Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/96 E. 2019/286 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/96
KARAR NO : 2019/286

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 25/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının adına kayıtlı … plakalı araç ile davalı şirkete ZMM sigortalı … plakalı aracın 11.11.2015 tarihinde maddi hasarlı kaza yaptıklarını, tutanaktan da anlaşılacağı üzere davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunu, davalı sürücünün de suçunu kabul ettiğini, kaza nedeniyle davacıya ait araçta KDV hariç 8.245,76 TL hasar meydana geldiğini, başvuruya rağmen davalı şirketçe ödeme yapılmadığını, araçta ayrıca değer kaybı meydana geldiğini, şimdilik 1000 TL hasar ve 250 TL değer kaybı bedelinin davalı şirketten kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, … plakalı aracın davalı şirkete 14.02.2015/2016 vadeli ve … no.lu KTK ZMMS poliçesiyle sigortalı olduğunu, kazada sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu iddialarını kabul etmediklerini, tutanaktaki görüşlerin tek bir kişiye ait olduğunu, yazı şekilleri incelendiğinde bu hususun görüleceğini, tutanağı kabul etmediklerini, kavşak durumuna göre kontrolsüz kavşakta sağdan gelen sürücünün solundan gelene yol vermesi gerektiğini, kusur yönünden inceleme yapılmasını istediklerini, onarım sırasında değişen parça fiyatlarının piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, değer kaybı taleplerinin KZMMS poliçesi kapsamı dışında olduğunu, … plakalı aracın km’sinin bilinmediğini, eski kazalarının incelenmesi gerektiğini, faiz başlangıç taleplerinin kabul edilemeyeceğini, ispat görevinin davacıda olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 11.11.2015 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle haksız fiilden kusur oranında sorumluluğa dayanan araç hasar bedeli ve değer kaybı zararı talebinden ibaret belirsiz alacak davasıdır.
Dosya kapsamında tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, ZMMS poliçesi, hasar dosyası, trafik kaza tutanağı, kazaya ilişkin fotoğraflar getirtilerek incelenmiş, kazanın olduğu kavşak hakkında Belediye’den bilgi alınmış, dava öncesi davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığı anlaşılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişiden alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunda, tarafların arasında düzenlediği kaza tutanağının aksine davacının %100 kazada kusurlu olduğu görüşü bildirilmişse de, itiraz üzerine ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan ve 3 uzman bilirkişinin düzenlediği 13.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalıya sigortalı araç sürücüsünün %40 kusurlu olduğu bildirilmiş, kazanın meydana geldiği yere ilişkin fotoğrafların incelenmesinden trafik ihtisası bulunan 3 bilirkişinin düzenlediği ATK trafik ihtisas dairesi raporunun bilim ve fenne, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış; makine mühendisinin düzenlediği raporla tespit edilen KDV hariç zarar tutarının KDV eklenmiş haliyle ulaştığı 9.108,79 TL’nin %40’ı üzerinden hesaplanan tutarda davacı vekilince talep artırılmış ve eksik peşin harç tamamlanmış olup, makine mühendisi bilirkişi tarafından davacı aracının daha önce geçirdiği kaza kayıtları, yaşı, km.si dikkate alınarak kazanın değer kaybına yol açmadığı bildirildiğinden aşağıdaki şekilde davanın hasar bedeli talebi yönünden kabulüne, değer kaybı yönünden ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmişse de, hasar dosyasından davalı şirkete başvuru yapıldığı anlaşılmakla birlikte davacı vekilince dava öncesi başvuruya ilişkin bir delil dosyaya sunulmamakla davalının temerrüt tarihi tespit edilemediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Davalı vekilince ıslah tarihi itibariyle ıslahla artırılan talebin zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de, belirsiz alacak davasında zamanaşımı durduğundan, bu def’inin kabulü mümkün değildir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
3.643,51-TL hasar bedeli tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 62,70-TL, ıslah harcı 46,00 TL, posta ve tebligat masrafı 263,30-TL, bilirkişi ücreti 400,00 TL, ATK fatura ücreti 314,50-TL olmak üzere toplam 1.086,50-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 1.016,74-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Alınması gerekli 248,88-TL karar ve ilam harcından 46,00 TL ıslah harcı ve 29,20-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 173,68-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.25/03/2019

Katip
¸E-İmza

Hakim
¸E-İmza