Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/955 E. 2021/46 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/955 Esas
KARAR NO : 2021/46

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.09.2012 günü sürücü … idaresindeki … plakalı aracın, yaya konumundaki müvekkili …’a çarpması neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, kaza ile ilgili evrakların ceza dosyasında bulunduğunu, müvekkile verilen 04.12.2014 tarihli Sağlık Kurul Raporunda %10 sürekli malul kaldığının tespit edildiğini, kazada tam kusurlu olan … plakalı aracın ZMMS sigorta poliçesinin bulunmadığını, davalı … Hesabına dava öncesinde yapılan yazılı başvuru sonrasında 28.01.2015 tarihinde 29.641,00 TL kısmi ödeme alındığını, ancak alınan bu ödeme ile müvekkilinin zararının tam olarak karşılanmadığını belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik ve 50,00 TL sürekli/kalıcı işgücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın davalı kuruma yapılan başvuru tarihini takip eden 8 işgünü bitim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesinde davacının müvekkil kuruma başvurması sonucu 28.01.2015 tarihinde 29.641,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil kurumun sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu bağlamda işbu davada öncelikle ödeme tarihi itibarı ile tazminatın zararı karşılayıp karşılamadığının kontrolünün gerektiğini, şayet fahiş bir fark oluşması halinde güncel değerle hesaplanarak ödenen tazminatın güncel değerinin tenzilini talep ettiklerini, davacının maluliyetinin ATK tarafından tespitinin kaza ile illiyedi değerlendirilerek yapılması gerektiğini, kaza nedeni ile kazanmaların tenzilinin gerektiğini, geçici iş göremezlik zararından sorumlulukları bulunmadığını, talep edilebilecek faiz türünün dava tarihinden itibaren ve yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
TALEP ARTIRIM
Davacı vekili sunduğu 10/11/2020 tarihli dilekçesi ile, 100 TL maddi tazminat taleplerini 33.452,56 TL’ye yükseltmiş, eksik peşin harcı yatırmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, tek aracın karıştığı trafik kazasında yaya davacının yaralanması nedeniyle kalıcı-geçici iş gücü kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … 5.Asliye Ceza Mah…. E … K sayılı dosyası Uyap kaydı, davacının tedavi gördüğü hastane kayıtları ve tedavi evrakı, aracın trafik tescil kaydı, SBGM cevabı, davalı kurumda oluşturulan hasar dosyası, ibraname, dava öncesi başvuru ve ödeme belgeleri, ölümlü/yaralamalı kaza tespit tutanağı, kaza fotoğrafları, davacının ekonomik sosyal durum araştırması, SGK cevabi yazıları celbedilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
Kazaya karışan … plakalı motorsikletin incelenen trafik kaydına göre 124 cm3 silindir hacmine sahip motorsiklet olduğu, 50cm3’ü geçtiğinden ZMMS yaptırma zorunluluğu olduğu ancak kaza tarihinde poliçesinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen ceza dosyasında dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kazada … plakalı motorsiklet sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu tespitiyle 24/02/2015 tarihli kararla mahkumiyet-HAGB hükmü verilmiş olduğu, 11/03/2015’te kararın bu şekilde kesinleştiği görülmüştür.
Davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti hakkında (ön raporla istenen ek tetkikler davacı hastaneye sevkedilmek suretiyle tamamlanıp gönderilerek) ATK’dan alınan ilk raporda 30.03.2013 tarihli Yönetmeliğe göre davacının %4 maluliyeti bulunduğu bildirilmişse de, davacı vekili rapora süresinde itiraz ettiği gibi kaza tarihi itibariyle bu yönetmelik yürürlüğe girmemiş olmakla uygulanamayacağından yeniden ATK’dan rapor alınmış, alınan ikinci raporda davacının kaza nedeniyle 11.10.2008 tarihli Yönetmeliğe göre %9,3 kalıcı, 9 ay geçici iş gücü kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Trafik kazaları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi ile aktüer bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’nın kazanın oluşumunda %100 kusur oranı ile asli ve tam kusurlu olduğu, yaya (davacı) …’ın kural ihlali yapmamış olması nedeni ile kusursuz olduğu; davacının geliri asgari ücret ve Yargıtay 17 HD içtihatlarına göre kaza tarihi itibariyle PMF1931 tablosu ile progresif rant usulü esas alınarak, ATK maluliyet raporuna göre dava öncesi ödeme tarihi (28.01.2015) itibariyle hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 6.851,93 TL olduğu, SGK tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, %9,3 maluliyet oranına göre sürekli maluliyet-daimi efor kaybı zararının 32.005,29 TL olduğu, davacının 28.01.2015 ödeme tarihi dikkate alındığında 38.857.21 TL zararına karşılık 29.641.00 TL ödeme yapıldığı, işbu ödeme ile davacının zararının %76,28 oranında karşılandığı, bakiye tazminat alacağının bulunduğuna karar verilmesi durumunda, rapor tarihi itibariyle geçici iş göremezlik zararının 6.851,93 TL olduğu, sürekli iş göremezlik-efor kaybı zararının 71.502,28 TL olduğu, rapor tarihi itibariyle hesaplanan toplam maddi zararının 78.354,21 TL olduğu, davacıya 28.01.2015 tarihinde yapılan 29.641.00 TL’nin rapor tarihi itibariyle güncel değeri 44.901.65 TL’nin tenzili ile (78.354.21 – 44.901,65) davalı … Hesabından alabileceği bakiye maddi zararının 33.452,56 TL olduğu hesaplanıp tespit edilerek bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, alınan raporların bilim ve fen kurallarına, Yargıtay 17 HD’nin yerleşik içtihatlarına, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmelik ve hesap usullerine, kazanın oluş şekline, ceza dosyası tespitlerine uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacıya dava öncesi ibraname karşılığı ödeme yapılmışsa da yapılan ödemenin yetersiz kaldığı, nitekim Yargıtay 17.HD’nin emsal 2019/1815 E 2020/942 K sayılı içtihadında %88 oranında ödemenin bile yetersiz kabul edildiği, bu nedenle 27/01/2015 tarihli davacının imzasını taşıyan ve ihtirazi kayıt içermeyen ibranamenin makbuz niteliği taşıdığı ve 2918 sayılı KTK md.112 uyarınca iki yıllık süre içinde anlaşmanın iptalinin talep edilebileceği, Yargıtay 17.HD’nin 2012/9773 E 2013/7274 K sayılı ve emsal pek çok içtihadının da aynı yönde olduğu, davanın kısmi ödeme-ibraname tarihinden sonraki iki yıl içinde açılmış olduğu, aktüer raporda dava öncesi ödemenin güncellenerek rapor tarihi itibariyle hesaplanan tazminattan düşülmüş olduğu, hesaplanan tazminattan tenzili gerektiren bir hususun bulunmadığı, geçici iş göremezlik zararı 6111 sayılı Kanuna göre SGK sorumluluğunda olmadığından ZMMS sorumluluğuna dahil olduğu, 5684 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik gereği kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçesi bulunmayan kusurlu aracın tazminat sorumluluğunun ZMMS poliçe teminat limiti kapsamında davalı … Hesabının sorumluluğunda olduğu, hesaplanan tazminatın kaza tarihindeki limit olan 225.000,00 TL’nin içinde kaldığı, davalının temerrüt tarihinin dava öncesi kısmi ödeme tarihi olduğu ve kazaya karışan araç ticari araç olmadığından ve davalının sorumluluğu yasadan kaynaklandığından yasal faiz talep edilebileceği kanaatiyle, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
33.452,56-TL maddi tazminatın 28/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (ZMMS teminat limitini aşmamak koşuluyla) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 2.285,14-TL olup, 143,20-TL harcın mahsubu (peşin+ ıslah) ile bakiye 2.141,94-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 172,40-TL, bilirkişi ve ATK ücreti 1.812,00-TL, posta ve tebligat masrafı 234,90-TL olmak üzere toplam 2.219,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 5.017,88-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/01/2021

Katip …

Hakim …