Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/623 E. 2018/1151 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/623 Esas
KARAR NO : 2018/1151

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine konu 50.000,00 TL bedelli, 23/11/2015 keşide tarihli ve 23/12/2015 vade tarihli senedin haksız şekilde davalı eline geçtiğini ve takip başlattığını, takip konusu senet için borçlu olmadıklarının tespitine, takibin durdurulmasına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili için 29/05/2017 tarihinde … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının takibe konu bonoyu müvekkilinin hile ile elde ettiğini ileri sürdüğünü, takip başlatılana kadar davacı tarafından müvekkili tarafından hile ile elde edildiğini iddia ettiği bono hakkında herhangi bir şikayet veya suç duyurusunda bulunulmadığını, herhangi bir yasal işlem başlatılmadığını, müvekkili alacağının tahsili için kanuni yollara bavurduğunda huzurdaki davanın ikame edilmesinin alacağı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğun ileri sürerek dava konu icra takibine konu bono nedeniyle davacının borçlu olduğunun tespitine, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, icra takibine konu bononun irade sakatlığı sonucu tanzim edildiğinden bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümü için senede karşı senetle ispat kuralı, bononun hukuki niteliği ve edimlerin aynı anda ifa edilmesine ilişkin kuralların bir arada irdelenmesi gerekmektedir.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Senetle ispat kuralı HMK 201. maddede yer almıştır. Buna göre, senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen, senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin kanunda belirtilen miktardan az bir miktarda olsa bile tanıkla ispat edilemeyecektir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesine göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir.
Yine davanın açıldığı tarih itibari ile yürürlükte bulunan, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 688. Maddesine göre bono veya emre muharrer senet, senet metninde (bono) veya (emre muharrer senet) kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dilde yazılmışsa o dilde bono karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini, ödeme yerini, kime ve kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını, senedin tanzim edildiği gün ve yeri, tanzim edenin imzasını içermelidir. Sıralanan bu kayıtlar bononun zorunlu ve geçerliliğini etkileyecek olan zorunlu unsurlardır.
Bonoyu düzenleyen borçlunun ödeme vaadini içeren bir tür kambiyo senedi olan bonoda taraflar 688. maddede belirtilen şekli koşulların yanında bononun ihdas nedeni (malen/nakden ya da teminat kaydı ile alındığını), uyuşmazlık durumunda aralarındaki anlaşmaya göre yetkili olacak mahkeme, faiz gibi bononun geçerliliğine etki etmeyecek ihtiyari unsurları belirleyerek senede ekleyebilirler.
Sıralanan şekil şartlarından da anlaşıldığı üzere, kambiyo senetleri temel hukuki ilişkiden bağımsız bir nitelik taşır ve soyut bir borç ikrarı içerir. Bu nedenle de bono düzenlenirken temel ilişkinin kaynağına yönelik “bedelin malen-nakden ya da teminat olarak alındığına” ilişkin ibarelerin senede yazılması zorunlu değildir. Taraflar bu ibareleri ticaret hayatındaki olası bir uyuşmazlık durumunda ispat hukukunda karşılaşabilecekleri zorlukları daha kolay aşmak amacıyla ihtiyari olarak kayıt altına almaktadırlar. Yoksa elbette ki bu kayıtlar bağımsız borç ikrarı içeren senetlerin niteliğine etki etmez.
Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü davalı olan alacaklıdadır. Ancak bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. Menfi tespit davasında takibe konu kambiyo senedinin bedelsizliğini ileri süren davacı olan borçlu bu iddiasını ispat ile mükelleftir.
Somut olayda takibe konu bononun davacı iradesinin fesada uğratılarak tanzim edildiği, hile ile düzenlendiği iddiaları ispat edilemediğinden sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 853,88 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 35,90 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 817,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/11/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)