Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/741 E. 2021/257 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/741 Esas
KARAR NO : 2021/257

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/08/2017
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 27/06/2009 tarihinde meydana gelen kazada, maliki ve işleteni …Tic. Ltd. Şti.olan ve sürücü … idaresinde bulunan… plakalı çekici ve ekindeki … plakalı dorsenin … ilçesi, … Sitesi önünde ters yola girerek …idaresinde bulunan ve müvekkilinin de yolcu olarak içinde bulunduğu … plakalı araca çarparak müvekkilinin ağır yaralanmasına neden olduğunu, davalıya ait araç sürücüsünün kazada yaralanan müvekkiline hiçbir yardımda bulunmayarak olay yerinden firar ettiğini ve bu durumun kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, davalı araç sürücüsünün kaza nedeniyle tam kusurlu olduğunu, davalıya ait … plakalı aracın 07/10/2008- 07/10/2009 tarihleri arasında … numaralı zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş.’ de sigortalı olduğunu, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağına göre meydana gelen kazada davalı sürücünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan sürücülere ait kusurları ihlal ettiğinin belirlendiğini, müvekkilinin kaza sonrası yapılan muayenesinde; frontalde 3 cm cilt altı kesi, sol pelvik bölgede deformite, sol femurda dislolkasyon, sağ 7-9 sol 5-6-7 kotlarda fraktür, batın BT normal olduğunun tespit edildiğini, … 3. ACM … Esas …Karar sayılı dosyasında müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede yaralandığı, bedeninde ağır (4) orta (2) derece kırık bulunduğunun belirtildiğini, kazanın müvekkilinde kalıcı hasarlar bıraktığını ve his kayıplarına sebep olduğunu ayrıca müvekkilinin kaza nedeniyle günlük hayatında işlerini halledemez hale geldiğini ve ruhsal sağlığının ağır biçimde bozulduğunu, müvekkilinin maddi ve manevi büyük acılar çektiğini ve bu suretle kişilik haklarının ağır biçimde zedelendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı için tedavi masrafları, bakım tazminatı, güç kaybı, iş göremezlik ve yol giderlerini de kapsayacak şekilde toplamda şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kaza soncu müvekkilinin uğramış olduğu 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan araç sürücüsü …ve araç maliki … Ltd. Şti.’den olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davaya konu tazminat talebinin trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmaya ilişkin olduğunu, zararın haksız fiil neticesinde meydana gelmiş olmakla birlikte 5237 sayılı TCK’ nın 89. maddesinde düzenlenen ”taksirle yaralama” suçuna ilişkin olduğunu, TCK.’nın 66.maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımı süresi dolduğunda müvekkili şirket tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, 27/06/2009 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 07/10/2008- 01/10/2009 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 150.000,00 TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, bir tazminat ödemesinin söz konusu olabilmesi için maluliyet oranının yanında davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleği, maluliyet sebebi ile mesleğini yerine getirip getiremediği konularının tespit edilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, zamanaşımı itirazının bulunduğunu, 8 yılık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, olaydaki kusurunu kabul etmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ nın 26/06/2019 tarihli raporu ile özetle: Davacının 27/06/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği Grup1 kabul olunarak;
Gr1 XII (6a . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25) A %29 x 2/ 5 = %11.6
E cetveline göre %12.0 (yüzdeonikinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Mak.Y.Müh.Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 25/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Dava dışı sürücü (…plaka sayılı araç sürücüsü) …’ un %10 (yüzdeon) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü … plaka sayılı araç sürücüsü) …’ ün %90 (yüzdedoksan) oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Aktüer Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 22/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacının 27/06/2009 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; 6 ay/ 180 gün süre ile davacının geçici iş göremezlik zararının 3.278,88 TL olduğu, davalı sigorta şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı davalı sürücünün kazanan oluşumunda %90 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 2.950,99 TL olabileceği, sürekli efor kaybı/ daimi maluliyet zararının %12 maluliyet oranı ile 79.628,91 TL olduğu, davalı sigorta şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı davalı sürücünün kazanın oluşumunda %90 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda davalılardan talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 71.666,02 TL olabileceği, rücuya tabi ilk PSD hesabının olmadığı, davacının davalılardan müşterek ve müteselsilen talep edebileceği toplam maddi zararının 74.617,01 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin davalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti 150.000,00 TL ile sınırlı sorumluluğu dahilinde bulunduğu, dava öncesinde davacının davalı sigorta şirketine tazminat talebinde bulunduğuna dair bir belge sunulmadığı, 10/10/2018 tarihli davalı vekilinin beyanında; 23/11/2017 tarihinde webihbar internet sitesi üzerinden … numaralı hasar dosyasının açıldığının hasar evraklarının sistemde kayıtlı olmadığının ve ilgili dosyadan herhangi bir tazminat ödemesinin yapılmadığının tespiti ile davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin dava tarihi 21/08/2017 olarak kabul edilebileceğinin ve aracın ticari olması nedeniyle avans faizi talep edilebileceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacı için talep edilen 50.000,00 TL manevi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğu ancak mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünden hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 24/06/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Maddi tazminat taleplerini 49.000,00 TL arttırarak dava değerini toplamda 100.000,00 TL olarak neticelendirmiştir. (50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat)
Tüm dosya kapsamından;
Dava, trafik kazası nedeni ile geçici iş göremezlikten ve kalıcı meslekte kazanma gücü kaybından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, taraf delilleri, … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 26/06/2019 tarihli raporu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli 25/10/2019 ve 22/10/2020 tarihli bilirkişi raporları ile davacı vekilinin 24/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi değerlendirilmekle, 27/06/2009 tarihinde meydana gelen kazada, maliki ve işleteni …Tic. Ltd. Şti.olan ve sürücü .. idaresinde bulunan … plakalı çekici ve ekindeki … plakalı dorsenin … ilçesi, … önünde ters yola girerek … idaresinde bulunan ve davacının da yolcu olarak içinde bulunduğu … plakalı araca çarparak davacının ağır yaralanmasına neden olduğu, bu kaza sebebiyle davacının meslekte kazanma gücünü %12.0 oranında kaybettiği, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, kazada davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi olan …plakalı araç sürücüsü davalı …’ ün %90, dava dışı sürücü (… plaka sayılı araç sürücüsü) …’ un %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu, davacı …’ ın ise kusursuz olduğu, kaza tarihi itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk/ Trafik sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatı ayrı ayrı 150.000,00 TL olduğu, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 3.278,88 TL, sürekli iş göremezlik zararının 71.666,02 TL olarak hesaplanmış, davacı vekilli tarafından sunulan 24/06/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava maddi tazminat istemi yönünden 50.000,00 TL olarak neticelendirilmiş, davacının 50.000,00 TL maddi tazminat talepli davada haklılığı ispatlanarak davanın kabulüne karar verilmiş, zararın davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitinin içerisinde olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı sigorta şirketi ile davalı gerçek kişi zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 72.maddesinde de; “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” denilerek mülga 818 sayılı BK’nın 60. maddesinde olduğu gibi üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüştür. 6098 Sayılı TBK’nın 72/1. (BK’nın 60/1.) maddesi, özellikle zamanaşımının başlangıç anını belirleyen bir düzenlemedir. Bu düzenlemeye göre tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Burada, uygulamada “kısa süreli zamanaşımı” olarak adlandırılan süre söz konusu olup, sürenin başlangıcı sübjektif bir koşula bağlanmıştır. Çünkü, sürenin başlaması zarar görenin zararı ve tazminat sorumlusu kişiyi öğrenmesi gibi sübjektif bir koşulun gerçekleşmesi ile mümkündür.
Mutlak nitelikteki “uzun süreli zamanaşımı”nın başlangıç tarihi ise zarar verici eylemin gerçekleştiği tarihtir. Buna göre, tazminat istemi her halde eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren on yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar. Burada on yıllık sürenin başlangıç anı, zarar verici eylemin gerçekleştiği tarih gibi objektif bir koşula bağlanmıştır. Olağan zamanaşımı süresi iki yıllık olan kısa zamanaşımı süresidir. Diğer bir anlatımla iki yıllık zamanaşımı süresi on yıllık süre ile sınırlıdır. Zarar ve zararın sorumlusu olan kişi öğrenildiği takdirde davanın kısa zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerekir. Zarar veren eylemin işlenmesinden itibaren on yıl geçtikten sonra zarar ve zararı veren kişi öğrenilmiş olsa bile tazminat istemi, zamanaşımı def’î ile karşılaştığında reddedilir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 20/12/2017 tarih ve 2017/3-2786 E., 2017/2016 K. Sayılı kararı).
Zarara neden olan eylem, aynı zamanda ceza kanunları uyarınca suç teşkil eden bir eylem oluşturuyor ve bu eylem için ceza kanunlarının öngördüğü zamanaşımı süresi daha uzun bir süre ise bu takdirde uygulanacak olan zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir. Ceza zamanaşımı süresinin başlangıç anı da zarar verici eylemin gerçekleştiği tarihtir.
Bu kapsamda, kazanın 27.06.2009 tarihinde meydana geldiği, davanın 21.08.2017 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle uzamış (ceza) zamanaşımı süresi dolmuş ise de 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolmadığı, ATK maluliyet raporunun 27.05.2019 tarihinde düzenlendiği ve davacının zararı bu tarih itibarı ile kesin olarak öğrendiği, davacının davasını 24.06.2019 tarihinde ıslah ettiği anlaşılmakla kısa süreli zamanaşımı süresinin de dolmadığı anlaşılarak zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacının davalılar … Ltd.Şti.ve …’ e yöneltilen manevi tazminat istemi de mevcuttur.
Yüksek yargı içtihatlarında da vurgulandığı üzere, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı TBK’nın 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Kazanın oluş şekli, kusur ve maluliyet oranları, tarafların yaşı, ekonomik ve sosyal durumları ayrıca yerleşik Yargıtay içtihatlarında benimsenen manevi tazminat tutarı belirlenirken gözetilmesi gereken ilkeler dikkate alınarak, toplam 50.000,00 TL şeklindeki talebin kısmen kabulüyle takdiren davacı için 25.000,00 TL manevi tazminatın dava konusu aracın maliki ile sürücüsünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tüm davalılara yöneltilen maddi tazminat davasının kabulü ile, 50.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ; davalılar … Şti. Ve … yönünden 27.06.2009 tarihinden itibaren , davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalılar ….Ltd. Şti. Ve …’e yöneltilen manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın 27.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
3-Kabul edilen toplam 50.000,00 TL maddi tazminat tutarı üzerinden alınması gerekli 3.415,50 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harç ve 167,35 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.216,75 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Kabul edilen toplam 25.000,00 TL manevi tazminat tutarı üzerinden alınması gerekli 1.707,75 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar ….ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL peşin harç ve 167,35 TL ıslah harcı toplamından oluşan 198,75 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat ve ATK masrafı 624,80 TL, bilirkişi ücreti 1.300,00 TL olmak üzere toplam 1.924,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.443,60 TL’ sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Maddi tazminat davasında davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davasında davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/04/2021

Katip

Hakim