Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/711 E. 2018/419 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/711 Esas
KARAR NO : 2018/419

DAVA : Tazminat (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ : 11/04/2018

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı …’ün malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 10/05/2017 tarihinde hasarlandığını, kazanın oluşumunda müvekkiline atfedilebilir herhangi bir kusurun olmadığını, kasko sigortacısı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimselerin kastı dışında kusurları ile meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta KDV dahil 12.612,03 TL hasar meydana geldiğini, davalı kasko poliçe genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alınmak zorunda kalındığını ve bu rapor için 250,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı … şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin, alacağın temliki sözleşmesine uygun olarak ödenmesi için 30/05/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, davalının 10/06/2017 tarihinde temerrüte düştüğünü, bu nedenle alacağının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinden sonra alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttırmak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.400,00 TL hasar bedelinin, 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde 10/06/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; müvekkil şirketin ikametgâh adresi dava dilekçesinde de belirtildiği üzere … ilçesinde olduğundan, müvekkil aleyhine yapılacak icra ve dava takiplerinde yetki … Adliyesi Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı araç 13.07.2016-2017 tarihleri arasında müvekkil şirkete K-71796809 nolu Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirkete kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 10.05.2017 tarihinde karıştığı kaza neticesinde araçta hasar meydana geldiğini, davacının temlik belgesinin aslını dosyaya sunması gerektiğini, hasara ilişkin ekspertiz yapılamadığını, ancak davacının talep ettiği hasar bedelinin de bir dayanağının olmadığını, talep edilen ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu, bu nedenlerden dolayı davacının talebinin reddine, müvekkil şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediği için masraf, faiz ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının halefi olduğu sigortalıya eksik hasar bedeli ödendiği iddiasına dayanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı ,dava dışı sigortalının alacağını temlik alarak sigortalıya halef olmuş ve iş bu davayı ikame etmiştir.
Davacı şirket, bu davayı sigortalının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davalı … şirketi tarafından, alacağını davacıya temlik eden … lehine kasko sigorta poliçesi düzenlendiği, poliçe düzenlenen aracın hususi otomobil olduğu, dava dışı Serap Karagöl’ün tüketici sıfatının bulunduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği anlaşılmakla davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-HMK 20 maddesi gereği süre içeresinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/04/2018

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza