Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/750 E. 2020/501 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/750 Esas
KARAR NO : 2020/501

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Evrakından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Evrakından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … 29.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, takip mesnedi üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, yapılan icra takibi üzerine müvekkilinin davalılar … ve … ile görüştüğünü, senedin sahte olduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını belirttiğini, her iki davalı tarafından senedin kendisine iade olunacağı ve bir sorun yaşanmayacağına ilişkin taahhütler verildiğini, müvekkilinin adına kayıtlı gayrimenkuller üzerine haciz konulduğunu, icra dosyasından gayrimenkulün satışı için işlemlere başlandığını, davalılar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı ve sahte senet ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibi nedeni ile müvekkilinin icra tehdidi altında bulunduğunu, takibin devam etmesi halinde müvekkili için maddi manevi zararlar doğacağını, bu nedenle yargılama sonuçlanıncaya kadar takibin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat mukabilinde takibin durdurulmasına karar verilmesini, müvekkilinin alacaklı görünen tarafa borcu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, haksız olarak takip yapan alacaklının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında başlatılan takibin, davacının takibe itiraz etmemesi üzerine kesinleştiğini, davacının beyanlarında da sabit olduğu üzere davacının takipten haberdar olduğunu ve borcunu kabul ettiğini, davacı ile davalılardan …’in aralarında akrabalık ilişkisi olduğunu, davalı … ile davacının, borcuna karşılık olarak 30/10/2016 tarihli, 75.000,00-TL bedelli senet ile 07/11/2016 tarihli, 100.000,00-TL bedelli iki adet senedi kendi borçlarına karşılık olarak müvekkiline verdiğini, ancak senetlerin vadesinde ödenmemesi nedeniyle borçlular hakkında … 29.İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiğini, müvekkili ve diğer davalının oyuncak ve oyuncak malzemelerinin imalatı, alım-satım ve pazarlaması işi ile iştigal ettiklerini ve aralarında sürekli bir ticari ilişki olduğunu, bu karşılıklı alacak ve borç ilişkisi sürecinin tamamında davacı ile diğer davalının ortak hareket ettiğini, müvekkiline bu senedi birlikte tanzim ederek verdiğini, ancak her iki borçlunun da ödeme yapmadığından davacı ve diğer davalı aleyhine … 29.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun şekilde davacıya tebliğ edildiğini, davacı tarafın, borca karşılık hiçbir itirazda bulunmayarak borcunu kabul ettiğini, davacının borcunu işbu dava ile ödemekten kaçınmaya çalıştığını, takip dosyasında satış işlemlerine başlanan ve davacı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 21/04/2016 tarihinde ipotek tesis edildiğini, tüm bu işlemlerin davacının bilgisi ve rızası dahilinde yapıldığını, gelinen aşamada senetteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının kötü niyet taşıdığını, davacının bile bile ve kötü niyetle borçlu bulunduğu bir borcu ödemekten kaçındığını, müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmaya çalıştığını, işbu nedenle de alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, öncelikle İİK mevzuatına uygun olmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, takip sonrası menfi tespit talebine ilişkindir.
… 29.İcra Dairesinin … Esas takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, 15/04/2016 keşide tarihli 30/10/2016 vade tarihli 75.000,00-TL bedelli ve 20/04/2016 keşide tarihli 07/11/2016 vade tarihli 100.000,00-TL bedelli iki bono nedeniyle davacı ve diğer davalı … hakkında davalı … tarafından başlatılan kambiyo evrakına özgü ilamsız takip olduğu, takibin itirazsız kesinleşmiş olduğu ve derdest olduğu görülmüştür.
Davacının takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir talebi, mahkememizin 06/09/2017 tarihli ara kararıyla İİK md 72/3 uyarınca takip sonrası menfi tespit davasında takibin durdurulması tedbir kararı verilemeyeceğinden, anılan hükme uygun şekilde vezneye girecek paraların alacaklıya ödenmemesi şeklinde %15 teminat karşılığı kabul edilmiş, davacının daha sonra takip dosyasındaki taşınmaz satışının durdurulması tedbir talebi de İİK md 72/3 uyarınca mahkememizin 28/09/2017 tarihli ara kararıyla reddedilmiştir.
Takip dosyası, dayanak iki adet bono, … CBS … Soruşturma sayılı dosyası Uyap kaydı incelenmiş, usule uygun imza bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Takip dayanağı bonoların keşidecisi davalılardan …, lehdarı (ilk ciranta) davacıdır. Davalı … bonolara davacı lehdarın cirosu üzerine hamil olmuştur.
Davacının ciro imzasını inkarı sebebiyle keşide tarihlerinden önce ve mümkün mertebe yakın tarihli ıslak imzalı belge asılları bildirilen yerlerden celbedilmiş, usule uygun tatbike medar imza örnekleri huzurda alınmış, adli grafolog bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Adli grafolog bilirkişi raporunda, takip ve dava konusu bonolardaki lehdar ciranta imzasının davacının eli ürünü olmadığı tespit edilerek bildirilmiş, ancak imzalarda tersim biçimi bakımından benzerlikler de olduğu belirtilmiş, davalı tarafın süresinde itirazı üzerine ATK Fizik İhtisas Kurulundan da rapor alınmış, ilk raporu teyit eder nitelikte imzaların davacı eli ürünü olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Her ne kadar davalılardan … vekilince bonoların diğer davalı keşideci ile davacının ortak yürüttüğü ticari faaliyet nedeniyle düzenlenerek kendisine verildiği beyan edilmişse de, imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğinde olup, kambiyo evrakında imzası bulunmayan kişiye karşı TTK hükümleri uyarınca müracaat hakkı bulunduğundan bahsedilemez. Bu nedenle, dava konusu bonolara dayalı takip dosyasında davacının takip alacaklısı davalı …’na borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacının kötüniyet tazminatı talebi yönünden İİK md 72/5 kapsamında yapılan değerlendirmede ise, her ne kadar davalı … takip dayanağı bonoları davacının ciro imzasıyla almış görünmekteyse de, incelenen takip dosyasında davacının haczedilen taşınmazı üzerine davacının rızasıyla davalı alacaklı … lehine davadan önce (bono keşide tarihlerine yakın 21.04.2016 tarihinde 300.000,00 TL bedelle) ipotek tesis edilmiş olduğu, davacı ile diğer davalı …’in aralarında akrabalık bağı da bulunduğu,…’in davacının yeğeni (kızkardeşinin oğlu) olduğu, bonolarda malen kaydı bulunmasının taraflar arasındaki ticari ilişkiye ve bononun keşideci tarafından getirildiğine dair davalı …’ın savunmasını teyit eder durumda olduğu, davacının suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma dosyasında düzenlenen iddianamede belirtildiği üzere keşideci ile hamil arasındaki akdi ilişkinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, nitekim soruşturma dosyasındaki davacının beyanında bonoların yeğeni tarafından düzenlenip kendi imzasını taklit ederek hamil …’a verdiğine dair beyanı da bulunduğu, soruşturma dosyasında davalı … hakkında da makul şüphe nedeniyle dava açılmışsa da davalı hamil …’ın bonoları davacının imzasının sahte olduğunu bilerek kötüniyetli ele geçirdiği ve kötüniyetle takibe koyduğu hususunun ispatlanamamış durumda olduğu anlaşılmakla, davacının bu davalı yönünden yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Diğer davalı … ise davacı lehdara bonoyu keşide eden keşideci olup, ciro zincirinde davacıdan sonra değil önde olmakla davacının kambiyo evrakı borcunu taahhüt ettiği kişi sıfatı bulunmadığından, bu davalı takip dosyasında davacıdan alacaklı değil, aksine takip borçlusu olduğundan, bu davalı yönünden açılan menfi tespit davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalı …’na karşı açılan davanın KABULÜ ile, davacının … 29.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyası dayanağı iki bono nedeniyle bu davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Davalı …’e karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
3-Alınması gereken harç 12.014,18-TL olup, peşin alınan 3.003,25-TL’nin mahsubu ile bakiye 9.010,93-TL karar ve ilâm harcının davalılardan …’ndan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 36,00-TL ilk dava açma gideri, 747,84-TL posta ve tebligat masrafı, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 460,00-TL ATK fatura ücreti olmak üzere toplam 1.743,84-TL yargılama giderinin davalılardan …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 20.658,35-TL vekâlet ücretinin davalılardan …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılardan … vekilinin yüzüne karşı, davalılardan …’in yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
06/11/2020

Katip …

Hakim …