Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/356 E. 2018/332 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/356
KARAR NO : 2018/332

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/04/2017
KARAR TARİHİ : 26/03/2018

DAVA:Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari alışverişten kaynaklanan ilişki bulunduğunu, müvekkil tarafından davalı hakkında 15/2/2017 tarihli fatura düzenlendiğini, faturanın davalıya tebliğ edildiğini, fatura bedelinin ödenmediğini, başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini, emsal Yargıtay kararlarına göre borcun ödeme tarihinden sonraki bir tarihte ödenmesi haklinde fiili ödeme günündeki kur üzerinden kur farkının talep edilebileceğinin kabul edildiğini belirterek itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkile ihtarname gönderilmediğini, emsal yargı kararlarına göre kur farkı istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda satılan ve teslim edilen malın asıl tutarının uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlığın kur farkından kaynaklanan tutarın talep edilip edilemeyeceği noktasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça her ne kadar taraflar arasında imzalandığından bahisle bir sözleşme sunmuş ise de belge aslının sunulmadığı gibi davalı adına imzaladığı söylenen kişinin yetkili kişi de olmadığı belirlendiğinden dosyada mevcut sözleşmenin uyuşmazlığın çözümünde etkili olmayacağı kabul edilmiş ve sözleşme olarak dosyaya sunulan belge dikkate alınmaksızın sadece tarafların beyanları, asıl fatura ve kur farkı faturası üzerinden değerlendirme yapılması gerekmiştir. Aynı zamanda taraflar arasında somut uyuşmazlık öncesinde ticari ilişki bulunmadığı taraf vekillerince bildirildiğinden ‘teamüle dayanan kur farkı ödemeleri bulunup bulunmadığı’ yönünden de defter incelemesi yapılmamıştır.
Taraflar arasındaki alım satıma ilişkin asıl mal faturası 21/10/2016 tarihli, 107325 nolu faturadır.
Bu (asıl)faturada malın cinsinin denim kumaş olduğu, miktarı, birim fiyatı yazılı olup ayrıca;
“…TL, nakit … ödemelerinde tahsil edildiğindeki TCMB alış kuru geçerlidir. Oluşan kur farkı döviz olarak kur farkı faturası karşılığı tahsil edilir. Kur: …0675.-TL….”
İbareleri yer almakta alt kısımda da fatura genel toplamının 15.703,16TL olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda kapsamı belirtilen fatura, davalı tarafından kabul edilip ödenmiştir. Başka bir ifadeyle faturanın içeriği davalı tarafından benimsenmiş bulunmaktadır. Bu durumda faturadaki oluşan kur farkından kaynaklanan tutarın ödeneceğine ilişkin açıklama gereğince davacının kur farkı talep etmesinin mümkün olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Konuya İlişkin Yargıtay Kararları:
“…Dosyaya sunulan teklif mektupları ve faturalar incelendiğinde, akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olduğu ve faturaların mevzuat gereği TL cinsinden düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının TL cinsinden yaptığı ödemelerin ödeme tarihindeki kur dikkate alınarak yabancı paraya çevrilmesi ve fatura tarihindeki yabancı para ile arada bir fark meydana gelmesi halinde bunun kur farkı olarak davacıya ödenmesi gerekir…” (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/5559-2016/15501 sayılı, 07/12/2016 günlü kararı)
“…Davaya dayanak teşkil eden faturalar incelendiğinde faturaların mali mevzuat gereği TL üzerinden kesildiği, ancak döviz karşılığının da yazıldığı görülmektedir. Bu durumda alıcının yasal süre içinde fatura içeriğine itiraz etmemesi halinde alışverişin döviz bazında yapıldığının kabulü gerekir ve davacı satıcı kur farkı talebinde bulunabilir….”(Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/16900 -2016/6896 sayılı, 20.04.2016 günlü kararı)
Kur farkı talep edilebilmesi için; sözleşmede buna ilişkin hükmün varlığı yahut kur farkı ödemesi konusunda taraflar arasında teamül halini almış bir uygulamanın bulunması gerektiği kabul edilmektedir.
Dava konusu olayda, kur farkı tahsil edilebileceğine ilişkin sözleşmenin bulunmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu alışveriş dışında başka bir alışverişin de bulunmaması dikkate alındığında teamül halini almış bir uygulamanın varlığından söz edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Ancak asıl faturadaki açıklama(TL, nakit … ödemelerinde tahsil edildiğindeki TCMB alış kuru geçerlidir. Oluşan kur farkı döviz olarak kur farkı faturası karşılığı tahsil edilir. Kur: …0675.-TL) dikkate alındığında taraflar arasındaki anlaşmanın USD cinsinden gerçekleştiği, bu nedenle kur farkının talep edilebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Buna göre yapılan mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Faturanın düzenlendiği 21/10/2016’da USD kuru 3.0675’tir.
Bu kur değerine göre faturadaki 15.703,16.-TL’nin USD karşılığı 5.119,20.-USD’dir.
Davalı tarafça ödemenin yapıldığı, 20/02/2017 tarihinde USD kuru 3.6662.-TL’dir.
Bu durumda satılan malın TL karşılığı 18.768,01.-TL olmaktadır.
18.768,01 – 15.703,16 = 3.064,85.-TL (bu tutar davacının talep edebileceği kur farkı tutarıdır)
Davacı icra takibinde 3.000,00.-TL talepte bulunduğundan taleple bağlı kalınarak 3.000,00.-TL üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Takip öncesi davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebi reddedilmiştir.
Kabul edilen tutar üzerinden davalının haksız itirazda bulunduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, … 28. İcra Dairesinin … sayılı takibine davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3.000,00.-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazla talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
2-600,00.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davacı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 14,05.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 51,48-TL’sinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 36,00.-TL açılış gideri, 45,50.-TL tebligat, posta vs. gideri olmak üzere toplam 81,50.-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre takdir edilen 81,12.-TL’sinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Bu dava sebebiyle 204,93.-TL Karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 51,48.-TL’nin mahsubu ile kalan 153,45.-TL’nin davalıdan alınmasına,
8-Karar kesinleştiğinde taraflardan alınan gider ve delil avansının harcanmayan kısmının iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.26/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır