Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/129 E. 2018/1053 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/129
KARAR NO : 2018/1053

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/10/2015
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

DAVA:Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 10/08/2015 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, şirket ortaklarından …’nın akli dengesinin yerinde olmadığını ileri sürerek belirtilen genel kurulda alınan tüm kararların yoklukla geçersiz olduğunu tespitine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dayanaksız olduğunu, maddi menfaat amaçlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, davalı anonim şirketin genel kurulunda alınan kararların yoklukla geçersiz olduğunun tespiti/iptali talebine ilişkindir .
Davalı şirketin 10.08.2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığı, bu toplantıya davacı …’in vekili …’in vekaleten katıldığı, alınan kararlara muhalefet ettiği, muhalefet şerhlerinin tutanağa geçirildiği, davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı sabittir.
Dava Dilekçesinde;
1-Gündemin b bendi gereğince yönetim kurulu üye seçimine ilişkin karara,
2-Gündemin c bendi gereğince Yönetim kurulu üyelerine 1.000.-TL huzur hakkı ödenmesine ilişkin kararlara karşı oy kullanıldığı ve muhalefet şerhi yazıldığı,
3-Genel kurulun yasaya uygun olarak toplanmadığı, çağrının usulüne uygun olmadığı,
4-Ticaret sicil gazetesinde yapılan ilanda toplantı saatinin gösterilmediği,
5-Kendilerine yapılan tebligatta sicil gazete suretinin bulunmadığı,
6-Yönetim kuruluna seçilen üyelerin ıslak imzalı talep dilekçelerinin bulunmadığı,
7-Davacıya toplantıdan önce şirketin çalışma raporu, bilançosu, kar zarar hesabı, kârın nasıl dağıtılacağı, ve denetçi raporlarının sunulmadığı ve tebliğ edilmediği, TTK 437 maddesinin emredici hükümlerine uyulmadığı,
8-Genel kurul öncesinde şirket hakkında açılmış kayyum atanmasına ilişkin dava bulunduğu,
9-Genel kurulda şirket ortaklarından Muzaffer Kaya’nın temsil edilmediği,
10-Yönetim kuruluna seçilen Vedat Kaya hakkında açılmış dolandırıcılık davası bulunduğu”
İddialarında bulunularak genel kurulda alınan kararların yokluğunun tespitine/ iptaline karar verilmesi istenmiştir.
Davacının yokluk/iptal sebebi olarak gösterdiği hususlar aşağıda ayrı başlıklar halinde tek tek değerlendirilmiştir. Buna göre;
1-Gündemin (b) bendi gereğince yönetim kurulu üye seçimi: Hazirun cetveline göre şirketin 9 ortağı mevcut olup 8 ortak toplantıya katılmış ve toplam 22800 hissenin 22572 hissesi genel kurulda temsil edilmiştir.
Yapılan oylama sonucunda 10488 ret oyuna karşılık 12084 kabul oyuyla yönetim kurulu üyeleri seçilmiştir. Gerek toplantı gerekse karar nisabi dikkate alındığında yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin kararda kararın yokluğunu yahut iptalini gerektiren bir sebep bulunmadığı anlaşılmıştır.
2-Gündemin c bendi gereğince Yönetim kurulu üyelerine aylık 1.000.-TL Huzur hakkı ödenmesi: Bir anonim şirket olan davalı şirketin yönetim kurulu üyelerine 1.000.-TL aylık ücret verilmesi ülkemizde geçerli asgari ücret tutarları dikkate alındığında fahiş kabul edilemeyeceğinden alınan bu kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir.
3-Genel kurulun yasaya uygun olarak toplanmadığı, çağrının usulüne uygun olmadığı: Yukarıda ifade edildiği gibi 9 ortaklı şirketin 8’inin ve hisse oranı olarak 22800 hissenin 22572 adedinin toplantıda hazır bulunduğu, davacının vekil vasıtasıyla genel kurula katıldığı dikkate alındığında genel kurulun yasaya aykırı toplandığı, çağrının usulsüz olduğunun kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
4-Ticaret sicil gazetesinde yapılan ilanda toplantı saatinin gösterilmediği: Genel kurul toplantısına ilişkin gazete ilanında toplantı saatinin bulunmadığı anlaşılmış ise de davacının vekili vasıtasıyla toplantıya katılmış olduğu, toplantıda toplantı ve karar nisabının gerçekleştiği, bu nedenle bu usul eksikliğinin toplantının yok hükmünde sayılmasını yahut iptalini gerektiren bir husus olmadığı kabul edilmiştir.
5-Davacıya yapılan tebligatta sicil gazete suretinin bulunmadığı iddiası ile ilgili olarak: Bu durumun çağrı usulü usulsüzlüğü niteliğinde bulunmadığı, yukarıda ifade edildiği gibi gündem maddelerinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olduğu, bu durumun toplantının yok hükmünde sayılmasını yahut iptalini gerektiren bir husus olmadığı kabul edilmiştir.
6-Yönetim kuruluna seçilen üyelerin ıslak imzalı talep dilekçelerinin bulunmadığı iddiası ile ilgili olarak; Yönetim kuruluna seçilen üyelerin genel kurulda kısmen vekaleten kısmen asaleten temsil edilmiş olduğu, genel kurulda 10488 Red oyuna karşılık 12084 oy ile seçilmiş olduları, alınan bu kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı kabul edilmiştir.
7-Davacıya toplantıdan önce şirketin çalışma raporu, bilançosu, kâr zarar hesabı, kârın nasıl dağıtılacağı ve denetçi raporlarının sunulmadığı ve tebliğ edilmediği, TTK 437 maddesinin emredici hükümlerine uyulmadığı iddiası: TTK.nın 437. maddesine göre;
“….Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dagıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbes gün önce, sirketin merkez ve subelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve subelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri sirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, sirketin isleri; denetçilerden denetimin yapılma sekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir…. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dısında bir konuda bilgi verilmisse, diger bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz….şirketin ticari defterleriyle yazısmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. Izin alındıgı takdirde inceleme bir uzman aracılıgıyla da yapılabilir. Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diger hâllerde de makul bir süre sonra sirketin merkezinin bulundugu asliye ticaret mahkemesine basvurabilir….”
Anılan maddede yazılı olduğu üzere davacının sözü edilen bilgilere belirtilen usulle ulaşması mümkün olup istediği bilgilerin verilmemesi durumunda yine aynı madde kapsamında yasal yollara başvurması mümkündür. Bu yola gidilmeden bilgi verilmediğinden bahisle alınan kararların iptalinin yahut yoklukla geçersiz olduğunun tespiti talebinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Kaldı ki dava konusu genel kurulun gündem maddelerine göre faaliyet raporu, bilanço, kâr zarar hesabı, kârın nasıl dağıtılacağı ve denetçi raporları konularında yapılmış bir görüşme alınmış bir karar da bulunmamaktadır.
8-Genel kurul öncesinde Şirket hakkında açılmış Kayyum atanmasına ilişkin dava bulunduğu: Şirket hakkında kayyım atanması talebine ilişkin bir davanın mevcudiyeti, başlı başına o şirketin genel kurul yapmasına engel bir durum değildir. Açılan bu davada verilmiş bir tedbir kararı bulunduğu yahut kayyum atanmasına ilişkin kesinleşmiş bir kararın varlığı söz konusu olmadığına göre bu durumun genel kurulda alınan kararların yok hükmünde sayılmasını yahut iptaline karar verilmesini gerektiren hususlar olarak değerlendirilmiştir.
9-Genel kurulda şirket ortaklarından …’nın temsil edilmediği: Toplantıya katılmayan ortak …, yahut onun temsilcisi tarafından açılmış bir dava bulunmamaktadır. Bu kişinin daha sonra vesayet altına alındığı anlaşılmış ise de genel kurul tarihi 10.08.2015 olup adı geçenin vesayet altına alınmasına ilişkin karar tarihi 12.05.2016 olduğundan bu durumun sonuca etkisinin bulunmadığı kabul edilmiştir.
10-Yönetim kuruluna seçilen … hakkında açılmış dolandırıcılık davası bulunduğu iddiası ile ilgili olarak; Hakkında derdest bir ceza davası bulunması, yönetim kuruluna aday olmak ve seçilmek için yasal bir engel oluşturmadığından bu durumun ilgilinin yönetim kurulu üyeliğine seçilmesine ilişkin olarak alınan kararın yoklukla geçersizliği yahut iptalini gerektirmeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00.-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Alınması gereken 35,90.-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 27,70.-TL’nin mahsubu ile kalan 8,20.-TL’nin davacıdan alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/10/2018

Başkan …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Katip …
¸E-İmza