Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/513 E. 2019/635 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/513 Esas
KARAR NO : 2019/635

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05/06/2016 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazada davacıların murisi motorsiklet sürücüsü …’ın vefat ettiğini, ona çarpan … plakalı araç sürücüsü …’nün olayda asli kusurlu olduğunu, davacıların olay nedeni ile ölenin desteğinden yoksun kaldıkları ve maddi-manevi zarara uğradıklarını belirterek, belirsiz alacak davası olarak her bir davacı için şimdilik 50,00 TL olmak üzere toplam 150,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ’den, eş … için 40.000,00 TL çocukların her biri için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalı araç işleteni ve sürücüden, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH (TALEP ARTIRIM)
Davacılar vekili 01/03/2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini müvekkilerinden … için 119.484,95 TL’ye, Harun için 11.437,13-TL’ye, … için 6.588,13-TL’ye yükseltmiş ve peşin harcını yatırmıştır.
CEVAP
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesi müvekkiline eksik evrakla başvurulduğundan dava şartlarının bulunmadığnı, kazadaki kusur durumunun adli tıp tarafından tespiti gerektiğini, sigortalı aracın kazada kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin sorumluğunun sigortaladığı araç kusuruyla sınırlı olduğunu, öncelikle davacıların ölenin desteğinden yoksun kalıp kalmadıklarının tespiti gerektiğini, hesaplamalarda ZMMS Genel Şartlarda yazılı esasların uygulanması, ölenin kask takmaması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, avans faizi istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde ve beyan dilekçelerinde özetle; kazaya karışan aracı müvekkilinin … isimli kişiye kazadan çok önce harici satış sözleşmesiyle 01/05/2012 tarihinde satmış olduğunu, müvekkili şirkete ve malvarlığına ceza mahkemesi kararıyla el konduğundan aracın resmi devir işlemini yapamadıklarını, bu nedenle aracın fiili işleteninin müvekkili olmadığını ve zarardan sorumluluğun aracı fiilen işleten ile kazayı yapan kişide olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … tarafından davaya cevap verilmemiştir. Ancak bilirkişi raporlarına itiraz dilekçeleri vererek kazada kusurlu olmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
05/06/2016 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazada davacıların murisi motorsiklet sürücüsü …’ın vefat ettiği sabittir. Uyuşmazlık, kazadaki kusur oranları ve davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talep hakkı olup olmadığı, tutarı ve davalıların tazminattan sorumlu tutulup tutulamayacakları konularına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, ölenin mirasçılık belgesi, ceza dosyası, hasar dosyası, ZMMS poliçesi, tarafların ekonomik sosyal durum araştırmaları getirtilerek incelenmiş, kaza kusur oranları hakkında uzman bilirkişi, talep edilebilecek destek zararı konusunda aktüer hesap uzmanı bilirkişi incelemeleri yaptırılarak raporlar alınmıştır.
… 8.Asliye Ceza Mahkemesinin incelenen … E. dosyasında davalı sürücünün taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kazadaki kusur oranı hakkında alınan bilirkişi raporunda davacıların desteği ile davalı sürücünün %50’şer (yarı yarıya) oranda kusurlu oldukları tespiti bildirilmiş, rapor kazanın oluş şekliyle ve ceza dosyasındaki ATK bilirkişi raporuyla yapılan tespitlerle uyumlu, bilim ve fenne uygun ve denetime elverişli görülmüş, bu nedenle raporla ilgili davalıların itirazlarına itibar edilmemiştir.
Aktüer bilirkişi raporunda maddi tazminat tutarları hesaplanmış, rapordaki re’sen gözetilmesi gereken hesap usulü hataları (davalı sigorta şirketinin açık kabulü olmamakla süreden sonra yaptığı itirazları da gözetilerek) düzelttirilmiş ve ek rapor alınmıştır.
Bu aşamada maddi tazminat talebi yönünden davacı ile davasını yönelttiği taraf olan davalı … Sigorta AŞ vekilince tarafların sulh oldukları belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talep edilmiş, bu nedenle maddi tazminat talebi yönünden dava sulhle konusuz kaldığından, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği nitelikteki talep yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, HMK md. 331 uyarınca sulh dava sonrası gerçekleştiğinden ve taraf vekilleri talepleri olmadığını bildirdiğinden yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Manevi tazminat istemine gelince; yüksek yargı içtihatlarında da vurgulandığı üzere, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı TBK’nın 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan hukuki değerlendirmede ise, kazanın oluş şekli, kusur oranları, ölenin ve davacıların yaşları, davacıların ölenin eş ve çocukları olmakla olaydan doğrudan etkilenen taraf olmaları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ayrıca yerleşik Yargıtay içtihatlarında benimsenen manevi tazminat tutarı belirlenirken gözetilmesi gereken ilkeler, davacıların genç yaşta eş ve babalarını kaybetmiş olmaları nedeniyle yaşadıkları manevi acı ve ızdırap dikkate alınarak, toplam 80.000,00 TL şeklindeki talebin kısmen kabulüyle TBK md. 56/2 uyarınca takdiren davacı eş için 20.000,00 TL, ortaokul ve lise eğitimi yaşındaki çocuklar için 15.000,00’er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Davacı vekili talebi avans faizi şeklinde ise de, manevi tazminat doğrudan aracın kullanım şekline bağlı bir zarar olmayıp manevi acı ve üzüntü nedeniyle hükmedildiğinden, yasal faize hükmedilmiştir.
Davalı araç maliki …Şti. vekilince aracın kazadan 4 yıl önce diğer davalı sürücünün babasına harici satış sözleşmesiyle satıldığı, fiili işletenin müvekkili olmadığını ve bu nedenle zarardan sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüşse de, istikrar kazanmış Yargıtay 17. HD içtihatlarında da kabul edildiği üzere, 2918 sayılı KTK md.20/d uyarınca araç mülkiyetinin devri noterde yazılı şekil şartına tabi olmakla, taraflar arasında her zaman düzenlenebilecek nitelikte olan harici satış sözleşmesi nedeniyle aracın malik ve işleteninin hukuken değiştiğinin kabulü mümkün olmadığı gibi, devrin yöntemince noter kanalıyla yapılmaması, aracın kayıtlı olduğu trafik tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması karşısında, harici satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Davalı araç maliki şirketin KTK md.3-85.maddeler gereği araç işleten sıfatıyla sürücü kusurundan sorumlu olduğu kabul edilerek bu iddiasına itibar edilmemiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Maddi tazminat talebi yönünden … Sigorta’ya karşı açılan davada sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile,
50.000,00-TL (davacı eş … için 20.000,00-TL, davacı çocuklar … için 15.000,00-TL ve … için 15.000,00-TL olmak üzere) manevi tazminatın davalılar … ve …Tic. Ltd. Şti.’den dava tarihi olan 02/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası sulhle sonuçlandığından, talep olmadığından taraflar (davacı ve davalı … Sig.AŞ) yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aynı sebeple tarafların yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Manevi tazminat davasının kabulle sonuçlanan kısmı yönünden, davacı taraf vekille temsil olunduğundan, kabul edilen manevi tazminat tutarları üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan, davacı … için 2.725,00-TL, davacı İslam için 2.725,00 TL, davacı … için 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara ayrı ayrı verilmesine,
5-Manevi tazminat davasının reddedilen kısmı yönünden, davalı …Ltd.Şti. vekille temsil olunduğundan, reddedilen manevi tazminat tutarları üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den, 2.725,00 TL. vekalet ücretinin davacı …’den, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan ayrı ayrı alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 400,00-TL (kusur) bilirkişi ücreti ile 397,30-TL posta masrafından ibaret yargılama giderinden manevi tazminat davasının kabul/red oranına göre hesap olunan 494,32- TL yargılama gideri ile 304,64-TL(peşin harç+ başvuru harcı) harcın toplamı olan 798,96 TL yargılama giderinin davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
7-Manevi tazminat nedeniyle alınması gerekli 3.415,50-TL karar ve ilam harcından 273,24-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.142,26-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Maddi tazminat nedeniyle yatırılan 470,00 TL ıslah harcının, karar verilmesine yer olmadığı kararı nedeniyle, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin, davalılardan … ve davalılardan … vekilinin yüzüne karşı, davalılardan … Sigorta’nın yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/07/2019

Katip
¸

Hakim
¸