Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/442 E. 2021/978 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/442 Esas
KARAR NO : 2021/978

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi görmüş ve tedavi sonunda sakat kaldığını, müvekkiline vekâleten taraflarınca davalı sigorta şirketine, K.T.K.’nın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 21.04.2017 tarihli dilekçeyle aynı tarihte alma haberli posta yolu ile başvuruda bulunulduğunu, dilekçenin davalı şirkete 24.04.2017 tarihinde ulaştığını, davalı Sigorta Şirketi’nce müracaat tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde cevap verilmediğini, 14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5. Maddesi 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesini şu şekilde değiştirildiğini: “.. Sigorta Kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması ve ya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde Şacer gören dava açabilir ve ya …” 14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5.Maddesinin 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmesi ile değişikliğe uğrayan 2918 sayılı K.T.K.’nın 97. Maddesinde belirtilen 15 günlük sürenin dolmuş olması sebebiyle mahkemeye başvurma gereğinin hâsıl olduğunu, 01.05.2015 günü; sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile Alanya istikametinden …karayolu üzerinde … istikametine seyir halinde iken …karşısına geldiği esnada sağa doğru hafif virajda direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun ortasında bulunan refüjdeki bankete çarparak, aracın ön sağ kısmı ile refüjde bulunan palmiye ağacına çarpıp savrulması sonucu yol içerisinde orta şeritte durması sonucu tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre; bu kazanın oluşumunda …plakalı araç sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K.’nin 52/1-a maddesini ihlal ettiği tespit edildiğini, Müvekkilinin meydana gelen tek taraflı trafik kazasında kazaya karışan … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, bu sebeple kusura katılması beklenemeyeceğini, meydana gelen trafik kazasından sonra müvekkili …, … Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak ilk müdahalesi bu hastanede yapıldığını, Müvekkili …’in adı kaza tespit tutanağında ve kaza sonrası tedavi gördüğü hastanede… olarak yazıldığını, kaza tutanağında ve hastane evraklarındaki TC Kimlik numarası ile müvekkilinin TC kimlik numarasının aynı olduğu, kazaya karışan …plakalı araç … Sigorta A.Ş.’nin Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS poliçesi ile sigortalandığını, trafik kazası nedeni ile Müvekkili için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınması talebinde bulunduklarını, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeni ile çok zor günler geçirdiğinden müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için mahkemeye başvurma zorunluluğu hâsıl olduğunu, müvekkili … (…) , Karayolları Motorlu Taşıtlar ZMSS ile sigortalanmış … plaka numaralı aracın karıştığı trafik kazası sonucu uzun bir süre tedavi görmüş ve tedavi sonucu sakat kaldığını beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlik nedeniyle 100,00 TL, geçici iş göremezlik nedeniyle 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının adı kaza tespit tutanağında ve kaza sonrası tedavi gördüğü hastanede … olarak kayıtlara geçtiğini, davacı yanın isminin ve TC kimlik numarasının, maluliyeti olduğunu iddia eden davacı olduğunun saptanması ve incelenmesi gerekeceğini, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen …plaka sayılı araç, müvekkili şirket nezdinde 21/04/2015-2016 başlangıç ve bitiş tarihli … No.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatları ise kaza tarihi itibariyle 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1.maddesi uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine göre temin edeceğini, ayrıca manevi tazminat ve tedavi talepleri teminat dahilinde olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğu ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’nden rapor alınmasını talep ettiklerini, şirketin sorumluluğunun ancak sigortalının kusurlu olması halinde doğduğu ve kusur oranı ile sınırlı olduğundan, davayı asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla, Mahkememiz tarafından kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla; Sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkili Sigorta Şirketinin de sorumluluğunun tespiti açısından tüm dosyanın ve savcılık / ceza davası evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, poliçede sadece sürekli maluliyet halleri teminat altına alındığını, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davacının geçirdiği trafik kazasından sonra gittiği hastaneden tutulan genel asli muayene raporunun, kati adli raporun, yapılmış ve yapılan tedavilerin tamamına ilişkin tıbbi raporların, resmi-yetkili bir hastanenin sağlık kurulundan alınmış, davacının arazlarının net olarak tarif edildiği ve bu arazların neden olduğu tüm vücut fonksiyon kayıplarının oransal olarak bildirildiği sağlık kurulu raporunun davacı tarafından sunulması ve daha sonra dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevki sağlanarak rapor alınması gerektiğini, “maluliyet tazminatı” belirlenirken; bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücret baz alınması gerektiğini, trafik sigortası genel şartları’na göre; maluliyet oranının kesin olarak saptandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde geçici iş göremezliğe ilişkin talepler poliçe kapsamında olmayıp, müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, buna ilişkin talepler bakımından sosyal güvenlik kurumu’nun sorumluluğu bulunduğunu, davacının geçici iş gücü kaybından doğan zararları ve bu dönemde gerçekleşecek dolaylı zararları söz konusu poliçe kapsamında bulunmadığını, poliçenin yalnızca ölüm ve sakatlanma hallerini kapsamakta olup, geçici iş göremezliğe ilişkin talepler teminat dışınd olduğunu, dolayısıyla, buna yönelik taleplerde müvekkili şirketin sorumluluğu söz konusu olmadığını, geçici iş göremezlik hallerine ilişkin taleplerde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle tedavi masrafları ve geçici iş göremezlik talepleri bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirket 6111 sayılı Yasa ve Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” gereği, bu yönetmelik kapsamında belirlenen sorumluluklarını, yönetmeliğin belirlediği vadelerde ve Sigorta Bilgi Merkezinin ilgili dönemlerde ne kadar ödeyeceğini bildirdiği tutarları Sosyal Güvenlik Kurumu’na düzenli ödemeler gerçekleştirerek yerine getirdiğini, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini, dava konusu olayda davacı ve araç işleteni arasındaki ilişki bakımından hatır taşıması bulunduğunu, davacının kazayı yaşadığı sırada içerisinde bulunduğu araçta hangi amaçla bulunduğu ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen mi yapıldığı hususunun tespit edilmesi gerekliliği ve hatır taşımasının tespiti halinde bu hususun tazminat belirlenmesinde ciddi ve makul bir indirim sebebi olduğu Yargıtay’ın uygulamalarında sabit hale gelmiş bir hukuki gerçeklilik olmakla Mahkemece bu hususun tespit ve takdiri gerektiğini, yaralanan ve / veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, hiçbir şekilde davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasının hatalı olduğunu, sigortacı olan müvekkili şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, ayrıca haksız fiillerden mütevellit tazminat taleplerine ancak yasal faiz işletilebileceğinden davacının avans faiz talebi yerinde olmadığını, kaldı ki, sigortalı araç ticari araç da olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma dosyası, ZMMS poliçesi, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, hastane ve tedavi kayıtları, kazaya karışan aracın ruhsat ve araç bilgileri, sosyal güvenlik kurumu kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, ilçe emniyet ve jandarma kayıtları, adli tıp raporları celp edilmiş incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 16/10/2020 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; Kurulumuzun 26/03/2020 tarihli ve 2020/18730 sayılı yazısı ekinde gönderilen 18/03/2020 tarih ve 4249 karar nolu mütalaasına eklenecek bir husus bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.
” şeklinde tespit edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı …’in dosyaya sunulan vekaletname örneğinde vekilinin …olduğu, yargılamanın tüm safahatında tek vekil olarak …’in yargılama işlemlerinde bulunduğu, …tarafından… adına yetki belgesinin düzenlendiği, yetki belgesinde dava dilekçesi ekine sunulan … 2. Noterliği’nin … tarihli vekaletnamesinde yer alan tüm yetkilerin de kapsadığının belirtildiği, Mahkememizin 03/02/2021 tarihli 7.celsesinde … adına yetki belgesi ile duruşmaya katılan …’nın vekillikten istifa ettiklerine yönelik beyanda bulunduğu, istifa beyanlarının bir örneğinin davacı asil …’e tebliğ edilmesini talep ettiği, Mahkememizce 7.celsenin 1 ve 2 nolu ara kararları uyarınca istifa beyanının duruşma sırasında gerçekleşmesi sebebiyle HMK’nın 81 ve 82.madde hükümlerinin işletildiği, gerekli ara kararların oluşturulduğu ayrıca istifa beyanının HMK 150.maddesi ihtaratlarını içeren davetiyeyle birlikte davacı asile tebliğ edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı uyarınca istifa beyanının davacı asil …’e 30/03/2021 tarihinde muhatabın bizzat kendisine tebliğ edilerek tebliğ işleminin tamamlandığı, davetiye zarfında ayrıca “03/02/2021 tarihli duruşma tutanağı eklidir, vekiliniz duruşmada vekillikten istifa ettiğini beyan etmekle duruşmaları takip etmeniz veya kendinize yeni bir vekille temsil ettirmeniz, ayrıca usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelipte davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı hususu da ihtar ve tebliğ olunur.” şerhinin de yazıldığı meşruatlı davetiyenin ve yeni duruşma gün ve saatinin davacı asile usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen 07/07/2021 tarihli 8.celsede davacının hazır olmadığı, davalı vekilinin hazır bulunduğu, davalı vekilinin davacı davasını takip etmediği için kendilerinin de dosyayı takip etmeyeceklerini ve dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında mahkememizce dosyanın taraflarca takip edilmemesi sebebiyle 07/07/2021 tarihinde HMK 150.maddesi hükmü uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK 150. maddesi “usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Mahkememizin 07/07/2021 tarihli 8.celsesinde tarafların davayı takip etmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı, HMK 150. maddesi uyarınca 07/07/2021 tarihinden itibaren yasal üç aylık yenileme süresinin 07/10/2021 tarihi itibariyle sona erdiği ve bu yasal süresi içinde dosyanın taraflarca yenilenmediği, açıklanan nedenler karşısında HMK 150. maddesi hükmü uyarınca davanın yasal yenileme süresinin dolduğu 07/10/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş, davalı … Sigorta A.Ş kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden davalı lehine vekalet ücreti hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Taraflarca takip edilmeyen ve yasal süre içinde yenilenmeyen davanın HMK 150. maddesi gereğince 07/10/2021 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereklen 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 27,90 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1. ve 13/1-2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin dava miktarını geçmemek koşuluyla belirlenen 200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK 341/2. maddesi hükmü uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/12/2021

Katip
e-imza *

Hakim
e-imza *