Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1008 E. 2019/102 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1008 Esas
KARAR NO : 2019/102

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı aleyhine12/03/2018 tarihinde … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında başlatılmış olduğunu, ödeme emri dayalı tarafa 16/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 19/03/2018 tarihinde davalı tarafa borca itirazda bulunduğunu, itiraz sonucunda icra müdürlüğünce dosya yetkili … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına gönderildiğini, ticari ilişkiye binaen müvekkili şirket 03/11/2017 tarihli fatura ile sunulan hizmete ilişkin fatura düzenlediğini, 12/03/2018 tarihinden sonra fatura bedelini müvekkile ödediğini, ancak talep edilen takip çıkış miktarı 5.859,18-TL olduğunu bu miktara takip sonrası faiz , icra harç ve masrafları ile vekalet ücreti dahil olmadığını, bu durumda davalı borçlunun ödediği miktar dikkate alınarak takipten sonra kesinleşen miktar 5.664,00-TL ödeme bedeli ve 195,18-TL takip öncesi işleyen faiz olmak üzere toplam 5.859,18-TL takip çıkış miktarı üzerinden davalının icra vekalet ücretine %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
GEREKÇE;
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; faiz ve ferileri hariç olmak üzere ana para yetkisiz icra dairesinde borca itiraz ile birlikte ödendi, daha sonra yetkili icra dairesinde yapılan icra takibinde ise borcun ödendiğinden bahisle takibe itiraz edildi, takip durdu dava dilekçemizi tekrar ederiz demiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında; biz anadolu adliyesindeki takibe yetki itirazında bulunduk, yetkisiz yerde başlatılan esasa dair işlemler geçersiz olduğundan davacı taraf vekalet ücreti ve ferilere hak kazanamadığını düşündüğümüzden borcumuzun ana parasını ödedik, daha sonra yetkili yerde takip başlatıldıktan sonra borcumuzu ödemiş olmamız sebebiyle esasa itiraz ettik, davanın özü yetkisiz yerde başlatılan takip de vekalet ücreti ve ferilere hak kazanılıp kazanılmadığı noktasındadır, davanın reddine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ediyoruz demiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık takip konusu asıl alacağa ilişkin olmayıp faiz ve diğer ferilere ilişkindir.
Davacının davalı hakkında yetkisiz icra dairesinde icra takibi başlattığı ve bu itiraz üzerine davalının faiz ve diğer ferileri hariç olmak üzere ana para borcunu icra dairesine ödediği, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yeniden gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz edildiği ve takibin durduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı takip borçlusunu yetkisiz icra dairesindeki takibe yetki yönünden itiraz etmesi ile birlikte takip konusu borcun asıl alacak kalemini oluşturan kısmını ödemekle birlikte faiz ve diğer ferilere yönelik duran icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Davalı borçlu yetkisiz icra takibinde ana para borcunu ödemekle birlikte faiz ve diğer ferilerden dolayı sorumlu tutulabilmesi için usulüne uygun olarak başlatılmış bir icra takibinin bulunması ve takiple birlikte borçlunun temerrüte düşürülmüş olması şarttır. Davacının ilk takip talebi yetkisiz icra dairesine yöneltilmekle davalı hakkında usulüne uygun olarak başlatılmış ve durmuş bir icra takibinden söz edilmesi mümkün gözükmemektedir. Bu nedenle davalının asıl alacak dışında kalan diğer talepler yönünden sorumlu tutulması hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla davacının itirazın iptali ile takibin devamı talep etmekte haklı olmayıp davanın bu sebeple reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 195,18-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 44,40-TL olup, peşin alınan 35,90-TL’ nin mahsubu ile bakiye 8,50-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalının yüzüne karşı, davacının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır