Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/879 E. 2020/219 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/879 Esas
KARAR NO : 2020/219

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında imzalanan … 43.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı İnşaat Hakkı Sözleşmesi ile … 43. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı İnşaat Hakkı Sözleşmesi’ne göre inşaat faaliyetleri sonucunda katlarda ve dairelerde meydana gelecek metrekare artışı ve eksilmelerinde tarafların %50-%50 mesul olacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşmeler karşılığında metrekare azalışının teminatı olması açısından davalıya … Şubesi’ne ait keşide yeri …, 160.000,00-TL meblağlı ve 15.10.2017 keşide tarihli ve … seri numaralı 1 adet çek keşide edilerek davalıya imza mukabilinde teslim edildiğini, teslim sözleşmesinde çekin verilme sebebinin metrekare eksilmesi olarak gösterildiğini, ancak yapılan inşaat faaliyetleri neticesinde … Belediyesi’nden alınan Rayiç Bedel Belgesi içeriğinde ve yine belediyeye verilen projelerde ve tapu kayıtlarına göre herhangi bir metrekare azalması yaşanmadığını, aksine metrekare artışı olduğunu, bu kapsamda … 8.Noterliği’nden … tarih ve … Yevmiye sayılı keşide edilerek kambiyo senedinin vadesinin dolmasından önce 26.09.2017 tarihli ihtarname ile sözkonusu çekin bedelsiz kaldığını ve bu nedenle teminat senedi olarak alınan kambiyo senedinin iade edilmesinin talep edildiğini, ancak söz konusu çekin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bu nedenle müvekkil tarafından keşide edilerek sözleşme mukabilinde davalıya teslim edilen çek açısından borçlu olmadığının ve davalının metrekare eksilmesine maruz kalmamış olduğunun yerinde tespiti amacıyla taşınmazın bulunduğu mahalde keşif icrasıyla inceleme yapılarak kambiyo senedine konu edilen borcun bulunmadığının belirlenmesine yönelik menfi tespit ve fazla tahsilat varsa istirdadına, haksız ve kötüniyetli davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, davalı müvekkili ile bir taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat hakkı sözleşmesi akdettiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkiline, net 70,00 m2 bir daire ve 160.000,00 TL para verileceğini, ancak müteahhitin, sözleşme bedelini düşük göstermek ve harç masrafından kurtulmak için sözleşme bedelini 58.000,00 TL olarak gösterdiğini, müvekkilinin, iyiniyet çerçevesinde davacının bu talebini kabul ettiğini, noterde sözleşmenin imzalandığı 24.06.2016 günü imzalanan bila tarihli yazılı belge kapsamında, müvekkiline 160.000,00 TL ödeme yapılması konusunda anlaşıldığını, ancak davacı müteahhit, nakit ödeme yapma vaadinde bulunduğu bu meblağ için bir yıldan daha uzun vadede bir çeki müvekkiline verdiğini, müvekkilinin içerisinde bulunduğu zaruret durumu sebebiyle kabul etmek durumunda kaldığını, dava dosyasında mübrez bulunan ve davacı tarafça “bila tarihli sözleşme” diye bahsedilen sözleşmenin 24.06.2016 tarihinde tanzim ve imza edilmiş olduğunu, bu sözleşme kapsamında müvekkiline verilmiş olan dava konusu çekin, teminat olarak verilmiş bir çek olmadığını, sözleşme kapsamında müteahhit tarafından müvekkiline yapılmış olan bir ödeme olduğunu, davacı, … 8. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu işlemine konu ihtarname ile çeklerin iadesini talep ettiğini, ancak burada da çeklerin teminat çeki olduğundan bahsedilmediğini, bu yönde bir iddia yahut talep ihtar edilmediğini, davacının açtığı dava ile haksız bir kazanç elde etmeye çalıştığını, bu sebeple davacı, davasında açıkça haksız ve kötüniyetli olduğunu, haksız ve kötüniyetli davanın reddine, davasında açıkça haksız ve kötüniyetli olan davacı aleyhine, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, teminat olarak verildiği iddia olunan çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Somut olayda, … ili, … İlçesi, … Mahallesi … Mevki, 61 Ada, 16 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilecek yapı ile ilgili olmak üzere aralarında davalının da bulunduğu arsa malikleri ile davacı arasında … tarih ve … yevmiye sayılı “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Hakkı Sözleşmesinin” düzenlendiği, ancak anılan sözleşmenin uygulamasından vazgeçilerek yine … 43. Noterliğince düzenlenen … tarih … yevmiye sayılı Arsa Payı Karşılığı İnşaat Hakkı Sözleşmesinin düzenlendiği, anılan sözleşme ile ilgili olmak üzere davacı ve davalı imzası ile şahit sıfatıyla … imzasını içeren belgede ” … İlçesi … Mahallesi, … mevkiinde vaki kain ve tapunun 61 ada, 16 parsel numarasında kayıtlı parselin Arsa Payı Karşılığı İnşaat Hakkı Sözleşmesi yapılmıştır. Arsa sahiplerinden …’a eksilen metrekareler için … tarafından yukarıda ismi yazılı kişiye 160.000 TL ödeme yapılmıştır. … eksilen metrekareler için daha sonra hiçbir hak talep edemez.” ifadelerine yer verildiği ve anılan belgenin devamında çek suretinin yer aldığı, çek suretinin üzerinde davalının çeki elden teslim aldığına dair şerh düşüldüğü anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı, dava konusu çekin metrekarede düşüş olması ihtimaline binaen teminat amacıyla verildiğini iddia etmiş ise de, davacı tarafça imzası inkar edilmeyen ( … 43. Noterliğince düzenlenen … tarih … yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki sözleşmeden sonra düzenlendiği anlaşılan ) yazılı belgede; davacının davalıya eksilen metrekareler nedeniyle 160.000,00 TL ödeme yaptığının ve davalının 160.000,00 TL’lik çeki elden teslim aldığının tutanak altına alındığı, dava konusu çekin borcun ifasına yönelik olarak keşide edilmiş olduğu, çekin teminat amacıyla verildiği hususunun davacı tarafça yazılı belge ile ispat edilemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Tedbir kararı uygulanmadığından inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Peşin yatırılan 2.732,40-TL harçtan tahsil edilmesi gereken 54,40-TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 2.678,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 19.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.01/07/2020

Katip …

Hakim …