Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/265 E. 2023/922 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2017/265
KARAR NO : 2023/922

DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.06.2013 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın, yaya olarak hareket halinde olan müvekkiline çarparak yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazazı meydana geldiğini, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, HMK.nun 107 gereğince belirlenecek bedeni zarara istinaden maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik 3.500,00.-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin talebi üzerine davacı vekili maddi tazminat talebini 05/04/2019 tarihli dilekçesi ile Meslekte kazanma gücü ve efor kaybı için 2.500,00.-TL olan taleplerinin 1.500,00.-TL’sinin kalıcı sakatlığa bağlı maddi tazminat, 1.000,00.-TL’sinin geçici iş göremezliğe bağlı maddi tazminat olduğunu, SGK tarafından karşılanmayan tedavi – yol – yemek – refakatçi vs tedaviye bağlı ek giderler için 500,00.- TL, bakıcı giderleri için 500,00.- TL olmak üzere toplamda 3.500,00.- TL olarak açıklamıştır..
CEVAP:
Davalı tarafa 03.04.2017 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir. Davalı vekili 20.04.2017 beyan dilekçesinde özetle; söz konusu kazaya karışan aracın ZMSS poliçesinin müvekkilince yapılmadığını belirterek davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararların giderilmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasında kazanın varlığı, davacının olay nedeniyle yaralanması ve sigorta poliçesi hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu ve tazminat miktarı konusunda toplanmaktadır.
Olaya ilişkin hasar dosyası, trafik kazasının oluşumuna ilişkin soruşturma evrakları, tedavi belgeleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin kolluk araştırma sonuçları ve alınan bilirkişi raporları, toplanan sair deliller, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Olay nedeniyle … 65. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Dosyasında dava dışı sürücü … hakkında kamu davası açılmış, yargılama sonunda kusurlu bulunarak mahkumiyetine karar verilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı … Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 07.02.2023 tarihli cevabi yazısında olay nedeniyle davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı, aylık bağlanmadığı bildirilmiştir.
Davacıya olay nedeniyle … sigorta A.Ş. Tarafından 30.03.2015 tarihinde 6.9030,00.-TL tazminat ödemesi yapılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2021 tarih ve 2020/7120 E. 2021/2627 K.sayılı kararında da işaret edildiği üzere; malüliyet hesabının kaza tarihi olan 22.06.2013 tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Olay nedeniyle, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulunun 14/12/2018 tarihli raporuna göre davacının % 19,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, fizyolojik iyileşme (iş göremezlik) süresinin trafik kazası tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacının ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış; Davacının kazadan sonra verdiği 23.06.2013 tarihinde kolluğa verdiği ifadesinde ilkokul mezunu, evli ve bir çocuklu olduğu, teknisyen olduğunu beyan ettiği, dosyaya sunulan MEB onaylı belgeden davacının 2012 yılında 3 ay kurs alarak “Diş Protez Teknisyen Yardımcılığı” sertifikası aldığı, belirtilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekili 04/12/2023 tarihli dilekçesi ile müvekkili ile davalının sulh olduğunu, sulh anlaşması uyarınca taraflarca bu hususta anlaşılmış olduğundan karşılıklı olarak harç, yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, bu itibarla dosyanın feragat nedeniyle reddini, karşılıklı olarak hiçbir şekilde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı vekili 04/12/2023 tarihli dilekçesi ile davacı tarafla maddi tazminata ilişkin alacaklar uyarınca sulh protokolü yapılarak anlaşmaya varıldığını, davacının yapılan protokolle maddi tazminat davasından feragat ettiğini, davadan feragatine ilişkin davacı taraftan herhangi bir yargılama masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, incelenen vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu dikkate alınarak, basit yargılama usulüne tabi olan davada kesin hüküm oluşturan feragat nedeniyle aşağıdaki şekilde davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın HMK’nın 307. ve devamı maddeleri gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
1-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 356,40-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 86,55-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Talep gibi taraflar lehine/aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/12/2023

KATİP

HAKİM