Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/375 E. 2021/540 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/375 Esas
KARAR NO : 2021/540

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2017
KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, inşaat iç dekorasyon, asma tavan, bölme duvar sistemleri vb konularda faaliyet gösterdiğini, davalı şirket ile yapılan anlaşma gereği davalı şirketin belirttiği farklı farklı yerlerdeki mağazalardaki işlerin projelerine uygun olarak yapıldığını ve istenilen şekilde teslim edildiğini, müvekkili tarafından yapılan bu işlere karşılık davalı şirkete 25/07/2016-15/08/2016 ve 12/12/2016 tarihinde toplam 103.180,51-TL değerinde üç adet fatura kesilip gönderildiğini, davalı şirketin faturalara yasal süresi içinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, ayrıca değişik tarih ve miktarlarda toplam 71.000,00-TL ödeme yaptığını, ancak geri kalan 32.180,51-TL’lik kalan paranın ödenmesi için görüşmeler yapılsa da ödeme yapılmadığından bakiye kalan alacak miktarı için 15/02/2017 tarihinde … 29.İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, takibe davalı şirket vekili tarafından süresi içinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalının iddialarının hukuka aykırı olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 01/04/2016 tarihli yazılı sözleşme bulunduğunu, davacının alt yüklenici olduğunu, sözleşme gereğince davacının müvekkili şirketin alışveriş merkezlerinde yüklenicisi olduğu mağazalara boya, duvar ve alçıpan işlerini yapmayı taahhüt ettiğini, davacının hak ve yükümlülüklerinin sözleşme ile belirlendiğini, sözleşme gereği münhasıran müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının nazara alınması gerektiğini, müvekkili şirketin teslim aldığı tüm işlerin bedelinin ödendiğini, davacı şirketin ise müvekkili şirket tarafınıdan onaylanmayan hakedişler üzerinden fatura tanzim ettiğini, müvekkilinin cari hesabına göre davacı şirketten 31.032,09-TL alacaklı olduğunu, davacı tarafa ihtarname keşide edildiğini, davacı şirketin onaylanmayan ve kabul edilmemiş bir faturaya dayanamayacağı gibi kabul edilmeyen veya olmayan iş miktarına göre de alacak talep edemeyeceğini, davacı şirketin dava konusu iş bedelinin afaki olduğunu, davacı şirketin dava ve takip dayanağı fatura içeriğinin hem birim olarak hem de fiyat olarak hatalı olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili tarafından feshedildiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete karşı hakkaniyete uygun olarak yapmadığı ve müvekkili şirketin üçüncü şahıslara yaptırmak zorunda kaldığı iş bedelinin %50’si oranında cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye hakediş alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 29.İM. … E takip dosyası celbedilip incelendiğinde, davacının 32.180,51 TL cari hesap alacağı açıklamasıyla 32.180,51 TL asıl alacak ve takip sonrası değişen oranda ticari faiz istemiyle başlattığı ilamsız takibe davalının süresinde (sözleşmenin alacaklının kusuru nedeniyle taraflarınca feshedildiği belirtilerek) tüm borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında taşeronluk (eser) sözleşmesi bulunduğu, davacının alt yüklenici, davalının ana yüklenici konumunda bulunduğu, davacının bir kısım imalatları gerçekleştirdiği buna karşılık davalının da davacıya takip öncesi 71.000,00-TL ödeme yaptığı hususları sabittir. Uyuşmazlık, davacının yapmış olduğu imalatın toplam tutarı, davalının davacıya ödemesi gereken bakiye hakediş borcu bulunup bulunmadığı konusundadır.
Takip dosyası, taraflar arasında akdedilmiş 01/04/2016 tarihli sözleşme, davalının fesih ihtarı, tebliğ şerhi, eki birim fiyat teklif mektubu, davacının düzenlediği faturalar, davalıya tebliğ belgesi, bu faturaların dayanağı hakediş icmalleri, davalının ödemeleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, davacının vergi dairesine verdiği BS formları, davalının BA formları celbedilip incelenmiş, mali bilirkişiden, ayrıca mimar ve inşaat mühendisi bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde, davacıyla kararlaştırılan işin türü, davacının yüklendiği/taahhüt ettiği imalat, imalatın yapılacağı yer, miktarı, metrajı, bedeli, iş başlama ve teslim tarihi konularında açık-net-somut hiçbir madde bulunmadığı, sözleşmenin esasen çerçeve bir sözleşme niteliğinde olduğu, sadece ekte yer alan davacının imalat türü bazında birim fiyat bildirdiği birim fiyat cetveline atıf yapıldığı, yapılacak ayrı ayrı veya toplam iş metrajı, bedeli hakkında da hiçbir hüküm bulunmadığı görülmektedir. Yargılama
20/11/2017 tarihli celsede davalı vekiline “eksik imalat, üçüncü kişiye yaptırılan iş” savunmasıyla ilgili beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davalı vekilince sunulan 05/12/2017 tarihli dilekçede, taraflar arasında sadece …’deki … mağazasına ilişkin şantiyede sorun çıktığı, davacının imalatları sonrası yapılması gereken iş programının aksamaması açısından davacının imalatlarını tamamlaması çok önemliyken, davacının planlanan tarihte işi yapmaması nedeniyle sonraki yüklenicilerin de işini yapamadığı, bu nedenle müvekkilinin iş sahibine tesliminin geciktiği, cezai yaptırıma maruz kaldığı, davacının eksikliklerinin üçüncü kişilere yaptırıldığı, bu nedenle davacıyla aralarındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği beyan edilmiştir. Ancak yargılama sırasında üçüncü kişiye tamamlatıldığı ileri sürülen işlerin ne olduğu, bedelinin ne olduğuna dair yasal sürelerde davalı vekilince herhangi bir fatura vb sunulmamış, açıklama yapılmamış, bu savunma davalı tarafça hiç somutlaştırılmamış ve delillendirilmemiştir. Ayrıca davalı savunmasında (ikinci cevap dilekçesinde) sözleşme md.10 gereği davacının hiç yapmadığı … imalatına ilişkin iş bedeli olan 20.000,00 TL’nin %10’u oranında 10.000,00 TL müvekkiline cezai şart ödemek zorunda olduğu ileri sürülmüş olup, davalı vekilinin bu savunmasının mahsup def’i olarak değerlendirilebileceği kanaatine varılmakla birlikte, … işinin bedelinin 20.000,00 TL olduğunu ispatlar, bu işin yer teslim-imalat teslim sürelerini ispatlar herhangi bir delil taraflarca dosyaya sunulmamıştır.
Davacı vekilince yasal sürelerde dosyaya sunulan hakediş raporları ve icmallerinin de imzasız olduğu, bu rapor ve icmallere göre davacının … ilinde farklı ilçe ve semtlerde yer alan 7 farklı AVM’de 11 farklı mağaza bölümlerinde boya-badana-alçıpan duvar imalatları yaptığına dair hakediş raporları düzenlemiş olduğu, bu hakedişlerin icmaline göre ise toplam iş bedelinin 87.441,31 TL+15.739,44 TL KDV= 103.180,75 TL olarak hesaplandığı, davacının bu işler için (işyerleri bazında ayrı faturalandırma yapmadan sadece işin birim fiyatları ile toplam metrajı yazıp imalat bedelini hesaplamak suretiyle) üç ayrı fatura düzenlemiş olduğu anlaşılmıştır.
İlk olarak mimar bilirkişi …’dan alınan 06/02/2019 tarihli raporda özetle; imzasız hakedişlerin raporlarında belirtilen iş kalemlerinin ve bu işlere ait metrajların, davacının düzenlediği üç fatura içeriğinde yer alan metrajlarla birebir aynı olduğu, davacının tüm hakedişlerinin toplam bedelinin KDV dahil 103.180,75-TL olarak hesaplandığı, davacının davalıya 87.441,11-TL+KDV=103.180,75-TL tutarında fatura kestiği; davalı tarafından davacıya toplamda 71.000,00-TL ödeme yapıldığı, 32.180,75-TL ödemenin ise yapılmadığı, davalının davacı ile akdetmiş olduğ sözleşmeyi sadece … Mağazasına ilişkin işlerin yapılmamasından kaynaklı olarak feshettiği; bu proje dışında belirtilen hakedişler konusu işlerin yapılmadığına; eksik ve/veya kusurlu yapıldığına ilişkin davalının bir beyanının-iddiasının bulunmadığı, davacının sadece … Mağazasına ilişkin işleri yapmadığı kabul edilerek toplam hakedişten anılan işe ait faturalarda yer alan 3.500,00 TL bedel çıkarılırsa davacının talep edebileceği toplam hakedişin 99.050,75-TL olacağı, davalı tarafından davacıya toplamda 71.000,00-TL ödeme yapıldığından, davalının ödemesi gereken 28.050,75-TL bulunduğunun anlaşıldığı şeklinde görüş bildirilmiştir.
Daha sonra mali bilirkişi …’dan alınan 12/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının noter açılış-kapanış tasdikleri yasal sürelerde yaptırılmış, muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulmuş yani sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, davacının düzenlediği üç adet faturadan iki adedinin (25/07/2016 tarihli 24.500,00 TL bedelli, 15/08/2016 tarihli 15.467,91 TL bedelli olanlar) davalı ticari defterlerinde aynen ve birebir kayıtlı olduğu, davacının 12/12/2016 tarihli 072535 sıra no.lu KDV dahil 63.212,60 TL bedelli faturasının davalı ticari defterine kaydedilmemiş olduğu, ancak davalı tarafından vergi dairesine yasal sürede BA formu ile mal alışı olarak bildirilmiş durumda olduğu, davalının ticari defterine kaydettiği faturaların bedel toplamı 39.967,91 TL olmasına rağmen davacıya takip tarihi öncesinde çeşitli tarihlerde toplam 71.000,00 TL ödeme yapmış olduğu, bu ödemenin her iki taraf defterinde aynen kayıtlı olduğu, davacının 63.212,60 TL bedelli son faturasını davalının kayıtlarına işlememesine rağmen BA formuyla bildirdiği göz önünde bulundurulduğunda, davalının bu faturadan haberdar olduğu ve süresi içerisinde itiraz etmediği kanaati hasıl olduğunu, davacı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 32.180,51 TL. alacaklı göründüğü, davalının ticari defterine göre ise takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 31.032,09 TL (fazla ödeme nedeniyle) alacaklı göründüğü tespit edilip bildirilmiştir. Davalı vekilinin süresinde itirazı üzerine alınan ek raporda ise, davalının 63.212,60 TL bedelli (kayıtlarında yer almayan) davacı faturasını BA formu ile vergi dairesine bildirmemiş olduğu, kök rapordaki bu tespitin hatalı olduğu belirtilmiş, bu durum dosyaya celbedilen vergi dairesi yazısı eki sistem çıktılarından mahkememizce de teyit edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen yazılı sözleşmede işin türü, metrajı, bedeli hususunda hiçbir hüküm bulunmadığı, taraflarca da yargılama boyunca bu hususları somutlaştıran bir delil-beyan dosyaya sunulmadığından, davacının davalı yararına yaptığı imalatların neler olduğu, (içinde KDV dahil olan) imalat döneminin serbest piyasa mahalli rayiç bedellerinin ne kadar olduğu hususlarının TBK md 526 gereği teknik bilirkişi incelemesiyle tespiti zorunludur. Ancak bu tespit yanında, davalının “eksik imalat” “eksik nedeniyle üçüncü kişilere yaptırılan iş” “işin süresinde ifa edilmemesi nedeniyle cezai şart” iddia ve savunmasıyla, mahsup def’iyle ilgili beyanları, yasal sürelerde sunduğu delillerin de ayrıca değerlendirilmesi zorunludur.
Bu kapsamda 13/11/2020 tarihli duruşmada “davacının düzenlediği hakedişler ve faturalarda belirtilen imalatın davacı tarafından davalı yararına yapılıp yapılmadığının, yapıldıysa metrajının ve taraflar arası sözleşme eki metraj ve birim fiyatlara uygun fiyatlandırılıp fiyatlandırılmadığının, sözleşmeye göre belirlenen imalat bedelinin (her hakediş için ayrı ayrı), birim fiyat listesinde yer almayan sözleşme dışı davalı yararına ek imalat yapılmışsa bunun bedelinin döneminin mahalli serbest piyasa rayicine göre (rayicin içinde KDV dahil olduğundan, ayrıca KDV eklenmeden) bedelinin, imalat yerleri üzerinde bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi de verilmek ve bu yetki kullanılmak suretiyle tespiti, davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutar varsa tespiti ve hesaplanmasının istenmesine,
Davacının 2016 yılı hakediş belgeleri dayanağı kayıt ve belgelerinin de, dava konusu imalatların davacı tarafından davalı yararına gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunun tespiti için bilirkişilerce incelenmesinin istenmesine, bu konuda da kendilerine yerinde inceleme yetkisi verilmesine, bilirkişi kurulunun üç kişilik mimar bilirkişiden oluşturulmasına” karar verilerek yeni bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …Doç.Dr mimar …, Doç.Dr.mimar … ve mimar …’dan alınan 27/04/2021 tarihli kurul raporunda özetle; davacı tarafından dava dosyasına sunulan hakedişlerin taraflar arasında imzalanmış sözleşme ekindeki 04/02/2016 tarihli birim fiyat listesinde görülen işler ve teknik açıdan bu işler ile ilişkili olabilecek (kapak yapılması, şap tamiri vb.) işlerden oluştuğu, hakedişlerdeki birim fiyatların hem işin niteliğine hem de 04/02/2016 tarihli birim fiyat listesine uyumlu olduğu, bu haliyle tüm hakedişlerin toplam bedelinin KDV dahil 103.180,75-TL olduğu, davalı tarafından davacıya yapılan toplam 71.000,00-TL’lik bedelin toplam hakediş bedelinden çıkarılması durumunda davalının eksik ödediği hakediş bedelinin 32.180,75-TL olduğu, tarafların iş ilişkisinin bozulmasına neden olan …Mağazasına ilişkin hak ediş bedelinin 4.130,00-TL (3.500,00-TL + 630,00-TL KDV) olduğu, mahkeme tarafından bu işin taraflar arasındaki iş ilişkisini bozduğu ve sözleşmenin feshine neden olması nedeniyle bu bedelin ödenmemesi gerektiği yönünde karar oluşturması durumunda bu bedelin eksik ödenen hakediş bedelinden düşülmesi sonucunda eksik ödenen hakediş bedelinin 28.050,75-TL (=32.180,75-TL – 4.130,00-TL) olacağı şeklinde tespit ve görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile ticari defter ve kayıt-beyan durumları hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında dava konusu imalatların davacı tarafından yapımı konusunda düzenlenen sözleşmenin çerçeve sözleşme mahiyetinde olduğu ve işe ilişkin detayların hiçbir unsurunu içermediği, sözleşmede md 5’in alt bentlerinde, davacı tarafından yapılan işin metrajının davalının yetkilisi/görevlendirdiği şantiye şefi tarafından kontrol edilip yazılı onay verileceği, iş teslim tutanağı imzalanmadıkça işin (davalı tarafından) kabul edilmemiş sayılacağı, hakediş onaylarının sözkonusu mağazanın resmi açılış tarihini takiben 15.iş gününden önce olamayacağı, md.7.4’te işbu sözleşme bedelinin sözleşme konusu işin teslimi ve kabulünden sonra, sözleşme ekindeki ödeme planına göre yapılacağı şeklinde hükümler yer almasına rağmen sözleşme ekinde bir ödeme planının bulunmadığı, davacının tüm hakedişleri imzasız olmasına, tüm işlerle ilgili hiçbir imzalı metraj kontrolü-onayı, hakediş onayı bulunmamasına rağmen davacının faturalarına davalı tarafından yasal sürede itiraz-iade edilmediği, hatta davacının 2 faturasının yasal deftere kaydedilip bedelinin de ödenmiş olduğu, davacının 3. Faturası davalı defterine kaydedilmemiş durumda olmasına rağmen bu 3. Fatura içeriği işlerle ilgili de davalının kısmen ödeme yapmış olduğu, incelenen kendi ticari defterlerinde davacının ay ay hakediş hesaplamalarının yer aldığı, nitekim 71.000,00 TL’lik ödemesinin 39.967,91 TL’lik kısmı, davalının ticari defterine itirazsız kaydettiği ilk iki faturanın bedeli olduğu, kalan 31.032,09 TL ödemenin ise takip ve dava konusu olan 63.212,60 TL’lik son davacı faturasına ilişkin kısmi ödeme mahiyetinde olduğu, davacının bu son faturası davalının sözleşmeyi feshettiği 02/11/2016 tarihli noter ihtarından sonraki tarihte düzenlenmiş olsa da, hakediş raporlarının fesihten çok önce ve 04/04/2016 ila 14/10/2016 tarihleri arasında düzenlendiği, bu hakedişlere ilişkin davalı muavin defterinde ay ay ve en son Ekim ayında 8.000,00 TL olduğu belirtilerek toplamda 71.000,00 TL’lik hakediş tutarlarının kayıtlı olduğu, davalı vekilince sunulan dilekçelerde de “davacının yaptığı işin bedelinin ödendiği” beyan edildiğinden, dolayısıyla davacının 71.000,00 TL’lik hakedişinin davalının zaten kabulünde olduğu, davalının fesih ihtarında bahsedilen, ayrıca davaya cevap dilekçesinde bahsedilen eksik iş savunmasının sadece … mağazası işlerine münhasır bulunduğu, esasen taraflar arasında bu iş dışında ihtilaf bulunmadığı, davacının düzenlediği ve takip konusu olan 63.212,60 TL’lik faturanın içinde … hakedişine ilişkin (14/10/2016’da düzenlenen hakediş raporunda gösterilen alçıpan duvar imalatı) kısmın sadece “3.500,00 TL+KDV=4.130,00 TL olduğu, davacının fatura tarihinin fesih tarihi sonrası olmasının tek başına davacının hiç yapmadığı imalat için fatura düzenlediği anlamına gelmeyeceği, esasen davalının da kabulünde olan ve ne takip-dava öncesi ne de davada yasal sürelerde eksik-ayıplı imalat iddiası bulunmayan diğer AVM’lerdeki imalatlarla ilgili olarak dava konusu faturada yer alan bedelin 31.032,09 TL’sinin davalı tarafından ödnemiş olmakla davacının imal ettiğini ispatlayamadığı … hakedişi faturadan düşüldüğünde, davacının takip ve davada talep edebileceği bakiye hakedişin 28.050,75 TL olduğu, akdi ilişkinin sürdüğü süreç içinde davalının fatura kayıt ve ödemelerini imzasız-onaysız hakediş raporlarına, metraj kontrolüne ilişkin kendi görevlendirdiği personele tespit ve onay da yaptırmaksızın yapmaya devam ettiği, dolayısıyla taraflar arasında bu yönde ticari teamül haline gelen uygulama oluştuğu, her iki tarafın da sözleşmede yer alan hükümlere uymamış olduğu, bu hususun bir taraf aleyhine delil oluştururken tacir olan diğer taraf lehine delil oluşturacağının mahkememizce kabul edilemeyeceği, böyle bir kabulün hukuka ve hakkaniyete, taraflar arasındaki ticari teamüle uygun olmadığı, davacının imalatlarının ve düzenlediği hakediş raporlarının sözleşme ekindeki birim fiyatlarla da uyumlu olduğunu tespit eden sektör bilirkişi raporlarında ulaşılan sonuca itibar edilmek suretiyle, aşağıdaki şekilde davanın 28.050,75 TL asıl alacak yönünden takibin aynı koşullarda devamı suretiyle kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü “… işinin davacı yüklenici tarafından hiç yapılmaması nedeniyle sözleşme md. 10.2’ye göre iş bedeli olan 20.000,00 TL’nin %50’si oranında cezai şart ödemesi gerektiği” şeklindeki mahsup def’iyle ilgili yapılan hukuki değerlendirme sonucunda ise, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin çerçeve sözleşme niteliğinde olup ne sözleşme tarihi, ne yer teslim tarihi, ne yapılacak işin türü-niteliği-bedeli, ne de işin teslim tarihi hakkında sözleşmede hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, yargılama aşamasında da taraflarca bu hususlara ilişkin bir beyan ve bu beyanları ispatlayan yazılı bir delil dosyaya sunulmadığından, uyuşmazlık konusu … imalatlarının dosyaya sunulan çerçeve sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerden olduğu tarafların kabulünde olmakla birlikte, sözleşmenin ve delil durumunun mevcut haliyle, davacı yüklenicinin … işini hangi tarihe kadar yapıp teslim etmesi gerektiği belirli olmadığından, çerçeve sözleşmenin 10.2 maddesine göre davacının cezai şart ödemesi gerekip gerekmediği, ödemesi gerekiyorsa aleyhine hangi tutarda cezai şart hükmedilmesi gerektiği konusunda tespit ve hesaba esas olabilecek bir delil-sözleşme dosyada mevcut olmadığından, davalının ispatlanamayan mahsup def’i konusunda mevcut delil durumu itibariyle davacı alacağından mahsubu gereken tutar bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Ayrıca, kabul edilen alacağın yargılama neticesi belirlenmesi nedeniyle likit sayılamayacağından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, reddedilen alacağın kötüniyetle takip konusu yapıldığı davalı tarafça ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 29.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 28.050,75-TL asıl alacak yönünden takip sonrası aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen kısım yönünden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Reddedilen kısım yönünden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 1.916,15-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 388,67-TL harcın mahsubu ile 1.527,48-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.800,00-TL bilirkişi ücreti, 380,30-TL posta masrafı toplamı 4.180,30-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına (%87-13) göre hesaplanan 3.636,86-TL’si ile (31,40 başvuru, 388,67-TL peşin harç) 420,07-TL harç toplamı 4.056,93-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 22,00-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına (%87-13) göre hesaplanan 2,86-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan, kabul edilen tutar üzerinden yürürlükteki AAÜT’ne göre hesap ve takdir olunan 4.207,61-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan, reddolunan tutar üzerinden yürürlükteki AAÜT’ne göre hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından karar tebliğ giderleri sonrası artan avansın karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/07/2021

Katip …

Hakim …