Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/829 E. 2018/850 K. 06.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/803
KARAR NO : 2018/851

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/09/2018

DAVA:Davacı vekili mahkememizin 2018/464 esas sayılı davasına verdiği cevapla birlikte karşı dava açmış bu kapsamda özetle; taraflar arasında 2014 ve 2016 tarihli sözleşmeler imzalandığını, gerekli çalışma ortamının hazırlandığını, ancak davacının bekleneni veremediğini, katkı sağlayamadığını, davacının hak kazandığı ödemelerin yapıldığını, davacıya fazladan 40.000,00-USD ödeme yapıldığını, hatalı ve elverişsiz cihaz seçimi nedeni ile 12.000,00-EURO zarar oluştuğunu belirterek bu tutarın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davalı hakkında iflas davası açılmış olması sebebiyle ve davacıyı bezdirmek için açılmış olduğunu, davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğini, fazla ücret ödenmediğini, aksine müvekkilinin alacaklı olduğunu, belirterek karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava,hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödemenin iadesi ve tazminat talebine ilişkindir.
Ticari davalar, TTK.nun 4. maddesinde düzenlenmiş olup üç ana başlık altında sınıflandırılmaktadır ;
TTK.ndan doğan uyuşmazlıklar,TMK.nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, TBK.nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, Ticari işletmeyi ilgilendiren havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar ile Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları mutlak ticari dava olarak kabul edilmektedir. Bu durunda, tarafların sıfatına, uyuşmazlığın konusuna, ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari uyuşmazlık sayılır.
TTK.nun 4/1-f.bendinin 2. cümlesinde “…her hangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” denmek suretiyle ticari işletmeyi ilgilendirmesi halinde havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davaların ticari dava niteliğinde olduğu kabul edilmektedir.    
26/06/2012-6335 S.K./1.md. ile değişen TTK.nun 4/1. maddesinde; “… Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın (…) ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.”
Davanın nispi ticari dava sayılması için ise; her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olması gerekmektedir.
Somut olayda uyuşmazlık, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup dava, mutlak ticari davalardan değildir. Davalı tacir olmadığından ve taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğundan davanın İş Mahkemesinde görülmesi gerekir. Davanın görevli mahkemede açılmış olmasının sonradan giderilmesi mümkün olmayan dava şartı olduğu ve davanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından(TTK.nun 4-5, HMK.nun 114/1-c,115) davanın esasına girilmeden usulden reddiyle dosyanın İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/09/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır