Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/39 E. 2022/372 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/39 Esas
KARAR NO : 2022/372

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile müvekkilinin aleyhine icra takibi başlatıldığını, … 1. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile itirazda bulunduğunu, takip konusu bonolar takip tarihinden önce ödendiğini, ödemeler …’ün hesabına yatırıldığını, yapılan ödemelere ait makbuzların olduğunu, alacaklı ile müvekkili arasında müvekkile ait dairenin tadilat işi için 08.05.2016 tarihli sözleşme imzalandığını, 08.05.2016 tarihinde ödenen 4.000,00 TL, 16.05.2016 tarihinde ödenen 3.000,00 TL, 15.06.2016 tarihinde ödenen 3.500,00 TL, 3.500,00 TL ödenen, 02.08.2016 tarihinde ödenen 300,00 TL, 08.08.2016 tarihinde ödenen 300,00 TL, 16.08.2016 tarihinde ödenen 2.000,00 TL, 29.08.2016 tarihinde ödenen 500,00 TL, 10.09.2016 tarihinde ödenen, 1.000,00 TL, 03.10.2016 tarihinde ödenen, 480,00 TL, 10.10.2016 tarihinde ödenen 520,00 TL, 17.10.2016 tarihinde ödenen 520,00 TL, 24.10.2016 tarihinde ödenen 500,00 TL, 01.11.2016 tarihinde ödenen 500,00 TL, 01.12.2016 tarihinde ödenen 1.000,00 TL olarak toplam 21.600,00 TL ödenmiş olduğunu, davalı aleyhine asıl alacağın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata ve yine alacağın %10 oranında para cezasına hükmedilmesine, bedeli ödenmiş bonoların haksız şekilde konu edilmesi nedeniyle … Cumhuriyet Savcılığı nezdinde … E. sayısı ile soruşturma başlatıldığını, işin zamanında bitirilmemesi ve tam yapılmaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, davaya konu bonolar ile ilgili bankadan hesap dökümleri istenmeden önce, müvekkilinin haciz tehdidi ile karşı karşıya bırakılması dikkate alınarak takibin durdurulmasının tedbirin kabulüne karar verilmesini beyan ederek tedbir talebinin kabulüne, bonoların takipten evvel ödendiğinin tespitine, takibin iptaline, davalı aleyhine asıl alacağın %20 en az olmamak üzere tazminata alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat yapılmış olup yapılan tebligatın usulsüzlüğünün tespitini öğrenmeyi talep ettiklerini, davacı ve davalı ek işler çıktığı için bu ek işlerin yapımı konusunda anlaştıklarını, davacı peşinatı ödemeden tüm işlerin bedeli için davalıya hem ilk işler hem de bu işler işler için aynı tarihlere senet verdiklerini, davalıya, davacı tarafından 08.05.2016 tarihli sözleşme ile kararlaştırılan bedel ile ek işler bedeli olan toplam 43.270,00 TL için 20 adet senet verildiğini, davalı, davacı tarafından icra takibinden önce vadesi gelmiş senetler için yalnızca 8.500,00 TL ödeme yapıldığı için davalı alacaklı ödemesi yapılan iki adet 10.06.2016 vade tarihli 2.000,00 TL bedelli senet ile, 10.06.2016 vade tarihli 1500,00 TL bedelli senedi icra takibine koymadığını, 25.06.2016 vade tarihli 10.000,00 TL Bedelli senedin 5.000,00 TL bedeli mahsup ederek bakiye 5000,00 TL bedelini vadesi gelen ödenen 8500,00 TL mahsup edere 23.211,02 TL alacak için 01.12.2016 tarihinde davacı aleyhine … 19 İcra Müdürlüğü’nün … E. sayı ile icra takibine geçtiğini, davalı alacaklı, davacı borçlu tarafından banka hesabına toplam 8500,00 TL ödeme yapıldığını bildiğini, davacı borçlunun banka hesabına 970,00 TL daha ödendiğinden haberi olmadığını, toplam 10.460,00 TL ödeme yapıldığını, iş için verilen 43.270,00 TL bedelli toplam 20 adet senet için davalı alacaklıya yalnızca 10.460,00 ödeme yapmasına rağmen bunları gizleyerek tüm borcunu ödediğine ilişkin ileri sürdüğü makbuz ve dekontların gerçek dışı olduğunu beyan ederek davacının davalıya yaptığı bakiye 1960,00 TL ödenmenin dosya borcu 23.211,02 TL den mahsubu ile davacının hukuka ve gerçeğe aykırı iddialarla açtığı davanın reddine, davacının menfi tespit davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu alacağın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Taraflar arasında imzalanan 08.05.2016 tarihli sözleşme, … 19. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, … 1. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, banka hesap ekstresi, banka makbuzları, bilirkişi raporları celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, Mali Müşavir Bağımsız Denetçi bilirkişi …’na tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 27/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…1) Davacının davalı tarafa sözleşme kapsamında verdiği 18.000,00 TL’lik senedin 12.000,00 TL’lik kısmının 01.12.2016 takip tarihi itibari ile vadesinin geçmiş olduğu, 2) Davacının davalı tarafa sözleşme haricinde verdiği ancak davacının imzasını taşıyan 25.270,00 TL’lik senedin 19.000,00 TL’lik kısmının 01.12.2016 takip tarihi itibari ile vadesinin geçmiş olduğu, 3) Davacının 01.12.2016 tarihi itibari ile davalı tarafa banka şubesi ve/veya atmsı aracılığı ile göndermiş olduğu ve davalı hesabına geçen tutarın toplamının 13.960,00 TL’si olduğu, Davacının hesabından çıkan ancak davalı hesabına girmeyen ödeme masrafları ise iş bu taraflar arasındaki hesaplamalara dahil edilmediği, 4) Salt sözleşme kapsamında verilen senetler dikkate alınması durumunda davacının davalı tarafa 1.960,00 TL’lik fazla ödeme yaptığının belirlendiği, 5) Ancak davacının imzasını taşıyan senetlerden 01.12.2016 takip tarihi itibari ile vadesi geçenlerin dikkate alınması durumunda ise davacının 01.12.2016 takip tarihi itibari ile davalı tarafa 13.960,00 TL asıl alacak ve 272,27 işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.232,27 TL’si borçlu olacağı, 6) Bu durumda davacının iş bu davada ki menfi tespit talepleri ile ilgili; 8.540,00 TL asıl borç ve 438,75 TL işlemiş faiz ve komisyon olmak üzere toplam 8.978,75 TL’lik kısmı ile ilgili davacının menfi tespit taleplerinin kabulünün gerekeceği mütalaasında..” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi kök raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dosya, tarafların kök rapora karşı itirazları doğrultusunda ve itirazların karşılanması için Mali Müşavir – Bağımsız Denetçi bilirkişi …’na tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 22/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “…1- Davacı taraf 3.490,00-TL’lik ödemenin dikkate alınmadığı itirazında bulunurken davalı tarafın da tam aksine dayanaksız olarak 3.490,00 TL’lik ödemenin dikkate alındığı beyanında bulunduğu, Davalının beyanından anlaşılacağı üzere 3.490,00 TL davacı tarafından yapılan ödeme olarak raporda dikkate alınmış ve hesaplamalar bu doğrultuda yapılmıştır. İş bu ödeme davacı tarafça sunulan …bank …Şubesince tanzim edilen davacının hesabına ait hesap ekstresinde kayıtlı olduğu, İş bu ödeme açıklamasında davalının TC kimlik numarasının açık bir şekilde yazılı olduğu ayrıca açıklamanın diğer banka ödemelerinde ki açıklamaların içeriği ile aynı olduğu nazara alındığından söz konusu ödemenin davacı tarafça davalıya yapıldığı kanaatine ulaşışmış olduğu, 2- İş bu davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi ve sözleşmeye dayalı bonolar ile ilgili olmasına karşın halen işin ticari olmadığı beyanına dair değerlendirme ve takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, 3- Kök raporda da belirtildiği üzere 4.000,00 TL’lik ödemenin dosya kapsamında bulunan sözleşmenin içeriğine göre ayrıca vesaiklendirilmesine ihtiyaç olmadığı kanaatine ulaşıldığı, Diğer bir ifade ile “sözleşme imzalanması ile birlikte” ifadesinin davacının davalıya 4.000,00 TL ödeme yaptığı kanaatine ulaşıldığı, 4- Ek işler ile ilgili sözleşmenin bulunmadığı belirtilmiş olmakla birlikte takibe konu edilen senetler ile ilgili olarak da kök raporda değerlendirmelerin ve hesaplamaların yapıldığı, Yine ek sözleşme ve senetlerin kabulü halinde faiz hesaplamasının da kök raporumuzda yapılmış olduğu, 5- Tüm bu değerlendirme ve itirazlara göre kök raporumuzda herhangi bir değişikliğe yer olmadığı, 6- Sözleşmenin 11. Maddesi kapsamında ek işlerin dosyada mübrez senetler de dikkate alındığında yapıldığının kabulü halinde davacının iş bu davada ki menfi tespit talebinin 8.540,00 TL asıl borç ve 438,75 TL işlemiş faiz ve komisyon olmak üzere toplam 8.978,75 TL’lık kısmı ile ilgili talebinin kabulünün gerekeceği…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, eser sözleşmesi kapsamında davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye iş bedeli nedeniyle verilen senetlerin icra takibine konu edilmesinden dolayı icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davacıya ait dairenin tadilatı konusunda eser sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı iş sahibi , davalı yüklenicidir. Daire tadilatı konusunda davalı yüklenici tarafından yapılması gereken işler sözleşmenin 5. maddesinde işin tanımı başlığı altında kapsamlı olarak belirtilmiştir. Eser sözleşmesi götürü bedelli olup iş bedeli sözleşmenin 6. maddesinde toplam 22.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Ayrıca, sözleşmenin 10. maddesinde ödeme planı ve şartları somutlaştırılmış, sözleşmenin imzalanması ile birlikte davalı yükleniciye 4.000,00 TL avans verildiği, geriye kalan 18.000,00 TL için iş sahibi olan davacı tarafından vade tarihleri yine sözleşmede belirtilen şekilde toplamda 9 adet senet verileceği kararlaştırılmıştır. Önemle vurgulamak gerekir ki, anılan sözleşme hükmünün devamında taraflar; sözleşme haricinde yapılacak ek işler için ayrıca davalı yükleniciye ek işler bedelinin ödeneceğini de kabul etmişlerdir.
Dava dilekçesindeki anlatımlar ve ileri sürülen iddia sebepleri (vakıalar) nazara alındığında davalı yüklenici tarafından daire tadilatı işinin tamamlanarak yerine getirildiği ve iş sahibi olan davacıya teslim edildiği çekişmesizdir. Ayrıca, sözleşmede kararlaştırılan şekilde davacı iş sahibi tarafından iş bedeline yönelik toplam 9 adet senedin davalı yükleniciye verildiği dosyaya sunulan senet suretlerinden tespit edilmiştir. Ancak, sözleşme ile belirlenen işler dışında davalı yüklenici tarafından ek işler yapılmış, bu ek işler için sözleşmede ayrıca davacı iş sahibinin ödeme yapacağına yönelik anlaşma kapsamında davacı tarafından ek işler için ayrıca davalıya senetler verilmiştir. Sözleşme ile kararlaştırılan işler dışında ek işler için verilen senetlere yönelik davacının bu senetler altındaki imzayı ayrıca ve açıkça inkar etmediğine göre ; taraflar arasında başkaca bir hukuki ilişki de bulunmadığından davalı yüklenici tarafından sözleşme ile belirlenen işler dışında ek işler yapıldığı noktasında duraksanmamalıdır.
… 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla davacı hakkında icra takibine giriştiği, takip talebinde alacağın dayanağı olarak vadesi gelmiş toplamda 11 adet senedin gösterildiği, bu senetlerden toplam 22.500,00 TL asıl alacak (işlemiş faizleri ile birlikte 23.211,02 TL) isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. İcra takibine esas senetler incelendiğinde senetlerin bir kısmının sözleşme kapsamında verilen senetler olduğu, bir kısmının ise ek işler için verilen senetler olduğu anlaşılmıştır. Tekraren ifade etmek gerekirse, ek işler için verilen senetlere yönelik davalının imza inkar bulunmadığından ve taraflar arasında başkaca bir hukuki ilişki olmadığından sözleşmede ek işler için ayrıca davalı yükleniciye bu işlerin bedelinin ödeneceğinin kararlaştırılması sebebiyle davalı yüklenicinin ek işler için vadesi gelen senetler yönünden takip yapmasında yasal bir sakınca bulunmamaktadır.
Davacı iş sahibi dava dilekçesinde vakıa olarak; dairenin tadilat işinin yapılmasına karşılık olarak sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte davalı yükleniciye 4.000,00 TL avans verdiğini, geriye kalan iş bedelinin senet düzenlenip davalı tarafa teslim edilmek suretiyle anlaşıldığını, senetlerin bedelini banka havalesi yoluyla davalı yükleniciye tamamen ödemesine rağmen davalının haksız şekilde bedeli ödenmiş senetleri icra takibine koyduğunu ileri sürmekte; bir kısım banka dekontlarını dosyaya ibraz ederek ödeme savunmasına dayanıp menfi tespit isteminde bulunmaktadır.
Davalı yüklenici ise daire tadilatı sırasında ek işler çıktığını, ek işler için tarafların anlaştıklarını, sözleşmede kararlaştırılan 4.000,00 TL peşinat ödenemeden tüm işler için toplam 20 adet senet verildiğini, toplam alacak miktarının 43.270,00 TL olduğunu, ancak davacının vadesi gelen senetler için yalnızca 8.500,00 TL ödeme yaptığını, bu nedenle davacı hakkında … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasından yalnızca vadesi gelen ve ödenmeyen tutarlar için takibe geçtiğini, icra takibinden sonra yapılan ödemelerle birlikte toplam ödeme miktarının 10.460,00 TL olduğunu, icra takibine konu senetler için tamamen ödeme yapıldığı iddiasının doğru olmadığını savunmuştur.
Uyuşmazlığın temeli, eser sözleşmesi kapsamında hem sözleşmede kararlaştırılan işler hem de ek işler için davalı yükleniciye verilen senetlerden özellikle vadesi gelmiş ve icra takibine konu edilen senetler yönünden yapılan ödeme tutarları, borcun ödeme (ifa) suretiyle tamamen bitip bitmediği ve kısmi ödeme halinde borçlu olunmayan tutar noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın halli için davalı yükleniciye yapılan ödemeler banka havalesi yoluyla gerçekleştirildiğinden davalının tüm banka hesap hareketleri ile ödemeye ilişkin banka dekont ve belgeleri celp edilmiş, akabinde dosya bilirkişi incelemesine gönderilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 10/09/2018 tarihli kök, 17/01/2019 tarihli ek, 05/07/2019 tarihli ek raporda ; eldeki davanın … 19. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibinden dolayı ve icra takibine esas vadesi gelen senetler için ödeme savunmasına dayalı menfi tespit isteminde bulunulmasına rağmen; bilirkişinin hem rapor içeriğinde hem de sonuç kısmında (1.madde) vadesi gelmiş / gelmemiş tüm senetler yönünden değerlendirmede bulunduğu, icra takibinin ise hiç dikkate alınmadığı, bu nedenle mevcut raporun her şeyden evvel davacının talep sonucuna aykırı şekilde düzenlendiği, denetime elverişli olmadığı aşikardır. Nitekim, icra takibinden dolayı menfi tespit istendiği halde, takibe konu senetler dışında diğer vadesi gelmemiş (hatta icra takibine konu edilmeyen, bu nedenle dava konusu da olmayan) senetler de nazara alınarak düzenlenen raporda kısmi ödemelere rağmen davacının hatalı olarak borçlu olduğu mütalaasında bulunuluştur. Öte yandan, eldeki menfi tespit davasında bilirkişi raporunda davacının borçlu olmadığı miktarın tespiti yapılması gerektiğinden rapor bu yönüyle de hüküm kurmaya elverişli görülmemiştir. Nitekim, raporun denetime elverişli olmadığı noktasında her iki taraf kök rapora karşı (ek raporlar kök raporun devamı niteliğinde) ayrı ayrı itirazda bulunmuştur. Dosya, yeniden hesaplama ve değerlendirme yapılması, itirazların karşılanması, eksik tahkikata sebebiyet verilememesi ve denetime elverişli rapor tanzim edilmesi için başka bir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM – Bağımsız Denetçi … tarafından düzenlenen 27/07/2021 tarihli raporda ; sözleşme kapsamında olan işler için verilen 9 adet senetten dolayı 18.000,00 TL, ek işler için verilen 11 adet senetten dolayı 25.270,00 TL olmak üzere toplam iş bedelinin 43.270,00 TL olduğu, bununla birlikte icra takip tarihi itibariyle vadesi gelen senetlerin sözleşme kapsamındaki işler için 12.000,00 TL ‘ sinin, ek işler için ise 19.000,00 TL ‘sinin muaccel hale geldiği, icra takip tarihi itibariyle sözleşme kapsamındaki iş ve ek işler için vadesi gelen ve muaccel olan senet bedellerinin toplamının 31.000,00 TL olduğu, davalının banka hesap hareketleri incelendiğinde icra takip tarihi itibariyle davacının davalıya toplamda 13.960,00 TL ödeme yaptığı, dolayısıyla vadesi gelmiş senetlerden dolayı davalının davacıdan 17.040,00 TL alacaklı olacağı, ancak davalı alacaklının takip tarihi itibariyle vadesi gelen senetlerden yalnızca bir kısım senetler yönünden icra takibinde bulunduğu (tümünü icraya koymadığı), davacının icra takibinden ötürü menfi tespit isteminde bulunduğundan icra takibine konu senetler yönünden değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda yalnızca icra takibine konu edilen senetler (sözleşme kapsamındaki iş + ek işler için verilen) yönünden toplam asıl alacak miktarının 22.500,00 TL olduğu, bu tutardan davacının banka havalesi yoluyla yaptığı 13.960,00 TL ödeme mahsup edildiğinde geriye bakiye 8.540,00 TL ‘lik kısmın kaldığı, takibe konu işlemiş faizler yönünden yapılan hesaplamada (detayı tablo halinde raporda gösterilmiştir) ödeme tutarları ve tarihleri nazara alınarak davacının davalıya 438,75 TL faiz tutarı kadar borçlu olmadığının belirlendiği, netice itibariyle davacının icra takibi esas alındığında davalıya borçlu olmadığı toplam miktarın 8.978,75 TL olduğu anlaşılmıştır.
İşbu bilirkişi raporu ayrıntılı, kapsamlı, uyuşmazlığı gideri mahiyette ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır. Ancak rapor içeriğinde ek işler için tarafların ayrıca bir sözleşme yapmadığı belirtilerek ek işler karşılığında verilen senetler yönünden (mahkeme takdirine bırakılarak) alternatifli değerlendirme yapılmış ise de; bu kısma mahkememizce itibar edilmemiştir. Zira, eser sözleşmesi kapsamında ek işler için tarafların ayrıca mutlak anlamda bir sözleşme yapmalarının gerekmediği, eser sözleşmesi bakımından şekil serbestisinin bulunduğu, tarafların diledikleri şekilde bu sözleşmeyi yapabilecekleri, kaldı ki sözleşmenin 10. maddesinde ek işler için yükleniciye ayrıca iş bedelinin verileceğinin taraflarca kabul edildiği, ayrıca tarafların ek işler konusunda anlaşma sağladıkları, bu kapsamda davacının ek işler bedeli olarak davalı yükleniciye senetler verdiği sabit olup, bu senetler altındaki imza davacı tarafından inkar da edilmediğine göre icra takibine konu ek işler bedelinin nazara alınması zorunludur. Esasen, mütalaa olarak itibar edilmeyen bu sınırlı kısım, hukuki değerlendirme kapsamında kaldığından Mahkememizin takdirindedir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazları doğrultusunda ve itirazlarının karşılanması için 22/11/2021 tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda, tarafların tüm itirazları tek tek değerlendirilmiş ve cevaplanmıştır. Sonuç itibariyle, kök rapordaki tespitleri değiştirecek bir itiraz söz konusu olmadığından kök rapordaki değerlendirmelerin yerinde olduğu isabetli şekilde vurgulanmıştır.
Kısaca değinmek gerekirse, davacı 3.490,00 TL’ lik bir ödemenin dikkate alınmadığını, bu ödeme miktarı nazara alınacak olursa borçlu olunmayan miktarın düşmesi gerektiğini ifade ederken aynı kapsamda davalı taraf 3.490,00 TL bir ödeme olmadığını, hesaplamada hata yapıldığını ileri sürmektedir. Davalının banka hesap hareketleri incelendiğinde davacı tarafından davalıya 3.490,00 TL ödeme yapıldığı sabit olduğundan davalının ödeme olmadığı yönündeki itirazları yerinde değildir. Bilirkişi tarafından yapılan bu ödeme miktarı banka kayıtlarından tespit edilerek kök raporda düşüldüğünden ve hesaplama bu ödeme miktarı düşülerek bulunduğundan davacının da itirazları yerinde değildir. Zira, bir ödemenin mükerrer şekilde iki kez düşülmesi ve hesaplama yapılması mümkün değildir.
Ayrıca, davalı her ne kadar sözleşme ile birlikte kendisine 4.000,00 TL avansın verilmediğini savunmuş ise de; eser sözleşmesinde davalıya bu sözleşmenin imzalanması ile birlikte 4.000,00 TL avans verildiği yazılı olup, bu bedelin alınmadığı yönündeki davalı savunmaları ispatlanamadığından itibar edilmemiştir. Zira, ne sözleşmenin devamında ne de düzenlenen senetlerde avansın ödenmediği yönünde davalı tarafından konulmuş bir ihtirazı kayıt / çekince bulunmamaktadır. Öte yandan, davalı taraf sözleşmenin imzalanmasından sonra avansın ödenmediği yönünde davacıya karşı eldeki davadan önce hiçbir yasal girişimde de bulunmamıştır. Söz gelimi peşin avansın ödenmediği, dava öncesinde bu tutarın kendisine ödenmesi gerektiği yönünde davalı tarafından davacıya çekilen ihtar ya da başka bir protesto da yoktur. Dolayısıyla, davalının bu tutar yönünden alacaklı olduğunu iddia ettiği halde 4.000,00 TL avans ödemesini icra takibine dahi konu etmeyip öncesinde de yasal hiçbir girişimde bulunmadığından avans ödemesi yönünden alacaklı olduğu yönündeki savunmalarına ve rapora karşı itirazlarına itibar edilmemiştir. Kaldı ki, 4.000,00 TL avans ödemesi icra takibinde istenilmediğinden (kambiyo takibi olduğu için) eldeki menfi tespit davası icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebi içerdiğinden icra takibinde de vadesi gelen senetler / bonolar yönünden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunulduğundan davalı itirazları yine yerinde görülmemiştir.
Nihayetinde; Bağımsız Denetçi – SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 27/07/2021 tarihli kök (yukarıda ifade edildiği üzere hukuki değerledirme kısmı hariç) ve 22/11/2021 tarihli ek raporun ayrıntılı, kapsamlı, gerekçeli, itirazları karşılar, uyuşmazlığı giderici mahiyette ve denetime elverişli olması karşısında hükme esas alınmış, 22/11/2021 tarihli ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, … 19. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu olan 23.211,02-TL bedelli miktarın, 8.978,75-TL bedelli kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı kötü niyet tazminatı ve disiplin para cezası ; davalı ise icra inkar tazminatı talep etmiş ise de; İİK 72/4. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmediğinden; İİK 72/5. maddesi uyarınca ise davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu davacı tarafından ispat edilemediğinden her iki tarafın tazminat talepleri İİK 72/4-5. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-… 19. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu olan 23.211,02-TL bedelli miktarın, 8.978,75-TL bedelli kısmı yönünden davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı ve disiplin para cezası talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Davalının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Kabul edilen dava değeri (8.978,75 TL) üzerinden alınması gereken 613,33 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 396,39 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 216,94 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 396,39 TL peşin harç, 167,00 TL posta ve tebligat masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.363,39 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 914,23 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yatırılan 105,00 TL posta ve tebligat masrafı ile 150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 255,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 156,35 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/05/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *