Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/946 E. 2018/693 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/946 Esas
KARAR NO : 2018/693

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Manevi Tazminat (Haksız Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … 13. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası ile dava dışı borçlular hakkında takip açtığını, bu takip sırasında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan … D.iş sayılı ihtiyati haciz kararı gereğince ihtiyati haciz işlemlerine başlanıldığını ve kararın infazının talep edildiğini, takip borçluları olan dava dışı iki ayrı gerçek kişi ve bir şirketin isim-ünvan ve adreslerinin davacı müvekkili şirketi ile hiçbir alakasının olmadığını, müvekkili şirkete alınan haciz kararı ile haciz baskısı yapıldığını, esas takip dosyasından … 7. İcra Müdürlüğüne yazılan ihtiyati haciz talimatı ile … talimat dosyasından hacze çıkıldığını, müvekkiline ait dava dilekçesinde belirtilen adresinde menkul mal haczi yapıldığını, mahcuz malların müvekkili şirket yetkilisine yediemin olarak teslim edildiğini, talepleri üzerine … 13. İcra Müdürlüğünün … 7. İcra Hukuk Mahkemesine başvurarak takibin taliki veya devamı hususunda karar istediği ve Mahkemenin takibin taliki kararı üzerine İcra Müdürlüğünce takibin talikine, haciz edilip muhafaza altına alınan malların 3. kişilere iadesine ve alacaklı şirket vekiline İİK 99. madde gereğince istihkak davası açması için 7 günlük süre verilmesine dair alacaklı şirket vekiline gönderilen ihtaratlı İİK 99. maddesi yazısı 02.10.2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bu güne kadar 3. şahıs olan müvekkili aleyhine istihkak davası da açılmamakla yapılan vaki istihkak iddiasının kabul edildiğini, bu hali ile alacaklı davalı şirketin haksız haciz yapmış olduğunun şeklen ve manen açığa çıktığını, haksız haciz nedeni ile müvekkili şirketin ticari ismi ve itibarının zedelendiğini ve şirket yetkilisinin derin üzüntü yaşadığını belirterek 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının dava dilekçesindeki yanıltıcı beyanlarının aksine davacı adresinde sadece fiili haciz uygulanmış olup muhafaza işlemi yapılmadığını, haciz uygulanmasını gerektiren gerçek bir alacak mevcut olmakla ve İcra ve İflas Kanunu’nun alacaklıya bizzat tanıdığı müracaat haklarının kullanılması karşısında haksız bir hacizden bahsetmenin mümkün olmadığını, Yargıtay’ın yerleşik kararları gereği haciz uygulanan adresin borçluyla hiçbir ilgisinin bulunmamasına rağmen 3. kişinin mallarının haksız yere muhafaza altına alınarak fiili işleyişinin bozulması gerektiği, dosyada böyle bir durumun olmadığı, fiilen haczedilen ancak muhafaza altına alınmayan davacı mallarıyla ilgili istihkak davası açılmamış olmasının tek başına haczin haksız olduğunu ve davacının istihkak iddiasını kabul anlamına gelmediğini, haczedilen menkul mal değeri ile alacak tutarı karşılaştırıldığında ekonomik menfaat görülmediği için istihkak davası açılmadığı ve haczin devam ettirilmediği, haciz uygulanan ”…” adresinin takip dosyası borçlusu ….ŞTİ. İMALAT ŞUBESİ’nin bulunduğu taşınmaz adresi olduğunu, haciz sırasında davacı ….ŞTİ’nin bilgisayarlarında icra memurunca yapılan evrak araştırmasında borçlu ….ŞTİ’ye ait evrakların bulunduğunu, bu evrakların davacı şirketin adresi kiraladığına dair kira sözleşmesinden sonraki tarihli olduğunu, dosya borçlusu …’ın çalışanı …’ın haciz adresinde davacı bünyesinde çalıştığının tespit edildiğini, ünvanlarından da anlaşılacağı üzere dosya borçlusu ….ŞTİ ve davacı …ŞTİ.’nin aynı iş kolunda ve aynı konularda faaliyet gösterdiğini, haciz uygulanmasını gerektiren alacak gerçek bir alacak olmakla ve İİK’nın tanıdığı müracaat hakları kullanılmakla, haksız bir hacizden ve dolayısıyla haksız bir fiilden, ayrıca fiili işleyişin sekteye uğratılmış olduğundan ve manevi zarar oluşumundan bahsetmenin mümkün olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TOPLANAN DELİLLER
… 1. ATM.nin … D.iş dosyası, … 13. İcra Müdürlüğünün … E. Takip dosyası, … 7. İcra Müdürlüğünün … Talimat dosyası, aynı müdürlüğün … Talimat dosyası, bu dosyalardaki haciz tutanağı, … 7. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Dosyası, davacı şirket ve dava dışı … Ltd.Şti.nin ticaret sicil kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
GEREKÇE
Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle TBK. 58. maddeye dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı alacaklının dava dışı …Ltd.Şti.’nden olan alacağı için … 1.ATM. … D.iş dosyasından aldığı ihtiyati haciz kararı üzerine … 13. İcra Müdürlüğünde başlattığı … E.takip dosyasından aldığı talimatla … 7. İcra Müdürlüğünün … Talimat dosyasından düzenlenmiş Haciz Tutanağının incelenmesinde; “…” adresine gidilerek menkul mal haczi yapıldığı, haciz sırasında davacı şirket yetkilisi … tarafından bu adreste borçlu dava dışı şirketin kendi şirketlerinden önce bulunduğu, burayı 01.04.2017 tarihinde boş olarak kiraladıklarına dair kira sözleşmesi örneği, adına elektrik makbuzu ve 24.03.2017 tarihli TSG. ile 30.11.2015 vergi başlangıç tarihi belgesi gösterdiği, borçlu şirketle ilgilerinin olmadığını beyan ettiği, ancak davalı alacaklı vekilinin “bu adreste borçlu … Ltd.Şti.nin de faaliyet gösterdiğini, iki şirketin aynı işkolunda çalıştığını, muvazaalı işlem bulunduğunu, kira ve vergi levhasının adi nitelikte her zaman temini mümkün şekilde düzenlendiğini ve Yargıtay içtihatlarına göre mülkiyete karine teşkil etmediğini, aynı adrese yine Pratikay’ın borcu nedeniyle … 4. İcra Müd.nün … Talimat dosyasından da hacze gelindiğine dair haciz zaptını gösterdiğini, çalışan …’ın …’ın eski çalışanı olduğunu, iki şirket arasında organik bağ bulunduğunu” beyanla hacze devam edilmesini istemesi üzerine icra memurunca davacı MSA’nın bilgisayarında yapılan aramada dava dışı Pratikay’ın 01.01.2017-14.04.2017 cari stoklu ekstresinin ve …’a ait iş evrak ve açıklamalarının, … seferatör bilgilerinin ve borçluya ait birçok evrakın bulunduğu ve örneklerinin dosyaya alındığı; toplam takdir edilen değeri 1.950,00 TL. olan 5 kalem menkul malın haczedildiği, ancak muhafaza altına alınıp işyerinden götürülmeden davacı … yetkilisi …’e yed’iemin sıfatıyla teslim edildiği görülmüştür.
Davacı şirket yetkilisinin istihkak iddiası üzerine icra müdürünce istihkak iddiasının reddine dair karar verilerek dosyanın re’sen icra mahkemesine gönderilmesi üzerine … 7.İcra Hukuk Mahkemesince 22.09.2017 tarihli kararla (davacı) üçüncü şahsın istihkak iddiasının kabulüyle takibin ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içine örneği alınan … 4. İcra Müdürlüğünün … Talimat dosyasının incelenmesinde, borçlunun yine dava dışı …Ltd.Şti. olmakla birlikte alacaklının başka bir şirket olduğu, dosyamız davalısı alacaklı şirket olmadığı, o dosya alacaklısınca aynı adreste 14.08.2017 tarihinde haciz işlemine gidildiği, haciz tutanağında “internet üzerinden yapılan araştırmada borçlu …’ın adresi olarak hacze gelinen adresin göründüğünün” alacaklı vekilince beyan edildiği ve menkul mal haczi ile muhafaza işleminin yapıldığı görülmüştür.
Her iki şirkete ait getirtilen ticaret sicil kayıtlarını içerir Ticaret Sicil Gazetelerinin incelenmesi sonucunda ise, dava dışı borçlu …Ltd.Şti.nin 19.04.2013 tarihli ilana göre dava konusu haczin yapıldığı adreste tek ortaklı şekilde kurulmuş olduğu, davacı … Ltd.Şti.nin 04.12.2015 tarihli ilana göre tek ortakla kurulduğu ve adresini 24.03.2017 tarihli ilana göre 10.03.2017 tarihli kararla haczin yapıldığı adrese taşıdığı, borçlu Pratikay Ltd.Şti.nin ise bu adresi 11.04.2017 tarihli ilana göre 04.04.2017 tarihli kararla değiştirmiş olduğu, davacı …’nın kira kontratını imzalamadan 15 gün önce bu adrese taşınma kararı alıp tescil ve ilan ettirmiş olduğu ve iki şirketin yaklaşık 1 ay aynı adreste faaliyette bulunduğu görülmektedir.
TBK. 58. madde uyarınca manevi tazminat sorumluluğu kusura dayalı sorumluluktur. İstikrar kazanmış yüksek yargı kararlarına göre haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması zorunludur, aksi taktirde haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk sözkonusu olur. Haksız eylem ile zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağı bulunması gerekli ve yeterlidir. Ancak haksız haciz, alacaklının borçlu olmadığını bildiği kişi veya borçluya ait olmadığını bildiği eşyaya yönelik yapıldığı takdirde sözkonusu olur.
Her iki şirketin ortakları farklı kişiler olmakla birlikte, davalı vekilinin … eski çalışanı olduğunu beyan ettiği …’a davacı şirket tek ortağı ve yetkilisi olan …’ün hacizden yaklaşık 2 ay sonra hissesinin tamamını …’a devrettiği ve davacı şirket yetkilisinin … olduğu 01.11.2017 tarihli TSG.den anlaşılmaktadır. Dava konusu haciz tutanağında görüldüğü üzere icra memurunca davacı şirket bilgisayarında dava dışı borçlu şirketin birçok iş ve muhasebe evrakına rastlandığı da tespit edildiğine göre, davalı şirket haczinin tamamen haksız haciz olmadığı, davalının mevcut bir alacak hakkını korumak üzere yasaların kendine tanıdığı imkanlardan yararlanmak üzere hacze gittiği, menkul mal haczi yaptırsa da muhafaza yapılmadığı ve davacı şirketin işleyişine engel olunmadığı, nitekim istihkak davası da açmayarak haczi devam ettirmediği hususları gözönüne alındığında, davalı şirketin borçlu olmadığını, borçluyla hiçbir ilgisi olmadığını bilmesine rağmen davacı şirket adresinde davacı şirket mallarını haczettirdiğinden bahsetmek mümkün olmadığı kanaatiyle, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde davacı tarafa iadesine,
6-Alınması gerekli 35,90 -TL karar harcının peşin alınan 31,40 -TL harçtan mahsubu ile 4,50 TL eksik harcın davacıdan tahsiline ,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/07/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸