Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/913 E. 2021/304 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/913 Esas
KARAR NO : 2021/304

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2016
KARAR TARİHİ : 28/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/03/2016 tarihinde … adresindeki evinin önünde park halinde olan … plakalı aracına davalı …’ un sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpması sonucunda kaza meydana geldiğini, müvekkilinin davalı şirketçe yapılmış … poliçe ile aracı sigortalattığını, aynı şeklide davalıların aracının da … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, kaza neticesinde 01/03/2016 tarihinde kaza tespit tutanağı tutulduğunu, davalı sigorta şirketinin ekspertiz işlemini hiçbir neden sunmadan geciktirdiğini ve herhangi bir ön rapor veya ara rapor sunmadığını, bu nedenle müvekkilinin aracının bir türlü tamir aşamasına geçemediğini ve hem iş kaybına hem de gördüğü zarardan fazlasını görmesine neden olduğunu, müvekkilinin … 10. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarname ile 42 gündür rapor hazırlamayan davalı sigorta şirketine sözleşme hükümleri ve genel hükümler uyarınca üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesini ihtar ettiğini, davalı şirketin ihtarnameye hiçbir şekilde cevap vermediği gibi ek veya ara rapor hazırlamadığını, 01/03/2016 tarihinden aracın eski haline getirilecek olduğu tarihe kadar geçen sürede müvekkilinin aracını kullanamamasından ve araçta meydana gelen değer düşüklüğünden kaynaklanan zararların davalı sigorta şirketince tazmininin gerektiğini, dava konusu kaza sonucunda müvekkilinin aracının hurdaya çıkacak hale geldiğini ve aracın çok büyük değer kaybına uğradığını, davalı …’ un kazada %100 kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ‘ nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalılara dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 31.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, 2918 KTK 97.maddesine göre zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunmasının yasal zorunluluk olduğunu, davacı tarafın değer kaybı tazminat talebine ilişkin olarak dava yolu gitmeden önce sigorta şirketine başvuru yapmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, aracın güncel km’ sinin ve ikinci el değerinin göz önüne alınmasının gerektiğini, gelir kaybı, kar kaybı, iş durması kira mahrumiyeti gibi zararların ZMMS poliçesi kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle davacı tarafın aracının tamirde kaldığı süre boyunca araçsız kalması nedeniyle uğradığı zararlardan müvekkili sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
01/03/2016 tarihli kaza tespit tutanağı, hasar dosyası sureti, hasar bedeline ilişkin dekontlar, ZMMS poliçesi, … 10. Noterliğinin …tarih … yevmiye nolu ihtarname, … 8. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı, …Sigorta Şirketi yazı cevabı, taksi ücreti makbuzları celp edilmiş, incelenmiştir.
İTÜ Makine Fak. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Müh. … tarafından mahkememize sunulan 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; ”…Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ un %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçta bir değer kaybının oluşmadığı, davacının 7,5 aylık tamir süresince araç mahrumiyet zararının KDV dahil 6.750,00 TL olduğu…” mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 15/02/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilini zarara uğratan davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere 6.750,00 TL mahrumiyet zararının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Makine Mühendisi Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 08/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; ”…Dava konusu olayın KTK kapsamında maddi hasarlı trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, dava konusu kazada söz konusu araca yönelik 9.585,69 TL parça değişimi + 5.556,62 TL işçilik tutarı olmak üzere 15.142,31 TL hasar meydana gelmiş olduğu, bu kapsamda söz konusu aracın 2.el rayiç değerinin kaza tarihinde 19.000,00 TL olduğu dikkate alındığında onarımının ekonomik olmaması nedeniyle aracın pert total olması gerektiği, söz konusu aracın pert total olması durumunda söz konusu araçta değer kaybı oluşmasının mümkün olmadığı, bu kapsamda söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık 15 (onbeş) iş günü süreceği, bu nedenle aracın onarımda olduğu süre içerisinde kullanılamaması nedeniyle davacının 15 iş günü x 60,00 TL = 900,00 TL araçtan yoksun kalma tazminatı alacağının bulunduğu, söz konusu dava kapsamında; … plaka sayılı araç sürücüsü …’ un %100 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, söz konusu aracın maliki/ işleteni yönünden …’ nun KTK madde 85. kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluğunun değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, söz konusu kazanın … plaka sayılı aracın park halinde iken meydana gelmiş olması ve kural ihlali yapmamış olması nedeniyle …’ nın kusursuz olduğu…” mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 17/02/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilini zarara uğratan davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere 5.000,00 TL değer kaybı ve 6.750,00 TL mahrumiyet zararının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi hasara dayalı değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; … ili … ilçesinde 01/03/2016 tarihinde davalılardan … Sigorta A.Ş.’ nin ZMMS sigortacısı olduğu, davalı …’ya ait … plaka sayılı araç, davalı sürücü …’un sevk ve idaresinde iken, davacıya ait olan ve ikametinin önünde park halinde bulunan … plaka sayılı araca arka kısımlarından çarpmak suretiyle trafik kazası meydana gelmiş, davacıya ait araç hasara uğramıştır. Davacı trafik kazası nedeniyle hasara uğrayan aracı için değer kaybı ve araç mahrumiyet zararını talep etmektedir.
Davaya konu trafik kazası, 01/03/2016 günü saat 18:00 sıralarında gerçekleşmiştir. Davalı sürücü …’un aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde bulunan davacıya ait aracın arka kısımlarına çarptığı, akabinde aracın duramayarak binanın bodrum katının cam ve korkuluklarına çarparak durabildiği, kazanın tek yönlü asfalt yolda meydana geldiği, gündüz saatlerinde havanın açık ve zeminin kuru olduğu, görüşe ve sürüşe engel bir durumun olmadığı, davalı sürücünün 1,00 promil alkollü olduğu, kazanın park halindeki araca çarpılmasından ötürü münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiği, kazada davacıya atfedilebilecek bir kusurun olmadığı, tüm kusurun alkollü şekilde araç kullanarak direksiyon hakimiyetini kaybeden davalı sürücüde olduğu açıktır. Tarafların talepleri ve itirazları sonucunda; Mahkememizce meydana gelen kazada tarafların kusurlu olup olmadıkları ve varsa kusur durumunun yüzdesel olarak tespiti için dava dosyası, küll halinde makine mühendisi bilirkişiye gönderilmiş, kusur konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi 08/02/2021 tarihli raporunda; davalı sürücü …’un KTK 47/d, 48, 52/1-b, 56/1-c, 84/1-l madde hükümlerini ihlal ettiğinden %100 oranında asli kusurlu olduğunu; davacının ise herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediğinden kusurunun bulunmadığı mütalaa etmiştir. Kazanın oluş şekli nazara alındığında kusur raporuna itibar edilmiştir.
Bilindiği üzere, trafik kazası sebebiyle bir araç zarara uğradığında öncelikli olarak aracın tamirinin mümkün olup olmadığı ya da pert-total sayılması gerekip gerekmediği araştırılmakta; değer kaybına yönelik maddi tazminat istemleri bu duruma göre değerlendirilmektedir. Aracın tamirinin ekonomik olması durumunda, değer kaybı tazminatı; aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine göre belirlenmektedir (Y. 17. H.D. 23/10/2017 tarih ve 2016/18176 E., 2017/9429 K.). Aracın tamirinin veya pert total sayılmasının ekonomik olması, kişilerin subjektif arzularına göre tayin edilmemekte, aksine “ekonomik” olması objektif esaslara göre tespit edilmektedir. Davaya konu aracın kaza tarihinden önceki 2. el piyasa değeri ile dosya kapsamında hasara yönelik tamir masrafları karşılaştırıldığında onarım bedelinin rayiç değere yaklaşması nedeniyle makine mühendisi bilirkişi raporunda, tamirinin ekonomik olmayacağını ve pert total kabul edilmesi gerektiğini belirlemiştir. Aracın kaza tarihi itibariyle yaşı, modeli, markası, özellikleri, kazada hasar alan bölgeler, kaza sonrası onarılan parçalar, rayiç fiyatları, piyasa değerleri ve diğer özellikleri nazara alındığında pert total sayılması gerektiğine ilişkin görüşe itibar edilmiştir. Bu bağlamda, ekonomik olarak pert total sayılması gereken bir araçta değer kaybı oluşmayacağı aşikardır. Yargıtayın yerleşik uygulaması da aynı yöndedir. (Y. 17. H.D. 2018/2972 E., 2018/12903 K.). Bu aşamada bir hususu daha vurgulanmak gerekirse, makine mühendisi Prof. Dr. … 30/10/2018 tarihli raporunda; her ne kadar davacıya ait araçta değer kaybı oluşmayacağını mütalaa etmiş ise de; yerleşik uygulama olan fark kriteri yerine, yeni genel şartlar uyarınca baz formül hesaplamasına göre değer kaybının olmadığı tespit edildiğinden sonucu itibariyle aynı kanaate varılsa dahi bu rapordaki görüş esas alınmamıştır. Davalı sigorta şirketinin aynı yöntemle hesaplama yapılmasını talep etmesi de yerinde görülememiştir Zira, Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı kararı sonrasında genel şartların iptaline karar verildiğinden genel şartlardaki esaslara göre değer kaybının belirlenmesi mümkün değildir (Aynı yönde gerekçe için bakınız.. İstanbul BAM 9. H.D. 2019/7 E., 2021/304 K.). Nihayetinde, davacıya ait aracın tamirinin ekonomik olmaması, objektif esaslara göre pert – total sayılması gerektiğinden değer kaybı tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahrumiyeti zararı, araç sahibi olan kişilerin, trafik kazası nedeniyle araçtan mahrum kalmaları şeklinde ortaya çıkan zarardır. Araç maliki, kusurlu olan karşı taraf araç sürücüsü ve işleteninden zararının tazmini isteyebilir. Genel şartlar ve Yargıtayın kökleşen içtihatlarına göre araç mahrumiyet zararından ZMSS sigortacısı sorumlu değildir. “Gerçek zarar” ilkesine göre, bu nitelikteki isteklerde, öncelikle hasara uğrayan ve bu nedenle kullanılamayan aracın onarılması, kullanıma hazır hale getirilmesi için lazım gelen makul sürenin belirlenmesi gerekir. Bu belirleme, işin uzmanlarınca yapılmalıdır. HMK’nın 266 ve izleyen maddelerine göre makine mühendisi bilirkişiden davacının aracının uğradığı hasarın nitelik ve boyutlarına göre ne kadar sürede onarılabileceği konusunda görüş alınmalıdır. Aracın onarım süresi belirlendikten sonra ise, davacının bu süre zarfında, hasar gören aracı yerine dışarıdan temin edeceği bir aracı kullanması halinde bunun kendisine getireceği mali yükün belirlenmesi gerekir. Bu mali yük, davacının uğradığı araç mahrumiyeti zararıdır. Somut olayda davacı, tamir süresince araçtan mahrum kaldığını, bu nedenle taksi ve diğer ulaşım araçlarını kullanmak zorunda kaldıklarını belirterek 15/02/2019 ve 17/02/2021 tarihli bedel artırım dilekçeleri ile 6.750,00 TL mahrumiyet zararı isteminde bulunmuş, dosyaya delil olarak taksi ücret fişlerini sunmuştur Somut olayda yukarıda detayları açıklandığı üzere aracın tamirinin ekonomik olmaması ve pert – total sayılması gerektiği halde, davaya konu aracın tamir ettirildiği ve hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından ödendiği, bu yüzden araç mahrumiyet zararı, araç tamir edildiğinden zararın kapsamı, aracın ortalama tamir süresi tespit edildikten sonra emsal bir aracın kiralama fiyatı ile çarpılması sonucunda ortaya çıkacak olan tutardır (Y. 17. H.D. 2016/2482 E., 2016/5946 K.). Dosya, araç mahrumiyet zararının tespiti için hasar ve tazmin konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi tarafından düzenlenen 08/02/2021 tarihli raporda ortalama tamir süresi ve emsal araç kriterine göre araç mahrumiyet zararı 900,00 TL olarak belirlenmiştir. Rapor ayrıntılı, tarafların ve Mahkemenin denetimine açık ve gerekçeli olduğundan hükme esas alınmıştır. Araç mahrumiyet zararından zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin gerçek zarar ilkesi nedeniyle sorumlu olmadığından davalı … A.Ş. bakımından bu zarar kalemi yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın bedel arttırım dilekçesindeki talepler doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının değer kaybı tazminatına yönelik taleplerinin REDDİNE,
2-Davacının araç mahrumiyet bedeli zararına yönelik taleplerinin KISMEN KABULÜ ile, 900,00 TL’ nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Davacının araç mahrumiyet zararı için davalı … Sigorta A.Ş.’ ye yönelik davasının REDDİNE,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 61,48 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 29,20 TL’ nin ve 183,59 TL ıslah harcının mahsubu ile fazladan alınan 151,31 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı veya vekiline İADESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç, 183,59 TL ıslah harcı, 1.779,10 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.991,89 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 152,57 TL’ sinin davalılar … ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1,2 maddeleri uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin dava değerini geçmemek koşulu ile belirlenen 900,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı … A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1,3. maddesi uyarınca davanın kısmen reddi nedeniyle davacı yararına takdir edilen ücreti geçmemek koşulu ile belirlenen 900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ ye VERİLMESİNE,
9-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/04/2021

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim
(e-imzalıdır)