Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1051 E. 2019/740 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1051 Esas
KARAR NO : 2019/740

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2018
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalı şirket arasında 16/12/2010 tarihli alacağın temliki sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davalı şirketin 30/06/2011 tarihinden başlayarak 28/10/2015 tarihine kadar aylık 270.00 USD lik taksitler halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu sözleşmeye binaen davalı şirketin 6 taksit ödemesi olan toplam 1.620,00 USD yi ödediğini ancak geri kalan 12.505,00 USD’yi ödemediğini, bunun üzerine … 22 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yaptıkları icra takibi ile 12.505,00 USD para ve 957,44 USD işlemiş faizi olmak üzere toplam 13.462,44 USD yi talep ettiklerini, ödeme emrini alan davalı şirketin yeni ünvanı beyan ederek vekili aracılığı ile yetkiye ve borca itiraz ettiğini, anapara işlemiş faiz ve borcu ferilerine yapılan itirazın kaldırılmasına ve iptaline takibin devamına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile davacı arasında düzenlemiş olan sözleşmede her ne kadar temlik ifadeleri yer alsa da esasında davaya konu sözleşmenin borcun nakli sözleşmesi olduğunu. Taraflar arasında yapılmış olan bu sözleşmeye göre davalı müvekkil şirketin, tasfiye hâlindeki … A.Ş’nin borcunu nakil aldığını, Müvekkili şirketin, tasfiyesi devam eden şirket yerine borcun ödenmesi için gerekli gayretleri göstermeyi taahhüt ettiğini,davaya konu sözleşmede borçlu tarafın yer değiştirdiğini, bu sebeple davaya konu sözleşme Borcun Nakli Sözleşmesi olduğunu, borcu devreden şirketin tasfiye halinde olması ve bu haliyle takip başlatılmasının imkansız olması sebebiyle davanın reddine, haksız ve kötüniyetli icra takibi başlatılmış olması sebebiyle davacının takip dosyasındaki asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
Dosya,… 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Benzer olayda,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/11-2630 esas 2019/328 karar ve 21.03.2019 tarihli ilamı ile;
“..tüm bu açıklamalar ve ortaya konulan yasal düzenlemeler karşısında somut olay incelendiğinde; davacılar ile davalı şirket arasında 18.01.2011 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalı şirketin davacılara her ay 150 Euro olmak üzere toplam 7.669,38 Euro ödeme yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin edimlerini yerine getirmemesi üzerine davacılar tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacılar anılan sözleşmeye dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı … Dış Tic. A.Ş. aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davacıların temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacıların tacir olmadıkları da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesidir.” şeklinde karar vermiştir.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye dayanılarak vadelerinin geçtiği iddia edilen ve ödenmeyen miktarların talep edildiği, davacının -tasfiye halindeki … Kurumu A.Ş.’den- alacağının davalıya temlik edildiği ve davalının belirli vadelerde bu borcu ödemeyi taahhüt ettiği, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki tasfiye halindeki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı, davanın da TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olmadığı da gözetildiğinde davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili bulunmadığı anlaşılarak yukarıda belirtilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı da göz önünde bulundurulmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1- HMK.’nın 114/1-c , 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE , Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2- HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten , süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4-Yargılama gideri konusunda HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli Mahkemece karar verilmesine, davaya bir başka Mahkemede devam edilmediği takdirde talep halinde Mahkememizce yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
5- Harç ve masrafların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli karar tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.01/10/2019

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza