Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/202 E. 2018/540 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/202 Esas
KARAR NO : 2018/540

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yazılım aboneliği hizmet sunumuna ilişkin ticari ilişki olduğunu, 04/11/2015 tarihli bir abonelik sözleşmesi ve bu sözleşme akabinde imzalan 05/11/2015 tarihli sipariş formunun söz konusu olduğunu, işbu ticari ilişki neticesinde 09/11/2016 tarihli fatura düzenlendiğini, yazılım hizmetinin davalıya sunulduğunu, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; abonelik sözleşmesinin müvekkili tarafından sözleşme hükümlerine uygun olarak feshedildiğini, davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, fesih tarihine kadar davacıya tüm haklarının ödendiğini, fesihten sonraki dönemler içinde ücret ödenmeyeceğinin sözleşmede bildirildiğini, icra takibine konu fatura içerisinde belirtilen hizmetin müvekkiline şirkete verilmediğini belirterek davanın reddi istemine ilişkin
GEREKÇE:Dava, ticari nitelikte vekalet sözleşmesinden kaynaklanan müvekkil tarafından vekile ödenmesi kararlaştırılmış hizmet sunumuna ilikşin ücretinin ödenmemesi nedeniyle müvekkil olan davalı aleyhine vekil davacı tarafından başlatılmış icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Davacı taraf tanık dinletme isteminde bulunmuş ise de davalının açıkça muvafakat etmemesi nedeniyle uyuşmazlık niteliği ve uyuşmazlık konusu şeyin değeri dikkate alınarak tanık dinletme isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi incelemesini müvekkil şirket ile davalı şirket arasında yazılım aboneliği hizmet sunumu ilişkisine dayanan ticari ilişki içerisinde bulunduğu , davalı şirkete siparişleri kapsamında yazılım aboneliği hizmeti sunulmakta olduğu, müvekkil ile davalı arasında 04.11.2015 tarihli bir abonelik sözleşmesi ve bu sözleşme akabinde imzalanan 05.11.2015 tarihli sipariş formunun mevcut bulunduğu ve geçerliliği ile işbu sipariş formunun sözleşmenin ayrılmaz bir parçası ve sözleşmenin bütünleyicisi niteliğinde olduğu, müvekkil şirket tarafıdan davalı borçluya sunulmuş olan bilişim hizmeti ediminin bölünmez niteliği haiz olduğu, tarafımızca talep konusu edinen bir tazminat talebi olmayıp sözleşme gereği davalı borçlunun ifa etmesi gereken edim olduğu, müvekkilin alacağına kavuşamamış olduğu, yazılım lisanslama hizmetinin müvekkil tarafından layıkıyla ifa edildiği, sözleşmeye süresinden önce son verilemeyeceği hususlarında ve işbu ticari ilişki neticesinde … tarihli … seri nolu fatura düzenlenmiş, yazılım abonelik hizmeti davalı şirkete sunulmuş olduğu hususlarının ve söz konusu fatura davalı tarafa gönderilmiş olup fatura bedelinin tarafımıza ödenmemiş olduğu hususlarının incelenmesi, davalının müvekkile borçlu olduğu, davalı tarafından borca kötü niyetli olarak itiraz edildiği hususlarının ispatı hususlarında ve diğer uyuşmalık noktalarında bilirkişi incelemesi deliline dayandıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili 13/03/2018 tarihli celse beyanında: Bilirkişi incelemesi yönünden davalı şirket tarafından sözleşmenin feshedilip edilmediği, bu feshin haklı olup olmadığı, fatura konusu hizmetin fatura döneminde verilip verilmediğine ilişkin olduğunu, konunun sözleşmenin değerlendirilmesine ilişkin hukuki bir konu olduğu, teknik değerlendirme yapılmasına gerek olmadığı ifade edilmiş, ayrıca hizmet bedelinin ödendiğine ilişkin bir savunma değil fatura konusu döneme ilişkin Kasım 2016-Kasım 2017 dönemine ilişkin hizmetin alınmadığı savunmasında bulunduklarını beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin yazılı ve sözlü beyanları dikkate alındığında bilirkişi incelemesini gerektirir husus bulunmadığı, konunun taraflar arasındaki hukuki ihtilaftan kaynaklı olduğu hukuki bilgi ile çözümünün mümkün olduğu anlaşılarak bilirkişi incelemesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili son sözünde: arar karardan rücu talebimizi tekrar ederiz hukuku işlem ve hukuki eylem farkına dikkat çekmiştik müvekkilimin sunmuş olduğu hizmet hukukçunun anlayabileceği türden olmayıp teknik bilimsel bir değerlendirme yapılması gerekmektedir davalı zaten faturuya ödemediklerini beyan etmektedir bilirkişi incelemesi gerektir bu yönde dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ederiz müvekkiller yazılımcılar gerçekten hakları alamadıkları için beyin göçü gerçekleşmektedir müvekkil firmadan sayısız çalışan yurt dışına alacağımızın olup olmadığı mühim değil gerçik bir tahkikat yapılsın.fesih varsa usulsüz ve asılsız fesihtir.kabul etmiyoruz demiştir.
Davalı vekili son sözünde: taraflar arasındaki bir abonelik sözleşmesidir iki ayrı dönem olarak belirlenmiştir sözleşme bedellidir buna göre belirlenmiştir Kasım 2016 ve Kasım 2017 dönemine ait hiçbir hizmet alınmamıştır zira sözleşme bu dönemden önce sözleşmeye uygun şekilde feshedilmiştir faturayı zaten müvekkil şirket iade ettiği için ödeme yapmadığımız beyan etmiştik.dolayısıyla ticari defterlerin incelemesinden bir sonuç alınamayacaktır. Bu hukuki bir mevzu olup hizmetin alınıp alınmadığı ve sözleşmenin feshinin sözleşmeye uygun olup olmadığına ilişkindir dolayısıyla sözleşmeye uygun olarak feshedildiğinden ve fatura konusu döneme ait hizmet alınmadığından davanın reddini talep etmekteyiz.sözleşmeyi feshettiğimiz davacı tarafında kabulündedir, demiştir.
Temin edilen icra dosyası, tarafların dosyaya sunduğu delil ve belgeler, yazılı ve sözlü beyanlar ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 04/11/2015 tarihli abonelik sözleşmesi bulunduğu, abonelik sözleşmesi hükümlerine göre davacının yazılım hizmetleri sunumu, bu hizmetlerin düzenli ve verimli olarak işleyişi ve paket yazılım programlarının davalı abonenin kullanımına hazır halde bulundurulması yükümlülüğü bulunduğu, davalının ise sözleşme hükümleri çerçevesinde sözleşme konusu edimlerin gereği gibi, eksiksiz ve tam olarak yerine getirilmesi karşılığında sözleşmenin Ek A’sında yer alan sipariş formunda belirtilen tüm ücretleri ödemeyi taahhüt ettiği, sipariş formunda aksi belirtilmedikçe ücretlerin fiili kullanım değil satın alınan hizmetler ve içerik esas alınarak belirleneceği ödeme yükümlülüklerinin iptal edilebilir nitelikte olmadığı ve ödemelerin iade edilmeyeceği, sipariş formunda belirtilen abonelik süresi boyunca satın alınan miktarlarının sayısının azaltılamayacağı, sözleşme süresi boyunca hangi nam adı altında olursa olsun davalı müşteriden ilave bir bedel talebinin olmayacağı hususunun peşinen kabul, beyan ve taahhüt ettikleri, ücretlerin aksi sipariş formunda belirtilmedikçe peşin olarak ödeneceği, ilgili sipariş formunda aksi belirtilmedikçe ödemelerin fatura tarihini takip eden 30 takvim günü içinde ödeneceği belirtilmiştir.
Sözleşmenin süresinin abonelikler sona erdiğinde veya feshedildiğinde sona ereceği, abonelik süresinin her bir aboneliğin süresini geçerli sipariş formunda belirtildiği gibi olacağı, sipariş formunda aksi belirtilmedikçe ilgili abonelik süresinin sona ermesinden 30 gün önce taraflardan birinin diğer tarafa aksi yönde bir bildirimde bulunmazsa tüm aboneliklerin sona eren lisans süresini eşit olarak veya bir yıl süre ile (hangisi daha kısa ise) kendiliğinden yenileneceği, müşterinin sözleşmeyi süresinden önce herhangi bir zamanda veya herhangi bir gerekçe göstermeksizin 30 gün öncesinden yazılı bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmeyi tazminatsız olarak feshedebileceği kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki bu sözleşme hükümleri değerlendirildiğinde sözleşmenin sipariş formunda belirtilen sürenin sonunda yahut en geç bir yıllık sürenin sonunda yenileneceği ve bunlardan hangisinin kısa ise buna göre sözleşmenin ve abonelik hizmetinin devam edeceği anlaşılmaktadır. İlk 1 yıllık abonelik hizmetini alan davacının ilk yıla ilişkin sipariş formu ve abonelik ücretini ödediği hususu çekişmesiz olup, taraflar arasındaki çekişmeli olan husus abonelik hizmetinin ve sözleşmenin ilk 1 yılın sonunda sona erip ermediği, 2. yıl abonelik hizmetinin devam edip etmediği noktasındadır.
Sözleşme hükümleri çerçevesinde davalının abonelik hizmetinin süresinden önce ve herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve fakat yazılı bildirimde bulunmak suretiyle feshedebileceği öngörüldüğüne göre davalının dosyaya mevcut delil ve belgelerden yazılı bir bildirimde de bulunmadığına göre sözleşmenin en geç 1 yıllık sürenin sonunda yenilendiği ve 2. yıl için abonelik hizmetinin kendiliğinden geçerliliğini koruduğu anlaşılmaktadır. Bu tespitler çerçevesinde davacının 2. yıl için vereceği, yazılım ve servis hizmetini faturalandırılarak davalıdan talep etmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Davalı her ne kadar fatura içeriğinde belirtilen hizmetin kendisine verilmediği beyan etmiş ise de tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde sözleşme konusu edim yükümlülüğünü taraflardan biri tarafından yerine getirilmemesi halinde karşı tarafın ifa borcunu tam ya da gereği gibi yerine getirmeyen borçluya ihbar veya ihtarda bulunması ve aynen ifayı talep etmesi yahut ihbar veya ihtarda bulunmanın somut olayın özellikleri ve işin gerekleri dikkate alındığında faydasız olması gerekmektedir.
Diğer bir deyimle davacı tarafın sözleşme konusu hizmeti davalıya verip vermediği, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalı tarafından davacıya ihbar edilmiş olmalıdır. Kaldı ki sözleşme hükümleri çerçevesinde davalının yazılı bildirimde bulunmak şartı ile gerekçe göstermeksizin sözleşmeyi feshedebileceği dikkate alındığında davacının kendisine düşen sözleşmesel yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde davalının ihbar ve ihtarda bulunmayarak yalnızca sözleşmenin aradığı şartlarda yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshetme diğer bir deyimle sona erdirme yetkisi bulunmakta iken bu yetkinin hiç kullanılmayarak karşı edim yükümlülüğünün yerine getirilmekten sebepsiz yere kaçınması ve takip konusu borca itirazı yerinde olmayıp, davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmeyerek sözleşmenin 2. yıl için kendiliğinden yenilendiği göz önüne alınarak davacının usulüne uygun olarak düzenlediği ve tebliğ ettiği faturaya dayalı başlatmış olduğu icra takibinde haklı olduğu kanaatine varılarak itirazın iptaline, takibin devamına karar vermek gerekmiş; sözleşmeye ve bu çerçevede düzenlenen faturaya dayalı likit nitelikte alacağa haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları bulunan icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (134.441,19-TL) %20’si tutarında olmak üzere 26.888,23-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken harç 9.183,67-TL olup, peşin alınan 2.295,92-TL’nin mahsubu ile bakiye 6.887,75-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 2.331,92-TL, posta ve tebligat masrafı 124,25-TL, olmak üzere toplam 2.456,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 13.505,30 -TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/05/2018

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza