenin model numarası olarak siparişe uygun olduğu ancak davalıya gösterilen katalog görüntüsünde kismi farklıklarının bulunduğu, sözleşmede kullanılan topların sayısında/yoğunluğunda yetersizlik bulunduğu sabittir. Ancak alınan her iki bilirkişi raporunda da ifade edildiği gibi bu eksikliğin üründen faydalanmayı imkansız hale getirmediği, basit nitelikli/esaslı olmayan eksiklik halinde alıcının sözleşmeden dönmesinin haklı kabul edilemeyeceği, bu durumda satılanın onarılmasına ve satış bedelinden indirilmesine karar verilebileceği kabul edilmiştir. Bilirkişi raporunda açıklandığı gibi basit eksikliğin oranının %15 seviyesinde olduğu kabul edilmiş raporda bu varsayıma göre yapılan hesaplama ve davalı tarafından yapılan ödeme (25.000,00 EURO) mahsup edildiğinde davacı tarafından talep edilebilecek tutarın 33.096,01.-EURO (karşılığı 98.947,14.-TL) olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememiz dosyasından verilen 07/03/2016 tarihli 2016/174 K sayılı davanın kısmen kabulü kararının davalı tarafça temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 19/06/2017 tarihli 2016/3522 E -2017/2597 K sayılı kararı ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiş ve mahkememiz dosyası yeniden esas numarası alarak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay 15.HD.nin bozma gerekçesi “hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunun 9. sayfa 7/1. maddesinde dış aydınlatma ile ilgili 4 adet cins ve numaraları belirtilen aydınlatma sistemlerinin çalışmadığı, ürünlerde saptanan bu arızaların kablo bağlantı soketlerindeki temassızlık veya soket, kablo gibi komperantlardaki bozukluk sebebiyle olabileceği, davacı tarafın yükümlülüğündeki garanti şartları kapsamında 2 yıllık garanti süresi içinde arızanın davacı tarafından giderilmesi gerektiğinin değerlendirildiği belirtilmekle birlikte davacı tarafça bu arızalar giderilmemesine rağmen arıza ve ayıpların giderim bedeli hesaplanıp yüklenici alacağından düşülmemiştir. Bu durumda mahkemece hükme esas raporu düzenleyen 2. bilirkişi kurulundan raporlarının 9. sayfa 7/1. maddesinde belirttikleri bozuk ve ayıplı olup davacı tarafından garanti kapsamında giderilmesi gerektiği halde giderilmeyen 1 adet 1,2 m kırmızı tam daire (…), 1 adet 1,9 m kırmızı yarım daire (…), 1 adet 1,2 m beyaz tam daire (… I20), 1 adet 1,5 m beyaz tam daire (…) şeklinde taraf edilen ürünlerdeki ayıpların giderim bedellerinin dava tarihi itibariyle mahalli piyasa rayiçleri ile alınacak gerekçeli ve denetime elverişli ek raporla hesaplattırılıp, bulunacak dış aydınlatma sistemindeki ayıpların giderim bedelinin de yüklenicinin bozmadan önce verilen kararda kabul edilen alacağından düşülerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır” şeklindedir.
Dosyada alınan tüm bilirkişi raporları üzerinde Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda, 03/05/2019 tarihli celsede davacı tarafın direnme kararı verilmesine dair talebi de bulunmakla, aşağıda gerekçeleri açıklandığı üzere bozma ilamına uyulmayarak mahkememizin bozulan kararında direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararımızın gerekçesi, hükme esas alınan 21/12/2015 tarihli 2. bilirkişi raporunun, bozma ilamında dikkat çekilen 9. sayfa 7/1 maddesinde yer alan ve dış mekan aydınlatma ürünlerinden kapı sütunlarında bulunan 1 adet yarım daire 3 adet tam daire ürünün keşif tarihinde yanmadığı şeklindeki tespitin, raporun VI-GENEL DEĞERLENDİRME bölümünde sayfa 11’in beşinci paragrafında bilirkişi kurulu tarafından ayıplı teslim iddiası yönünden değerlendirilmek suretiyle, bu ürünlerin davacı tarafından ayıpsız teslim ve montajının yapıldığının teknik bilirkişilerce tespit edildiği vurgulanarak, nitekim raporun VIII-SONUÇ bölümü (1) no.lu maddede “davacı tarafından satılan ve montajı yapılan dış mekan ürünlerinin tümünün sözleşmeye uygun ve eksiksiz olduğu, ayıp nedeniyle indirim yapılmasını gerektiren şartların bulunmadığı” görüşünün bildirilmesidir.
Aynı raporda 9.sayfa 7/1 maddesinde (bozma ilamında ürün türü de belirtilen) 4 adet dış mekan ürününün çalışmama sebebinin soket bağlantısından kaynaklanan basit bir temassızlık veya soket-kablo bozukluğu olabileceği ve garanti kapsamında garanti süresi içinde davacı tarafından giderilmesi gerektiği görüş ve tespiti bulunmaktadır. Bu 4 ürünün (2 beyaz tam daire, 1 kırmızı tam ve 1 kırmızı yarım daire) yanmadığına dair dosyada yapılan ilk tespit, hükme esas alınan ve keşif yapılarak düzenlenen 2. Rapor kapsamında keşfin yapıldığı 09.11.2015 tarihidir. Bu tarih, işin tesliminden (davalı tarafından ayıp iddiası nedeniyle kesin kabul tutanağı imzalanmamış olsa da 12.12.2013 tarihinde teslimin yapıldığı tarafların kabulündedir) yaklaşık 22 ay sonrasına isabet etmektedir.
Davacı vekilince dosyaya sunulan 12.12.2013 teslim tarihinde çekilmiş fotoğraflarda bu 4 dış cephe ürününün yanmakta olduğu açıkça görülmektedir. Yanmayan bu ürünlerle ilgili olarak hem dava öncesi 30.12.2013 tarihli (2013/156 D.İş) tespit raporunda hem de mahkememizin hükme esas alınan 21.12.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda gece çekilen fotoğraflar yer almaktadır. Bu fotoğraflar karşılaştırıldığında, 30.12.2013 tarihli raporun 2. Sayfasında Resim-2’de, 19.11.2015 mahkeme keşfi sırasında yanmadığı tespit edilen bu 4 üründen ikisinin yanar vaziyette olduğu açıkça görülmektedir. Yani davacının yanmayacak şekilde arızalı ürün teslim ettiği veya montajı hatalı yapıp aydınlatmanın yanmamasına neden olduğu, ayıplı teslimi bulunduğu gibi bir durumdan bahsetmek, çekilen fotoğraflara göre mümkün değildir.
Ayrıca yine davacı vekilince sunulan fotoğraflarda ve davacı şirket ihtarlarında, davacının monte ettiği iki tam dairenin davalı tarafından davacıdan habersiz sökülerek çıkarılmış olduğu, davacı tarafından yeniden takılarak tümü yanar şekilde 12.12.2013’te teslim edilmiş olduğu, davalının teslimden sonra 14 Şubat 2014 Sevgililer Günü nedeniyle davacının taktığı ürünler üzerinde oynamalar ve eklemeler yaparak konsepti değiştirmiş olduğu, sonrasında da değişiklik ve müdahaleler yaptığı anlaşılmakta olup, davalının davacıdan habersiz bu müdahaleleri nedeniyle de mahkeme keşif gününde (09.11.2015) 4 ürünün yanmamasına kendi müdahalesinin sebep olma ihtimali de bulunduğu sonucuna varılmıştır.
4 dış mekan aydınlatma ürününün yanmadığının, taraflarca da kabul edilen iş teslim tarihinden 22 ay sonra yapılan keşif sırasında tespit edilmiş olması, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda bu arızanın ayıp sayılamayacağının açıkça belirtilmesi, dosyada mevcut 3 kök ve 2 ek teknik bilirkişi raporunun tamamında dış mekandaki bu ürünlerin yanmamasının davacının ayıplı teslimi sayılmaması, aksine teslimden çok sonra ortaya çıkan basit temassızlık sayılabilecek ve garanti kapsamında yaptırılma imkanı olan durum olduğunun bildirilmesi, ayrıca dosyada davalı iş sahibinin, işi teslim aldığı tarihten dava tarihine kadar davacıya yaptığı tüm ayıp ihbarlarının sadece iç mekan aydınlatmalarının sözleşmeye uygun teslim edilmediği, dış mekan aydınlatmalarının ise istenen görselliği vermediği ve istek dışı maliyeti artıran flashlı ışık takıldığı şeklinde olduğu, (istenen görselliği vermediği şeklindeki iddianın itibar edilen raporda ayıplı teslimden kaynaklanan bir durum olmayıp ışıkların bina yüzeyindeki duruşu ve binanın şeklinden-renginden kaynaklandığının belirtilerek doğru olmadığının bildirilmesi, flashlı ışık konusunda tarafların dava öncesi davacı tarafından ek bedel talep edilmemek suretiyle anlaşmış olmaları), bu ayıp ihbarlarının hiç birinde dış mekan ürünlerinden çalışmayan-yanmayan olduğuna dair herhangi bir ayıp bildiriminin bulunmadığı, davalının bu 4 dış mekan ürünüyle ilgili çalışmadığına dair davacı yükleniciye (ne dava öncesi ne de davada keşif bilirkişi raporu hazırlanana kadarki aşamada) hiçbir ayıp ihbarının bulunmamasının bu 4 ürünün davalıya çalışır durumda teslim edildiğinin aslında davalının kabulünde olduğu, ancak sonradan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi elektrik tesisatı soket bağlantısındaki temassızlık, kablo arızası (veya ampul arızası da olabilir) vb. basit bir nedenle tespit gününde iki tanesinin ve aynı neden yanında davalının sisteme müdahalesi, eklemeleri nedeniyle keşif gününde 4 tanesinin yanmıyor olduğu, nitekim bu sebeple bu durumun hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayıplı teslim olarak değerlendirilmediği, garanti süresi dolmadığından davacıya arızanın garanti kapsamında tamir ettirilebileceğinin belirtildiği, davalının ise bu sorunla ilgili garanti kapsamında davacıya herhangi bir başvurusunun veya ayıp ihbarının hiç bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, bu 4 dış mekan ürünü nedeniyle davacı yüklenici alacağından ayıp giderim bedeli indirilmesinin mevcut hukuki durum ve teknik tespitlere aykırı olacağı vicdani kanaatiyle, mahkememizin ilk kararında direnilerek davanın ilk kararımız gibi aynen ve kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince bozma sonrası kurulan hükmün yabancı para cinsinden kurulması talep edilmişse de, hem takibin TL cinsinden başlatılmış ve itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olması, hem de direnme kararında hükmün değiştirilmesinin hukuken mümkün olmaması nedenleriyle bu talep kabul görmemiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi ekli kararda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… 27.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 98.947,14-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazla talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine,
2-06/01/2014’te davalı tarafça yapılan 1.544,50-TL’lik ödemenin infaz sırasında icra müdürlüğünce gözetilmesine,
3-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.665,77-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 260,00-TL posta, 3.300,00-TL bilirkişi 206,50-TL keşif ve başlangıçta yatırılan harç masrafı olmak üzere toplam 3.766,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3.561,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 90,30-TL temyiz posta masrafından davanın red ve kabul oranına göre hesap olunan 84,88- TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Alınması gerekli 6.759,08-TL karar harcından, 1.255,00-TL peşin harç ile … 27. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasına yatırılan 532,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.971,88-TL karar harcının davalıdan tahsiline,
10-Davacı tarafça yatırılan 1.255,00-TL peşin harç ile … 27. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasına yatırılan 532,20-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸