Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/310 E. 2018/215 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/310 Esas
KARAR NO : 2018/215

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2018

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkili tarafından davalı/borçluya farklı tarihlerde bariyer nakli hizmetleri verildiğini, anılan hizmetlerden kaynaklanan “bariyer nakil ücreti” alacakları için irsaliyeli faturalar düzenlendiğini ve davalı/borçlu tarafa iletildiğini, faturalara konu bariyer nakil ücretlerinin (fatura bedellerinin) ödenmemesi üzerine davalı/borçlu aleyhine … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E.nolu dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı/borçlu tarafa tebliği üzerine davalı/borçlu tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E. nolu dosyasından başlatılan takibe davalı/borçlu tarafça yapılan haksız itirazın (21/10/2016 tarihli E 267403 seri nolu 2.360,00 TL tutarlı ve 28/10/2016 tarihli E 267406 seri nolu 2.360,00 TL tutarlı iki adet irsaliyeli faturadan kaynaklanan alacaklar yönünden) iptaline, takibin 21/10/2016 tarihli E 267403 seri nolu 2.360,00 TL tutarlı ve 28/10/2016 tarihli E 267406 seri nolu 2.360,00 TL tutarlı iki adet irsaliyeli faturadan kaynaklanan alacaklar yönünden devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle davalı/borçlu tarafın takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; davacı tarafından … 30. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden bir icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibinin dayanağı olarak 3 (üç) adet fatura alacağı ileri sürüldüğünü, bu faturaların tarihleri sırasıyla 21/10/2016, 28/10/2016, 31/10/2016 olduğunu, müvekkili kulüp tarafından itiraz edilen, dava konusu icra takibinin işleme konulduğu gün ise 01/11/2016 olduğunu, icra takibinin konusu yapılan faturaların muaccelliyet kazanmadığını, Türk Ticaret Kanunu madde 1530 uyarınca taraflar arasında ödeme süresi kararlaştırılmamış ise borçlunun, faturanın sevk tarihinden itibaren 30 (otuz) günlük ödeme süresi mevcut olduğunu, işbu süre içerisinde ödeme yapması halinde borçlunun, temerrüte düşmesi gibi bir durumun söz konusu olmayacağını, dolayısıyla da dava konusu icra takibi işleminin davacı yan tarafından başlatıldığı gün olan 01/11/2016 tarihi itibariyle söz konusu takibin dayanağı olan faturalar muacceliyet kazanmadığını, çünkü borcun dayanağı olarak gösterilen faturalardan en eski tarihlisi olan dahi 21/10/2016 tarihi olduğunu, davacı taraf, 30 günlük süreyi dahi beklemeden elindeki faturalara dayanarak takip başlatarak Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. Maddesine aykırı hareket ettiğini, bu yüzden de işbu takibe müvekkil kulüp tarafından itiraz edildiğini, icra takibi yapmak marifetiyle muaccel olmayan alacağı tahsil etmeye çalışmak tamamen kötü niyetli ve hukuka aykırı bir eylem teşkil ettiğini, bu nedenlerle işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de karşı yan uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış tetkikinde 21/10/2016 tarih 2360,00 TL tutarlı, 28/10/2016 tarih 2360,00 TL tutarlı, 31/10/2016 tarih 2.360,00 TL tutarlı 3 adet faturaya dayanılarak davalı hakkında takip başlatıldığı, takibe süresinde itiraz edildiği ve iş bu davanın 1 yıllık süre içerisinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın kısmen iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında fatura konusu “bariyer nakil” hizmetinin davalıya sunulduğu, sevk irsaliyelerinin düzenlenip faturaların davalı tarafından teslim alındığı ve hizmet bedeli konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, fatura konusu alacakların takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Davalı taraf, TTK 1530 maddesi gereği davalının temerrüte düşmediği ve alacağın muacceliyet kazanmadığı iddiasında bulunmuştur.
“Ticari Hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları” başlıklı TTK 1530 maddesi “… Aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ve şartlar batıldır. Ancak, sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken edimler için kanunun veya yetkili makamların koymuş olduğu en yüksek sınırı aşan sözleşmeler en yüksek sınır üzerinden yapılmış sayılır; sınırı aşan edimler hata ile yerine getirilmiş olmasa bile, geri alınır. Bu sınırlarda, Türk Borçlar Kanununun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uygulanmaz.
(2) Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer.
(3) Mütemerrit borçlunun alacaklısı sözleşmede öngörülen tarihten ya da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile faize hak kazanır.
(4) Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
b) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c) Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d) Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hâllerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün olarak kabul edilir.
(5) Sözleşmede öngörülen ödeme süresi, faturanın veya eş değer ödeme talebinin veya mal veya hizmetin alındığı veya mal veya hizmetin gözden geçirme ve kabul usulünün tamamlandığı tarihten itibaren en fazla altmış gün olabilir. Şu kadar ki, alacaklı aleyhine ağır bir haksız durum yaratmamak koşuluyla ve açıkça anlaşmak suretiyle taraflar daha uzun bir süre öngörebilirler. Ancak alacaklının küçük yahut orta ölçekli işletme (KOBİ) veya tarımsal ya da hayvansal üretici olduğu veya borçlunun büyük ölçekli işletme sıfatını taşıdığı hâllerde, ödeme süresi, altmış günü aşamaz.
(6) Gecikme faizi ödenmeyeceğini veya ağır derecede haksız sayılabilecek kadar az faiz ödeneceğini, alacaklının geç ödeme dolayısıyla uğrayacağı zarardan borçlunun sorumlu olmayacağını veya sınırlı bir şekilde sorumlu tutulabileceğini öngören sözleşme hükümleri geçerizdir. Geçersizlik durumunda yedinci fıkra uygulanır.
(7) Bu madde hükümleri uyarınca alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hâllerde uygulanacak faiz oranını ve alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her yıl ocak ayında ilan eder. Faiz oranı, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda öngörülen ticari işlere uygulanacak gecikme faizi oranından en az yüzde sekiz fazla olmalıdır.
(8) Mal veya hizmet bedelinin taksitle ödenmesinin öngörüldüğü durumlarda, bu maddenin ödeme sürelerini düzenleyen hükümleri birinci taksit bakımından uygulanır. Her bir taksit tutarının ödenmeyen kısmı yedinci fıkrada öngörülen oranda gecikme faizine tabidir. Alacaklının küçük veya orta ölçekli işletme veya tarımsal veya hayvansal üretici olup borçlunun büyük ölçekli işletme olduğu hâllerde taksitle ödemeyi öngören sözleşme hükümleri geçersizdir.” hükmünü ihtiva etmekte olup anılan maddenin temerrüt tarihinin belirlenmesi konusunda uygulanması gerektiği, davacının takip talebinde işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, takip konusu hizmetin sunulması ve faturaların davalıya teslim – tebliğ edilmesi ile alacağın muacceliyet kesbedeceği anlaşılmakla, içeriği inkar edilmeyen hizmet bedeli içerikli 2 adet fatura bedeli için davalının takibe itirazlarının iptali ve alacak likit ve itiraz haksız olduğundan inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının …. 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 4.720,00 TL asıl alacak için iptali ile takibin bu bu miktar üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranında 944,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 322,42 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,61 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 66,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/02/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)