Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/607 E. 2021/486 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/607 Esas
KARAR NO : 2021/486

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/11/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı motosikleti ile otogar istikametinden eski muzlu kavşak istikametine seyir halinde iken … Bulvarı önünden … istikametine doğru yaya olarak yolun karşısına geçmeye çalışan … isimli şahsa çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada yaya olan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre hem sürücü hem de yayanın kusurlu bulunduğunu, kazaya karışan kusurlu aracın davalı … şirketinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi bulunduğunu, davalı … şirketine 02/06/2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketi tarafından verilen cevapta bir takım evrakların eksik olduğu gerekçesiyle eksik evrakların talep edildiğini ancak kaza tarihi dikkate alındığında kesin ve tam rapor alınabilmesi, tedavi sürecinin bitmesi ve en azından kaza tarihi üzerinden bit yıl geçmesi ile mümkün olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesinde yapılmış bir başvuru olmadığını, davanın öncelikle dava şartı yönünden reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı tarafından yapılan başvurunun dosyanın sigorta şirketi tarafından değerlendirilip sonuçlandırılmasını sağlayacak verileri içermediğini, kişinin malul olduğuna ilişkin bir raporun mevcut olmadığını, meydana gelen kaza sebebiyle müvekkili şirkete başvuru yapıldığı belirtilmiş ise de bu başvurunun şeklen ve dava şartı koşulunu bertaraf etmek maksadı ile yapılan şekli bir başvurudan ibaret olduğunu, bu kapsamda talebin değerlendirilmesi ve sonuçlandırılabilmesi için gerekli belgelerin de ibraz edilmek suretiyle yapılmış bir başvuru bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Kaza tespit tutanakları, ZMMS poliçesi, hasar dosyası, hastane kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, SGK müzekkere cevapları, celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzm. Yük. Müh. …’ e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 16/01/2020 tarihli kusur raporunda özetle ve sonuç olarak; “… plaka sayılı motosikletin sürücüsü …’ nin %75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli kusurlu olduğu, davacı yaya …’ in %25 (yüzde yirmi beş) oranında tali kusurlu olduğu, olayda başkaca kusurlu kişi, kurum, kuruluş bulunmadığı …” mütalaa edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 27/01/2021 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “…03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, davacının 04.11.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII (33Aa . . . . . . . . . . . .10)A %14,
E cetveline göre % 15.2 (yüzdeonbeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği..” mütalaa edilmiştir.
Dosya, Aktüer Bilirkişi …’ a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 19/05/2021 tarihli aktüer raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararları dikkate alındığında, TRH 2010 yaşam tabloları ve prograsif adı verilen teknik ile hesaplandığında;
27/01/2021 tarihli adli tıp raporu dahilinde karar verilmesi durumunda;
Geçici iş göremezlik zararı; 9 ay/270 gün geçici iş göremezlik zararının davacının kazanın oluşumunda %25 kusurunun bulunduğunun kabulü ile 9.860,22 TL olduğu,
Sürekli maluliyet zararı; %15,2 sürekli maluliyet oranı ve davacının kazanın oluşumunda %25 kusurunun bulunduğunun kabulü ile 100.548,63 TL olduğu, ZMMS sigorta poliçesi teminat limiti dahilinde bulunduğu,
SGK tarafından davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı ve rücuya tabi gelir bağlanmadığı…” mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 09/06/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile özetle; davacı için talep edilen 42.042,20 TL kalıcı iş göremezlik tazminatını 58.506,43 TL yükseltmek suretiyle 100.548,63 TL olarak, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı 9.760,22 TL yükseltmek suretiyle 9.860,22 TL olarak neticelendirmiş olup, toplam 110.408,85 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bedel artırım dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı geçici ve sürekli iş göremezlik (maddi) tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının dava açılmadan evvel trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle bu zararlarının tazminine yönelik olarak yazılı şekilde sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, ancak sigorta şirketinin engellilik raporunun aslı ve bir kısım başka belgeler istemek suretiyle tazminat talebini yerine getirmediği ve sürüncemede bıraktığı anlaşıldığından davacının dava açılmadan evvel KTK 97. madde hükmü uyarınca yazılı başvuru şartını usulünce yerine getirdiği anlaşılmış, bu yöndeki davalı … şirketinin savunmaları yerinde görülmemiştir.
… ili … ilçesinde 04/11/2016 tarihinde saat 19:04 sıralarında sigortalı araç sürücüsü …’ nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin Otogar istikametinden … Kavşağı istikametine doğru seyir halinde iken kaza mahalli olan noktaya geldiğinde, yolun karşısına geçmeye çalışan yaya haldeki davacı …’e çarparak trafik kazası meydana gelmiştir.
Sigortalı araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile yaya kaldırıma yakın noktada davacı yayayı yeterince dikkate almadan, olası kaza tehlikesini savuşturmak adına korna veya selektör gibi etkili ikaz yöntemlerini kullanmadan, etkili fren ve direksiyonu sola manevra tedbiri zamanında uygulamayarak kazaya sebebiyet veren sürücünün %75 oranında; motorun hız ve mesafesini dikkate almayan, geçiş hızını ayarlamayan çevresini etkin şekilde kontrol etmeyen, bu nedenle kazadan kendisini gerektiği gibi sakınamayan davacı yayanın %25 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda, kusur oranlarının tespitine yönelik olarak dosyada oy ve görüşüne başvurulan İ.T.Ü. Maine Fakültesinde görevli akademisyen öğretim görevlisi uzman makine mühendisinin 16/01/2020 tarihli raporuna, raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime açık olması karşısında itibar edilmiştir.
Davacının yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere ilişkin tüm kayıtlar celp edilmiş, ATK tarafından bildirilen eksik tıbbi kayıtlar Üniversite hastanelerinden davacının muayenesi yaptırılarak ikmal edilmiş, davacının maluliyeti hakkında rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 08/03/2019 tarihli adli tıp raporunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında maluliyet tayini yapılmış, ancak somut olayda poliçe başlangıç tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması nedeniyle yeni genel şartlar nazara alınarak düzenlenen rapor hükme esas alınmamıştır. Zira, yeni genel şartlara dayalı olarak hazırlanan maluliyet yönetmeliği, eldeki dava dosyasının yargılaması devam ederken Anayasa Mahkemesinin 2019/40 E. 2020/40 K. sayılı ilamı uyarınca genel şartların iptaline karar verilmiş, mevcut iptal kararının derdest dava dosyalarını da etkileyeceği göz önünde tutularak bu rapordaki maluliyet oranlarına itibar edilmemiştir. Aynı yönde olmak üzere, Mahkememizce maluliyet raporu tanzim edildikten sonra dosya bu sefer aktüerya konusunda uzman bilirkişisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından yeni genel şartlardaki 1,8 teknik faiz hesabına göre tazminat hesabı yapılmıştır. Ne var ki, az önce değinildiği üzere Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında derdest dava dosyaları da bu hesaplama durumdan etkilendiğinden iptaline karar verilen yöntemlere göre tazminat hesabının yapılması mümkün olmadığı gibi, böyle bir raporun netice tazminat tutarı olarak hükme esas teşkil etmesi de söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle, bu raporlara itibar edilmemiş, hükme esas alınmamışlardır.
Anayasa Mahkemesinin 2019/40 E., 2020/40 K., sayılı iptal kararından sonra 2918 s. KTK’ nın ve 6098 sayılı TBK’ nın haksız fiile ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği ve eski duruma dönüldüğü noktasında duraksama bulunmadığına göre, Mahkememizce bu hususlar gözetilerek yeniden maluliyet raporu tanzim ettirilmiş, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 10/02/2021 tarihli raporunda davacının maluliyetinin %15.2; iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olarak tespit edilmiştir. İşbu maluliyet raporu, yukarıda açıklanan nedenler gözetilerek tanzim edildiğinden itibar edilmiş, hükme esas alınmıştır. Bununla birlikte yukarıda değinildiği üzere, yeni genel şartların iptaline karar verildiğinden tazminat hesabında TRH 2010 tablosunun ve prograsif rant formülünün uygulanması gerektiği, güncel Yargıtay ve Bam uygulamalarının bu yönde olduğu (Y. 17.H.D. 2020/2598 E., 2021/34 K; Y. 17.H.D. 2019/3292 E., 2021/1848 K.) olduğu gözetilerek bahsedilen yöntem kullanılarak davacının geçici iş göremezlik zararının 9.860,22 TL, sürekli iş göremezlik zararının 100.548,63 TL olduğu aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplanmıştır. 19/05/2021 tarihli aktüerya raporundaki (1.alternatif) hesaplama yukarıda değinilen güncel içtihatlara ve hesaplama yöntemlerine uygun olup bu tutarlar zarar miktarı olarak mahkememizce kabul edilmiştir.
Nihayetinde, davacının 09/06/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi doğrultuusunda davasını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmiş, Mahkememizce bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne davacı … için 9.860,22 TL geçici iş göremezlik ve 100.548,63 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 110.408,85 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın ıslah beyanları doğrultusunda KABULÜ ile; davacı … için 9.860,22 TL geçici iş göremezlik ve 100.548,63 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 110.408,85 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Kabul edilen dava değeri (110.408,85 TL) üzerinden alınması gereken 7.542,02 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 31,40 TL ve 377,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 7.133,62 TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan harçlar toplamı 408,40 TL (31,40 TL peşin harç+ 377,00 TL tamamlama harcı), posta ve tebligat masrafı 277,55 TL, bilirkişi ücreti 2.200,00 TL olmak üzere toplam 2.885,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ‘ nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 14.438,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’ nın 333. Maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/06/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)