Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/255 E. 2019/209 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/255 Esas
KARAR NO : 2019/209

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin … ismiyle E-Tİcaret alanında faaliyet göstermekte olup bugüne kadar yaklaşık 2.500.000,00TL değerinde satış gerçekleştirdiğini, müvekkilinin 22.01.2016 tarihinde davalı bankaya başvurarak satış yaptığı müşterilerin ürün bedellerinin kapıda tahsili için pos talebinde bulunduğunu, davalı banka tarafından müvekkile başvuru tarihinde … numaralı müşteri koduyla pos tahsisi yapıldığını, ancak bu müşteri numarası daha önce dava dışı …Ticaret Limited Şirketi’ ne tahsis edilmiş olduğunu, müvekkilinin anlaşmalı olduğu … kargo şirketi ürünlerin teslimini yapıp kapıda nakit ve kartlı ödemeleri tahsil ettiğini, yapılan incelemelerde nakit tahsilatlann müvekkili hesabına geçtiğini ancak kartlı tahsilatların yaklaşık on aylık bir süredir hesaba geçmediğinin tespit edildiğini, yaşanan bu aksamanın davalı banka’dan kaynaklandığına ihtimal verilmediğinden öncelikle … kargo şirketine başvurulduğunu, toplanan paraların davalı … Bankası tarafından … Ticaret Limited Şirketi hesabına gönderildiğini sonradan anlaşıldığını, Ayrıca davalı … Bankasının müvekkilinin hesaplarına geçmeyen yaklaşık 55.000, OOTL’nin hesaplarına aktarılacağını müvekkiline bildirdiklerini, 25.11.2016 tarihinde bir anda şirketin mail hesaplarına onlarca mail, şirket telefonlarına şikayet telefonları gelmeye başladığını, sosyal medya hesaplarına şikayetler yağmaya başladığını, şikayetler incelendiğinde 562 kişinin hesabından müvekkilin adı verilerek tahsilatlar yapıldığının iddia edildiğini, müvekkilinin sistemli bir hacker saldırısı korkusuyla hemen … Bankası … Şubesi’ ne başvurduğunu, davalı … Bankası verdiği cevapta “yanlışlıkla bize yatırmayıp …Ticaret Limited Şirketi” ne yatırılan paraların müvekkil şirkete aktarılması için işlem yaptıklarını” bildirdiklerini, Davalı Bankanın davacı hesabına yatırılmayıp …Ticaret Limited Şirketimin hesabına yatırıldığını tespit ettiği… işlem mevcut olduğunu, Bankanın bu 562 kişinin kredi kartlarından alışveriş miktarlarını çekecek daha sonra bu parayı tekrar kartlara iade edeceğini, Bu şekilde kendi ifadeleriyle banka içi muhasebeleştirme işlemi yapmış olacak olduklarını, ifade ettiklerini, ancak buna dair ne müvekkilinden herhangi bir izin alındığını ne de 582 kişiye bu işleme dayalı bilgilendirme mesajı gönderildiğini, bunun aksine insanlar sabah kalktıklarında “kredi kartınızdan şu kadar miktar … tarafından çekilmiştir” mesajıyla uyandıklarını, kredi kartlarından para çekilen 582 kişiden bazılarının müvekkili firmayla hiçbir zaman ticaret yapmamış kişiler olduğunu, yani banka elinde tuttuğu ve bizimle alakası olmayan kredi kartı bilgilerini de iş bu işlemde kullandığını, davalı bankanın 10 ay ünce yaptığı hatayı düzeltmeye çalışırken bu sefer daha büyük, daha kapsamlı ve daha onarılmaz hata yapıp çok daha büyük zararlara yol açtığını, 532 kişinin telefonlarına alışveriş yapıldığına dair mesajlar gittiğini, ancak bu mesajlarda ne işlemin … Bankası tarafından yapıldığına dair bir ibare ne de çekilen paraların geri iade edildiğine dair bir ibare mevcut olmadığını, müvekkilinin müşterisi olan ve olmayan mağdurların neredeyse tamamının müvekkili firmayı arayarak … böyle bir alışveriş yapmadım, ne demek oluyor siz sahtekar mısınız?, sizi savcılığa şikayet edeceğiz” diye mağduriyetlerini bildirenler olduğu gibi hakaret ve küfür edenler de olduğunu, müvekkilinin yıllardır oluşturduğu ticari itibarı davalı bankanın işlemiyle yerle bir olduğunu, davalı banka tarafından yapılan kusurlu işlemlerden dolayı müvekkilinin uğradığı mağduriyet ve meydana gelen zararı davalı bankanın da anlaması ve zararın tazmini amacıyla davalı bankaya … 57. Noterliğinden … tarihinde … Yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, buna karşılık olarak … 16, Noterliğinden … tarihinde keşide edilen … Yevmiye numaralı cevap metninin tebliğ alındığını, daha sonra konuyu görüşmek üzere davalı bankanın genel müdürlük binasında 29.12.2016 tarihinde davalı banka yetkilileri ile bir araya geldiklerini, davalı banka ile varılan sözlü mutabakat neticesinde zararların giderilmesi taleplerinin yazılı olarak davalı bankaya bildirildiğini, ancak davalı banka, yazılı talepleri tebliğ almış olmalarına rağmen herhangi bir dönüş yapmadıkları gibi zararı da tazmin etmediklerini ileri sürerek davalı bankanın kusurlu davranışı sebebiyle müvekkile vermiş olduğu zararın, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca yapılacak yargılama sonucu belirlenecek maddi tazminatın şimdilik 10,000,00 TL’nİn ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacının, sahibi olduğu firma tarafından gerçekleştirilen ürün satışlarından kapıda ödeme hizmetinden yararlanmak amacı ile müvekkili banka nezdinde yapmış olduğu herhangi bir başvuru bulunmadığını, davacının kendisine yalnızca sanal POS cihazında kullanılmak üzere tahsis edilen müşteri numarasını da hatalı olarak dava dışı … Kargoya kendisi bildirdiğini ve hatalı işlemlerin yapılmasına bizzat kendisi sebebiyet verdiğini, dava konusu kapıda ödeme sistemi ve sistemin işleyişi ile ilgili Uyuşmazlık konusu kapıda ödeme/tahsilat işlemine ,E-Ticaret Kapıda Ödeme Çözümü’ adı verildiğini, “E-Ticaret Kapıda Ödeme Çözümü”, elektronik ticaret ile uğraşan üye iş yerlerine, ürün teslimatı anında POS cihazından ödeme yapma olanağı sağlamakta ve bu uygulama sayesinde kart hamilleri kredi kartı bilgilerini internette kullanmadan işlem yapabildiklerini, kargo şirketine tahsis edilen POS cihazının işlem anında satışı yapan işletmeye ait bir cihaz gibi işlem yapabilmesi için de, sistemdeki her bir işletmeye avrı üye isveri numarası tanımlanmakta olduğunu satılan ürüne ait sipariş numarasından ürünün hangi işyerine ait olduğu anlaşılmakta ve bu sayede ürünün bedeli direkt olarak satışı yapan işletmenin hesabına, kargo bedeli ise kargo şirketinin hesabına aktarıldığını, müvekkili banka da dava dışı … kargo ile çalışmakta olduğunu ve uygulamaya ilişkin olarak da aşağıdaki iş akışının kullanıldığını, somut uyuşmazlıkta davacının müvekkili bankaya herhangi bir başvurusu olmadığını, davacının müvekkili bankaya herhangi bir başvurusu olmadığı gibi, davacı bizzat kendisi, müvekkili bankaca kendisine yalnızca sanal POS işlemlerinde kullanılmak üzere tahsis edilmiş olan farklı bir üye iş yeri numarasını kapıda ödeme işlemleri için … kargo’ya bildirdiğini, dolayısıyla … kargo firmasının işlemlerinde bu işyeri numarasını kullanmaya başlamış ancak söz konusu üye işyeri numarası davacının müvekkili banka şubesine başvurarak aldığı bir numara olmadığından hatalı işlemler gerçekleştirildiğini eş anlatımla davacı bizzat kendisinin ağır kusurlu davranışı ile müvekkili bankaca kendisine yalnızca sanal POS işlemlerinde kullanılmak üzere verilen bir müşteri numarasını, uygulamaya katılma talebi ile müvekkili bankaya hiçbir başvuru yapmadığı halde E-Tİcaret Kapıda Ödeme Çözümü uygulamasında kullanmak üzere dava dışı … kargoya verdiğini ve hatalı işlemler silsilesini bizatihi kendisi başlattığını, somut olayda müvekkili bankanın herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı gibi kusuru da olmadığını, davacının müvekkili bankaya herhangi bir başvurusu elmadan, kendisine yalnızca sanal POS işlemlerinde kullanılmak üzere verilen müşteri kodunu doğrudan kargo firması ile paylaşması ve bunun sonucunda oluşan hatalı işlemler yalnızca davacının ağır kusuru ve inisiyatifi ile gerçekleşmiş işlemler olmakla birlikte hatanın anlaşılmasının akabinde müvekkili banka tarafından tüm hatalı işlemlerin düzeltildiğini, davacının gerçekleştirmiş olduğu satış işlemlerinin karşılığı olan tüm ödemelerin de davacı hesabına aktarıldığını, bir tacir olan davacı tarafından yapılan hatanın fark edilmesi de uzun zaman aldığını, davacı basiretli bir tacir olmanın gerektirdiği şekilde hesaplarını doğru kontrol etmemiş ve hatalı sürecin uzamasına da yine bizzat kendisi sebebiyet verdiğini, yapılan incelemeler neticesinde, davacıya ait firma tarafından satışı yapılan ürünlerin bedellerinin farklı bir müşteri hesabına aktarıldığı tespit edilmiş olup, davacının iddialarının aksine bu şekilde gerçekleşen işlem sayısının da 562 değil, 557 adet olduğu tespit edildiğini, düzeltme işlemleri de ilgili mevzuat ve bankacılık uygulaması uyarınca öncelikle (… adlı firmadan alışveriş yapan kart hamilerinin kartlarına) kartlara alacak … ise borç kaydı yaratan “iade’r işlemi, ardından ise kartlara borç davacı firmaya ise alacak kaydı yaratan “satış” işlemi yapılmak suretiyle gerçekleştirildiğini, yapılan bu düzeltme işlemleri, kart hamillerinin hesaplarında, aslında çok önceden yapmış oldukları alışverişler için 25.11.2016 tarihinde biri iade diğer satış olmak üzere işlem kayıtları oluşturulduğunu ve işlemlerin büyük bir bölümü müvekkil banka dışındaki banka kartları ile gerçekleştirilmiş olduğundan bazı bankaların bu işlemleri SMS ile müşterilerine bildirmeleri nedeniyle kart hamillerinin davacı firmayla temasa geçmelerine neden olduğunu, hatalı işlemler gerçekleştirildiğinin müvekkili Bankaya bildirildiği andan itibaren müvekkil bankaca hatanın düzeltilmesi amacıyla müvekkili banka tarafından hızlıca gerçekleştirilen düzeltme işlemleri bankacılık uygulamasına da uygun olup, diğer banka kaıt hamillerine kartın ait olduğu banka tarafından yapılan bildirimler nedeni ile müvekkili bankanın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, zira diğer bankaların hangi özellikli işlemlerde ve hangi kriterler dâhilinde kart hamillerini SMS veya diğer kanallardan bilgilendirdiğinin müvekkil bankaca bilinebilmesi mümkün olmadığı gibi, diğer bankalarca sistemsel ya da müşterilerin tercilerine dayalı olarak yapılan bu tür bilgilendirmelere müvekkili bankaca müdahale edilmesi imkânının bulunmadığını, yapılan bu düzeltme işlemleri sırasında asılsız ve mesnetsiz olarak müvekkil banka tarafından kart hamillerinden ilave tahsilat yapıldığı ve hata düzeltilmeye çalışılırken daha da onarılmaz zararlara sebebiyet verildiği iddia edilmiş ise de, hesap özeti üzerinden dahi yapılabilecek çok basit bir inceleme ile bile müvekkili banka tarafından gerçekleştirilen düzeltme işlemleri nedeni ile hiçbir kredi kartından ilave tahsilat yapılmadığı ve kart hamilleri açısından herhangi bir zarara sebebiyet verilmediğini, davacı meydana gelen hatalı işlemler ve bu işlemlerin düzeltilmesi sırasında gerçekleştirilen işlemler nedeni ile zarara uğradığım iddia etmekte ise de ortada somut bir zararı menfi veya müspet bir zarar da zaten olmadığını, davacı dava dilekçesinde “…’ isimli şirketin sahibi olduğunu ve instagram üzerinden satış yaptığım yaklaşık 297 bin takipçisinin olduğunu belirttiğini, söz konusu şirkete ait instagram hesabı incelendiğinde cevap dilekçesi itibarıyla davacı şirket hesabının 304 bin takipçisinin bulunduğunun görüldüğünü, bir diğer deyişle davacının iddiasının tam da aksine davacı şirkete ait hesabın takipçi sayısında büyük bir artış meydana geldiğini, bu halde davacının ve şirketinin ne itibar kaybından, ne müşteri kaybından bahsedemeyeceğini kaldı ki, davacı firmasına ait … numaralı TCKNye bağlı müvekkil Banka üye işyerlerinde 2016 yılı başından bugüne kadar gerçekleşen aylık kanlı işlem hacmi incelendiğinde Firmanın aylık işlem hacmi seyri 2016 Kasım ayına kadar çok fazla sapma göstermeden devam ettiğini, Kasım ayında soruna neden olan işlem düzeltmeleri nedeniyle işlem hacminde olağanın dışında bir artış olduğunu ve Aralık, Ocak ve Şubat aylarında Kasım ayından önceki trende uygun olarak işlem hacmi gerçekleştirmeye devam ettiğini, bu çerçevede iddia edildiği gibi firmanın marka değerinin zarar gördüğüne işaret eden bir gelişme olmadığını, davacının müvekkili banka nezdindeki kayıtlan celbedildiğinde görüleceği üzere, bu kayıtlar davacının müvekkili bankaya herhangi bir başvurusu olmadan, kendisine yalnızca sanal POS işlemlerinde kulianılmak üzere verilen müşteri kodunu doğrudan kargo firması ile paylaşması ve bunun sonucunda oluşan hatalı işlemler nedeniyle herhangi bir zarara uğramadığını açıkça ortaya koyduğunu, davacının müvekkili Banka Ne gerçekleştirilen toplantı neticesinde varılan mutabakat gereği zararlarının giderilmesi taleplerini yazılı olarak bildirdiğini ancak bir yanıt alamadığını iddia etmekte ise de, müvekkil Banka tarafından talebin yerine getirilemeyeceği hususunda davacıya 09.03.2017 tarih, BB-891Ö sayılı yazı gönderildiğini, müvekkili Banka ile davacı vekilleri arasında meydana geldiği iddia edilen zararların ödenmesi hususunda herhangi bir mutabakat bulunmadığını, müvekkili Banka nezdinde gerçekleştirilen toplantıda davacı vekillerine taleplerini yazılı olarak iletmeleri gerektiği bildirildiğini ileri sürerek, davanın reddine, yargılama giderferi ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından satışı yapılan ürün bedellerinin davacı hesabı yerine farklı bir hesaba aktarıldığı ve satın alma işlemi yapmayan müşteri hesaplarından satış yapılmış gibi bedel tahsil edildiği iddiasıyla iş bu davanın ikame edildiği anlaşılmaktadır.
Bu amaçla dosya bir mali müşavir bilirkişi ile bankacılık konusunda uzman iki bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek banka işlemindeki hatanın davacıdan mı yoksa davalıdan mı kaynaklandığının açık olarak belirtilmesi, davacı müşterilerinden mükerrer tahsilat yapılmış gibi bir işlem bulunup bulunmadığı, bankanın hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu gözetilerek bankanın hatalı işlemde hafif kusurunun bulunması halinde davacının anılan işlemleri takip eden ay satışlarındaki düşüşün zarar kalemi olarak kabul edilerek varsa talep edebileceği zarar miktarı konusunda rapor tanzim edilmesinin istenilmiş bilirkişi kök ve ek raporunda özetle ;
… davalı banka ile dava dışı … Kargo firması arasında kapıda tahsilat anlaşması yapıldığı, … Kargo firmasının davacı işletmeyi üye iş yeri anlaşması yapmak üzere bankaya yönlendirdiği, davacı işletmenin davalı bankaya, müracaat edip üye işyeri anlaşması yaptığını kanıtlayabilecek başka bir sözleşme olmak üzere vesaire gibi hiçbir sözleşme sunamadığı, davacının, davalı bankanın SANAL POS işlemlerinde kullanılmak üzere tahsis etmiş olduğu FARKLI bir üye iş yeri numarasını … Kargo firmasına bildirmiş olduğu ve her bir satış sisteminin kendine özgü ayrı bir para ödeme ve tahsilat trafiği olduğu için, davacı işletmecinin kapıda ödeme sistemi ile yaptığı satışların bedellerinin dava dışı 3. Şahıs başka bir firma (….Ltd,Şti.) hesabına geçmesine sebep olunduğu, davacı işletmenin davalı bankaya müracaat edip kapıda ödeme sistemine ilişkin üye iş yeri sözleşmesi yapıp, kapıda ödeme sistemine münhasır üye işyeri numarası alıp, … Kargo firmasına bildirmesi gerektiği, davacının kendi bireysel kusurundan dolayı satış bedellerinin 3. Şahıs firma (… Şti) hesabına geçtiği, davalı bankaya atfedilebilecek kusur bulunmadığı, tüketici konumundaki alışveriş yapan kart hamillerinden mükerrer bir tahsilatın yapılmasının söz konusu olmasının sistemsel olarak mümkün gözükmediği, somut olayda davacı işletmenin kapıda ödeme sistemi dahilinde yaptığı satış bedellerinin 3.şahıs firma hesabından çıkarılıp tekrar davacı işletme hesabına aktarılması sırasında, muhasebe tekniği bakımından alışveriş bedelleri, ilk etapta 3. Şahıs hesabından tek tek alınıp kart hamilleri hesabına virmanlanıp, daha sonra ikinci etapta bu kez kart hamilleri hesabından alınıp davacı işletme hesabına alacak kaydedilmiş olduğu, davalı Banka tarafından gerekli düzeltmelerin muhasebe sistematiği içinde gerçekleştirildiği yönünde görüş ve kanaat belirttikleri anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı , 02/04/2018 havale tarihli kök rapor ve 25/01/2019 havale tarihli ek rapordan davacı iddiasına konu işlemlerin, davacının farklı iş yeri üye numarası bildirmesinden kaynaklandığı, davalı eylemleri ile davacı zararı arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 170,78 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 44,40 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 126,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/03/2019

Katip
¸(e-imzalıdır)

Hakim
¸(e-imzalıdır)