Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1031 E. 2019/103 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1031 Esas
KARAR NO : 2019/103

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2014
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin, …’ye devredilmeden önce … A Ş, nezdindeki… hesaba 02.12.1999 tarihinde vadeli olarak 2.500- TL yatırdığını, bankaya el konulması nedeniyle mevduatını çekemediğini,BDDK’nin 21.12.1999 da … A.Ş. ye el koyduğunu, en son Bütün aktif ve pasifiyle birlikte … Bank A.Ş. ye satıldığını,… 8. Ağır Ceza Mahkemesinin muhtelif kararlarında off-shore hesapları üzerinden paravan bankacılık faaliyetinin söz konusu olduğu ve nitelikli dolandırıcılık eylemi gerçekleştirildiğinin tespit edildiği ve Yargıtay kararlan ile de keyfiyetin sabit hale geldiğini, Yargıtay 11. H.d, nin 13.12,2010 tarih . 2010/12841 sayılı karan gereğince … Ltd. aleyhine dava açılmadığını,…Bank A.Ş. nin zarardan sorumlu olduğunu, iddia ederek ; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere, 2.500 TL lik mevduat alacaklarının davalı bankadan hükmen tahsiline, hesabın açıldığı tarihinden itibaren 1095 sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile birlikte hükmen tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa ytlkletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;… bünyesinde bulunan … A.Ş.nin hisselerinin en son 09.08.2001 tarihi itibariyle …’a devredildiğini, mali ve hukuki sorumluluğun devir sözleşmesinin 6.13 maddesi gereğince …’a ait olduğunu, 09.08.2001 tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanan borçların …’ye hem sözleşme hem de fiili uygulama neticesinde nakil ve devir olunduğunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107/5b-5, 107/6 maddeleri hükümlerine göre yapılan devir işlemlerinde alacaklı ve borçluların rızasının aranmayacağını, kabule bağlı olmaksızın off-shore borçlarının …’nin borcu haline geldiğini, borçların yasa gereği alacaklısının rızasına ihtiyaç olmaksızın nakledildiğini, …’nin borcu üstüne aldığım, sonradan …’nin devraldığı müvekkili bankanın bu tür borçlarının tümünü önceden üstüne aldığını,Husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden itirazlarının bulunduğunu, davanın …’a ve … ye ihbarını talep ettiklerini, müvekkilin harçtan muaf olduğunu,İddia ederek; Hisse devir sözleşmesinin 6,13 ncü maddesi ve yürürlükte olan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107/6 ve eski Bankalar Kanıınu’nun 14.6.C maddesi gereği alacaklı(davacı) rızası aranmayacağım, davanın husumetten reddini, bu itirazların reddi halinde zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, aksi halde esas yönünden reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana yükletil meşini, borcu üstlenmiş olan …’ye ve hisse devir sözleşmesinin tarafı olan …’ a ihbarda bulunulmasını ve talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Fer’i müdahale taleplerinin olduğunu, Husumet ve Zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönündün itirazlarının bulunduğunu, davacının … A.Ş, tarafından dolandırılmasının söz konusu olmadığını, davacının , serbest iradesi İle daha fazla getiri sağlayan bir yatınm alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiğini, davalı banka tarafından bilgisi dışında işlem yapılması ve iradesinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını,davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, parasını yatıracağı finans kurumu hakkında gerekli araştırmayı yapmak suretiyle tedbirli bir tutum içerisine girmesi gerekirken , kendisinden beklenen bu özeni göstermediğini, uygulanması gereken faiz oranının vadesiz hesaplara uygulanan faiz oranı olması gerektiğini iddia ederek ; fer’i müdahale taleplerinin kabulünü, davanın usulden reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, 18.06.2007 tarihli hisse devir sözleşmesinin … bank ile değil, … Bank N.V. ile imzalandığını, uyuşmaklığın asıl muhatabının … olması gerektiğini, husumet ve zamanaşımına yönelik itirazlarının bulunduğunu,İddia ederek; davanın asıl muhatap … ye tevcih edilmesini, davalı yan yanında fer’i müdahil olarak katılmalarının sağlanmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, … A.Ş’ ye yüksek faizli olarak yatırılan ancak … hesabı açılarak bu şekilde Off-shore hesabına aktarıldığı iddia olunan ve daha sonra davacılar tarafından tahsil edilemeyen mevduat alacağına ilişkindir.
Bozma öncesi mahkememizce yapılan yargılama sonucu, 12/06/2015 tarih 2014/767 Esas, 2015/393 Karar sayılı gerekçeli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı hükmü temyiz etmiştir.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 06/06/2016 tarih, 2015/11274 Esas 2016/6185 Karar sayılı bozma kararı ile uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklı olduğu, davanın tüketici sıfatına sahip davacı tarafından açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Kanun uyarınca tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonucu usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Usul ve yasaya uygun Yargıtay 11. HD 06/06/2016 tarih 2015/11274 E 2016/6185 K sayılı bozma ilamına uyulmasına,
2-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
5-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekili ve feri müdahil … vekilinin yüzlerine karşı, ihbar olunan … vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/02/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır