Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/293 E. 2018/328 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/866 Esas
KARAR NO : 2018/385

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2013
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının bozma sonrası yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … Ltd.Şti. arasında Malzeme, demirbaş, ürün alım Hizmet sözleşmesi başlıklı 15.11.2012 tarihli sözleşme tanzim ve imza edildiğini; o Sözleşmede 1 adet … model C kollu Skopi cihan, 1 adet … Mamomat 3000 Nova Mamografi cihazı, 1 adet … seyyar röntgen cihazı, 1 adet … R200 dopier cihan, 1 adet … HD7 dopler cihazı, 1 adet … HD 11 dopler cihazlarının davalı şirkete satış teslimi konusunda tarafların anlaştığını, Sözleşmede belirtilen ürünlerin satış bedelinin 130.000 EURO olduğu; bu ürünlerin davalı firmaya tesliminden sonra ürün bedellerinin davalı tarafından leasing yoluyla ödenmesinin kararlaştırıldığı; peşinat olarak ise sözleşmenin 5.maddesine göre muadil ürünlerin tesliminde 20.000 EURO ödeneceğinin kararlaştırıldığı; o Sözleşme konusu ürünlerden bir kısmının ve muadil ürünlerin bir kısmı davalı firmaya teslim edilmiş, davalı firma da peşinat olarak 15.000 EURO karşılığı 35.000 TL’yi 20.11.2012 tarihinde davacı şirkete göndermiş ancak peşinatın kalan kısmı olan 5.000 EURO tutan ödemediğini; o Sözleşme kapsamında yeralan malzemeler davalı şirketin hastanesine montajı yapılarak çalışır vaziyette teslim edilmiş olup, cihazlar halen kurulu vaziyette bulunduğunu, Müvekkil şirket edimlerini büyük ölçüde yerine getirmesine rağmen davalı şirket peşinat bakiyesi 5.000 Euroyu ödemediğini, satın alınan malzeme bedelleri şirketçe leasing yoluyla ödeneceği belirtilmişse de davalı leasing kredisi kullanamamış, başvuruları bankalarca reddedildiğini, bunun üzerine davalı şirkete müvekkili şirketçe … l.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı İhtarnamesi keşide edildiğini, İhtarname ile belirtilen hususlar davalı şirketçe yerine getirilmemiş, ihtarnameye cevap da verilmediğini, müvekkili şirket davalıya satış ve teslimini yaptığı; … Tek Masa Tek Tüp Röntgen cihazı için … tarih … nolu 21.600 TL … model C kollu skopi cihazı ve … Seyyar Röntgen cihazı için 20.02.2013 tarihli … nolu 56.311,20 TL tutarlı faturalar keserek davalı şirkete gönderildiğini,. Bu faturalar davalı şirkete … 1, Noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile tebliğe gönderilip davacının banka hesabtna ödenmesi ihtar edilmiş, ihtarname davalıya 06.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen kesinleştiğini, müvekkili şirketçe davalı şirkete satışı ve teslimi yapılan ürünlerle İlgili fatura bedellerinin ödenmesi için … 11.icra müdürlüğünde … esas sayılı dosyasıyla icra takibi açılmış olup, davalı şirket icra takibine haksız ve gerekçesiz itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, bu nedenle icra takibine konu olan toplam 77.911 TL tutarlı fatura bedelinin davalıca ödenen itirazının iptaline karar verilmesini, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, 42.911 TL alacak için 29/04/2013 tarihli ihtarnameden itibaren reeskont avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya ve bilirkişi raporuna cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın delilleri tek taraflı olarak kesmiş olan faturaları ticari defterleri ve noter kanalı ile göndermiş oldukları ihtarname olduğunu, davacı tarafın malların teslim edildiği iddilarına ilişkin olarka müvekkili şirketin mutabakatı olmadığını ve müvekkilinin de malları teslim aldığına dair irsaliye faturası mevcut olmadığını, müvekkili şirketin hastane işletmesi olması nedeni ile ticari defter ve kayıtları daha düzenli tutulmakla ve daha sıkı denetimlerden geçtiğini, bilirkişi raporunda müvekkilinin kayıtları ve usule ve kanuna uygun tutulduğunu ve herhangi bir fatura irsaliye ve ödeme evrakı mevcut olmadığını, istanbul mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde tek taraflı olarak davacının evrakları esas alınarak rapor düzenlendiğini ve dosya içeriği ile bağdaşır bir değerlendirme yapılmadığını ve delil niteliği taşımadığını, bu nedenle bütün bu deliller kapsamında davanın reddini, vekalet ücretinin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının ve yargılama ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava Ticari Satımdan Kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkemizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketçe ibraz edilen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun olarak tutulduklarını, davalı tarafından 20.11.2012 tarihinde davacı şirkete yollanan 35.000 TL tutarındaki ödemenin davacının ticari kayıtlarına işlenmiş olduğunu, takibe konu faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde yer aldığı, defter kayıtlarına göre davacı şirketçe takip tarihi itibarıyla davalı şirketten 42,911,20 TL tutarında alacaklı göründüğü ve takip tarihi itibariyle bu miktarda alacak talebinde bulunabileceğini, davacı şirket dava konusu faturalar nedeniyle 24.06.2013 takip tarihi itibarıyla ayrıca 1.320,75 TL işlemiş faiz talep etmekte olup, işlemiş faiz hesabının 29.04.2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin davalıya tebliği ile temerrüde düştüğünü, 09.05,2013 tarihinden itibaren takip tarihine kadar davalı şirketten 753,92 TL ticari faiz istenebileceği kanısına varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Takip ve dava alacak konusu yapılan davacı şirketin davalı adına tanzim etmiş olduğu 20.02.013 tarih 053151 nolu 21.600,00 TL bedelli fatura yine 20.02.2013 tarih … nolu 56.311,20 TL bedelli fatura bu faturaların davalı şirketin defterlerinde kaydına rastlanmadığını, davacı vekilinin faturalar karşılığı tahsil ettiğini ileri sürdüğü 35.000,00 TL’nin ödendiğini gösteren kayıt ve belgeye rastlanamadığını, davacı vekili bu davada ticari defterleri ve faturaları delil olarak gösterdiğini, HMK unun 222 inci maddesine ve yine TTK’nun 64 ve 65 inci maddelerine göre davalı şirketin tutmuş olduğu defterleri kanunlara uygun olarak tutulmuş olduğu ancak takip ve dava alacak konusu yapılan faturaların bu davada tek başlarına delil olarak kabul edilmesi için her iki tarafın ticari defterlerde ki kayıtların birbirini doğrulaması gerektiğinden ve bu davada doğrulamadığından davacı şirketin ürünleri teslim ettiğine dair irsaliyeler veya diğer belgelerle davasını kanıtlaması gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 05/05/2015 tarih 2014/605 E., 2015/249 K., sayılı gerekçeli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. HD 17/03/2016 tarih 2015/13273 E., 2016/4691 K., sayılı bozma kararı ile;
“Davacı davalıyla aralarındaki 15/11/2012 tarihli Malzeme Demirbaş Ürün Alım Hizmet Sözleşmesine dayanarak alacak isteminde bulunmuş, davalının itirazı ile bu dava açılmıştır. Satış sözleşmesinde kural olarak davacı malın teslimini kanıtlamak zorundadır. Davacı mahkemeye tarihsiz teslim alan … imzası ve ismi net okunamayan imzanın bulunduğu teknik servis bakım raporunu sunmuştur. Mahkemece davacının sunduğu bu belge üzerinde durularak davacı tarafından teslimin kanıtlanıp kanıtlanamadığı değerlendirilip, tarafların ticari defterlerinin de aleyhlerine delil olacağı kabul edilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belgeyle desteklenmeyen defter kayıtları lehe delil olarak kabul edilip karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.”
Şeklindeki gerekçelerle bozma kararı verilmiş, ayrıca davacının karar düzeltme istemi 11/09/2017 tarih 2016/12868 E., 2017/5746 K., sayılı karar ile reddedilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma kararına uyularak yapılan yargılama üzerine davalı vekiline dava konusu malların teslimine ilişkin teslim alınıp alınmadığı hususu sorulmuş, bu konuda olumlu ya da olumsuz yanıt verilmemesi üzerine davalı şirket yetkililerinin isticvabına karar verilmiş olup bu suretle … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla çıkarılan isticvap davetiyesine rağmen davalı şirket temsilcisinin talimat mahkemesine geçerli bir özrü olmaksızın gelmemesi nedeniyle isticvap davetiyesine ekli Yargıtay bozma kararında da belirtilen 28/06/2016 tarihli teknik servis bakım raporu altındaki imzanın davalı şirkete ait olduğu ve dava konusu malların davalı tarafa teslim edildiği hususlarını ikrar etmiş sayıldığı anlaşılmaktadır.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonucu bozma ilamının da gerekleri yerine getirilmekle davacı tarafından teslimin kanıtlandığı anlaşılmakla bozma öncesi alınan bilirkişi raporları ve diğer dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının faturaya dayalı likit nitelikte alacağa ilişkin başlatmış olduğu takipte haklı bulunduğu, ihtara rağmen faturaya dayalı alacağın ödenmediği anlaşılmakla itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiş, yasal koşulları bulunan icra inkar tazminatı taleplerinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, … 11. İcra müd. … esas sayılı dosyada davalı tarafın 42.911,00 TL borçlu olduğunun tespiti ile itirazın iptali ve takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Bu miktar alacağa 09/05/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, bu miktar paraya %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına ( 8.512,20 TL)
3-Alınması gereken harç 2.931,25TL olup, peşin alınan 517,85-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.413,40-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 545,90-TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL, posta ve tebligat masrafı 193,20-TL olmak üzere toplam 1.539,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 5.020,01 -TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla YARGITAY TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/04/2018

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza