Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/466 E. 2018/171 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1216 Esas
KARAR NO : 2018/131

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2016
KARAR TARİHİ : 06/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağına karşılık olarak aldığı ve haklı hamili bulunduğu keşidecisi … olan ve müvekkil i şirkete teslim edilen, …bank AŞ … Şubesine ait 7.500 TL olan … seri nolu 30/11/2016 keşide tarihli çekin müvekkil şirket yetkilisi uhdesinde iken çalındığını, bu hususta … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarasıyla devam ettiğini, … Lastik Kaplama Teknoloji adi şirketi ile müvekkili şirket arasıda ticari ilişkiyi ispatlayan iki adet fatura bulunduğunu, takip konusu çekin iptali içinde tarafımızca 09/08/2016 tarihinde … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde … E sayılı dosya ile çek iptali davası ikame edildiğini, 09/09/2016 tarihinde tedbir niteliğinde ödeme yasağı kararı verildiğini, çeki çalanın karasına sırasıyla cirolarını yapan ve birlikte hareket eden sözde ciratalardan biri veya birkaçı tarafından çekin arkasına çalındıktan sonra şirkete ait olmayan ve hata yanlış basılmış olan sahte kaşe ile ve sahte imza ile ciro işlemi yapıldığını, çek bu bakımdan TTK kapsamında ciro zinciri bozulduğunu … Faktoring AŞ ‘nin haklı hamili olmadığını, çek arka yüzüne yapılmış bu cironun sahte cirantalardan oluşan bir suç çetesi tarafından sahte kaşe düzenlenmiş olduğnu gösterdiğini ve adı geçen kişiler tarafından yapılan bu ciro ile başkalarını aldatmak kastıyla resmi belgede sahtecilik suçu da işlendiğini belirterek müvekkili şiketin davalıya 8.745,15 TL borçlu olmadığının tespitine, takebine devam edilen … 1. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilemesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin bir faktoring şirketi olup dava dışı … Ticaret LTD ŞTİ ile arasında faktoring sözleşmesi imlandığını, dava konusu çekin de bu faktoringi sözleşmesi kapsamında ve ilgili mevzuata uygun şekiled dava dışı …’dan tevdi alındığını ve çekin bedelinin de müvekkil tarafından müşteri …’ya ödendiğini dava konusu olayda çek keşideciden teyit alındıktan sonra ve müşteri … ile… Dış Ticaret Anonim Şirketi arasında ticari ilişkiyi gösterir 04/07/2016 tarihli … numaralı fatura ile birlikte ciro yoluyla devralındığını, davaya konu çek ile birlikte alınan irsaliyeli faturadan anlaşıldığı gibi müvekkili şirketin ticari ilişki sonucunda düzenlenmiş çeki ticari ilişkiyi tevsik eden evraklarla birlikte devraldığını, teyit alındıktan sonra istihbarat çalışması tamamlandıktan sonra devalındığını, yani müvekkilinin kanunu yükümlülüklerine uygun hakeket ettiğini üzerine düşen özen sorumluluğunu yerine getirdiğini, gerekli araştırmayı yaptıktan sonra çeki devraldığını, çek üzerindeki ciro silsilesinin düzgün olduğunu ve müvekkil şirketin iyi niyetil yetkili hamil olup bile bile davacının zararına hareket etmediğini, müvekkile kötü niyet ya da ağır kusur yüklenmesinin mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğin beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine İlişkin olduğu uyuşmazlık konularının çekte davacı kaşe ve imzasının davacıya ait olup olmadığı dolayısıyla davacının çekten dolayı sorumlu olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunduğunun tespitine ilişkindir.
Dava ve takip konusu çek aslı ilgili banka şubesinden getirtilerek incelenmiş olup çekin ön ve arka yüzü davacı şirket temsilcisine gösterilmek suretiyle beyanı alınmış olup;davacı temsilcisi duruşmadaki beyanında çekin arka yüzündeki ilk lehtar kaşesinin davacı şirkete ait olmadığını beyan etmiştir. Yapılan incelemede çekteki ciranta imzasının diğer dosya içerisindeki davacı şirket temsilcisine atfen atılan imzalarla birlikte mukayese edilmiş olup atılan imzanın özellikleri dikkate alındığında davacıya atfen atılan imza olmadığı da mahkemece kanaat getirilmiştir.
Sonuç olarak çekteki ilk lehtar (ciranta) imzasının davacıya ait olmaması nedeniyle dava ve takip konusu çekten kaynaklı olarak davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş davalının şeklen çekte yetkili hamil olduğu ancak davacı cirantadan sonra arada başkaca cirolar bulunması nedeniyle davacının imzasının gerçekliği hususunda gerekli araştırma yükümlülüğü bulunmadığı bu suretle davacı hakkında icra takibi başlatmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden davacının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile; … 20 İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 30/11/2016 keşide tarihli 7.500,00 TL bedelli … Bank A.Ş … Şubesi’ne ait keşidecisi …, Lehtarı … Ltd. Şti olan, 1093851 nolu çek nedeniyle ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken harç 597,40 TL olup, peşin alınan 149,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 448,05 TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 182,85 TL, posta ve tebligat masrafı 60,80-TL, vekalet harcı 4,60-TL olmak üzere toplam 248,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 2.180,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı , kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize veya bulunan yer asliye hukuk (ticaret) mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)