Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/430 E. 2020/639 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/430 Esas
KARAR NO : 2020/639

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/05/2017
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının on iki yıldır sektörde olan, yapmış olduğu çalışmalarla saygınlık ve belli bir isim kazanan, kamuoyu tarafından bilinen, tanınan …, ….’ de klinikleri olan piyasada saygınlığı olan ve doktorların yönettiği ”…’ ünvanlı medikal estetik grubunun sahibi olduğunu, müvekkilinin kliniğinde kullanmış olduğu estetik epilasyon cihazlarını her türlü riske karşı davalı … şirketine ait …tarih ve … numaralı elektronik cihaz sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigorta poliçesi yapılırken 15/01/2016 tarihi öncesinde davalı şirketin hesabına çalışan sigorta eksperi müvekkili davacının iş yerine gelerek cihazların kontrol edildiğini, poliçe tarihi itibariyle bulunduğu hasar ve şekliyle sigorta şirketine rapor ederek sigortalandığını,… Servisi’ne ait Teknik servis formlarından sigortalı cihazlardan … Lazer Cihazı ile … Lazer Cihazı’ nın arıza vermeye başladığını, teknik servis çalışanı olan … isimli personel cihazların arızasını yazmış olduğu formlarda değişim bedellerini de yazdığını, hasarın sigorta poliçesi kapsamında olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bahsi geçen cihazların tamiri, taşınması, saklanması ve kullanılamadığı dönemlerde uğranılan kazanç kaybının ticari temerrüt faizi ile birlikte 1.000,00 TL ‘ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından …’in …i olarak faaliyet gösterdiği iş yerinde bulunan elektronik cihazlar için Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesinin düzenlendiğini, sigorta teminatı altına alınan elektronik cihazlardan … marka ve … model … seri nolu cihazın yere düşürülerek zarar gördüğü 03/02/2016 tarihinde hasar ihbarında bulunulduğu, … numaralı hasar dosyasının açıldığını, sigorta teminatı altına alınan … Lazer marka ve … model … seri nolu cihazın başlığının su akıtması nedeniyle 03/02/2016 tarihinde hasar ihbarında bulunulduğu, … numaralı hasar dosyasının açıldığını, görevlendirilen eksper tarafından sigortalı iş yerinde ekspertiz çalışmaları yapıldığı ve zarar gördüğü belirtilen Lazer Epilasyon Cihazı ile … Lazer Cihazı’ nın muhtemelen poliçe tanzim tarihinden önce zarar gördüğünün tespit edildiğini, sigorta teminatı altına alınan cihazlar poliçe düzenlenmeden önce hasar gördüğünü, davacı tarafından tazminat talebinin haksız olduğunu, poliçede yer alan ec muafiyeti hükümlerine göre minimum 350,00-USD olmak üzere hasar bedelinin %10’u oranında muafiyet uygulanacağını hüküm altına alındığından zarar miktarından bu bedel kadar düşüm yapılacağını, davacının talep etmekte olduğu zararın gerçek bir zarar olduğunu ispat ile mükellef olduğunu, ihbar tarihinden itibaren faiz talep etmek usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket adına açılmış olan davanın reddini yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Taraflar arasında akdedilen elektronik cihaz sigorta poliçesi, hasar dosyaları, cihazların resimleri, ekspertiz raporu, sigorta şirketine başvuru evrakları, sigorta şirketi tarafından verilen cevap yazısı, mail yazışmaları, teknik servis formları celp edilmiş, incelenmiştir.
Bilirkişi heyetinin dosyaya sunduğu 02/06/2020 tarihli ek raporunda özetle ve sonuç olarak: “dava konusu ve poliçe kapsamındaki iki ayrı cihazda meydana gelen ve sigorta eksperi tarafından tespit edilen toplam hasar tutarının 21.262,32-TL + 26.120,07-TL olmak üzere toplam 47.382,39-TL civarında olabileceği, talebin 1.000,00-TL olduğu, dosya kapsamına göre TTK 1409. maddesinde davalı sigortacıya verilen ispat yükünün yer değiştirmesine yetecek ve davacı sigortalının iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içindeymiş gibi göstermeye çalıştığına dair delil mevcut olmadığı, davalı sigortacının hasarın teminat dışı kaldığı yönündeki TTK 1409. maddesinin verdiği ispat ödevini ifa edemediği, bu neden ile hasarın teminat kapsamında olduğu ve davacı sigortacının 12/04/2016 günlü ret iradesinin yerinde olmadığı, aksi kanaatte TTK 1409.maddesinde davalı sigortacıya verilen ispat yükünün yer değiştirmesine yetecek ve davacı sigortalının iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içindeymiş gibi göstermeye çalıştığına işaret ettiği sonucuna varması halinde bu kez hasarın sigorta süresi içinde meydana geldiğini ispat edemeyen davacının talebinin yerinde olmayacağı, davalı sigortası 19 mart 2016 günü temerrüte düştüğü şeklinde mütalaa verilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 03/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi özetle; Müvekkili … adına dava tarihinde … Lazer Cihazı için 400,00-TL olan talebin bilirkişi raporu doğrultusunda 26.120,07-TL, … Lazer Cihazı için 400,00-TL olan talebin bilirkişi raporu doğrultusunda 21.262,32-TL olarak bahsi geçen cihazların tamiri, taşınması ve bu sürede korunması için harcanan masraflar olarak 100,00-TL, bahsi geçen cihazların kullanılmadığı dönemlerde mahrum kalınan kazançların tazmini olarak 100,00-TL olmak üzere toplam tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 47.582,39-TL olarak ıslah taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektronik cihaz sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı … ile davalı … arasında … poliçe numaralı, 15/01/2016 – 2017 tarihli, 1 yıl süreli Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi imzalanmıştır. İşbu Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi uyarınca davacıya ait … Lazer Cihazı ile … Lazer Cihazı sigorta teminatı altına alınmıştır. Davacı … poliçesinin geçerli olduğu 2016 yılı Şubat ayında sigortalı cihazların arızalandığını bildirerek hasar başvurusunda bulunmuştur. Hasar başvurusu üzerine davalı … eksper vasıtasıyla inceleme yaptırmış, arıza bildiriminden önce cihazların tamiri için kontrole gelen teknik servis görevlisinin tarih olmaksızın düzenlediği servis formları uyarınca arızanın sigorta sözleşmesinden önce mevcut olduğunu ve hasarın teminat dışında olduğunu davalı … şirketine rapor etmiş, davalı … aynı gerekçelerle arızanın sigorta sözleşmesinden önce mevcut olduğunu ve hasarın teminat dışında kaldığını davacı sigortalıya bildirerek ödeme yapmayacağını iletmiştir. Değinilen hususlar taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlığın temeli; cihazlardaki arızanın sigorta sözleşmesinden önce mevcut olup olmadığı, hasarın teminat dışı olup olmadığı, ispat yükünün kimin üzerinde olduğu ve hasarın teminat kapsamında olduğu kabul edilirse talep edilebilecek zarar kalemleri ile zararın tutarı noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, özel ve teknik bilgi gerektiren uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İlk oluşturulan bilirkişi kurulunda makine mühendisi Prof. Dr. … ile sigortacı bilirkişi … arasında görüş farklılığı oluşmuş, birbirine tamamen zıt şekilde iki ayrı rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi kurulunun somut uyuşmazlık bakımından farklı şekilde bilimsel mütalaada bulunmaları, sigortacı bilirkişinin tarafların dahi delil olarak dayanmadıkları (hasta bilgi onam formları, hasta takip ve tedavi defteri …vs) delillerin Mahkememizce celbedilmesi gerektiği yönündeki görüşleri nedeniyle bahse konu raporların hükme esas alınamayacağı açıktır. Zira, Mahkemenin yerine geçen ve ayrıca çelişkili raporlara dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, önceki kuruldan tamamen farklı olarak 3 kişilik yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulmuş, bilirkişi heyetine alanında uzman ikisi makine mühendisi biri sigortacı bilirkişi seçilmiştir. İkinci oluşturulan bilirkişi kuruluna hem uyuşmazlığın halli için rapor düzenlemeleri hem de önceki raporları da irdeleyen çelişki oluşturmayacak şekilde detaylı ve denetime açık rapor tanzim etmeleri istenmiş, ayrıca tarafların itirazları da değerlendirilerek kök ve ek raporlar dosyaya kazandırılmıştır. Bu bağlamda eksik tahkikat yapılmamasına özen gösterilmiş, nihayetinde 02/06/2020 tarihli ek rapor hükme esas alınmıştır.
Bu açıklamalar ışığında tekrar somut olaya bakıldığında; TTK’ nın Sigortanın Kapsamı başlıklı 1409. Maddesinin 2. fıkrasında “Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” denilmektedir. O halde, davalı … sigorta poliçesi kapsamında arızalanın cihazların teminat dışında olduğunu ispat yükü altındadır. Başka bir anlatımla, cihazlardaki arızanın sigorta sözleşmesinden önce mevcut olduğunu, sözleşmenin bu şartlarla yapıldığını ispatla yükümlüdür. Ne var ki, taraflar arasında akdedilen elektronik cihaz sigorta sözleşmesinde, sözleşmenin yapıldığı sırada cihazların hasarlı olduğuna dair açık bir kayıt / şerh bulunmamaktadır. Sigortalanacak cihazların sözleşme yapılmadan önce davalı … tarafından muayene ve kontrol edilmesi, hem TTK’ nın amir hükmü hem de sigorta sözleşmesinin şartlarını belirleyecektir. Zira, cihazların muayene ve kontrolleri sırasında hasarlı olduğu tespit edilirse, davalı … hiç sigorta sözleşmesi imzalamayacağı gibi daha yüksek primler ya da ekstra klozlar koyarak farklı şekilde sigorta sözleşmesi yapabilecektir. Öyleyse, sigorta sözleşmesinde cihazların arızalı olduğuna dair açık bir kayıt / şerh yoksa, bu cihazların sigorta şirketi tarafından kontrol ve muayene edildiği ve arızasız olarak tespit edildiğinin kabulünde zorunluluk vardır. Nitekim, söz konusu durum davalı … tarafından hiçbir aşamada dile getirilmediği gibi, teminat dışı hal olarak tarihsiz servis formlarına ve eksper görüşüne dayanılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, teknik servis hizmeti veren Karagöz Medikal firmasına yazılan müzekkere cevabında, firma yetkilisi olarak müzekkereye cevap veren … beyanında; davacı …’ in iş yerinde gerçekleştirilen cihaz kontrolü ve teknik servis hizmetinin çalışanı … tarafından yerine getirildiğini, arızanın kendilerine 08/02/2016 tarihinde telefon ile bildirildiğini, akabinde 09/02/2016 tarihinde davacının iş yerine gidilerek cihaz kontrolü sonrası form düzenlendiğini ifade etmiştir. Bu halde, arıza bildiriminin ve teknik servis hizmetinin poliçe süresi içinde yapıldığında duraksama yoktur. Açıklanan nedenlerle, davalı … arızanın sigorta sözleşmesinden önce mevcut olduğuna ilişkin teminat dışı hali ispat edememiştir; bu nedenlerle hasarın teminat kapsamında olduğu tereddütsüz olarak belirlenmiştir.
Sigortalı cihazların teminat kapsamında olduğu tespit edildiğine göre, zararın kapsamı ve tutarının davacının talebi de nazara alınarak belirlenmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan 02/06/2020 tarihli ek raporda; poliçedeki EC muafiyeti, tenzil tutarı, minimum cihaz hasar bedeli gibi ölçütler dikkate alınarak her iki cihaz için toplam hasar tutarının 47.382,39 TL olduğu, faizin başlangıcına yönelik olarak temerrütün sigorta şirketine başvuru tarihi değil, TTK 1427, 1446. md. hükümleri uyarınca ihbar tarihinden (03/02/2016) itibaren kırk beş gün sonra 19/03/2016 tarihinde olduğunu belirlemişlerdir. Mahkememizce, arızalanan cihazların sigorta bedeline ilişkin zarar tutarı ve faiz başlangıç tarihi doğru ve yerinde olarak tespit edildiğinden ve davacının ıslah dilekçesindeki talebi de dikkate alınarak hasar bedeli olarak gösterilen tutara temerrüt tarihinden (19/03/2016) itibaren avans faizi işletilmiştir. Ancak, davacı arızalanan cihazların sigorta bedelinin yanı sıra; cihazların taşınması ve korunması için 100,00 TL ile cihazların kullanılamadığı döneme ilişkin kazanç kaybı için 100,00 TL olmak üzere 200,00 TL talepte bulunmuştur. Taraflar arasındaki Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesinde “Teminat Kapsamı” bölümünde aynen “İş bu poliçe, ekli Elektronik Cihaz Sigorta Türk Genel Şartları dahilinde geçerlidir” denilmiştir. Elektronik Cihaz Sigortaları Genel Şartları 3/1-d maddesinde “Hangi sebepden husule gelirse gelsin her tür kar kaybı veya mali mesuliyetler” teminat dışı haller olarak düzenlenmiştir. Bu bağlamda, davacının elektronik cihazların taşınması ve saklanması için katlandığı mali yükümlülükler ve cihazların kullanılamadığı dönemde uğrayabileceği muhtemel kazanç / kar kaybını talep etmeye hakkı olmadığından bu zarar kalemlerine ilişkin alacak istemi kabul edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın ıslah beyanları doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
a)47.382,39 TL hasar bedeli sigorta tazminatının temerrüt tarihi olan 19/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b)Davacının cihazların tamiri ve taşınması ile mahrum kalınan kazanç kaybına yönelik taleplerinin REDDİNE,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 3.236,70 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 31,40 TL’ nin ve 796,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 2.409,30 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç, 796,00 TL ıslah harcı, 4.079,80 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.907,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4.886,56 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 6.959,71 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1,2 maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava değerini geçmemek koşulu ile belirlenen 200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/12/2020

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)