Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1141 E. 2019/516 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1141 Esas
KARAR NO : 2019/516

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2017
KARAR TARİHİ: 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi … Şti. (VKN:…) olan …Şubesi … Bankası’na ait olan 25/10/2017 tarihli 37.000,00-TL bedelli çek müvekkil şirketin kaşesi ve imzası taklit edilerek İstanbul … İcra Müdürlüğü… Esas numaralı dosyasında takibe konulduğunu, İmzası ve kaşesi taklit edilen müvekkili şirket dosyaya borçlu olarak eklendiğini ve tarafına ödeme emri gönderildiğini, 27/12/2017′ de müvekkil şirkete tebliğ olunan ödeme emrinin ekinde takibe konu çekin barkotu ve numarası silik çıktığını, söz konusu çekte yer alan imzalar, şirket ortaklarının ve şirkete münferit imzaya yetkili ortaklarına ait olmadığını, kaşeninde sahte olduğunu, İstanbul… İcra Müdürlüğünün… E sayılı icra takiplerin sahtecilik nedeniyle müvekkil şirketin daha fazla telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğramasının önlenmesi için takibin durdurulmasını, dosya kapsamına konu alan yakala ve haciz şerhlerinin kaldırılmasını, bahse konu takiplerin davacı müvekkil yönünden iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacının bildirdiği delil ve belgeler, icra dosyası, ticaret sicil kayıtları getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Yargılama kapsamında 2004 sayılı İİK’nun 72/3 maddesi gereğince teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Çekte imzanın inkar edildiği ve sahtelik iddiasında bulunulduğu anlaşılmakla, öncelikle çekteki imzasının takip borçlusu olan davacıya ait olup olmadığı konusunda inceleme yaptırılmasına karar verilerek icra dairesinden istenmiş ise de icra dairesi tarafından verilen yanıtta, çek aslının icra kasasına alınmadığından bahisle temin edilip gönderilemediği bildirilmiş; bunun üzerine, davalı tarafa muhtıra gönderilerek çek aslının ibraz edilmesi, aksi taktirde belgenin içeriği hakkında davacının beyanına itibar edilebileceği belirtilmiş; usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen davalı tarafça çek aslı mahkememize sunulmamıştır.
Takip konusu çekten kaynaklı olarak davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin davada çekin varlığı, davacı tarafça çek altındaki imzanın geçerli bir imza olduğunu ve çekten dolayı borçlu olduğunu ispat yükü davalıya aittir.
Mevcut delil ve belge durumu dikkate alındığında, dava konusu çek aslı üzerinde imza incelemesi yaptırılmasının zorunlu olduğu, çek aslının temininin davacı tarafından mümkün olmadığı, davacının takip alacaklısı değil takip borçlusu olduğu, dosyaya borcun tahsil ettirilmediği sürece takip dayanağı çek aslının ancak icra kasasında olacağı yahut alacaklının uhdesinde olacağı bu çerçevede çıkarılan meşruatlı davetiyeye rağmen çek aslı (icra dairesinin yazı cevabına göre davalı uhdesinde olduğu anlaşılmaktadır) mahkememize ibraz edilmemekle, davacının imza inkarına ilişkin beyanını itibar edilebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de söz konusu imzanın davacıya ait olmadığını bilerek kötüniyetli icra takibi başlatıldığı olgusu mevcut delil ve belgelerle kanıtlanamamakla davacının bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına konu 25/10/2017 keşide tarihli 37.000,00 TL bedelli … Bankası … Şubesi’ne ait keşidecisi … Şirketi olan çek nedeniyle ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken harç 2.527,47-TL olup, peşin alınan 631,87-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.895,60-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 667,87-TL, posta ve tebligat masrafı 231,45-TL olmak üzere toplam 899,32-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 4.420,00-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır