Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/604 E. 2018/757 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/604 Esas
KARAR NO : 2018/757

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 16/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkillerinin menkul ve gayrimenkul mallarına haciz konduğunu, bir kısım malların yediemin deposuna götürüldüğünü, takibe konu senedin bono vasfında olmadığını, davacılardan Burak’ın aval veren sıfatında olduğunu, düzenleyenin imzasını taşımayan senetten dolayı sorumlu olmadığını, senette nakden ibaresi bulunmasına karşın mal karşılığı tanzim edildiğinin savcılık ifadesinde belirtildiğini ileri sürerek haksız ve kötü niyetli yapılan takip nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetli takip nedeniyle haczedilen araç yerine kiralanan aracın (sunulan belgelere göre 9.912 TL.) kira bedellerinin ve 5.000 TL. akdi vekalet ücretinin ve sair giderin takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalıdan tazminen tahsiline karar verilmesini, takibin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi, İİK.72/3.madde gereği icra dosyasında tahsil olunacak paranın davalı alacaklıya verilmemesi şeklinde kabul edilmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. Davacılar hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davacılardan …’ın borçlu Burak’ın kefil olarak bonoda isminin yazılı olduğu, senette iki adet imza bulunduğu, … 30. İcra Müdürlüğünün dosyamız içine alınan … E.sayılı dosyasından davalı tarafından başlatılan takibin kesinleştiği sabit olup, takip konusu bonodan dolayı davacıların borçlu olup olmadıkları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacılardan …’ın davalı hakkında yaptığı şikayet üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığınca … sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik suçundan başlatılan soruşturma dosyası Uyap üzerinden getirtilmiş, soruşturmanın 09.02.2016 tarihinde “şüphelinin sahte senet düzenlediğine dair delil bulunmaması ve olayın hukuki mahiyette olması, suçun unsurlarının oluşmadığı” gerekçeleriyle Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı ile sonuçlandığı görülmüştür.
Getirtilen takip dosyası dayanağı bononun incelenmesinde, senet üzerinde iki imza yer almaktaysa da ikisinin de aynı kişi tarafından atıldığının gözle anlaşılabilir mahiyette olduğu, nitekim dava dilekçesinde davacıların soruşturma dosyasında da davalının senette asıl borçlu (keşideci) …’ın imzasının bulunmadığını, sadece kefil/avalist sıfatıyla davacılardan Burak’ın imzasının bulunduğunu teyit ettiği, zorunlu unsur olan keşideci borçlunun imzasını taşımayan bir bononun TTK. 776. maddeye göre kambiyo senedi vasfı taşımayacağı, kefalet ve aval ilişkisi TTK. ve TBK. gereği asıl borçlunun borcunu temine dair ve asıl borcun varlığına bağlı borç ilişkisi doğurabileceğinden, asıl borçlunun imzası bulunmayan bir bonoya dayalı olarak ne keşideci asıl borçlu ne de (imzası olsa bile) kefil/avalist hakkında kambiyo senedine özgü yolla takip yapılamayacağı kanaatiyle, bu bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar tarafından, haklarında başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle, takip sırasında haczedilen ve muhafazaya alınan (davacılardan …’a ait olan) aracın yerine kiralanan araç kira bedeli ile dava nedeniyle yapılan akdi vekalet ücreti ödemesinin İİK.72/5 gereği tazminen davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiş ise de, incelenen soruşturma dosyasında alınan taraf ifadeleri ve dava dilekçesindeki anlatımlardan, davacılar ile davalı arasında malzeme alımına ilişkin bir ticari ilişki bulunduğu, ödenmediği ifade edilen bir çek bulunduğu, bu nedenle davalı tarafından bonoya dayalı kambiyo senedine özgü yolla takip yapılması hukuka aykırı olsa da borç/alacak ilişkisi bulunabileceği, bu nedenle takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığının davacılar tarafından ispatlanmış sayılamayacağı; ayrıca icra dosyasında usulüne uygun ödeme emri tebliğine rağmen davacıların 2014 yılında başlatılan takibe ilişkin şikayet veya itiraz yoluna gitmemekle takibin kesinleşmesine neden oldukları, aracın 2017’de haczedildiği ve davanın da o tarihten sonra açıldığı dikkate alındığında, zararın doğumuna ve artmasına davacıların mütefarik kusurunun neden olduğu anlaşılmakla, davacıların kötü niyet tazminatı ve zarar talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile … 30. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası dayanağı 30/01/2014 keşide tarihli 30/04/2014 vade tarihli 14.000,00TL bedelli bono nedeniyle ve İcra takibinden dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacıların kötü niyet tazminat ve zarar taleplerinin reddine,
3-Dosyamızdan verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşeceğine kadar devamına,
4-Alınması gereken harç 956,34 TL olup, peşin alınan 239,09 -TL’nin mahsubu ile bakiye 717,25-TL karar ve ilâm harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 275,09 -TL, posta ve tebligat masrafı 61,00-TL olmak üzere toplam 336,09 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/07/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸