Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/447 E. 2022/97 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/447 Esas
KARAR NO : 2022/97

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin …’da hazır beton imalatı ve satışı ile iştigal ettiğini, davalı bankadaki …no’lu hesabı kullandığını, şirketin 20.03.2015 tarihine kadar … ve …’ın ayrı ayrı imzası ile temsil edildiğini, 20.03.2015 tarihli genel kurul toplantısında bu tarihten itibaren şirketin … ve …’ın birlikte imzası ile temsil edileceğine dair karar alındığını, bu kararın 01.04.2015/8791 sayılı …’nin 1398 sahifesinde ilan edildiğini, 11.11.2015 tarihinde … ve …’ın şirket hisselerini … ve …’e devrettiğini, …’in bu tarihten itibaren şirketin tek imza yetkilisi olduğunu, davacı şirketin çift imza ile temsil edildiği 01.04.2015 tarihinden sonra yasaya aykırı şekilde ve sahte talimatlarla müvekkil şirkete ait hesaptan 19.10.2015 tarihinde 50.000,00 TL ve 80.000,00 TL …’a, 02.11.2015 tarihinde 36.600,00 TL …’a, 04.11.2015 tarihinde 10.000,00 TL …’e ödeme yapıldığını, toplam 176.600,00 TL havale işleminin müvekkil şirketin yetkililerinin birlikte imzası olmadan …’in imzası taklit edilerek yapıldığını, müvekkili şirketin bu nedenle zarara uğratıldığını, davalı bankanın bu taklit imzanın olduğu belge aslını dahi müvekkile vermediğini, ıslak imzaların müvekkile gösterilmediğini, ödeme işlemlerine ilişkin imzaların müvekkili …’e ait olmadığını, şirket tarafından da onay verilmediğini, bankanın sahte talimatlara istinaden yaptığı bu havale/ödeme işlemlerinde kusurlu olduğunu belirterek, müvekkili şirketin zararına ilişkin 176.600,00 TL’nin yetkisiz işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesini ve ödeme işlemlerine ait talimatların incelenmek üzere hazır tutulmasına ilişkin davalı bankaya … tarihinde … 17. Noterliği’nin … yevmiye numarası ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı bankanın ise … 3. Noterliği … tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde müvekkili şirketin o dönemde çift imza ile temsil edilmekte olduğunu, davaya konu işlemlere ait talimatların bulunduğunu, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunun, kendilerine yöneltilen iddiaların kabulünün mümkün olmadığının bildirildiğini, cevabi ihtarname ekinde talimat suretleri ve ödeme dekontlarının bulunduğunu, ödeme talimatlarındaki imzaların müvekkili şirketin o dönemde yetkilisi olan …’in eli ürünü olmadığını belirterek, müvekkili şirkete ait hesaptan sahte talimatlarla çıkışı yapılan mevduatlardan, belirsiz alacak davası niteliğinde, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL’sinin bankalarca uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin yetkililerinin imzasını taşıyan talimatlarla hesabından yapılan işlemlere konu 4 adet işleme ilişkin tutarlar belli olmasına rağmen belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin hemen hemen aynı sebeplerle çalıştığı tüm bankalara dava açtığını, hesaplarını kontrol etmediği anlamını taşıyan bu sıradışı iddia ile kötüniyetli açılan davanını reddi gerektiğini, davacı şirket ortakları arasında yaşanan sıkıntılara ve bu nedenle ortaklık yapısının değiştirilmiş olmasına rağmen müvekkili bankaya bu hususların bildirilmediğini, davacı şirket yetkilileri tarafından imzalanan Genel Nakdi Ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinde yetkili imzalarında oluşacak bir değişikliğin, noter veya taahhütlü mektupla veya imza karşılığında bankaya bildirmesi yükümlülüğünün davacıda olduğunu, bunun bildirilmemesi halinde oluşacak zararlardan müvekkili bankanın hiçbir şekilde sorumlu tutulmayacağı ve bildirimde bulunmayan müşterinin bankadan herhangi bir talepte bulunmayacağı hususunun düzenlendiğini, şirket yetkililerince imzalanan sözleşme kapsamında, şirket yetkililerine ve ortaklarına ilişkin değişikliğin müvekkili bankaya bildirilmemesi nedeniyle davacı tarafın herhangi bir zararı olsa bile bunun müvekkili bankadan talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin hesabın açıldığı 17.05.2011 tarihinden bu yana aynı şekilde işlem yapmakta olduğunu ve yetkilileri tarafından gönderilen talimatlar neticesinde hesaplarda işlemlerin sürdürüldüğünü, davaya konu edilen işlemlerin hukuka ve bankacılık teamüllerine tamamen uygun ve davacı şirketin bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştirildiğini, 17.05.2011 tarihinden bu yana hesaptaki işlemlere ilişkin talimatların faks aracılığıyla gönderildiğini ve şirket yetkilerinin imzalarını taşıyan talimatlarla gerçekleştirildiğini, söz konusu talimatların ıslak imzalı şekilde gönderilmediğini, yıllar boyunca oluşan güven ilişkisi ve teamül çerçevesinde ıslak imzalı bir talimat alınmadığını, davaya konu işlemlerin de aynı yöntemle (ıslak imzalı talimat alınmadan) gerçekleştirildiğini, davacının aynı yöntemle yapılan bir kısım işlemleri kabul edip davaya konu işlemleri kabul etmemesinin kötüniyetli yaklaşım olduğunu, iddianın aksine davacı şirket adına açılmış hesaptan gerçekleştirilen tüm işlemlerin şirket yetkililerinin bilgi ve onayında olduğunu, müvekkili bankanın kusurlu bir işlemi bulunmadığını belirterek, hukuka, usul ve yasalara, hakkaniyete, iyi niyet kurallarına ayrı ve dayanaksız talepler içeren davanın tüm talep açısından reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Belirsiz alacak olarak dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, davacı vekiline süre verilerek doğru dava değeri üzerinden eksik peşin harç davacı vekiline yatırtılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davacı şirketin tüm ticaret sicil kayıtları, … ilanları, SGK çalışan kayıtları, davacının kullandığı telefon ve faks numaralarına ilişkin … kayıtları, … CBS… soruşturma dosyası Uyap kayıtları incelenmiş, taraflar arasında akdedilen GKS hükümleri, davalı bankanın dava konusu işlemleri gerçekleştiren … Şubesine sunulmuş olan ve davacının yetkililerini gösterir imza sirküsü ve yetki belgeleri, davacının banka hesabından yapılan havale/EFT/ödeme işlemlerine ilişkin dava konusu talimat yazıları ve ödeme dekontları, ayrıca ıslak imzalı talimat olmadan (faks, e-posta yoluyla) yapılan diğer işlemlere ilişkin talimat yazıları incelenmiş, davalı bankanın … Şubesinde davacı şirketin hesaplarına ilişkin tüm kayıtlar ilgili mahkemeye talimat yazılmak suretiyle bankacı bilirkişi marifetiyle inceletilerek rapor alınmış, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları da ilgili mahkemesine talimat yazılarak mali bilirkişi vasıtasıyla inceletilip kök ve ek rapor alınmış, ayrıca Mahkememizce deliller toplandıktan sonra, bankacılık öğretim üyesi, bankacılık finans uzmanı üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Dosyanın 05/11/2021 tarihinde yapılan duruşmasına davacı taraftan katılan olmamış, herhangi bir mazeret bildirimine de rastlanmamış olup, önceki celseye ilişkin mazeret bildirimi kabul edilen davacı vekiline duruşmanın 05/11/2021’e bırakıldığına dair e-tebliğ yoluyla usule uygun tebligat yapıldığı, böylelikle davacı vekilinin yeni duruşma gününden haberdar olduğu tespit edilmiş, duruşmaya katılan davalı vekilince de davanın takip edilmediği beyan edilmiş olup, davayı takip eden taraf bulunmadığından HMK md 150 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK 150. maddesi “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Dosya kapsamından davacı veya davalı vekili tarafından dosyanın işlemden kaldırıldığı 05/11/2021 tarihli duruşmadan itibaren üç aylık yasal süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının talep edilmediği, bu nedenle 05/02/2022 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılması koşulu oluştuğu anlaşılmakla, HMK 150. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK md 331/3 gereği davacı tarafa yüklenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Taraflarca davanın takip edilmemesi, işlemden kaldırma kararı sonrası yasal süre içinde işleme konmasının istenmemesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK.nın 150. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 80,70 TL olup, peşin alınan 1.707,75 TL ve tamamlama harcı olan 1.310,00 TL’den mahsubu ile bakiye 2.937,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1. maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.15/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır