Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/952 E. 2019/701 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/952 Esas
KARAR NO : 2019/701

DAVA :Banka Teminat Mektubunun İadesi – İş Görme Sözleşmesi
DAVA TARİHİ : 21/09/2016
KARAR TARİHİ : 18/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Edilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkil şirket ile davalı firma arasında akdedilen özel güvenlik hizmet alım sözleşmesi ile müvekkil şirket tarafından, davalı Vakfa bağlı … Kız Öğrenci Yurdunda 27.12.2011-31.12.2015 tarihlerinde özel güvenlik hizmeti verildiğini, verilen hizmetin 31/12/2015 tarihinde eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlanarak davalı vakfa teslim edildiğini, bu süre zarfında davalı vakfın müvekkil şirket aleyhinde tanzim ettiği bir tutanak olmadığını, yazılı ya da sözlü bir uyarıda da bulunmadığını, özel güvenlik hizmet sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin … Bankası’ndan aldığı … mektup numaralı … tarih ve 40.500,00- TL bedelli teminat mektubunu işin sonunda davalı vakfa ve SGK Başkanlığı’na borcunun olmaması şartıyla müvekkil şirkete iade edilmek üzere davalı vakfa verdiğini, müvekkili şirketin hizmet işini tamamlayarak davalı vakfa teslim ettiğini, hizmet işinden kaynaklanan bütün sigorta primlerini süresinde ödediğine ilişkin belgeler ile vergi ödemelerini süresinde yaptığına ilişkin belgelerini temin ederek davalı vakfa tevdi ettiğini, buna rağmen davalı vakıf tarafından teminat mektubunun iade edilmediğini, bu nedenlerle dava konusu teminat mektuplarının davalı vakıf tarafından nakde çevrilmemesi için dava sonuna kadar ihtiyatî tedbir konulmasına, neticeten teminat mektuplarının müvekkil şirkete iadesine karar verilmesini, aynı zamanda yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı vakfa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; taraflar arasında 28.12.2011 tarihinde imzalanan özel güvenlik hizmet alım sözleşmesi gereği davacı şirket 01.01.2012-31.12.2015 tarihleri arasında müvekkil vakfın … Kız Öğrenci Yurdunda özel güvenlik hizmeti sağladığını, iş bu sözleşmenin 31.12.2015 tarihinde sona erdiğini, iş bu özel güvenlik hizmet sözleşmenin 7.maddesi gereği davacı şirketin teminat mektubu verme yükümlülüğü bulunmadığını, davacı şirket iş bu sözleşme hükmü kapsamında … Bankası’nın 29.05.2015 tarih … numaralı 40.500 TL bedelli teminat mektubunu müvekkili vakfa teslim ettiğini, bu nedenle davacı tarafın sözleşme hükümlerine ve yasal mevzuata aykırı teminat mektubunun iadesine yönelik davasının reddi gerektiğini, davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, iş görme sözleşmesi kapsamında davalı lehine düzenlenen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2013/5079 2013/6088 K sayılı emsal ilamı” … Dava, eser sözleşmesinden doğan alacağın ve uğranılan zararın tespiti ile davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu, görev yönünden davanın usulden reddi ile, talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş ve verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık davanın ticari dava niteliğinde olup olmadığında toplanmaktadır. Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 16.04.2013 tarihinde açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4 maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Somut olayda; uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Davacı şirketin uyuşmazlık konusu okul inşaatını ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı vakıf, ticari işletme olmadığı gibi yaptırdığı okulda ticari iş niteliğinde değildir. Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Bu durumda, mahkemece, işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme göreve yönelik dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren talep halinde iki hafta içerisinde görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. ” şeklinde olup
Somut olayda, uyuşmazlığın davacının ticari işletmesi ile ilgili olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak davalı … ticari işletme olarak nitelendirilemeyeceğinden dava dilekçesinin görev (usul) yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-HMK 20 maddesi gereği süre içeresinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/09/2019

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza