Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/862 E. 2018/1227 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/799 Esas
KARAR NO : 2018/1187

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 21/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin enerji sektöründe olan bir firma olduğunu, davalı borçlunun müvekkilinin enerji kaynaklarından kaçak olarak elektrik kullandığını, müvekkilinin bu durumu tespit ettiğini ve kaçak kullanım faturası taahhuk ettirdiğini, davalı borçlunun bu faturayı ödemediğini, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, enerji bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
VUK 176. maddesine göre 1. sınıf tüccarların bilanço esasına göre defter tutacağı, VUK 177. maddesinde 1. sınıfa dahil tüccarların kimler olduğu hüküm altına alınmış ,2. sınıf tüccarların VUK 178 ve 193. maddesine göre işletme hesabı defteri tutacağı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının bağlı bulunduğu vergi dairesi cevabi yazısından davalının 2.sınıf tüccar olduğu ve işletme hesabı defteri tuttuğu, ticaret siciline ve Esnaf ve Sanatkarlar odasına kayıtlı bir işletmesinin bulunmadığı, bu sebeple davalı iş yerinin ticari işletme olarak nitelendirilemeyeceği ,yalnız davacının ticari işletmesinin bulunduğu, TTK 4. Ve 5. maddeleri gereği mahkememiz görev alanının mutlak ticari davalar ile her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren davalarla sınırlı olduğu, davalının ticari işletmesinin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdak
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-HMK 20 maddesi gereği süre içeresinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/11/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)