Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/747 E. 2018/1355 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/747 Esas
KARAR NO : 2018/1355

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Takip Sonrası Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların dürüst şekilde ticaretle uğraştığını, davacılar hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, bu çeklerin 2016 yılında …’de saldırıya uğrayarak öldürülen iş adamı …’na hatır çeki olarak verilmiş çekler olduğunu, söz konusu çeklerin bilinemeyen bir şekilde davalının eline geçtiğini, çeklerin … tarafından, öldürülen … isimli kişiye verildiğini belirterek söz konusu çeklerden dolayı davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibin durdurulmasına, iptaline, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerdeki imzalara itiraz edilmediğini, icra takibinde hukuka aykırı bir yön olmadığını, müvekkilinin çeki ciro yoluyla almış yetkili hamil olduğunu, başlatılan icra takibi ile ilgili yapılan hacizde davacılardan … Ltd. Şti’nin borca itiraz etmediğini, davacıların hatır çeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketlerin müvekkiline karşı hatır çeki iddiasının ileri sürmelerinin hukuken mümkün olmadığını, hatır çeklerinin verildiği iddia edilen şahsın öldürülmesinden önce icra takibine başlandığını, davacıların iddialarını yazılı delille ispatlamaları gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, İİK.72/3 maddesine dayalı takip sonrası menfi tespit talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının davacılar hakkında icra takibi başlattığı sabit olup takip ve davaya konu çekin hatır çeki olarak verilip verilmediği, davalının takibe koyduğu çek yönünden yetkili hamil olup olmadığı, sonuç olarak davacıların takibe konu çekten dolayı davalıya borçlu olup olmadıkları noktasındadır.
Davalı tarafından davacılar hakkında başlatılan …. 24.İcra Müdürlüğünün … ve… Esas sayılı Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takip dosyaları getirtilerek incelenmiştir. … sayılı takip dayanağı çekin keşidecisinin davacılardan … Ltd.Şti. Olduğu, lehdarının davacılardan …A.Ş. Olduğu, lehdar tarafından davacılardan …’ya cirolanmış olduğu, onun tarafından beyaz ciro yoluyla cirolandığı, sonraki ciantanın takipteki diğer (dava dışı) borçlu … ve son hamilin ondan ciro yoluyla çeki alan davalı olduğu ve davalı tarafından 22.06.2017 tarihinde takip başlatıldığı, takibe itiraz edilmediği, hatta keşideci davacı şirket tarafından borcun kabul edilerek ödeme taahhüdü verildiği, taahhüt gününün hemen öncesinde de davanın açıldığı anlaşılmıştır. … Esas takip dosyası dayanağı iki çekin de keşideci-lehdarının aynı davacılar olduğu, lehdar tarafından davacılardan …’ya cirolanmış olduğu, onun tarafından beyaz ciro yoluyla cirolandığı, son hamilin davalı göründüğü ve takibe konduğu, bu dosyada da takibe itiraz edilmediği, hatta keşideci davacı şirket tarafından borcun kabul edilerek ödeme taahhüdü verildiği, taahhüt gününün hemen öncesinde de davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacıların iddiası, çeklerin ciranta … tarafından dava dışı (çeklerden ikisinde yazılı keşide tarihlerinden önce, birinin keşide tarihinden sonra 19.07.2016’da öldüğü ileri sürülen) … isimli kişiye hatır çeki olarak verilmiş ve bedelsiz olduğu, çeki ciroyla almış görünen davalıyla aralarında bir ticari ilişki olmadığı şeklindedir. Kambiyo evrakı kayıtsız şartsız para borcu ikrarı içeren belge olmakla sebepten mücerret olduğu gibi, hatır çeki olarak verildiği iddiasının da yazılı delille ispatı zorunludur, ancak çeklerin (hatır çeki olarak) …’na cirolandığına dair bir kayıt bulunmadığı gibi, hatır çeki olarak başkasına verildiği iddiasına dair dosyaya davacılar tarafından sunulmuş herhangi bir delil de bulunmamaktadır. …’nun 19.07.2016’da ölümü üzerine, davalının takipleri 22.06.2017’de yani 1 yıl sonra başlattığı da gözönüne alındığında, aradan geçen 1 yıllık süreçte davacılar tarafından basiretli tacir davranışı gösterilerek çeklerin ibrazını-müracaatları-takipleri önleyecek hiçbir işlem, açılmış takip öncesi menfi tespit davası, alınmış bir ödemeden men kararı, takibi durdurma kararı vb. de bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, çeklerin davalının eline kötüniyetli geçtiği iddiasını ispatlar hiçbir delil bulunmamaktadır. İspat yükü kambiyo evrakının hamili davalıda olmayıp tamamen davacı taraftadır.
Davacıların dayandığı delil kapsamında taraf ticari defterleri üzerinde mali bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacılardan ciranta …’nun lehdar … A.Ş.nin yetkilisi olması, kendi ticari işletmesi bulunmaması nedeniyle lehdar ile ticari işletmesi ve defteri bulunmayan hamil arasında lehdarın incelenen defterlerine göre ticari ilişki-borç-alacak bulunmadığı tespit edilmiş olmakla beraber, bu husus tek başına davalının çeki sebepsiz ele geçirdiği şeklinde değerlendirilemez. Üstelik çekin bir tanesinde arada başka ciranta da (…) bulunmaktadır. Çeklerde ciro silsilesinde kopukluk olmadığı gibi sebepten de mücerrettir.
Davacılar vekiline dava dilekçesinde dayandığı yemin delilinin hatırlatılması üzerine sunulan yemin metninde yazılı yemin teklifi HMK.225 ve 226. madde kapsamında değerlendirildiğinde, davalının dava dışı kişiden ciro yoluyla aldığı çek yönünden davalının kendisinden kaynaklanan vakıalara ilişkin olmadığından, diğer çekler yönünden ise kanunen iki tarafın irade açıklamalarının yeterli görülemeyeceği hallere ilişkin olduğundan davacıların yemin teklifi usule ve kanuna uygun olmamakla, usule-kanuna uygun yemin teklifinde bulunmamış sayılmalarına karar verilmiş, tüm bu nedenlerle davacıların davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 -TL karar harcının peşin alınan 3.117,25-TL ‘den mahsubu ile 3.081,35-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.902,13-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacılar tarafından yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/12/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸