Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/860 E. 2023/752 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/860 Esas
KARAR NO : 2023/752

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 28.05.2017 günü idaresindeki … plakalı motosiklet ile kırmızı ışıklarda beklerken davalı …’nın idaresindeki, davalı şirketin maliki olduğu … plakalı araç ile arkadan çarptığı, ağır şekilde yaralararak yoğun bakıma kaldırıldığı, tedavisinin halen devam ettiği, savcılık tahkikatının devam ettiği, kaza nedeniyle psikolojisinin bozulduğu, allesi ile yaşama sevincini kaybettikleri, davalılardan hiçbir yardım göremedikleri, kendi kaderine terk ettikleri, … Şubesi’nde kurye olarak çalıştığı, aylık 2.400,00 TL geliri bulunduğu, mesleğini kaybettiğinden iş ve kazanç kaybına uğradığı, … plakalı aracırı davalı … Sigorta Şti.’ne ZMS pollçesi ile sigortalı olduğu, 8 iş günü içinde ödeme yapması gerekirken herhangi bir ödemede bulunmadığı, dava açmak zorunda kalındığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … plakalı araç üzerine tedbir şerhi konulmasına, 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Ltd. Şti. ve …’dan kaza tarihinden itlbaren işleyecek falzi ile birlikte tahsiline, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL iş göremezlik geliri, iş ve kazanç kaybı (beden gücü kaybı, çalışma gücü kaybı, meslekte kazarıma gücü kaybı), tedavi giderleri, bakıcı gideri ve tedavi süresinde yapıları her türlü masraf, yol giderinden oluşan 500,00 TL olmak üzere toplam şimdilik 1.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davahlardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereker ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Asıl dava yönünden davacı vekili 20/03/2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde özetle; maddi tazminata ilişkin 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL sürekli iş göremezlik geliri, 250,00 TL bakıcı gideri ve 250,00 TL yol masrafı olmak üzere şimdilik toplam 1.500,00 TL maddi tazminat talep edildiğini zarar kalemlerini belirterek somutlaştırdığı görülmüştür.
Cevap : Dava dilekçesi davalılara ve ihbar olunana usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, kazanın meydana geldiği ve zarar görenin bu kazaya karıştığının ispat edilmesi gerektiği, talebin zaman aşımına uğradığı, sorumluluğun poliçe limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğu, kusur durumlarının tespiti için dosyanın ATK’na sevkini talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığı, davacının ATK’na sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettikleri, tazminat hesabının aktüer siciline kayıtlı uzman tarafından hesaplanması gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, masraf ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine diğer hususlarla birlikte karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMSS poliçesi ile … Sigorta tarafından sigortalandığı, poliçe sebebiyle maddi tazminata ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiği, müvekkilinin kusuru bulunmadığı, davacının trafik kazası sonrası ayakta tedavi gördüğünü maluliyeti bulunmadığı, ATK’na sevk edilerek kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet ve kusur durumu hakkında rapor alınmasını talep ettikleri haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinif davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili tarafından… nolu, 29.3.2017-2018 vadeli kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin poliçede yer alan ihtiyari mali mesuliyet teminatı sebebiyle sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kaza başı teminatı manevi, maddi ve bedeni zarar ayrımı yapılmaksızın tefriksiz ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sıralı sorumluluk ilkesi gereğince müvekkili nezdindeki kasko sigortası ihtiyari mali mesuliyet teminatı karayolu motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet poliçesi teminat limitleri üzerinde kalan zararların karşılanmasını amaçladığını, meydana gelen zararların öncelikle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinden karşılanması gerektiğini, bu poliçenin limiti tamamen tükendiğinde geriye bakiye bir zarar kalır ise müvekkili nezdinde düzenlenen kasko sigortasında yeralan ihtiyari mali mesuliyet teminatı için başvurulması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranının ATK Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesi gerektiğini, davaya konu somut olay bakımından Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’ne, davacının kazadan sonra gördüğü tedavilere ilişkin, teşhis ve tedavi dosyalarının da ikmal edilerek, dava konusu yaralanması ve kaza arasındaki illiyetin kesilip kesilmediğinin tespiti için Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nce değerlendirme yapması ve illiyet hususunun belirli hale getirilmesi gerektiğini, SGK’nın herhangi bir surette davacıya ödemede bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, yapılan ödemeler oranında zararın karşılandığı ve bu ödemeler için yine ayrıca müvekkili şirkete SGK’nca rücu edileceği düşünülerek bu ödemelerin hesaplanabilecek tazminat miktarından mahsubu gerektiğini, dava dilekçesinde gelir durumuna ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığını, mahkeme tarafından hesaplama yapılmasına karar verilmesi halinde davacı yanın SGK kayıtlarının celbine karar verilmesini, davacı yanın düzenli ve resmi herhangi bir gelirinin bulunmadığının tespiti halinde davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile var ise yapılacak olan hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerekeceğini, öncelikle zararın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinden karşılanmasına, müvekkilinin ihbar olunan olduğu için hakkında hüküm kurulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Dava (… 6. ATM … Esas): Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dosyanın tensiben … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesini, 3.249,52 TL geçiçi iş göremezlik maddi zararı ile 188.444,75 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının işleten ve sürücü yönünden olay tarihi 28/05/2017 tarihinden (sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, sigortaya başvuru tarihi 02/02/2022 tarihinden itibaren) işletilecek faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderleri avukatlık ücreti ve arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT tarifesi gereğince maktu vekalet ücretinin ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsili ile davacıya verilmesinini talep etmiştir.
Cevap : Davalı … Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından 28.03.2017-2018 vadeli … poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, davaya konu talebin zaman aşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, HMK 6. madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili…Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, müvekkilinin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın ATK’na sevk edilmesini, rapor temin edildiğinde de davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini, sürücünün tali kusurunun tespiti halinde ise TBK 52.maddesi çerçevesinde davacı yanın kusuru nazara alınarak tazminatın kaldırılmasını talep ettiklerini, davaya konu kaza neticesinde zararın oluşmasında davacı yanın ağır kusuru bulunduğunu, davacının kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan motosiklet ile seyahat ettiğini, bu tutumu neticesinde maluliyetinin ortaya çıktığını, bu hususun zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını kopardığını, dava konusu kazanın iş kazası olduğunu, PSD mahsubu gerektiğini, davaya konu olayın iş kazası niteliğinde olup davacının bu zamana kadar SGK’ya başvuruda bulunmamasının müvekkilinden tahsilat yaptıktan sonra iş kazası başvurusu yapmayacağı anlamına gelmediğini, davacının …’da kurye olarak çalıştığını, kurye olarak çalıştığı esnada, iş yerine ait motosiklet ile seyahat etmesi sırasında dava konusu kazanın meydana geldiğini, bu durumun iş kazası olduğunu açıkça gösterdiğini, SGK tarafından ödeme yapıldığında aynı zararın birden fazla defa mükerrer olarak karşılanacağı davacının sebepsiz zenginleşeceğini, davaya konu olayın haksız fiil niteliğinde olduğu ticari iş söz konusu olmadığını, bu nedenle davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini, davacı yan açısından ticari işin söz konusu olmadığını, TTK md 19’da açıkça taraflardan biri için ticari iş mevcut ise ve arada sözleşme mevcut ise diğeri için de ticari olacağının belirtildiğini, davaya konu edilen kazadan dolayı açılan ceza soruşturma ve kovuşturma dosyasının celbini, davacının maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için ATK’na sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını, değişen poliçe genel şartlarıyla geçici iş göremezlik talepleri de SGK’nın sorumluluğuna bırakıldığını, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve zararın da kaza ile illiyetinin tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini, aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini, Yargıtay yerleşik içtihatlarında açıkça belirtildiği üzere, her yıl için hesaplanan gelir bir önceki yılın toplam gelirinin %10 artırılmasını, takiben % 10 iskonto edilmesi ile tespit edildiğini, trafik sigortası (ZMMS); yalnızca aracın verdiği doğrudan maddi zararı temin edeceğini, davacı yanın ulaşım gideri istemlerinin dolaylı bir zarar olduğunu, sigorta şirketinin dolaylı zarardan sorumlu tutulması mümkün olmadığını, SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, temerrüt süresi delillerin tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği, zararın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrütünün gerçekleşmeyeceğini, açılmış olan davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddi ile yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; esasına girildiği takdirde davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddine, masrafların ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ve ekleri diğer davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak diğer davalılar tarafından herhangi bir cevap verilmemiş delil de sunulmamıştır.
Birleşen Dava (… 19.ATM … Esas): Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının 28/05/2017 günü işverene ait olan ve kendi sevk ve idaresinde … plakalı motosiklet ile … istikameti yönünde… önündeki trafik ışıklarında kırmızı ışık nedeniyle beklerken, davalı …’nın sevk ve idaresinde bulunan ve aracın malikinin davalı şirket olduğunu sonradan öğrendikleri … plakalı araç ile davacıya arkadan çarpması sonucunda davacının ağır derecede yaralandığını, bu kaza nedeniyle … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve dosyanın derdest olduğunu, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından 29/01/2020 tarihli aktüerya hesap raporuna istinaden 500,00-TL sürekli kalıcı İş Göremezlik Maddi Zarar 133.329.40-TL, 500 -TL geçici iş göremezlik maddi zarar 3.604,35-TL olarak ıslah edildiğini, 30/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile davacının geçici iş göremezlik maddi zararı 6.853,87-TL, sürekli iş göremezlik maddi zararı 321.774,15-TL olarak tespit edildiğini, aynı davada ikinci kez ıslah yapılamayacağından ek raporda hesaplanan tazminatlar için … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve … 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiğini, … 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan 05/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ile davacının geçici iş göremezlik maddi zararı 3.604,35-TL, sürekli iş göremezlik maddi zararı 611.607,72-TL olarak tespit edildiğini, aynı davada ikinci kez ıslah yapılamayacağından, gerek dava dilekçesinde gerekse ıslah dilekçesinde gerekse ek davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutulduğundan, gerçek zararın hüküm altına alınması için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, 10/05/2023 tarihinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanamadığını beyan ederek dosyanın tensiben … 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine, 286.584,05-TL sürekli iş göremezlik maddi zararırın işleten ve sürücü yönünden olay tarihi 28/05/2017 tarihinden, (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, sigortaya başvuru 04.10.2017 tarihinden itibaren) işletilecek faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin ortaklaşa ve zincirleme davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap : Dava dilekçesi ve ekleri tüm davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalılar tarafından herhangi bir cevap dileçesi sunulmamıştır.
Asıl dava yönünden davacı vekilinin 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki 500,00-TL sürekli/kalıcı iş göremezlik maddi zararının 133.329.40-TL, 500 -TL geçici iş göremezlik maddi zararının 3.604,35-TL olarak ıslah ettiklerini, ıslah dilekçesinin davalılara tebliğini, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile birlikte talep edilen maddi zarar ve dava dilekçesi ile talep edilen manevi zararın (sigorta dışındaki davalılardan) ve bu miktarlara sigorta dışındaki davalılar için kaza tarihi olan 28.05.2017 tarihinden, sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Kaza tespit tutanağı, ZMMS poliçesi, hasar dosyası, davacının trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedaviye yönelik tüm hastane kayıtları, davacıya trafik kazası nedeniyle ödenen geçici iş göremezlik tutarını gösterir SGK yazı cevabı, davacının ve davalının sosyal ve ekonomik durum araştırma yazısı, … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı ceza dava dosyası, maluliyet ve kusur raporları celp edilmiş incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 10/04/2019 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Mevcut belgelere göre, … ve … oğlu, 21/11/1980 doğumlu …’in 28/05/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında; sürekli engellilik oranının %13 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmeliğin 15.maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur …” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Dosya, Trafik Kazaları Kusur konusunda Uzman Makine Yüksek Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Görevlisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 29/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… 28.05.2017 tarihinde meydana trafik kazasında; 1-) … plaka numaralı kamyonet sürücüsü davalı …’nın %100 (yüzde yüz) oranında tam kusurlu olduğu, 2-) … plaka numaralı motosiklet sürücrüsü davacı …’e atfı kabil kusur bulunmadığı…” şeklinde rapor sunulmuştur.
Dosya, Aktüer Bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 05/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “… 28.05.2017 tarihinde meydana trafik kazasında davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk
durumuna göre davacı …’in a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 3.604,35 TL, b) Sürekli iş göremezlik dönemine ait %13 maluliyeti ile ilgili maddi zararının = 611.607,72 TL. olduğu, c)Davacının belirlenen maddi zararları zorunlu trafik sigorta poliçesindeki 330.000,00 TL’lik sakatlık teminat limitini aştığından; sigorta şirketinin sorumluluğunun = 330.000,00 TL limit ile sınırlı olacağı, sigorta şirketinin yargılama giderleri ile avukatlık ücretinden de limit ile orantılı(%53,64 oranında) olarak sorumlu olacağı,, d)Taleple bağlı kalınarak sigorta şirketi bakımından temerrüdün 04.10.2017 dava tarihinde, diğer davalılar bakımından ise 28.05.2017 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı, e)Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulduğu, f)SGK tarafından verilen cevabı yazıda davacının başvurusu olmadığı için iş kazası geliri bağlanmadığı, müracaat halinde gerekli işlemlerin yapılacağı bildirilmiş olup, buna göre Sayın Mahkemece davacıya iş kazası yönünden SGK’ya başvuruda bulunması için süre verilerek sonucunun beklenip beklenmeyeceği hususundaki hukuki durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, sonuç ve kanaatiyle …” şeklinde rapor sunulmuştur.
Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalar, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacının trafik kazasında yaralanması ve cismani zarara uğraması sebebiyle eldeki maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı, davalılardan … Sigorta A.Ş.’ nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, davalı sigorta şirketi bakımından sorumluğun sigorta poliçesi dayanması sebebiyle zorunlu trafik sigortacısına karşı açılan ve sigorta hukuku yönünden ikame edilen davanın mutlak ticari dava kapsamında Asliye Ticaret Mahkemelerinin / Mahkememizin görevli olduğu, öte yandan 6100 sayılı HMK 16. maddesi hükmü uyarınca haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, haksız fiilin işlendiği, zararın meydana geldiği, ayrıca zarar görenin yerleşim yerinin Sarıyer / İstanbul olması nedeniyle somut uyuşmazlık bakımından Mahkememizin hem görevli hem de yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı … Sigorta A.Ş.’ nin usule yönelik ve özellikle yetki ilk itirazı açıklanan nedenlerle reddedilmiştir.
Bilindiği üzere trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında 2918 sayılı KTK’ nın 109/2. maddesi hükmü uyarınca eylem aynı zamanda cezayı gerektirir fiilden doğmuşsa, uzamış ceza zaman aşımı süreleri geçerli olacaktır. Davaya konu trafik kazasında davalı sürücünün davacıya çarpması sebebiyle davacı … yaralandığından eylemin aynı zamanda cezayı gerektirir fiilden doğduğu, bu itibarla TCK 89/1 ve 66/1-e. maddeleri hükmü uyarınca uzamış ceza zaman aşımı süresinin 8 yıl olduğu, dava konusu trafik kazasının tarihi 28/05/2017 olup uzamış ceza zaman aşımı süresi eklendiğinde 28/05/2025 tarihinde zaman aşımı süresinin dolacağı, eldeki asıl ve birleşen davaların 04/10/2017, 28/02/2022 ve 30/05/2023 tarihinde açılması karşısında zaman aşımı süresinin dolmadığı açık olduğundan davalı … Sigorta A.Ş.’nin asıl ve birleşen davalar yönünden zaman aşımı itirazlarının reddine karar verilmiş, davanı esasının incelenmesine geçilmiştir.
… ili … ilçesinde 28/05/2017 tarihinde saat 14:18 sıralarında, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olduğu, davalı …Ltd. Şti’ye ait, … plaka sayılı kamyonetin davalı sürücü …’nın sevk ve idaresinde bulunduğu sırada, sigortalı aracın .. istikametinden … istikametine doğru seyir halinde iken … mevkisine geldiğinde bu esnada trafik ışıklı kavşakta kırmızı ışık yanması sebebiyle beklemekte olan davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete, davalı sürücünün duramayarak kendi aracının ön tampon kesimleri ile motosikletin arka tampon kısmına çarpması suretiyle trafik kazasının meydana geldiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle davacı …’in yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının yaralanmayla sonuçlanması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma da yürütülmüş, … 32. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ceza dava dosyasında davalı / sanık … hakkında TCK’ nın 89/1. maddesinde düzenlenen taksirle bir kişinin yaralanamsına neden olmak suçundan kamu davası açıldığı, Ceza Mahkemesince trafik kazasına yönelik tüm delillerin toplandığı ve kusur raporu alındığı, buna göre suça konu trafik kazasında davalı / sanık araç sürücüsünün kırmızı ışıkta bekleyen davacı / müştekiye arkadan çarpması sebebiyle asli kusurlu olduğu, davacı / müşteki …’in ise ışıkta beklerken arkadan çarpan araç sürücüsüne karşı alması muhtemel bir tedbir bulunmadığından kusurunun bulunmadığı kabul edilerek; davalı / sanık …’nın TCK 89/1, 62/1. maddeleri uyarınca neticeten 100 gün karşılığı 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ancak yasal şartları bulunduğundan adli para cezasının CMK 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İşbu karar, taraflarca itiraz edilmediğinden 02/07/2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Bilindiği üzere, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hâkimi için bağlayıcı değildir (TBK 74). Ancak, Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararı bağlayıcı nitelikte olduğu gibi, Hukuk Mahkemesi hakimi her halde Ceza Mahkemesince belirlenen maddi olgu / vakıalarla bağlıdır. Dolayısıyla, Hukuk Mahkemesi Hakimi, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve maddi olgularla bağlı olduğundan belirtilen bu hususları nazara almak zorundadır. Nitekim, Mahkememizce, ceza yargılamasındaki maddi olgularla, hasılı trafik kazası ve kazanın oluş şekline yönelik bağlı kalınarak kusur tayini yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü davalı …’nın aracının hızını yol ve görüşe ilişkin trafik şartlarına uydurmadığı, ilerisinde bulunan ışıklı kavşağa yavaşlamadan hızlı ve tedbirsizce seyrini sürdürdüğü, bu nedenle zamanında etkili manevra ve fren tedbirlerini uygulamadığından ayrıca yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakmadığından davacının kullandığı motosiklete kırımızı ışıkta beklerken arkadan çarpması suretiyle kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacı …’in ise ışıkta beklerken arkadan çarpan araç sürücüsüne karşı alması muhtemel bir önlem ya da tedbir bulunmadığından kusurunun bulunmadığı mahkememizce olduğu kabul edilmiştir.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, bu noktada eksik tahkikat bırakılmaması için trafik kazaları kusur konusunda uzman İ.T.Ü. Makine Fakültesinde Öğretim Üyesi ve Yüksek Makina Mühendisi …’e tevdi edilmiştir. 29/01/2020 tarihli raporda belirtildiği üzere, davalı sürücü …’nın aracının hızını teknik özelliğine ve görüş durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak, kavşak noktasına yavaşlamadan ilerlemek, yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakmamak, arkadan çarpmak, hızlı ve tedbirsiz araç kullanımı sebebiyle zamanında etkili fren ve direksiyon manevra tedbirlerine başvurulmaması sebebiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/b,c,d, 52/b,c, 56/c, 84/d maddelerinin ihlal ettiğinden %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı …’in ise arkadan çarpan aracın sadmesine maruz kaldığı, kırmızı ışıkta beklerken arkadan çarpan davalı sürücüye karşı alması muhtemel bir tedbir yahut önlem bulunmadığından kusurunun olmadığı somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir.
Esasen tarafların kusur raporuna karşı gerekçeli ve somut bir itirazları yoktur.
Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki kanaatini destekleyen uzman bilirkişinin 29/01/2020 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davalı sürücünün ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna / oranlara gerekçeli ve denetime açık olduğundan, raporun içeriği de denetlenerek itibar edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Bu aşamada ifade edilmelidir ki, davalı … Sigorta A.Ş. bilirkişi raporuna karşı ayrıca birleşen dava dilekçesine karşı sunduğu cevap dilekçesinde; davacı motosiklet sürücüsünün koruyucu kask takmadığını, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiş ise de, kaza tespit tutanağında davacı sürücünün koruyucu kask takıp takmadığının belirli olmadığı, nitekim kaza tespit tutanağında bu hususta bir işaretleme yapılmadığı, öte yandan davalı araç sürücüsünün davacıya arkadan çarpması neticesinde davacının sağ omuz, kalça ve ayak bölgesindeki kırıklar sebebiyle yaralandığı, kafa bölgesinde yaralanmasının olmadığı, hasılı koruyucu kask kullanılmamasının kazaya, maluliyetin artışına yahut zarara herhangi bir etkisinin olmadığı tespit edilmiş, açıklanan nedenlerle müterafik kusur indirim talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
MADDİ TAZMİNAT
Davacı … trafik kazasında yaralanması sebebiyle maddi tazminat olarak geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri ve yol masrafı tazminatı isteminde bulunmuştur.
Yargıtay uygulamasında kabul olunduğu üzere, haksız fiil sonucu sürekli iş göremezlik kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Davacının yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar davacının muayenesi yaptırılarak ve Üniversite Hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 10/04/2019 tarihli raporunda davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle %13 oranında maluliyetinin oluştuğunu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren üç ay (3) aya kadar uzayabileceğini tespit etmiştir. Ancak, davacının trafik kazası sebebiyle geçici yahut sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç durumda olmadığından bakıcı gideri zararı bulunmadığını belirlemiştir. Bahse konu Adli Tıp Kurumu raporu, kaza tarihi (28/05/2017) itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre tanzim edildiğinden mevzuata uygun ve denetime açık olup, rapordaki maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile bakıcı gideri zararı bulunmadığına ilişkin bilimsel tespitler hükümde esas alınmıştır.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve maluliyetin tayininden sonra dosya, maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …tarafından sunulan 29/01/2020 tarihli ilk raporda, maddi tazminat hesabı 1,8 teknik faiz yöntemine göre hesaplandığından bu rapora itibar edilmemiştir. Zira, Anayasa Mahkemesi genel şartların iptaline karar verdiğinden, genel şartlara ekli cetvellerle getirilen 1,8 teknik faiz yöntemine göre tazminat hesabı yapılması ve bu raporun hükme esas alınması mümkün değildir. Nitekim, Yargıtay ve BAM kararları uyarınca tazminat hesabında, prograsif rant formülüne göre maddi tazminatın hesaplanması zorunludur (Yargıtay 4. H.D. 2021/3033 E., 2021/1560 K; İstanbul BAM 9. H.D. 2022/591 E., 2022/1026 K.). Bu nedenle, denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek rapor düzenlenmesi amacıyla, mahkememizce aktüer bilirkişiden ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Ancak, bu aşamada davacı vekili, asıl dava dosyasında bilirkişi raporu doğrultusunda 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesini dosyaya sunmuştur. Islah dilekçesi ile birlikte, sürekli iş göremezlik zararı için 133.329,40 TL, geçici iş göremezlik zararı için 3.604,35 TL talepte bulunmuştur.
Aktüer bilirkişi … tarafından sunulan 02/06/2021 tarihli ek raporda, TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant formülü esas alınarak tazminat hesabı yapılmıştır. Ancak, bu sefer de kaza tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenen maluliyet oranlarını esas almıştır. Kaza tarihi olan 28/05/2017 itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğundan bu Yönetmelik hükümleri uyarınca belirlenen maluliyet oranlarının, tazminat hesabında esas alınması zorunludur. Açıklanan nedenlerle, ek rapor da denetime elverişli olmadığı için hükme esas alınmamış, başka bir aktüer bilirkişiden yeniden rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından sunulan 30/01/2022 tarihli raporda, TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant formülü esas alınarak tazminat hesabı yapılmıştır. Ayrıca, raporda 28/05/2017 kaza itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca belirlenen maluliyet oranları esas alınmış, bu kapsamda düzenlenen raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili asıl dava dosyasında davasını kısmi dava olarak ikame etmiş ve ilk bilirkişi raporu doğrultusunda 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesini dosyaya sunduğundan, ikinci kez ıslah dilekçesi de veremeyeceğinden 30/01/2022 tarihli ek raporda tazminat miktarı daha yüksek belirlenmiş olması sebebiyle, ek rapor ile daha yüksek tespit edilen tazminat tutarından ıslah ettiği tutarı mahsup edip, sürekli iş göremezlik zararı için 188.444,75 TL, geçici iş göremezlik zararı için 3.249,52 TL bakiye maddi zararının tazmini için … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ek dava açmıştır. Hukuki ve fiili bağlantı bulunması sebebiyle dosya, işbu dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Gelinen aşamada, davalılar tarafından somut olayın davacı yönünden iş kazası teşkil ettiği ve PSD mahsubuna yönelik bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamında, eksik tahkikat yapılmaması için 02/11/2022 tarihli 14. celsede (1) numaralı Ara Karar oluşturulmuş, … SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmıştır. Genişletilen tahkikat çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevaplarından, dava konusu trafik kazasının davacı bakımından iş kazası olarak nitelendirilmediği, ayrıca olay iş kazası olarak kabul edilmediğinden ve davacının iş kazasına yönelik herhangi bir başvurusu bulunmadığından PSD ödenmeyeceği / ödenmediği açıklanmış, hasılı hesaplanan maddi tazminat tutarından PSD mahsubunun yapılamayacağı belirlenmiştir. Dolayısıyla, davalıların bu yöne ilişkin savunmaları yerinde görülmemiştir. Ancak, müzekkere cevaplarının dosyaya kazandırılması ve istenilen hususlara eksiksiz ve tam olarak cevap verilmesi tahkikatın tamamlanması sürecini uzattığından, bu dönemde asgari ücret miktarında değişiklik olmuş ve artış yaşanmıştır. Bu nedenle, davacı vekili 30/01/2022 tarihli raporun hükme esas alınmamasını, güncel asgari ücret üzerinden yeninden ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Bilindiği üzere, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat davalarında; maddi tazminatın hesabı gelir noktasında asgari ücret üzerinden yapılıyor ise ; bu halde hüküm tarihine en yakın ve güncel asgari ücret tutarı üzerinden hesaplama yapılması zorunludur. Zira, asgari ücret yerleşik içtihatlar doğrultusunda kamu düzenine ilişkin olduğundan resen nazara alınması gerektiği gibi, Hakimin gerçek zararın karşılanması ilkesi kapsamında bilinen dönem için hüküm tarihine en yakın verileri / asgari ücreti esas alması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, 30/01/2022 tarihli rapor da hükme esas alınmamış, hüküm tarihine en yakın güncel asgari ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılması için ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
*Nihayetinde, aktüer bilirkişi … tarafından sunulan 05/05/2023 tarihli ek raporda, TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant formülünün esas alındığı, ayrıca 28/05/2017 kaza itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca belirlenen maluliyet oranları uyarınca düzenlenen işbu ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. 05/05/2023 tarihli ek raporda neticeten; geçici iş göremezlik zararı 3.604,35 TL, sürekli iş göremezlik zararı 611.607,72 TL olarak hesap edilmiştir. Aktüer ek raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerinin ve maluliyet oranının esas alınması, hüküm tarihine en yakın güncel asgari ücret verilerinin de hesaplamada isabetli ve doğru olarak yer verilmesi, özellikle hesaplamada güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle ek raporun içeriği de denetlenerek hükme esas alınmıştır. (Yargıtay 4. H.D. 2021/3033 E., 2021/1560 K; İstanbul BAM 9. H.D. 2022/591 E., 2022/1026 K.).
Davacı vekili asıl dava dosyasında davasını kısmi dava olarak ikame etmiş ve ilk bilirkişi raporu doğrultusunda 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesini dosyaya sunduğundan, ikinci kez ıslah dilekçesi de veremeyeceğinden 30/01/2022 tarihli ek rapordan sonra yukarıda ifade edildiği üzere … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında ek dava açmış, dosya, işbu dava dosyası ile birleştirilmiştir. Yine, Mahkememizce alınan son 05/05/2023 tarihli ek rapordan sonra aynı nedenlerle davacı vekili … 19.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında bakiye sürekli iş göremezlik zararı için ikinci ek davayı açmış, dosya, işbu dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Son halde, aynı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat davasında bir asıl , iki birleşen dosya olmak üzere toplam üç adet dava birleştirilerek görülerek karara bağlanmıştır.
Gelinen aşamada; davacının maddi tazminat istemi kapsamında talep ettiği zarar kalemlerine ilişkin ayrı ayrı açıklama ve değerlendirme yapılması zorunludur.
Davacı … trafik kazasında yaralanması sebebiyle maddi tazminat olarak geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri ve yol masrafı tazminatı isteminde bulunmuştur.
a-Bakıcı Gideri Tazminatı: (I.ASIL DAVA)
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 10/04/2019 tarihli raporunda davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle geçici yahut sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç durumda olmadığından bakıcı gideri zararı bulunmadığını belirlemiştir. Bahse konu Adli Tıp Kurumu raporu, kaza tarihi (28/05/2017) itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre tanzim edildiğinden mevzuata uygun ve denetime açık olup, rapordaki bakıcı gideri zararı bulunmadığına ilişkin bilimsel tespite iştirak edilmiş, mahkememizce hükme esas alınan işbu rapor uyarınca davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
b-Yol Ücreti (Masrafı) Tazminatı: (I.ASIL DAVA)
Davacı vekili 20/03/2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde, maddi tazminat olarak tedaviden kaynaklanan yol masraflarının da tazmini talep etmekle birlikte, bu zarar kaleminden 07/09/2022 tarihli 13. celsede açıkça feragat beyanında bulunmuştur. Bilindiği üzere, feragat, davacının talep sonucundan kısmen yahut tamamen vazgeçmesidir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde “davadan feragat” etmeye yönelik özel yetkisinin bulunması, bu noktada usuli bir eksikliğin olmaması, davacı vekilinin yalnızca yol masraflarına ilişkin tazminat talebinden 07/09/2022 tarihli 13.celsede kayıtsız ve şartsız olarak açıkça feragat etmesi sebebiyle, yol masrafı tazminatı talebinin vaki feragat uyarınca reddine karar verilmiştir.
c-Geçici İş Göremezlik Tazminatı (I. ASIL DAVA İLE II. BİRLEŞEN İSTANBUL 6. ATM 2022/144 ESAS.)
Davacı geçici iş göremezlik tazminatını, hem asıl davada hem de birleşen … 6. Asliye Ticaret … Esas sayılı dava dosyasında talep etmiştir. aktüer bilirkişi tarafından sunulan ve mahkememizce hükme esas alınan 05/05/2023 tarihli ek raporda, davacının trafik kazası sebebiyle geçici iş göremezlik zararı toplam 3.604,35 TL olarak hesaplanmıştır. Hükme esas alınan işbu raporda, SGK yazı cevaplarıyla ortaya konulduğu üzere trafik kazası nedeniyle davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödemeleri, rücuya tabi ödemeler olması sebebiyle isabetli ve doğru olarak tazminat tutarından tenzil edilerek / indirilerek hesaplanmıştır. Bu bağlamda, asıl dava dosyasında davacının geçici iş göremezlik zararı 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda kabul edilmiştir. Ancak, hemen belirtmek gerekir ki, mahkememizce hükme esas alınmayan 30/01/2022 tarihli raporda SGK tarafından davacıya yapılan ödemeler rücuya tabi olduğu halde sehven bu ödemeler düşülmediğinden, davacı vekili tarafından sanki bakiye geçici iş göremezlik tutarı varmış gibi birleşen davada daha yüksek tutarda geçici iş göremezlik talep edildiğinden birleşen … 6. Asliye Ticaret … Esas sayılı dava dosyasında (ek davada) talep edilen geçici iş göremezlik zararının reddine karar verilmiştir.
d-Sürekli İş Göremezlik Tazminatı (I. ASIL DAVA, II. BİRLEŞEN İSTANBUL 6. ATM 2022/144 ESAS ve III. BİRLEŞEN İSTANBUL 19. ATM 2023/338 ESAS.)
Davacı sürekli iş göremezlik tazminatını, hem asıl davada hem birleşen … 6. Asliye Ticaret … Esas hem de birleşen … 19. Asliye Ticaret … Esas sayılı dava dosyasında talep etmiştir. Tekrar vurgulamak gerekir ki, davacı vekili asıl davada, maddi tazminat talepleri yönünden davasını kısmi dava olarak açmış, yargılama sürecinde 14/02/2020 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuştur. Bilindiği üzere, ıslah yoluna mevcut davada ancak bir kez başvurulabileceğinden (HMK 176/2), hasılı ikinci kez ıslah yapılması mümkün olmadığından, davacı vekili aktüer raporlar neticesinde daha yüksek tutarda belirlenen sürekli iş göremezlik tazminatı için iki kez ek dava açmak yoluna gitmiş, bu ek davalar da mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Somut olaya dönüldüğünde; mahkememizce hükme esas alınan 05/05/2023 tarihli ek raporda davacının sürekli iş göremezlik tazminatı neticeten 611.607,72 TL olarak hesaplanmıştır. Aktüer ek raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerinin ve maluliyet oranının esas alınması, hüküm tarihine en yakın güncel asgari ücret verilerinin de hesaplamada isabetli ve doğru olarak yer verilmesi, özellikle hesaplamada güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle ek raporun içeriği de denetlenerek hükme esas alınmıştır. (Yargıtay 4. H.D. 2021/3033 E., 2021/1560 K; İstanbul BAM 9. H.D. 2022/591 E., 2022/1026 K.).
Davacının trafik kazası nedeniyle oluşan maluliyetine karşılık hak ettiği nihai sürekli iş göremezlik tazminatı 611.607,72 TL’ dir. Asıl davada davacı vekili bu tutar içerisinde yer alan 133.329,40 TL’yi 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talep etmiş olup, asıl davanın bu zarar kalemi için kabulüne karar verilmiştir. Yine, birleşen … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili nihai tazminat tutarının içerisinde yer alan 188.444,75 TL’yi belirtilen ek dava ile talep etmiş olup, birleşen davanın da bu zarar kalemi için kabulüne karar verilmiştir. Asıl ve birleşen davada 133.329,40 TL + 188.444,75 TL olmak üzere toplam 321.774,15 TL kabul edilmiş, nihai hak edilen tutardan 611.607,72 TL – 321.774,15 TL hüküm altına alınan tutar mahsup edildiğinde bakiye 289.833,57 TL sürekli iş göremezlik tazminatı kaldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili, birleşen … 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında bu tutardan bir miktar az olmak üzere 286.584,05 TL sürekli iş göremezlik tazminatını ek dava ile talep etmiş, mahkememizce taleple bağlı ilkesi uyarınca taleple baplı kalınarak bu birleşen davanın da kabulüne karar verilmiştir.
Bu itibarla; maddi tazminat bakımından:
I.ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN: “Davanın 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda, KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 1-Davacı … için 3.604,35 TL geçici iş göremezlik, 133.329,40 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 136.933,75 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 04/10/2017 tarihinden itibaren, davalılar … ve …Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine, 3-Davacının yol gideri tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur. Asıl dava dosyasında; davacı vekili 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesinde davalı sürücü ve işleten yönünden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep ettiğinden, taleple bağlılık ilkesi uyarınca davalılar … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 04/10/2017 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
II.BİRLEŞEN … 6. ATM’NİN … ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN: “Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 1-Davacı … için 188,444,75 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 15/02/2022 tarihinden itibaren, davalılar … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Asıl dava dosyasından farklı olarak birleşen dava dosyasında davacı vekili, davalı sigorta şirketi yönünden 02/02/2022 temerrüt tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının ödenmesi için davalı sigorta şirketine yazılı başvuru yapıldığı, birleşen dava dilekçesi ekinde sunulan tebliğ mazbata parçasından yazılı başvurunun 02/02/2022 tarihinde davalı sigorta şirketine tebliğ edildiği, bilindiği üzere 2918 s. KTK 99.maddesi uyarında davalı sigorta şirketi için başvurunun tebliğ alındığı tarihten itibaren 8 iş günü içerisinde sigorta tazminatının ödenmesi gerekiği, bu halde davalı sigorta şirketi için temerrütün 2918 s. KTK 99.maddesi uyarınca 8 iş günü hesap edildiğinde 15/02/2022 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla, bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
III.BİRLEŞEN … 19. ATM’NİN… ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN: “Davanın KABULÜ ile; Davacı … için 286.584,05 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla birleşen dava tarihi olan 30/05/2023 tarihinden itibaren, davalılar … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu birleşen dava dosyasında davacı vekili asıl davanın açıldığı 04/10/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep etmiş ise de; birleşen davaya (ek dava) konu edilen bakiye iş göremezlik tazminatı için ayrıca sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmadığından, davalı sigorta bakımından temerrütün davanın açılmasıyla gerçekleşeceği, birleşen davanın 30/05/2023 tarihinde açılması sebebiyle ek davaya konu bakiye tazminata 30/05/2023 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Maddi tazminata ilişkin tüm açıklamalar yapılmış ve detaylı gerekçe tamamlanmıştır.
Ancak, son olarak bir hususun belirtilmesi zorunludur. Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı, sigorta poliçesinde belirtilen üst limiti aşmıştır. Bilindiği üzere, davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında ve poliçe üst limiti ile sorumludur. Başka bir anlatımla, poliçe limitini aşan tutardan, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu yoktur. Bu noktada, hem asıl hem de birleşen davalarda hüküm fıkralarında davalı sigorta şirketi için “poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla” ibaresi açıkça yazılmıştır. Öte yandan; aynı husus yani davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri sınırlı sorumlu olması durumu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hesabında mahkememizce nazara alınmış, davalı sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile orantılı hesaplama yapılarak yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Manevi tazminat yönünden, davacının trafik kazası sonucunda yaralanması ve genç yaşta malul kalmasından dolayı manevi olarak elem ve ızdırap duyacağı, bu zararın geleceği üzerinde manevi olarak olumsuz izler bırakacağı muhakkaktır.
Davacı asıl dava dosyasında (sigorta şirketi dışındaki) davalılar … ve … Ltd. Şti’nden 75.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Manevi tazminat takdir edilirken bu duyguyu karşılayacak oranda bir tazminata hükmedilmesi, yaşanan acının bir nebze olsun azaltılması önemli olduğu kadar, tazminat isteminin mamelek hukukuna yönelik bir cezalandırma olarak görülmemesi ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunmaması gerekir. Bu itibarla, açıklanan ilkeler karşısında talep edilen manevi tazminat tutarı olay tarihi itibariyle paranın alım gücü de nazara alındığında fahiştir.
Mahkememizce yukarıda açıklanan ilkeler nazara alındığında, davacının kaza tarihinde 37 yaşında olması, kazanın oluş şekli (davacının trafik ışıklarında beklediği sırada davalı sürücünün arkadan çarpması), özellikle davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olması, bununla birlikte davacının kusurunun bulunmaması, davacının yaralanma düzeyi ve maluliyet oranı (%13), diğer taraftan kazanın ve maluliyetin davacının geleceğindeki üzerindeki (motosikletli kurye olması) olumsuz etkileri, olay tarihinde (2017 yılı) paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine 30.000,00 TL manevi tazminata (kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) hükmedilmiş, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebi reddedilmiş, bu suretle Mahkememizdeki vicdani kanıya göre hükmedilen tutarın adalet duygusunu pekiştirecek, davaya konu trafik kazası sebebiyle duyulan elem ve üzüntüyü dindirecek ve tatmin edecek düzeyde olduğu, ayrıca tarafların zenginleşmesine – fakirleşmesine mahal vermeyeceği değerlendirilmiş, açıklanan nedenlerle davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
I.) ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN:
Davanın 14/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda,
KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı … için 3.604,35 TL geçici iş göremezlik, 133.329,40 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 136.933,75 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 04/10/2017 tarihinden itibaren, davalılar … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacının yol gideri tazminatı talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
4-Davacı …’ in manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
5-Asıl davada kabul edilen dava değeri (166.933,75 TL) üzerinden alınması gereken 11.403,24 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 261,29 TL harç ile 465,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 10.676,95 TL harcın davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 4.679,63 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla – davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı nazara alınmış, hesaplama kabul edilen manevi tazminat sigorta şirketi için dışlanarak hesap edilmiştir-) alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Asıl davada davacı tarafından yatırılan 261,29 TL peşin harç, 465,00 TL ıslah harcı, 739,70 TL posta ve tebligat gideri ile 4.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.765,99 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 4.531,00 TL yargılama giderinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 3.127,47 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla – davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı nazara alınmış, hesaplamada kabul edilen manevi tazminat sigorta şirketi için dışlanarak hesap edilmiştir-) alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Asıl davada davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat bakımından kabul edilen dava değeri (136.933,75 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 21.909,40 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 11.883,65 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Asıl davada davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat bakımından reddedilen dava değeri (250,00 TL bakıcı gideri + 250,00 TL yol masrafı olmak üzere toplam 500,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. ve 13/2. maddeleri uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
9-Asıl davada davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat bakımından kabul edilen dava değeri (30.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/1,4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ltd. Şti’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Asıl davada davalılar … ve … Ltd. Şti. yargılama sırasında kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat bakımından reddedilen dava değeri (45.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2,4. ve 13/1. maddeleri uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Ltd. Şti’ye VERİLMESİNE,
11-Asıl davada HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
II.) BİRLEŞEN … 6. ATM’NİN … ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı … için 188,444,75 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 15/02/2022 tarihinden itibaren, davalılar … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Birleşen davada kabul edilen dava değeri (188.444,75 TL) üzerinden alınması gereken 12.872,66 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 654,74 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 12.217,92 TL harcın davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 6.627,00 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Birleşen davada davacı tarafından yatırılan 654,74 TL harca ilişkin yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 643,64 TL yargılama giderinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 349,11 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Birleşen davada davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (188.444,75 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 30.151,16 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 16.353,98 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Birleşen davada davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (3.249,52 TL geçici iş göremezlik zararı) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. ve 13/2. maddeleri uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 3.249,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-Birleşen davada Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.600,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan ve tarafların haklılık durumlarına göre;
a) 1.572,87 TL’sinin davalılardan davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 853,12 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 27,13 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Birleşen davada HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
III.) BİRLEŞEN … 19. ATM’NİN … ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacı … için 286.584,05 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla birleşen dava tarihi olan 30/05/2023 tarihinden itibaren, davalılar … ve … Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Birleşen davada kabul edilen dava değeri (286.584,05 TL) üzerinden alınması gereken 19.576,55 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 978,83 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 18.597,72 TL harcın davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 10.087,40 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Birleşen davada davacı tarafından yatırılan 978,83 TL harca ilişkin yargılama giderinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 530,91 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Birleşen davada davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (286.584,05 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 44.987,61 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 24.401,27 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Birleşen davada Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.200,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe üst limiti uyarınca, yapılan oranlama gereği bu tutarın 1.735,68 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Birleşen davada HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, asıl ve birleşen davalar davacı vekilinin yüzüne karşı, asıl ve birleşen dosya davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/10/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır