Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/428 E. 2022/554 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/428 Esas
KARAR NO : 2022/554

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 07/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.08.2014 tarihinde müvekkili … sek ve idaresindeki bisiklet ile, … istikametinden … Caddesini takiben …. meydanı istikametine seyri sırasında, … meydanı istikametinden anıt istikameti kavşağında seyir etmekte olan dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin ön kısımları ile bisikletin sağ yan tarafından çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, … plakalı motosikletin kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu ve kaza sırasında ZMMS sigortası bulunmaması nedeni ile dava öncesi … Hesabına 19.05.2016 tarihinde başvurulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını beyanla 28.08.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacı için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik- gelir kaybı ve 100,00 TL sürekli/kalıcı maluliyet zararı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihini takip eden 8. iş günü bitim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartının yerine getirilmediğini, davanın araç sürücüsü … ve araç işleteni …’a ihbarını talep ettiklerini, davacının dava öncesi başvurusunda maluliyetinin tespitine yönelik raporun bulunmadığını, eksik belge ile başvuru yapıldığını, öncelikle davaya konu kazadaki kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müterafık kusur durumunun değerlendirilmesini talep ettiklerini, aksi kanaat halinde dava öncesinde temerrüt durumu bulunmadığından ve araç ticari olmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. … K. sayılı ceza dava dosyası, davacının trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane tedavi kayıtları, epikriz raporu, davalıya yapılan hasar başvuru dilekçesi, kaza tespit tutanağı ve olay yeri krokisi, nüfus kayıtları, hizmet döküm cetveli, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası, hasar dosyası, davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazaya karışan motosikletin trafik tescil kayıtları, davacının maluliyetinin askerlik yapmasına engel teşkil etmediğine yönelik Askerlik Şubesi Başkanlığının müzekkere cevabı, adli tıp ve bilirkişi heyeti raporları celp edilmiş incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “…03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, Mevcut tıbbi belgelere göre; Soner oğlu, 1998 doğumlu …’nın 28.08.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası işçi olduğu bildirilmekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 XII (28Aa……..10)A %14 — E cetveline göre %10.3 (yüzdeonnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…
” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. … ile Aktüerya Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 06/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “…28.08.2014 tarihinde meydana gelen kaza sonucu malul kalan … için hazırlanan işbu raporda;
1- Kusur Durumu; Bisiklet sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu,
2- Geçici İş Göremezlik Ve Sürekli Maluliyet Oranlarının Tespiti; 27.05.2019 tarih 2019/46643/717I sayı 10542 karar numaralı T.C. Adalet Bakanlığı- Adli Tıp Kurumu- 2.İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda; 15.09.1998 doğumlu …’nın 28.08.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; 11.10.2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup 1 kabul olunarak; -E Cetveline göre; % 10.3 (yüzde ön nokta üç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, – İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği,
3- Geçici ve Sürekli Sakatlık Zararı; Davacı …’nın 28.08.2014 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; Kaza tarihinde davacının 16 yaşında olduğunun tespiti ile geçici iş göremezlik- kazanç kaybı zararından söz edilemeyeceği, (Yargıtay 17. HD’nin 25.12.2014 gün 2013/13485 E. 2014/19487 K. Sayılı ilamı, Yargıtay 17 HD’nin 17.02.2017 tarih, 2014/17502 E. 2017/1121 K. sayılı kararı) Sürekli iş göremezlik- efor kaybının % 10,3 maluliyet oranı ile 282.100,54 TL olduğu, kazanın oluşumunda davacının % 75 kusurlu olduğunun kabulü ile davalı … Hesabından talep edebileceği maddi zararının 70.525,13 TL olabileceği, 2014 kaza tarihinde ZMMS teminat limiti 268.000,00 TLnin içinde bulunduğu, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceğinin hukuki münakaşasının elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu,
4- SGK tarafından rücu ya tabi herhangi bir ödemenin bulunmadığı, Ancak, Sayın Mahkemenin hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili kök rapordan sonra sunduğu 08/03/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davacı için Sürekli İş Göremezlik Tazminatı olarak 39.884,45 TL talep ettiğini, tazminat için daha önce istenen 100.00 TL (Yüz TL)’nin 39.784,45 TL arttırılmak suretiyle ıslahı ile toplam 39.884,45 TL tazminatın, yargılama gideri ve ücreti vekalet ile birlikte temerrüt olan 19.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkilline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ek rapordan sonra sunduğu 09/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Yerel mahkemede görülmekte olan dava dosyasına sunulan talep edilen alacakların, 04.01.2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ıslahı yolu ile 39.784,45 TL arttırılarak, toplam 39.884,45 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesinin talep edildiğini, ancak, 15.12.2021 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararında, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ve İstanbul BAM 8-9 hukukdairelerinin güncel içtihat ve uygulamalarında maddi tazminatın hesabına yönelik olarak TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograsif rant formülünün esas alınması gerektiğine karar verildiğini ve dosya karara çıkmadığını, bilirkişi tarafından düzenlenen 06.01.2022 tarihli ek raporda, asgari ücrette oluşan artış sebebiyle, müvekkilinin kalıcı maluliyet tazminatının 70.525,13 TL olarak hesaplandığını, bu sebeple, kanundan kaynaklı değişiklikten dolayı, davacı müvekkilinin hak kaybına uğramaması adına talep arttırımında bulunma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacı için Sürekli İş Göremezlik Tazminatı için daha önce ıslah yolu ile arttırılarak talep edilen 39.884,45 TL’nin ek rapor doğrultusunda 30.640,68 TL arttırılmak suretiyle toplam da 70.525,13 TL tazminatın, yargılama gideri ve ücreti vekalet ile birlikte temerrüt olan 19.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkilline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve cismani zarara dayalı maddi tazminat (geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik) istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasına karışan … plaka sayılı motosikletin zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigorta yaptırılması gereken motorlu araçlar kapsamında olup olmadığı hususunda araştırma genişletilmiş, bu kapsamda 2918 sayılı KTK’ nın 3. maddesi hükmü uyarınca kaza tarihi olan 28/08/2014 tarihi itibariyle motosikletin azami tasarım hızı, silindir kapasitesi, motor hacmi, motor gücü net ağırlığını içeren trafik tescil kayıtları celp edilmiş, yapılan incelemede; motosikletin azami tasarım hızının 50 cm3 den fazla olduğu, başka bir anlatımla KTK’ nın 3. maddesi gereğince sigorta yapılması zorunlu olan motorlu bir araç olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, … plaka sayılı motosikletin kaza tarihi olan 28/08/2014 tarihi itibariyle hem davalı … Hesabından hem de Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi Başkanlığından yapılan araştırmalar sonucunda, kaza tarihi itibariyle geçerli bir trafik sigorta (ZMMS) poliçesinin bulunmadığı celp edilen yazı cevaplarıyla tereddütsüz olarak belirlenmiş olup, davalı … Hesabının zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
14/04/2016 tarihinde 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesi uyarınca zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği, eldeki davanın açıldığı 28/04/2017 tarihi itibariyle anılan yasa hükmü uyarınca trafik kazasından doğan tazminat talepleri hakkında sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmasının dava şartı olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı motosikletin kaza tarihi itibariyle geçerli bir sigortası bulunmadığından davacı tarafından dava açılmadan önce … Hesabına yazılı olarak başvuru yapıldığı, ancak davalının celp edilen hasar dosyasından da görüleceği üzere maluliyet oranlarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunmadığı gerekçesiyle başvuruyu sürüncemede bıraktığı ve herhangi bir tazminat ödemesinde bulunmadığı, bu halde davacının dava öncesinde yazılı başvuru şartını yerine getirdiği tespit edilmekle, davalının dava şartı yokluğuna ilişkin itirazları kabul edilmemiş, bu konuda usuli bir eksiklik bulunmadığından davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
… ili … ilçesinde 28/08/2014 tarihinde saat gece 00:50 sıralarında, kaza tarihi itibariyle geçerli bir trafik sigortası (ZMMS) poliçesi bulunmayan, … plaka sayılı motosikletin dava dışı sürücü …’ un sevk ve idaresinde bulunduğu sırada, sigortasız motosikletin … meydanı istikametinden… bulvarını takiben … istikametine seyri sırasında kaza mahalli olan yere geldiğinde; davacı …’ nın kendi ve sevk idaresindeki bisikleti ile … kavşağı istikametinden … caddesini takiben …meydanı istikametine seyri sırasında yolun karşı tarafına geçmek isterken, sigortasız motosikletin ön teker kısmı ile davacının idaresindeki bisikletinin sağ yan kısımlarına çarpmak suretiyle trafik kazasının meydana geldiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle davacı …’ nın yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının yaralanma ile sonuçlanmasından ötürü soruşturma ve kovuşturma da yürütülmüş, sigortasız motosiklet sürücüsü şüpheli … hakkında … CBS ‘ nin … Sr. sayılı dosyasında TCK 89/1, 89/2-b maddesi uyarınca kemik kırığı oluşacak şekilde taksirle yaralamaya neden olmak suçundan iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır. … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı ceza dava dosyası ile; dava dışı sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda, Ceza Mahkemesince trafik kazasına yönelik tüm delillerin toplandığı, kazada davacı …’ nın 2918 sayılı KTK’ nın 68/1-c maddesini ihlal ettiğinden asli kusurlu ve ancak dava dışı sanığın da 2918 sayılı KTK’ nın 52/1-b maddesini ihlal ettiğinden tali kusurlu olarak trafik kazasına sebebiyet verdiğinden Serhan Koyun’ un TCK 89/1, 89/2-b, 62. maddesi uyarınca neticeten 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına / mahkumiyetine, ancak yasal şartların oluştuğu belirtilerek CMK 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirlenmiştir. İşbu karara karşı taraflarca herhangi bir itirazda bulunulmadığından, ceza mahkemesi kararı 06/03/2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Trafik kazasının meydana gelmesinde … plaka sayılı sigortasız motosiklet sürücüsünün aracının hızını aracın teknik özelliğine ve görüş ve hava durumunun gerektirdiği şartlara uydurmama kurallarına riayet etmemesi sebebiyle meydana gelen trafik kazasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/1-b maddesini ihlal ettiğinden alt düzeyde tali kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer bisiklet sürücüsü davacı …’ nın ise taşıt yolu üzerinde trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak kuralına riayet etmediğinden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68/1-c maddesini ihlal ettiğinden asli ve yüksek düzeyde kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur konusunda uzman İ.T.Ü. Makine Fakültesinde öğretim üyesi ve yüksek makine mühendisi …’e tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 04/01/2021 tarihli raporunda kusura yönelik tespitler, kazanın oluş şekli, sigortasız motosiklet sürücüsünün ve davacının ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilmiştir. Mevcut raporda bisiklet sürücüsü olan davacının ilk geçiş hakkını sağ taraftan gelen ve ana yol üzerinde seyreden motosiklet sürücüsüne verdikten sonra ana yola katılması gerekirken bu kurala riayet etmemesi ve trafik güvenliğini tehlikeye atacak şeklde dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığından 2918 s. KTK’ nın 68/c maddesi uyarınca %75 oranında kusurlu olduğu; sigortasız motosiklet sürücüsü Serhan Koyun’un gece vakti far ışıkları ile etrafını yeteri kadar kontrol edip seyretmesi gerekirken aracının hızını yol ve görüş durumuna uydurmadığı, ana yola katılmak için ilerleyen davacı bisiklet sürücüsüne etkili ve yeterli ikazda bulunmadığından 2918 s. KTK’ nın 52/b maddesi uyarınca %25 oranında kusurlu olduğu, doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir. Mahkememizce, bilirkişinin açıklamalarının gerekçeli ve sebepleri yönünden somut olaya uygun yerinde tespitler içerdiğine kanaat getirilmiş, esasen taraflarca kusur raporuna karşı itirazda da bulunulmadığından kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Davacı …’ nın yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar için davacının muayenesi yaptırılmış ve Üniversite Hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Hatta, rapor tanzimi noktasında Adli Tıp Kurumu nezdinde davacı muayene edilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 27/06/2019 tarihli raporunda davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle %10,3 oranında maluliyetinin oluştuğunu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dokuz (9) aya kadar uzayabileceğini tespit etmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun maluliyet raporu her ne kadar Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş ise de; kaza tarihi olan 28/08/2014 tarihi itibariyle Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükte olduğu, bilindiği üzere maluliyetin tespitinde kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğin uygulanmasının esas olduğu, nitekim yerleşik Yargıtay içtihatlarının ve BAM kararlarının da aynı mahiyette olduğu, Mahkememizce bu konuya vakıf da olunduğu, ancak Mahkememizde yargılaması süren birçok davada olduğu üzere işbu dosyada da Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor düzenlenmesi istenildiği halde, Adli Tıp Kurumunun maluliyetin tespitinde anılan yönetmeliği esas almadığı, yine bir çok dosyada karşılaşıldığı üzere, itirazların karşılanması ve eksik tahkikat yapılmaması için anılan yönetmelik hakkında ek mütalaa verilmesi istenildiğinde Adli Tıp Kurumunun standart olarak / matbu şekilde “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği” şeklinde açıklamalarda bulunduğu, bu bağlamda yönetmeliğe ilişkin bilimsel yönden yapılan açıklamaların yeterli ve yerinde görülmekle, ayrıca esas alınan yönetmeliğin halen yürürlükte olması, davanın açılış tarihi, usul ekonomisi de nazara alınarak denetime açık ve yasanın gerektirici nedenlerine uygun olup, tüm tıbbi kayıtlara göre ve hatta eksik kayıtların davacının muayenesi ve tedavileri yapılarak dosyaya kazandırıldığı, eldeki davada kapsamlı şekilde incelenen tıbbi kayıtlar üzerinden alınan bu raporlara ve dolayısıyla maluliyet oranlarına itibar edilmesi gerektiği, nitekim, ne davacının ne de davalı … Hesabının alınan maluliyet raporuna karşı herhangi bir itirazında da bulunmaması karşısında, rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde maddi tazminat taleplerinin geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararına dayalı olduğunu somut bir şekilde açıklamış olup, mahkememizce, davacı vekili tarafından açıklanan talep sonucuna göre araştırma yapılmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Kusur ve maluliyet durumunun tespit edilmesi ve davacının gelirine dair tüm deliller celp ediltikten sonra dosya, geçici ve sürekli iş göremezlik zararına dayalı maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi edilmiştir. Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 06/01/2022 tarihli ek raporda isabetli şekilde davacı … için sürekli iş göremezlik maddi tazminatı 70.525,13 TL; geçici iş göremezlik maddi tazminatı için davacının kaza tarihinde 16 yaşında olmasından ötürü kazanç kaybı bulunmadığı belirlenmiştir. (Bu aşamada ifade etmek gerekir ki; Aktüer bilirkişi 04/01/2021 tarihli kök raporunda 1931 tarihli PMF yaşam tablosunu esas alarak maddi tazminat hesaplaması yapmış olup, Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı iptal kararı, bu iptal kararı sonrasında Yargıtay 4. ve 17. Hukuk Dairelerinin bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması gerektiğine ilişkin güncel içtihatları, yine bu içtihadı benimseyen İstanbul BAM 8.-9. Hukuk Dairelerinin güncel kararları karşısında bahse konu kök rapor hükme esas alınmamış, 15/12/2021 tarihli 10.celsenin 1.nolu ara kararı çerçevesinde denetime elverişli ve güncel içtihatlara uygun ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.).
Aktüer bilirkişi ek raporun denetime elverişli olması, özellikle hesaplamada mahkememiz ara kararları uyarınca güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir. (Yargıtay 4. H.D. 2021/3033 E., 2021/1560 K; İstanbul BAM 9. H.D. 2022/591 E., 2022/1026 K.) Nitekim, aktüer ek rapora karşı taraflarca zaten itirazda da bulunulmamıştır.
Davacı vekili 06/01/2022 tarihli aktüer ek raporundan sonra 09/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi sunmuş, ek rapor doğrultusunda sürekli iş göremezlik zararı için maddi tazminat talebini 70.525,13 TL’ ye yükseltmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, denetime elverişli olmadığı için hükme esas alınmayan 04/01/2021 tarihli kök rapor dosyaya sunulduktan sonra davacı vekili tarafından 08/03/2021 tarihli “ıslah” dilekçesi adı altında dilekçe sunulmuşsa da, talep sonucunun artırılmasına yönelik mevcut dilekçenin hukuki niteliği itibariyle “bedel artırım” dilekçesi olduğu, zira dava dilekçesinde açıkça eldeki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığının ifade edildiği, dolayısıyla bu halde alacak belirli hale gelikten sonra sunulan ilk dilekçenin “bedel artırım” dilekçesi olduğu (Ayrıntılı bilgi için bakınız. Yargıtay 17. H.D. 2017/1017 E.,2019/9303 K.), bedel artırım dilekçesi sunulduktan sonra ikinci kez talep artırımı yapılan dilekçenin ise artık ıslah dilekçesi olduğu kabul edilerek ve ıslah dilekçesindeki talepler nazara alınarak hüküm verilmesi zorunludur. Mahkememizce, yukarıda değinilen emsal içtihat uyarınca 09/03/2022 tarihli ıslah dilekçesindeki talepler dikkate alınarak hüküm oluşturulmuştur.
Yapılan tüm açıklamalar ve varılan kanaat çerçevesinde; davaya konu trafik kazasında … plaka sayılı sigortasız motosikletin kaza tarihi itibariyle geçerli bir trafik sigortası (ZMMS) poliçesi bulunmadığından davalı … Hesabının 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. maddesi ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesi uyarınca davacının kaza sebebiyle uğramış olduğu cismani zarardan ve tazminattan anılan yasa ve yönetmelik hükümlerince sorumlu olduğu, esasen bu sorumluluğunun sigortasız motosiklet sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe üst limitleri dahilinde geçerli olduğu, davacı her ne kadar geçici iş göremezlik zararı talebinde bulunmuş ise de kaza tarihinde 16 yaşında olması, kaza tarihi itibariyle davacının yaşı gözetilerek gelir getiren bir işte çalışmasının söz konusu olmaması, dolayısıyla tedavi (iyileşme) süresi boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici iş göremezlik tazminatı talebinin tümden reddine karar verilmiştir. (Y. 17. HD. 2014/17502 E., 2017/1211 K.). Davacının sürekli iş göremezlik zararı yönünden ise toplam 70.525,13 TL maddi tazminata hak kazandığı, bu bağlamda aktüer bilirkişi tarafından hesap edilen sürekli iş göremezlik maddi tazminatının poliçe limitleri dahilinde kaldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin 09/03/2022 tarhli ıslah beyanları doğrultusunda davanın sürekli iş göremezlik tazminatı için kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, davacı vekili 09/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde, her ne kadar davalı … Hesabına başvuru tarihi olan 19/05/2016 tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesini talep etmiş ise de; somut olayda uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu, zira kazaya karışan … plaka sayılı sigortasız motosikletin ticari araç olmaması, aksine hususi araç olması sebebiyle davacı vekilinin avans faizi talebinin yerinde olmadığı, öte yandan aktüer raporunda ifade edildiği üzere tazminat hesabının yapılmasına ilişkin davalı … Hesabının talep etmesine rağmen davacının maluliyet oranlarını gösteren raporu teslim etmediği, bu bağlamda davalı tarafından dava öncesinde maddi tazminat hesabı yapılamayacağından davalının dava öncesi temerrüte düşürülemediği, somut olayda temerrütün davanın açılmasıyla dava tarihi itibariyle gerçekleştiği nazara alınarak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekmiş, davanın ıslah beyanları doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın ıslah beyanları doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının sürekli iş göremezlik/ kalıcı maluliyet tazminatı talebinin KABULÜ ile 70.525,13 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (70.525,13 TL) üzerinden alınması gereken 4.817,57 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 31,40 TL’ nin ve 136,00 TL ıslah harcı ile 110,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 4.540,17‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan peşin harç 31,40 TL, 136,00 TL ıslah harcı, 110,00 TL ıslah harcı, 345,50 TL posta masrafı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.322,9‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.319,61 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 9.968,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (100,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
07/09/2022

Katip
e-imza *

Hakim
e-imza *