Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1064 E. 2021/358 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1064 Esas
KARAR NO : 2021/358

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından; …bank … Şubesinin 15/10/2016 keşide tarihli 71.584,00 TL bedelli … seri numaralı çeki dayanak gösterilerek … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkili şirket 27/11/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, takip konusu çeklerdeki ciro ve imzanın müvekkili şirket ve yetkilisine ait olmaması, müvekkili şirketin davalılara takip konusu çek nedeni ile borçlu olmaması, keşideci görünen firmadan dava konusu çeki dahi almamış olması, bu firma ile herhangi bir ticari ilişkisinin de bulunmaması nedeniyle iş bu davayı açtıklarını, müvekkili şirketin keşideci şirketten dava konusu çeki almadığı gibi ciro ederek tedavüle de çıkarmadığını, müvekkilinin davalıya ve kendisinden sonra gelen cirantalara da borçlu olmadığını ayrıca müvekkilinin çekte yer alan firmalar ile herhangi bir ticari ilişkisinin de olmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile takip dayanağı çekteki imzanın müvekkili şirkete ait olmadığının tespiti ile müvekkilinin dava konusu çek ve … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli alacaklı aleyhine takip konusu alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin müvekkili bankaya müşteri kredi borçlusu dava dışı… Tic. A.Ş. tarafından ciro ile verildiğini ve kredi borcundan mahsup edilmek üzere alındığını, müvekkili bankanın çekin iyi niyetli hamili olduğunu, çek bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi yapıldığını, davacının imza itirazında bulunmasının zaman kazanmaya yönelik olduğunu, müvekkili bankanın kendisine ciro yoluyla teslim edilen çeklerdeki imzaları kontrol etme imkanının bulunmadığını, bu nedenlerle sabit olmayan ve haksız davanın reddine, imzanın davacı tarafa ait olduğunun tespiti halinde davanın reddine, davacının %20′ den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, müvekkili bankanın çeki elinde bulunduran iyi niyetli 3.kişi olması nedeniyle çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edilmesi durumunda davacının talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatı taleplerinin hukuki şartlarının oluşmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, … 12. Noterliğinin … yevmiye sayılı … tarihli araç satış sözleşmesi, … 12. Noterliğinin … yevmiye sayılı 23/03/2011 tarihli imza sirküleri, imza örnekleri, …bank … Şubesinin 15/10/2016 keşide tarihli 71.584,00 TL bedelli, … seri numaralı çek aslı, banka kayıtları, … Vergi Dairesi, … Bankası, … Bankası, … 1. İcra Hukuk Mahkemesi yazı cevapları celp edilmiş, incelenmiştir.
Mahkememiz dosyası Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı Prof. Dr. …’ e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; ”… İnceleme konusu …bank A.Ş…. Şubesinin keşide yeri …, keşide tarihi 15/10/2016 olan …emrine düzenlenmiş 71.584,00 TL bedelli, … sayılı, … A.Ş. yetkilisine atfen atılmış keşideci imzasını içeren çekin arka yüzündeki birinci ciroya ait ‘…’ başlıklı keşi izleri üzerine şirket yetkilisine atfen atılmış olan imzanın mevcut karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran şirket yetkilileri … ve …’ nin eli ürünü olmadığı …” mütalaa edilmiştir.
Dava, çekteki imzanın sahte olmasından dolayı -sahtecilik iddiasına dayalı- borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu çek; …bank Anonim Şirketi, … Şubesine ait, keşidecisi … A.Ş. olan, … seri numaralı, … 15/10/2016 keşide yer ve tarihli, 71.584,00 TL bedelli olup, ciro silsilesine göre davacı lehtar şirketin kaşesi basılarak imzalanmak suretiyle devir edildiği, davacı şirket cirosundan sonra çekte sırasıyla önce …Tic. A.Ş’ nin sonra davalı …Ş.’ nin cirolarının bulunduğu, çeklerdeki ciro silsilesinin şekli olarak düzgün olduğu ve herhangi bir kopukluk bulunmadığı, son hamil olan davalı bankanın çeki süresinde muhatap bankaya ibraz ettiği, ancak çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle “karşılıksızdır” işlemi sonucu çek bedelinim tahsil edilemediği görülmüştür. Bunun üzerine davalı bankanın … 26. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla dava dışı çek keşidecisi ve davacı lehtar şirket hakkında icra takibinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket, davaya konu çekte yer alan keşideci ve cirantaları tanımadığını, aralarında ticari bir ilişkinin de bulunmadığını, çekin gerçek olmayan şekilde cirolanarak piyasaya sürüldüğüünü, çekteki imzanın şirkete ve yetkililerine ait olmadığını söyleyerek imza inkarında bulunmuştur. Davalı hamil şirket ise, çeki iyi niyetle iktisap ettiğini, çekteki şekli incelemeyi yaptıklarını, imzanın sahte olması iddiasının kendilerine karşı ileri sürülemeyeceğini savunmuştur.
Uyuşmazlığın temeli, inkar edilen imzanın davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı, imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmaması halinde bu definin çekteki cirantalara ve hamile /davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği konusunda toplanmaktadır.
İhtilafın çözülmesi amacıya gerekli araştırmalar yapılmış, bu kapsamda Mahkememizce çek aslı getirtilmiş, davacı şirket yetkililerinin karşılaştırmaya elverişli ıslak imzalı belge asılları toplanmış, ayrıca huzurda bol sayıda imza örnekleri alınmış ve çek üzerinde grafolog bilirkişisi vasıtasıyla inceleme yapılmıştır. Yapılan incelemede 13/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile çekteki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı / eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. (Davacı şirkete ait imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığının gözle muayenede dahi anlaşılabilmektedir). Böylece; davaya konu çekin davacı şirket emrine düzenlenmekle birlikte, sahte cirolarla tedavüle konulduğu ve sonuçta davalı hamile ciro edildiği anlaşılmıştır. Davaya konu çekteki imza davacı şirket yetkililerine ait olmadığından ve sahte cirolarla tedavüle konulduğundan davacı şirketin çekten hukuken sorumluğu bulunmamaktadır.
Davaya konu çekteki sahte imzanın – sahtecilik iddiasının- hukuki nitelendirmesine gelince, bilindiği üzere sahtelik def’i, mutlak def’i olduğundan iyiniyetli olsa dahi cirantalara ve hamile karşı ileri sürülebilir. (Yargıtay 19.H.D 2013/18072 Esas, 2014/1981 K; aynı dairenin 2015/9524 E., 2016/526 Karar sayılı ilamları). Bu nedenle söz konusu çekten ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte, davacı şirket her ne kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, hamil bankanın cirosundan önce başka şirketlere ait ciro bulunduğu, çekin kullandırılan kredi karşılığında banka tarafından iktisap edildiği görülmekle, davalının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
Davanın KABULÜ ile;
1-Davaya konu …bank A.Ş. … Şubesine ait, keşidecisi…A.Ş. olan, … seri numaralı, … 15/10/2016 keşide yer ve tarihli, 71.584,00 TL bedelli çek ile … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (77.401,92 TL) üzerinden alınması gereken 5.287,32 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 1.202,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 4.085,32 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 1.202,00 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 330,25 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 2.132,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 10.862,25 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/05/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)