Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/632 E. 2020/354 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/632 Esas
KARAR NO : 2020/354

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibinin dayanağı olarak davalının eser sözleşmesi kapsamında davalının davacı adına üretmiş olduğu ürünlerin ayıplı olduğunu, davalı tarafından üretilip davacıya satılan ve davacı tarafından müşterilerine satılan ayakkabıların hatalı olmasından ötürü taraflarına iade edildiğini, tamirden iade açıklamalı sevk irsaliyesi ile tek tek ayakkabıları nitelendirir şekilde sunulduğunu, toplam 195 çift ayakkabının hatalı olduğuna dair düzenlenen tablonun icra takibine eklendiğini, davalı tarafın eklenen belgelere hiçbir gerekçeli itirazda bulunmadan zaman kazanmak için itirazda bulunduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu, davacı tarafın perakende satış mağazaları olan … markalı ayakkabı ile satış yapan şirket olduğu ve ayakkabı ve deri ürünlerini bizzat kendisi üretmediği, davalı şirket gibi deri mamuller üreten firmalara ürettirdiğini, müşteriden iade gelen ürünlerin tamir takip sevk irsaliyeleri ile davalı yana teslim edildiğini ancak davalı tarafından tamir edilmeden ürünlerin iade edildiğini, hatalı ürünlerin şirket bünyesinde saklandığını, bilirkişi incelemesinde ürünlerin hatalı olduğunun ortaya çıkacağını, ürünlerin ayıplı olduğunun ürünler kullanılınca ortaya çıktığını, gizli ayıplı ayıbın ileri sürülme zamanaşımının 5 yıl olduğunu, bu nedenlerle davalının … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalının alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul ve esas açısından yasaya aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesini, tüm taleplerin zamanaşımına uğramış olduğunu, yasal ve kesin süreler içerisinde talepte ve bildirimde bulunulmadığını, davacı şirkete teslimi yapılan ayakkabı teslimatının en son Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirildiğini, herhangi bir şekilde açık veya gizli ayıbın söz konusu olmadığını, ürünlerin sağlam bir şekilde teslim edildiğini, davacı tarafından ürünlerin tek tek incelendiğini, ürünlerde herhangi bir sorunun tespit edilmediğini, malların ayıplı olması ve bu ayıbın açıkça belli olmaması durumunda dahi teslim tarihinden itibaren 8 gün içerisinde malın alıcı tarafından incelenmesi, incelettirilerek durumunun ihbar edilmesinin gerektiğini, hiçbir şekilde ürünlerle ilgili şirkete herhangi bir bildirim yapılmadığını, davacı tarafın bu taleplerinin kendilerine teslim edilen mallardan, satmayıp stok olarak elinde kalan bazı ayakkabıların belirtildiği şekilde ayıplı olduğu iddiası ile bu malları nakde çevirmeye dayandığını, müvekkili tarafından ürünlerin tamiri için görüşülmesi talep edildiğini, davacı şirket tarafından kabul edilmediğini, davacı tarafın kötü niyetli davrandığını, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 34. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davacısı … Tic. A.Ş., borçlusunun dosyamız davalısı … Ltd. Şti. olduğu, takip miktarının 26.383,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
… 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 03/05/2018 tarih, … Esas … Karar sayılı birleştirme kararı uyarınca dava dosyasınun mahkememizin iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, tabanı, derisi, rengi ve modeline karar verilen ürünleri davalı firmaya ürettirerek kendi mağazalarında sattığını, taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olduğunu, davalı şanca keşide edilen 17/06/2016 tarihli ihtarname ile de sabit olduğunu, müvekkili tarafından satılan ürünlerin müşteriler tarafından ayıplı olması nedeniyle iade edildiğini, bu hususun tüketici hakem heyeti kararları ile de açık olduğunu, buna istinaden 124 çift ayakkabının iadesine ilişkin fatura düzenlenerek icra takibine konu yapıldığını, … 1. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı- borçlu şirketin dosya borcunun tamamına ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirketin %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin adresinin … olduğunu, ikametgah itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yasal ve kesin süreler içerisinde talepte ve bildirimde bulunulmadığını, davacı şirkete teslimi yapılan ayakkabı teslimatının en son Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirildiğini, herhangi bir şekilde açık veya gizli ayıbın söz konusu olmadığını, ürünlerin sağlam bir şekilde teslim edildiğini, davacı tarafından ürünlerin tek tek incelendiğini, ürünlerde herhangi bir sorunun tespit edilmediğini, hiçbir şekilde ürünlerle ilgili müvekkili şirkete herhangi bir bildirim yapılmadığını, davacı tarafın kötü niyetli davrandığını, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 1. İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyası, mahkememiz iş bu dosyası ile birleşen … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davacısı … A.Ş., borçlusunun dosyamız davalısı … Tic. Ltd. Şti. olduğu, takip miktarının 18.198,63 TL olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 11/02/2019 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Davacı tarafın 2015- 2016- 2017 yılı ticari defterlerinin e- defter beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve 6102 TTK 64.maddesi hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun tespit edildiği, dava konusu olan 09/06/2016 tarihli … seri nolu KDV dahil 17.731,44 TL bedelli iade faturasının davacı tarafın 2016 yılı yevmiye defterinin … nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin 320.01.032 nolu cari hesabına borç kayıt edildiğinin tespit edildiği, dava konusu olan 09/06/2016 tarihli … seri nolu KDV dahil 17.731,44 TL bedelli iade faturasının davacı tarafın cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu, davalı tarafa borç kayıt edildiği, 27/06/2016 tarihinde alış faturası olarak işleme alındığı, davalı tarafa alacak kayıt edildiği, dava açıldığı tarihte davalının 9.578,32 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ürünlerde meydana gelen hata ve kusurların, teslim aşamasından sonraki süreç olan kullanım esnasında meydana geldiğinin değerlendirildiği, aynasında boşluklu deri kullanılan ayakkabının ilk teslimatında kusur olduğu, saraç ipinin çözülmesinin ve tabanlarının kolayca açılmasının imalat hatasının olduğu, genel olarak ilk malzemelerin kusurlu olduğu ve yapılan hesaplamada toplamda 26.533 TL (KDV dahil 28.655,64 TL) zarar oluştuğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 25/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile özetle; Davalı tarafın 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde notere yaptırılmış olduğu, 2016 ve 2017 yılı e- defter beratlarının yasal süresinde onaylanmış olduğu ve 6102 sayılı TTK.64. Maddesi hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun tespit edildiği, dava konusu olan 09/06/2016 tarihli … seri nolu KDV dahil 17.731,44 TL bedelli iade faturasının davalı tarafın 2016 yılı yevmiye defterinin 199 nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin 120.01.43 nolu cari hesabına alacak kayıt edildiğinin tespit edildiği, dava konusu olan 09/06/2016 tarihli … seri nolu KDV dahil 17.731,44 TL bedelli iade faturasının davalı tarafın cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu, davacı tarafa alacak kayıt edildiği, davalı tarafın ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde, 27/07/2016 tarihinde … 5. İcra Müdürlüğünün … sayılı 28/11/2016 tarihinde … 1.İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ve 20/04/2017 tarihinde … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı tarihte davacının 9.578,33 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, dava konusu olan iade faturası ve ürünlerle ilgili davacı tarafından davalı tarafa ihtarname gönderildiği, davalı tarafından iade faturasının kabul edilmediğinin ihtar edildiği, faturaya konu olan ürünlerin davalı yana teslim edildiğine dair bir belge tespit edilmediği, ayakkabı/ botların ikinci defa teknik yönden incelenmiş ve kök rapora ek olarak değerlendirmeler yapılmak suretiyle söz konusu ürünlerin imalatında hatalı malzeme kullanıldığı, malzeme seçiminin hatalı olduğunu, dolayısıyla direk ya da dolaylı olarak imalatın hatalı olduğunun ürünler kullanıldıktan sonra ortaya çıktığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının 10/04/2018 tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı … alınan beyanında; ”Ben 15 yıldır davacı firmada çalışıyorum, şuanda ürün satın alma müdürüyüm, davalı bizim en büyük tedarikçimizdi, erkek ayakkabısı imal edip bize teslim ediyordu, biz her sezon başında gidip ürünleri adedine göre seçip adetlendiriyorduk, şayet numume istiyorduk, numuneyi beğendiğimizde herşeyin bu numune gibi yapılmasını sipariş veriyor, ödeme yapıyor, ödemeleri konuşuyorduk, yaklaşık 7 8 sene çalışıldı, sonraki süreçte yani davalı firmanın kapanma sürecinde üretim yapmayacağını, kapatacağını söyledi, bu aşamada ayıplı ürünleri bizden almadı, muhatap bulamadık, gidildiğinde yerinde kimse yoktu, bu süreç belirli bir süre devam etti, bizim de en iyi ayakkabıcılardan biri oldğumuz ve bekletme şansımız olmadığı için iade almak zorunda kalıyorduk, hukuki süre geçiyornduk, mecburen iade almak zorunda kaldık, karşı taraf muhatap olmadığı için iade edemedik, bu seferdi biz mağdur olduk, bizim tamir ekibimiz var, malın tüketicinden ayıplı olması nedeniyle iade edilmesi üzerine tamir olup olmayacağını bilmediğimiz için hukuki sürecin işleyici içerisinde müşteriden iade almak zorunda kalıyorduk, bu maddi olarak şirkete zarar veriyordu, sipariş üzerine davalıdan teslim aldığımmız ürünlerin tamamını kontrol etme şansımız yok, ancak içinden birkaç koli alınıp bakılır, bizim derdimiz sıfır ürünle değil müşteriye satışı yapılan ürünle ilgilidir, ürün müşteriye teslim edildikten sonra müşterinin muayene ve dönüşüne göre ürünün fermuarının arızalı olduğu, bir parçasının kopmuş oludğu anlaşılıyor ve bu şekilde ürünleri ayıplı olduğunu müşteri veya mağaza geri bildirimi ile anlıyorduk, davalıdan teslim aldığımız ürünlerin tamamını kontrol etme şansımız yoktur, davalıdan teslim aldığımız ürünlerle ilgili böyle bir ayıp durumunun ortaya çıkması üzerine derhal davalıya herbir ürün için dönüş yapıyor irsaliye kesiyorduk, davalının kapanma sürecinde muhatap bulunamadı, önün öncesinde hiçbir prombem olmadı, iade ise iade tamir ise tamir ediliyor, yapılıp bize teslim ediliyordu, bildiklerim bu kadardır.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının 10/04/2018 tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı … alınan beyanında; ”Ben davacı şirketin müşteri hizmetleri yöneticisiyim, davalı firma uzun yıllardan çalışmığımız bir firma, bu süreç içerisinde yani 2015 2016 yıllarında bir çözümsüzlük söz konusudur, müşteriden aldığımız şikayete bir çözüm olarak taraf anlamıdna muhatap bulamadığımız ürünlerin 20 iş günü olan 6502 Tüketici kanunu çerçevesinde şirketimiz muhatap etmiiştir,bilirkişi masrafları, mahkeme masrafı ek masraflar doğmuştur, mahkemenin verdiği kararının yine firma tarafından kabul edilmemesi söz konusudur, ben sürecin bu kısmına hakimim, müşteriden bir şikayet aldığımızda ürünü bize teslim eden üretici firmaya hemen sevk irsaliyesi ile bildirilir yasal süreç içeresinde üretici firmadan çözüm beklenir, telefon ile bildirimde yapılmıştır, ürünlerin üretici firmadan teslim alınması sırasındaki muayene ve kabul koşulları ile ilgili bilgi sahibi değilim, bildiklerim bu kadardır.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının 10/04/2018 tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı Hüseyin Pala alınan beyanında; ”Ben davacı şirketin tamir iade bölümünde ürünlerin kontrolünü sağlayan kişiyim, davalı firmadan bize gelen ürünlerde ilk önce bize müşterinin sundukları tamir ürünleri vardı, biz tamir ürünlerini bakıp davalı firmaya yolluyorduk, ama orada gerekli özeni göstermedikleri ve talimat yapmadıkları için bundan doğacak sonuçları kabul edilip ürünü iade ediyorduk, onun dışında sıfır kullanılmamış ürünlerle hatalar oluyordu, bunlarıda davalı firma kabul etmiyordu, ürünleri gönderdiğimizde gecikmeye girse dahi kabul etmiyordu, şuan hala bende sıfır ürün olarak ürün hataları bulunmakta hala müşterilerden gelebiliyor, bu süreçte hiçbir şekilde yardımcı olamayacağımız için ürünler bizim firmada kalıyor ve ödemeleri yapıyoruz, davalı firmadan muayene kabul aşaması ile ilgili bilgi sahibi değilim, benim görevli olduğum alan ürünlerin değişim ve müşterinden mi kaynaklı üründen mi kaynaklı olduğunun belirlenmesi aşamasındadır, bildiklerim bu kadardır.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının 13/11/2018 tarihli celsesinde dinlenilen davalı tanığı … alınan beyanında; ”Ben davalı şirketin siparişlerin alınıp üretim planlamasının yapılmasında ve malların sevkiyatından sorumlu çalışanıydım süreç söyle işliyordu bizim showroomuza geliyorlardı orada beğenip sipariş yazıcakları modelleri ve renkleri seçiyorlardı, daha sonra biz bunların şahit numunesini hazırlıyor yani istedikleri model ve renklerden birer çift hazırlıyorduk kendilerine gönderiyorduk okey verdiklerinde belirledikleri adetler için üretime geçiyorduk üretildikten sonra hazır olan ürünlerin sevkiyatını gerçekleştiriyorduk, daha sonra onlar depolarında bu ürünleri kontrol ediyorlardı eğerki ürünlerde konuştuğumuz dışında yani şahit numuneden farklı bir şey varsa onların ürünleri kontrol eden çalışanları bize bakın şahit numune böyle ama bunda şöyle birşey var diyordu bu renginin tonu olabilir benzer farklılıklar olabilir böyle bir durumda biz ürünü hemen geri alıp revize ediyorduk ve gönderiyorduk ama onların çalışma sistemleri ürünler gönderildiğinde kendi kontrolünü yapıp onaylayıp kendi maazalarına gönderiyorlardı süreç bu şekilde işliyordu, bildiklerim bu kadardır, müşteri malları aldıktan sonraki müşteri şikayetlerine ilişkin konularda ben görevli değildim benim görevli olduğum konuları az önce beyan ettim, Az öncede ifade ettiğim gibi renk tonu farklı olduğu gibi fermuar dikişleri, tabanı, modeli ve buna benzer en küçük bir şahit numuneden farklılık varsa müşteri bunu bildirebiliyordu.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklı iş sahibi olan davacının yüklenici olan davalıya yaptırmış olduğu işin ayıplı olduğunun anlaşılması nedeniyle bu ayıplı mallar nedeniyle ödenen ücretin davacıya iadesi istemi ile başlatılmış icra takibine itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraf beyanları ve mevcut delilleri, … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … 1. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası, yukarıda özetlenen bilirkişi raporları ile birlikte dosya içerisinde mevcut tüm belgeler değerlendirildiğinde;
Mahkememizin asıl dosyasına konu itirazın iptali davasında davalının … 34. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptalinin talep edildiği, bu dosyanın incelemesinde -alacaklısının davacı borçlusunun davalı olduğu- takibin 26.383,00 TL üzerinden ayıplı ürün bedeli olarak davalıdan talep olunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında tarafların delilleri toplanmış, ticari defterleri incelenmiş ve ayıplı olduğu iddia olunan mallarla ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu kapsamda yapılan bilirkişi incelemesinde, … 34. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu edilen ayakkabıların ayıplı olduğu tespit edilmiş, (gerek icra dosyasına sunulan ayakkabı döküm ve tamirden iade sevk faturası içerikleri, gerekse de bilirkişi raporu ile takibe konu ayıplı olduğu belirtilen ayakkabı adedi 195 olarak tespit edilmiştir.) ayakkabılar hata ve kusurlarına göre gruplandırılmış, aynasında boşluklu deri kullanılan ayakkabıların ilk teslimatta kusurlu olduğu, saraç ipinin çözülmesinin ve tabanlarının açılmasının imalat hatası olduğu ve genel olarak ilk malzemelerin kusurlu olduğu rapor edilmiş, ayakkabılardaki hata ve kusurların teslim aşamasından sonraki süreçte kullanım esnasında meydana geldiği ve yapılan hesaplamada davacının toplam 28.655,64 TL zararının olduğu tespit edilmiştir.Bu noktada davalı tarafından üretilen ayakkabıların ancak kullanım sırasında hatalı olup olmayacağının anlaşılabileceği, davacı tarafından davalıdan teslim alınan ayakkabılardaki hataların ancak davacının müşterilerinin kullanımı sonucunda tespit edilebileceği anlaşılmakla davalı tarafından davacı için üretilen ayakkabıların hatalı olduğu ve davacının zararının bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 26.533,00 TL (KDV dahil 28.655,64 TL) olduğu anlaşılmıştır.(İcra takibi 26.383,00 TL üzerinden yapılmıştır).Eser sözleşmesine dayanan ilişkilerde ayıp ihbarının yapıldığının tanık delili dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile, dinlenen tanık beyanları da değerlendirilmekle, davacının davalıdan tedarik ederek müşterilerine sattığı ayakkabılardaki hatanın müşteriler tarafından geri bildirimle davacıya iletilmesinden sonra davacı tarafından vakit geçirilmeksizin davalıya bildirildiği, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere gizli ayıp niteliğinde olan ayıbın süresinde davalıya ihbar edildiği anlaşılmıştır.Böylelikle davacının … 34. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki takibinde haklı olduğu anlaşılmış ve davanın kabulüne karar verilmiş ancak alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden likit bir alacaktan söz edilemeyeceği için icra inkar tazminatına hükmedilme koşulları bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz dava dosyası ile birleşen … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında ise davalının … 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talep olunduğu, bu dosyanın incelemesinde -alacaklısının davacı borçlusunun davalı olduğu- takibin ayıplı ayakkabılar için düzenlenen 09/06/2016 tarihli … seri nolu KDV dahil 17.731,44 TL iade faturası üzerinden yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tarafların ticari defterleri incelenmiştir. Tarafların incelenen ticari defterlerinde davacı tarafın 2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil teşkil edeceği, 09/06/2016 tarihli … seri nolu KDV dahil 17.731,44 TL iade faturasının davacının 2016 yılı yevmiye defterinin … nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu ve davalının cari hesabına borç kaydedildiği, ayrıca davacının cari hesap ekstresinde de kayıtlı olduğu, davalı tarafa borç kayıt edildiği, davalı tarafın 2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil teşkil edeceği, dava konusu 09/06/2016 tarihli … seri nolu KDV dahil 17.731,44 TL iade faturasının kabul edilmediği ve iade faturasının şirket kayıtlarına işlenmeyeceği hususu davalı tarafından 17.06.2016 tarihli … nolu … 15. Noterliği ihtarnamesi ile davacıya bildirilmiş ancak davalının 2016 yılı yevmiye defterinin 1199 nolu yevmiye maddesinde iade faturasının kayıtlı olduğu ve davacının cari hesabına alacak olarak kayıt edildiği, ayrıca davalının cari hesap ekstresinde de davacı tarafa alacak olarak kayıt edildiği anlaşılmış, davacının ayıplı olduğu tespit edilen ayakkabılara ilişkin 09/06/2016 tarihli … seri nolu KDV dahil 17.731,44 TL iade faturasının ve ferilerinin konu edildiği … 1. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki takibinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, davanın niteliği gereği alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden likit bir alacaktan söz edilemeyeceği için icra inkar tazminatına hükmedilme koşulları bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurrulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
Asıl dava yönünden;
1-Davanın KABULÜNE, … 34. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynı koşullarda devamına,
İcra inkar tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken harç 1.802,23 TL olup, peşin alınan 318,65 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.483,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu 318,65 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 175,00 TL, bilirkişi ücreti 3.600,00 TL olmak üzere toplam 3.765,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 3.957,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Birleşen dava yönünden;
1-Davanın KABULÜNE, … 1. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynı koşullarda devamına,
09.06.2016 tarih … sayılı ve 17.731,44 TL bedelli faturaya konu ayakkabıların davalıya iadesine,
İcra inkar tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken harç 1.243,15 TL olup, peşin alınan 219,81 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.023,34 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu 219,81 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 197,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2020

Katip …

Hakim …