Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/888 E. 2020/505 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/888 Esas
KARAR NO : 2020/505

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine yapılan icra takibinden 12/10/2017 tarihinde şifaen bilgi sahibi olunduğunu, müvekkili şirket aleyhine yapılan icra takibine konu çekteki, müvekkili şirket kaşesi üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, iş bu çekin müvekkili şirket ticari defter kayıtlarında teslim alınıp keşide edildiğine dair herhangi bir ibarenin de mevcut olmadığını, müvekkili şirket aleyhine kötü niyetli bir takip yapıldığını, icra takibine konu çekte müvekkili şirketin ciranta olduğunu ve şirket ticari kayıtlarında … numaralı bir çekin giriş çıkışının mevcut olmadığını, müvekkili şirketin piyasada hatırı sayılır bir itibara sahip olduğu için açıkça dolandırılarak bu tür bir işleme muhatap olduğunu, dava konusu çek üzerindeki cironun müvekkili şirkete ait olmaması ve iş bu çekin müvekkili şirket ticari kayıtlarında bulunmamasının çek üzerindeki ciro silsilesi etkileyeceğinden kanun koyucu tarafından mutlak def-i türlerinden sayıldığını, mutlak def-inin çek üzerindeki tüm taraflara karşı ileri sürülebileceğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile takibe dayanak çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmaması, söz konusu çeke dair herhangi bir ticari alışverişin olmaması, müvekkili şirket adına kesilen ve müvekkili şirketin kestiği tahsilat veya reddiyat makbuzunun söz konusu çeke dair bulunmaması sebebi ve sair nedenler cihetinde davanın kabulü ile … Bank A.Ş. … Şubesinin … çek numaralı, 15/08/2017 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli çek ile ilgili müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, haksız olan alacaklı- davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin bir faktoring firması olup, faktoring işlemleri neticesinde çek devraldığını, davaya konu çekin faktoring işlemi kapsamında kendilerinden önce ciranta olarak bulunan … Tic. Ltd.Şti.’den faktoring işlemi neticesinde devralındığını ve karşılık olarak da çek bedelini müşterisi …Tic. Ltd.Şti.’ye ödediğini, iyi niyetli müvekkilinin çek üzerindeki ciranta olan davacının imzasının sahte olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını ayrıca çekteki imzanın sahte olup olmadığı hususunda hukuken de bir araştırma yapma mecburiyetinin bulunmadığını, müvekkilinin sadece çek alma hususunda faktoring yasasına uygun olarak müşterisinden devraldığı çekteki alacağı tevsik den fatura ve benzeri belgelerin var olup olmadığını araştırma konusunda sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin bu sorumluluğunu da hukuka ve yasalara uygun olarak yerine getirdiğini, davaya konu çekin yasalara uygun olarak faktoring işlemine tabi tutulduğunu, bu nedenlerle haksız davanın ve davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 5. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davalısı …, borçlularından … Tic. A.Ş.’ nin dosyamız davacısı olduğu, takip miktarının 17.208,83 TL olduğu anlaşılmıştır.
Adli Tıp Uzmanı (Grafolog) bilirkişi Dr. … tarafından mahkememize sunulan 01/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Laboratuvar ortamında, büyüteç, stere mikroskop, UV ışık kaynağı, beyaz ışık, değişik açılardan verilen ışık ışınları altında ve yüksek çözünürlü scanner tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranarak analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirildikten sonra grafolojik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan incelemede; tetkik konusu çek aslında dördüncü ciro ”… Tic. A.Ş.” ye atfen atılı imza ile …’ e ait mukayese imzalar arasında; tersim tarzı bakımından tetkik konusu imzasının basit tersimli bir imza olduğu mukayese imzaların biraz daha zengin grafolojik tanı unsurları içerdiği ve imzanın başlangıcı ve bitirilişi, bukle, figür yapılanması, noktalama alışkanlığı, çizgisel hareketlerin biçimlenmesi, devenim noktaları, işleklik derecesi, ebat, meyil, istikamet, seyir, sürat, istif, kalem alışkanlıkları ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik bulunmadığı, inceleme konusu çek aslındaki dördüncü ciro ”… Tic. A.Ş.” ye atfen atılı imzanın …’ ün eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir.
Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı bilirkişi Prof. Dr. … tarafından mahkememize sunulan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; İnceleme konusu 15/08/2017 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli, … sayılı çekin ara yüzündeki 4.ciroya ait … Tic. A.Ş. başlıklı kaşe izleri üzerine, şirket yetkilisine atfen atılmış olan imza ile mevcut karşılaştırma belgelerindeki şirket yetkilileri …, …, … ve …’ e ait imzalar arasında şekilsel olarak benzerlik olmadığı gibi, grafolojik tanı unsurları bakımından kısımlara yönelik olarak yapılan analitik inceleme de aidiyet gösterecek derecede uygunluk ev benzerlik saptanmadığı mütalaa edilmiştir.
Dava, kambiyo evrakına dayalı takip sonrası menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından;
Uyuşmazlığın temelinin, senette inkar edilen imzanın davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı, senetten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve kötüniyet tazminatı konularında olduğu anlaşılmaktadır.
İhtilafın çözülmesi amacıya gerekli araştırmalar yapılmış, senet üzerinde yapılan inceleme neticesinde 01.03.2019 tarihli Adli Tıp Uzmanı bilirkişi raporuna göre mahkememiz davacısı şirket yetkilisi olan …’e itafen senet üzerine atılan imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı /davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. Yine dosya kapsamında aldırılan 17.02.2020 tarihli Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı bilirkişi raporuna göre de, mahkememiz davacısı şirket yetkilileri olan …, …, … ve …’e itafen senet üzerine atılan imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı /davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Böylelikle dava ve takip konusu senedin, davacı şirket yetkililerinin imzalarının taklit edilerek sahte imzayla ciro edildiği anlaşılmıştır. Sahtelik def’i ise mutlak def’i olduğundan herkese karşı ileri sürülebilir niteliktedir. (Yargıtay 19.H.D 2013/18072 Esas, 2014/1981 K; aynı dairenin 2015/9524 E., 2016/526 Karar sayılı ilamları)
Bu nedenle, sahte imzayla ciro edilmiş söz konusu senetten ve bu senedin konu edildiği icra takibinden dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş,davalı … Şirketi tarafından dosyaya sunulan belge ve faturaların incelenmesinde, davalı … şirketinin, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesine uygun olarak çeki elinde bulundurup yönetmeliğin aradığı şartları yerine getirdiğinin ve davaya konu çekin, bir mal veya hizmet satışı sonucu temlik alındığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır.Davalı senette son ciranta olup davalı hamil şirketin cirosundan önce başka şirketlere ait ciro bulunması ve bu nedenle davalının senetteki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığını bilemeyebileceği hususu da gözetilerek yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
… 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu, … Bankası … Şubesinin … çek numaralı, 15/08/2017 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli çekten ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.175,54 TL karar harcından peşin alınan 293,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 881,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 293,89 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat ve talimat masrafı 625,60 TL, bilirkişi ücreti 1.250,00 TL olmak üzere toplam 1.875,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/11/2020

Katip …

Hakim …