Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/519 E. 2019/224 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/519 Esas
KARAR NO : 2019/224

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince davalı aleyhine başlatılan … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı İcra Takibine, davalı borçlunun takibin durmasına sebebiyet veren itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlu davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkilinin işyeri için 01/08/2016 tarihinde elektrik satışına ilişkin sözleşme imzalandığını, elektrik faturalarında sözleşme ile taahhüt edilen indirimin sağlanmadığını ve fatura bedellerinin yüksek olduğunu, Aralık 2016 dönemine ilişkin fatura kesildiği ve bu dönemde hizmet alınmadığını, dava konusu faturaya ilişkin önceki dönem faturaları baz alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, ayrıca davacının müvekkili hakkında 4 ayrı takip başlattığı ve 4 ayrı itirazın iptali davası bulunduğu, bu davaların birleştirilerek görülmesinin gerektiğini, icra cezai şart ve gecikme zammının mükerrer talep teşkil ettiği ve hukuka aykırı olduğunu belirterek alacağın %20’si oranında davacının kendisine icra tazminatı ödemesine, haksız davanın reddine, takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, elektrik tedarik sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 01.08.2016 tarihinde davalının ticari işletmesinde kullanılmak üzere yazılı elektrik satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşme süresinin 01.09.2016’dan başlamak üzere 2 yıl olduğu, davalının davacıdan elektrik satın aldığı ve kullandığı, ancak sözleşmenin süresi sona ermeden 29.11.2016 tarihinde davalının başka tedarikçiye geçiş suretiyle 01.01.2017 tarihinden itibaren başka tedarikçiden elektrik satın almaya başladığı ve sözleşmeyi feshettiği tarafların kabulünde olup, uyuşmazlık davalının feshinin haklı fesih sayılıp sayılamayacağı, davacının takip konusu faturalarda talep ettiği cezai şartın talep edilebilir olup olmadığı, davacının diğer takip ve davalarının dosyamıza etkisi konuları üzerindedir.
Dosya kapsamında sözleşme, tarafların bildirdiği ve sunduğu tüm deliller getirtilerek incelenmiş, bilirkişi incelemesi yapılmış, davalının getirtilen ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtlarında 1. sınıf tacir olduğu anlaşılmış, dava konusu İstanbul 11.İcra Dairesinin 2017/8949 Esas takip dosyası incelendiğinde davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davalının icra dairesi yetkisine itirazının, tacir olan taraflar arasındaki sözleşme 18. maddede yer alan yetki sözleşmesi HMK madde 17 gereği bağlayıcı olduğundan, reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin ileri sürdüğü … 3. ATM 2017/203 Esas, … 12 ATM 2017/36 Esas ve … 1 ATM 2017/519 Esas dava dosyaları getirtilerek incelenmesinde, bu dava ve takiplerin de aynı sözleşme kapsamında davacının alacak taleplerine ilişkin takip ve itirazın iptali davaları olsa da, takip konusu faturaların ödenmediği ileri sürülen elektrik tüketim bedeli faturalarına ve sözleşmede yer alan “faturaların takibe konu edilmesine sebep olma nedeniyle nispi cezai şart” istemine ilişkin olduğu, 12 ATM dosyasının bilirkişi incelemesi tamamlanarak karar verilmiş olduğu, diğer iki dosyada bilirkişi incelemesinin tamamlanıp karar aşamasında olduğu, mahkememiz dosyasının ise sözleşmenin süreden önce davalı tarafından feshinden kaynaklanan ve sözleşmede başka bir maddede düzenlenen cezai şart istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla dosyamız (davacının feshi değil) davalının feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesine ilişkin olduğu ve usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak, dosyaların birleştirilerek görülmesinde yasal zorunluluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 7.1 maddesinde “Sözleşmede anılan hallerin dışında sözleşme, süresi içerisinde abone tarafından feshedilemez” hükmü yer almaktadır. TBK uyarınca sözleşme serbestisi ilkesine aykırı olan bu hüküm, davacı tarafından tek taraflı düzenlenmiş sözleşmede yer alan haksız şart niteliğinde olup, feshin haklı gerekçeye dayanıp dayanmadığının mahkemece değerlendirilmesine engel sayılamaz.
Davacı vekilince tüketimle ilgili iddiaların incelendiğinin ileri sürüldüğü ve dosyamız içine alınan 12 ATM dosyasında dava konusu tüketim faturaları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacı tedarikçinin sözleşmede taahhüt ettiği indirimli birim fiyat uygulamasını yapmış olduğu, son iki faturada ise yine sözleşme gereği önceki faturalar süresinde ödenmediği için indirimli tarife uygulama hakkını davalının kaybetmiş olduğunun tespiti üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizde alınan bilirkişi raporunda da aynı durum teyit edilmiştir.
Davalı vekilinin ileri sürdüğü haklı fesih gerekçesi, davacı tedarikçi firmanın sözleşmede vaad ettiği indirimli birim fiyatı uygulamadığı, davacı firmaya geçildikten sonra tüketim faturalarının çok yüksek gelmeye başladığı, bu nedenle önceki firmaya tekrar geçiş yapıldığı ve faturaların bu suretle yine düştüğü iddiasına dayanmaktadır. Bu iddiaya dair dosyaya diğer tedarikçi firmanın faturalarından örnekler sunulmuş olup, gerçekten fatura tutarlarında davacı firmadan tedarik sürecinde artış olduğu görülmekteyse de faturaların incelenmesinden, artışın sebebinin tüketim miktarındaki artıştan kaynaklandığı, davalı işyerinin İzmir Urla ilçesinde iskele mahallesinde, yani tatil için yoğun tercih edilen bir lokalde bulunan restaurant olduğu, davacının elektrik tedarikine başladığı dönemin (2016/8-9) yaz tatili ve uzun bayram tatili sürecine denk gelmiş olduğu, bu nedenle tüketim artışının böyle bir işyeri için bu dönemde beklenebilir bir durum olduğu, diğer faturalardaki artışın afaki olmadığı, davalı tacirin tüketim miktarında artış olmadığı buna rağmen faturanın yüksek geldiği, veya sayaçta arıza olduğu gibi iddiaları varsa bile bu hususlarda davacı şirkete başvurduğuna dair bir delilin de dosyaya sunulmamış olduğu hususları, dosyamızda alınan ve davacının uygulamasının sözleşmeye ve EPDK mevzuat ve tarifelerine uygun olduğuna dair bilirkişi raporu ve diğer dosyalarla birlikte değerlendirildiğinde, davalının süresinden önce sözleşmeyi feshinin haksız olduğu kanaatiyle, davacının sözleşme 7.1 maddesine göre sözleşmenin yürürlükte olduğu sürede düzenlenmiş en yüksek iki fatura (2016/9-1.354,36 TL+2016/11-721,32 TL=2.075,68 TL) tutarı kadar cezai şart talebinin davalının ekonomik mahfına neden olacak düzeyde olmamakla talep hakkı bulunduğu, son ödeme tarihi yani vadesi belli fatura üzerinden sözleşme maddesi gereği aylık %5 akdi gecikme faizi ve temerrüt faizi talebinin de istenebileceği kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Takip dayanağı faturada 249,08 TL cezai şart talebi daha bulunmakta ise de, bu talebin dayanağının sözleşmenin 4.2 maddesinde düzenlenen “faturanın takibe konmasına sebep olma nedeniyle %12 icra ceza bedeli” istemine ilişkin olduğu, ancak takipte istenen faturanın sözleşme 7.1 maddesi cezai şart talebi olmakla, tüketim faturalarıyla ilgili cezai şart talebinin bu fatura yönünden uygulanamayacağı, cezai şart için tekrar cezai şart isteminin de yerinde olmadığı kanaatiyle bu talep yönünden dava kısmen reddedilmiştir.
Davacının icra inkar tazminatı talebinin ise, cezai şart isteme koşullarının oluşup oluşmadığı yargılama neticesinde belirlendiğinden alacak likit olmamakla, yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Yasal Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜYLE,
Davalının … 11.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 2.075,68-TL asıl alacak ve 103,78-TL gecikme zammı yönünden aylık %5 akdi temerrüt faizi işletilerek devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.179,46-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 249,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 77,48-TL, posta ve tebligat masrafı 82,25-TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 759,73-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 683,73 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Alınması gerekli 148,88-TL karar ve ilam harcından 41,48-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 107,40-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır